Deva İlaçları VI-FER 30 kapsül KUBFarmakolojik Özellikler

VI-FER 30 kapsül Farmakolojik Özellikler

Ferrofumarat + Vitamin C + Kalsiyum Pantenoat + Vitamin B Kompleksi }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > Demir Eksikliği İlaçları
Deva Holding A.Ş. | 30 December  1899

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

B12 vitamini, folik asid ve yüksek miktarda demir içeren ferro fumarat gibi kan yapıcı esas faktörleri içeren Vİ-FER’in formülündeki B kompleks vitaminleri ve askorbik asid; demirin absorbsiyonunu maksimum düzeye yükselttikleri gibi ayrıca B-kompleks ve C vitaminlerinin eksikliklerini de giderirler.

Askorbik asid (C vitamini) demirin assimilasyonuna yardım ettiği gibi hemoglobin formasyonunda da rol oynar. Hematopoezdeki fizyolojik fonksiyonu folik asid ve askorbik asidle eşdeğer olan ve bu vitaminler ile birlikte verildiğinde sineıjik tesir gösteren B12 vitamini de, bu sineıjizm nedeniyle demirden maksimum yararın sağlanmasını temin eder.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel özellikler

Vİ-FER’in formülündeki B kompleks vitaminleri ve askorbik asid; demir’in absorbsiyonunu maksimum düzeye yükseltirler.

Folik asit B grubu vitaminlerin bir üyesidir. Folik asit, vücutta tetrahidrofolata indirgenir. Tetrahidrofolat pürin ve pirimidin nükleotidlerinin dolayısı ile DNA sentezi dahil çeşitli 4 metabolik işlemlerin bir koenzimidir; aynca bazı amino asit dönüşümlerinde ve format oluşumunda ve kullanımıda rol alır. Eksikliği megaloblastik anemi ile sonuçlanır.

Emilim:

Demir emilimi başlıca duodenum ve üst jejunum bölgesinden olmaktadır. Hidroklorik asit, askorbik asit gibi diğer indirgeyici maddeler de absorbsiyona yardımcı olurken; fosfatlar, fitatlar, tannat, antasitler absorbsiyonu olumsuz yönde etkiler. Vücut gebelik, laktasyon dönemi, büyüme ve demir eksikliği anemisi gibi ihtiyacm arttığı durumlarda demir emilimini arttırma kapasitesine sahiptir, kısaca demir depolan ile demir emilimi arasında ters orantı bulunmaktadır. Emilen demir miktan kişinin demir eksikliği miktarına ve dozaja bağlıdır. Folik asit gastrointestinal sistemden esas olarak duodenum ve jejenumdan hızla emilir ve değişmeden portal dolaşıma dahil olur.

Dağılım:

Demir barsaklardan emilince mukozal hücrelerden kana geçer, transferin proteini ile kemik iliğinde gelişmekte olan eritrositlere taşınır. Kemik iliği, karaciğer ve dalak olmak üzere başlıca retiküloendotelyal hücrelerde depolanır.

Folik asit, plazma ve karaciğerde metabolik olarak aktif şekli olan 5-metiltetrahidrofolata çevrilir. Folat metabolitleri enterohepatik dolaşıma girer. Folat anne sütüne geçer.

B12 vitamini başta transkobalamin II olmak üzere spesifik plazma proteinlerine bağlanır. Karaciğer, kemik iliği ve plasentanın da dahil olduğu diğer dokularda birikir. B12 vitamini plasentaya ve anne sütüne geçer.

Nikotinamid dokularda geniş ölçüde dağılır.

Bivotransformasvon:

Folat enterohepatik siklusa girer. Folik asit karaciğerde indirgenir ve metillenir. Ayrıca aktif olarak serebrospinal sıvıda konsantre olur. Folik asit yüksek dozlarda alındığında karaciğerde metabolize olmadan kana geçebilir. Folik asit anne sütünde dağılım gösterir.

Nikotinamid karaciğerde N-metilniasinamid ve diğer N-metil türevlerine metabolize olur. Askorbik asit dehidroaskorbik asite reversibl olarak okside olur, bir kısmı ise inaktif bileşenlere metabolize olur ve idrarla atılır.

Eliminasvon:

Oral yoldan aşın miktarda alman demir genelde emilmeden feçesle atılır ve konstipasyona neden olabilir.

Vücut ihtiyacının fazlası folat metabolitleri idrarla değişmeden atılır.

Nikotinamid metabolitleri idrarla atılır. Terapötik dozlarda uygulandığında çok az bir kısmı idrarla değişmemiş vitamin olarak atılır.

Vücudun gereksiniminden fazla olan askorbik asit hızla elimine edilerek değişmemiş olarak idrarla atılır.

Doğrusallık/Dogrusal olmayan durum:

Demirin ve folik asidin doğrusallık/doğrusal olmayan durumu konusunda yeterli çalışma bulunmamaktadır.

5.3. Klinik öncesi güvenliiik verileri

Müstahzarın içerdiği etkin madde klinikte uzun yıllardır kullanılan bir maddedir. Hakkındaki çalışmalar tamamlanmıştır. Kullanımları ile ilgili olarak görülebilecek olumsuz etkiler ilgili bölümlerde yer almaktadır (4.4,4.6,4.8,4.9).

Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır. Mesane Kanseri Mesane Kanseri Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir.