VIMPAT 10 mg/ml 200 ml şurup Kısa Ürün Bilgisi
{ Lakozamid }
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ViMPAT® 10 mg/ml şurup2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir ml şurupta:
Lakozamid
10 mg
Sodyum metilparahidroksibenzoat (E219)
2.60 mg 187 mg 0.032 mg 1.42 mg
Sorbitol (E420)
Aspartam (E951)
Sodyum
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Şurup
Renksiz ila sarı-kahverengi arası renkte berrak hafif viskoz çözelti.
4.1. Terapötik endikasyonlar
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Önerilen başlangıç dozu günde iki kez 50 mg’dır. Bu doz, bir hafta sonra günde iki kez 100 mgTık başlangıç terapötik doza arttırılmalıdır.
Lakozamid tedavisi ayrıca 200 mgTık tek bir yükleme dozunu takiben yaklaşık 12 saat sonra günde 2 kez 100 mgTık idame doz rejimi ile (200mg/gün) başlatılabilir. Yükleme dozu, hekimin kararlı durum konsantrasyonuna hızla ulaşılması ve terapötik etkinin temin edilmesinin gerektiğine karar verdiği durumdaki hastalarda başlatılabilir. Yükleme dozu, tıbbi gözlem altında ve santral sinir sistemi advers etki insidansının potansiyel olarak artma olasılığı göz önünde bulundurularak uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.8). Status epileptikus gibi akut durumlarda yükleme dozu uygulaması çalışılmamıştır.
Hastanın bireysel yanıtı ve tolerabilitesine göre, idame dozu, haftada bir günde iki kez 50 mg’lik artışlarla, maksimum önerilen 400 mg/gün’lük (günde iki kez 200 mg) doza çıkartılabilir.
Mevcut klinik uygulamalara göre, eğer ViMPAT’la tedavinin kesilmesi gerekiyorsa, bunun kademeli yapılması önerilir (örneğin günlük dozun haftada bir 200 mg azaltılması).
Uygulama sıklığı ve süresi:
Günlük doz iki eşit doza bölünerek verilmelidir.
Uygulama şekli:
ViMPAT şurubun şişesi kullanımdan önce iyice çalkalanmalıdır. Oral yoldan uygulanır. ViMPAT, yemeklerle birlikte ya da ayrı alınabilir.
ViMPAT şurup derecelendirme işaretleri olan ölçekli bir kap ve kullanma talimatı ile birlikte takdim edilmektedir.
VİMPAT şurup yalnızca kutunun içinde verilen ölçekli kap ile uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Hafif ve orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda
(CLcr > 30 ml/dak.) herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur. Hafif veya orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda 200 mg’lik yükleme dozu düşünülebilir ancak daha sonraki doz titrasyonu (günlük 200 mg’dan fazla) dikkatle uygulanmalıdır. Ağır böbrek yetmezliği olan
(CLCr < 30 ml/dak.) ve son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda 250 mg/gün’lük bir maksimum idame dozu önerilir. Bu hastalarda doz titrasyonu dikkatli yapılmalıdır. Eğer yükleme dozu gerekliyse, 100 mg’lik başlangıç dozu ve bunu takiben ilk hafta için günde 2 kez 50 mg’lik doz rejimi kullanılmalıdır.
Hemodiyaliz gerektiren hastalarda, hemodiyaliz bitiminden sonra, doğrudan bölünmüş günlük dozun %50’sine kadar bir ek doz önerilir.
Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalann tedavisi, klinik deneyimin az olması ve bir metabolitin (bilinen bir farmakolojik aktivitesi olmayan) birikmesi sebebi ile dikkatle yapılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif - orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlanmasına gerek yoktur. Bu hastalarda doz titrasyonu, böbrek yetmezliğinin eşlik etmesi göz önüne alınarak dikkatle yapılmalıdır. 200 mg’lik yükleme dozu düşünülebilir ancak daha sonraki doz titrasyonu (günlük 200 mg’dan fazla) dikkatle uygulanmalıdır Lakozamidin farmakokinetiği ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda değerlendirilmemiştir (bkz. bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
16 yaşın altındaki popülasyonda güvenlilik ve etkililik ile ilgili verilerin olmaması nedeniyle ViMPAT’ın 16 yaş altı çocuk ve ergenlerde kullanılması önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
4.3. Kontrendikasyonlar
ViMPAT;
- Etkin madde veya bölüm 6.1’ de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sersemlik hissi
ViMPAT ile tedaviye sersemlik hissi eşlik edebilir, bu da kazara yaralanma veya düşmelerin oluşmasını arttırabilir. Bu nedenle, hastalann, tedavinin potansiyel etkilerine alışıncaya dek dikkat etmeleri önerilir (bkz. bölüm 4.8).
Kardiyak ritim ve iletim
Klinik çalışmalarda, ViMPAT ile PR aralığında uzamalar gözlemlenmiştir. ViMPAT, bilinen kondüksiyon problemleri ya da miyokart enfarktüs veya kalp yetmezliği gibi ağır kardiyak hastalığı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Yaşlı hastalarda kardiyak hastalıkların görülme riski artabileceğinden bu hastalan tedavi ederken veya PR uzamasına eşlik ettiği bilinen ilaçlar ile birlikte ViMPAT kullanıldığında özellikle dikkat edilmelidir.
Pazarlama sonrası deneyimde ikinci derece veya daha yüksek derecede AV blok bildirilmiştir. Epilepsi hastalannda lakozamidin plasebo-kontrollü çalışmalannda, atriyal fıbrilasyon veya çarpıntı bildirilmemiştir, ancak her ikisi de açık-etiketli epilepsi çalışmalarında ve pazarlama sonrası deneyimde bildirilmiştir (bkz bölüm 4.8).
Hastalar ikinci-derece veya daha yüksek derecede AV blok (örn. yavaş veya düzensiz nabız, bayılacak gibi hissetme) ve atriyal fıbrilasyon ve çarpıntının belirtileri (örn. palpitasyonlar, hızlı veya düzensiz nabız, nefesin kesilmesi) konusunda bilgilendirilmelidir. Hastalar, bu belirtiler meydana geldiği zaman tıbbi açıdan tavsiye almalan konusunda bilgilendirilmelidir.
İntihar düşüncesi ve davranışı
Birçok endikasyon için antiepileptik ajanlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçların randomize, plasebo kontrollü çalışmalarının bir meta-analizi, intihar düşüncesi ve davranışı riskinde küçük bir artış olduğunu göstermiştir. Bu riskin mekanizması bilinmemektedir ve mevcut veri, ViMPAT için artan bir risk olasılığını göz ardı etmemektedir. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir ve uygun tedavi verilmesi düşünülmelidir. İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
ViMPAT, PR uzamasına eşlik ettiği bilinen tıbbi ürünler (örn. karbamazepin, lamotrijin, pregabalin) ile ve sınıf I antiaritmik ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Bununla beraber, ViMPAT ile karbamazepin veya lamotrijinin birlikte kullanıldığı hastalarda yapılan klinik çalışmaların alt grup analizinde PR uzama miktarında bir artış tespit edilmemiştir.
İn vitro veriler
Veriler genellikle lakozamidin düşük bir ilaç-ilaç etkileşim potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. İn vitro çalışmalar, klinik çalışmalarda gözlemlenen plazma konsantrayonlarındaki ViMPAT ile CYP1A2, 2B6 ve 2C9 enzimlerinin indüklenmediğini ve CYP1A1, 1A2, 2A6, 2B6,2C8, 2C9, 2D6 ve 2El’in inhibe edilmediğini göstermiştir. Bir in vitro çalışma, ViMPAT’ın barsakta P-glikoprotein ile taşınmadığını göstermiştir. İn vitro veriler; CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4’ün O-desmetil metabolitinin oluşumunu katalizleyebildiğim göstermektedir.
İn vivo veriler
ViMPAT in vivo olarak CYP2C19 ve CYP3A4 enzimlerini klinik açıdan anlamlı bir ölçüde inhibe etmez veya indüklemez. ViMPAT, midazolamın (200mg b.i.d ViMPAT verildiğinde CYP3A4 tarafından metabolize olan) EAA’sim etkilememiştir ancak midazolamın CmaksT hafifçe artmıştır (%30). ViMPAT omeprazolün (ViMPAT 300mg b.i.d. olarak verildiğinde CYP2C19 ve 3A4 ile metabolize olan) farmakokinetiğini etkilememiştir.
CYP2C19 inhibitörü omeprazol (40mg q.d.) lakozamid maruziyetinde klinik açıdan anlamlı bir değişikliğe neden olmamıştır. Bu nedenle CYP2C19 inhibitörlerinin sistemik lakozamid maruziyetini klinik açıdan anlamlı ölçüde etkileyeceği beklenmez.
CYP2C9’un güçlü inhibitörleri (örn: flukonazol) ve CYP3A4’ün güçlü inhibitörleri (öm: itrakonazol, ketokonazol, ritonavir, klaritromisin) ile eşzamanlı tedavi, lakozamid sistemik maruziyetinde artışa neden olabileceğinden dikkat edilmesi önerilmektedir. Bu tür etkileşimler in vivo olarak tespit edilmemiştir ancak in vitro verilere bakıldığında olasılık mevcuttur.
Rifampisin veya St John’s wort (Hypericum perforatum) gibi kuvvetli enzim indükleyicileri, ViMPAT’ın sistemik maruziyetini orta derecede azaltabilir. Bu nedenle, bu enzim indükleyicileri ile tedavinin başlatılması veya sonlandırılması dikkatle yapılmalıdır.
Antiepileptik ilaçlar
İlaç- ilaç etkileşim çalışmalarında ViMPAT, karbamazepin ve valproik asidin plazma konsantrasyonlarını anlamh ölçüde etkilememiştir ve ViMPAT plazma konsantrasyonları valproik asitten ve karbamazepinden etkilenmemiştir. Bir popülasyon farmakokinetik analizinde, enzim indükleyicileri olarak bilinen diğer antiepileptik ilaçlar (değişik dozlarda karbamazepin, fenitoin, fenobarbital) ile eşzamanlı tedavinin ViMPAT’ın genel sistemik maruziyetini %25 azalttığı hesaplanmıştır.
Oral kontraseptifler
Bir ilaç-ilaç etkileşim çalışmasında, ViMPAT ile oral kontraseptifler etinilestradiol ve levonorgestrel arasında klinik açıdan anlamh bir etkileşim bulunmamıştır. Progesteron konsantrasyonları bu tıbbi ürünler ile birlikte uygulandığında etkilenmemiştir.
Diğerleri
Etkileşim çalışmaları, ViMPAT’ın digoksinin farmakokinetiği üzerine bir etkisinin olmadığını ve ViMPAT ile metformin arasında klinik olarak anlamh bir etkileşim olmadığını göstermiştir.
ViMPAT’ın alkol ile etkileşimine ait veri bulunmamaktadır.
Lakozamidin proteine bağlanma oranı %15’den düşüktür. Bu nedenle, protein bağlanma bölgeleri için yanşan ilaçlarla klinik açıdan önemli bir etkileşim olmadığı düşünülmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler mevcut değildir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Tüm antiepileptik ilaçlar için, epilepsi tedavisi gören kadınların çocuklarında malformasyon prevalansı, genel popülasyondaki yaklaşık %3 olan orandan 2-3 kat daha yüksektir. Tedavi edilen popülasyonda, politerapi ile malformasyonlarda bir artış gösterilmiştir, ancak bu artışta tedavinin ve/veya hastalığın ne kadar sorumlu olduğu aydınlatılmamıştır.
Ayrıca etkili anti-epileptik terapi kesilmemelidir, çünkü hastalığın şiddetlenmesi hem anneye hem fetusa zarar vericidir.
Gebelik dönemi
ViMPAT’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, sıçanlarda veya tavşanlarda herhangi bir teratojenik etki göstermemiştir, fakat materno-toksik dozlarda sıçanlarda ve tavşanlarda embriyo-toksisite gözlemlenmiştir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. ViMPAT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. (ViMPAT’ın anne için olası yararlan, fetus üzerindeki olası zararlarına göre üstünse kullanılabilir). Hasta, hamile kaldığında veya hamilelik kararı alındığında doktorunu bilgilendirmesi gerektiği konusunda uyarılmalıdır.
Laktasyon dönemi
ViMPAT’ın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar ViMPAT’ın sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ViMPAT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken emzirmenin çocuk açısından faydası ve ViMPAT tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
4.8. İstenmeyen etkiler
Parsiyel başlangıçtı nöbeti olan 1308 hasta ile yapılan toplu plasebo-kontrollü klinik çalışmaların analizine dayanarak, ViMPAT’a randomize edilmiş hastaların toplam %61.9’unda ve plaseboya randomize edilmiş hastaların %35.2’sinde en az 1 advers reaksiyon bildirilmiştir. ViMPAT tedavisi ile en sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları, sersemlik hissi, baş ağrısı, çift görme ve bulantıdır. Bunlar genel olarak hafıf-orta şiddetlidir. Bazıları doza bağlıdır ve dozun azaltılması ile hafifletilebilir. SSS ve gastrointestinal (GI) sistem ile ilgili advers ilaç reaksiyonlarının sıklığı ve şiddeti genellikle zamanla azalır. Tüm kontrollü çalışmalar üzerinden, ViMPAT’a randomize edilen hastalar için advers reaksiyonlar nedeniyle tedaviden kesilme oranı %12.2, plaseboya randomize edilen hastalar için tedaviden kesilme oranı %1.6’dır. ViMPAT ile tedavinin kesilmesine yol açan en yaygm advers ilaç reaksiyonu sersemlik hissidir.
Yükleme dozunu takiben, sersemlik hissi gibi santral sinir sistemi advers reaksiyonlarının insidansmda artış görülebilir.
Aşağıdaki liste, plasebo kontrollü klinik çalışmalarda ViMPAT grubunda ve pazarlama sonrası deneyimde bildirilen advers reaksiyonları göstermektedir .
Bu sıklıklar aşağıda tanımlanmıştır: Çok yaygm (> 1/10), yaygm (> 1/100 ila < 1/10), yaygm olmayan (> 1/1.000 ila <1/100), seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000) ve çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Her sıklık grubundaki istenmeyen etkiler, ciddiyet derecesi gittikçe azalacak şekilde sıralanmıştır.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor:
-Agranülositoz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygm olmayan:
- İlaç aşırı duyarlılık reaksiyonları
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygm:
- Depresyona
- Konfüzyonel durumb
- Uykusuzluk
Yaygm olmayan:
- Öfori ile belirgin ruh hali
- İntihar girişimi ve intihar düşüncesi
- Agresyon
- Ajitasyon
- Psikotik bozukluk
- Halüsinasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygm:
- Sersemlik hissia -Baş ağrısıa
Yaygın:
- Denge bozukluğua
- Koordinasyon anormalliği
- Hafıza bozukluğua
- Kognitif bozukluka
- Somnolansa (Uyuklama)
- Tremora (Titreme)a
- Nistagmusa (Göz Seyirmesi)
- Hipoestezib
- Dizartri
- Dikkat dağınıklığı13
Göz hastalıkları
Çok yaygm:
- Çift görme a
Yaygm:
- Bulanık görme a
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygm:
- Vertigoa
- Tinnitusb (Kulak çınlaması)
Kardiyak hastalıklar
Yaygm olmayan:
- Bradikardi
- Atriyoventriküler blok
- Atriyal fıbrilasyon
- Atriyal flutter
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygm:
- Bulantıa
Yaygm:
- Kusma a
- Konstipasyon a (Kabızlık)
- Flatulansa (Gaz)
- Dispepsi (Hazımsızlık)13
- Ağız kuruluğu
Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın olmayan:
- Karaciğer fonksiyon testinde anormallik
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygm:
- Kaşıntıa
- Döküntü
Yaygm olmayan:
- Anjiyoödem
- Ürtiker
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygm:
- Kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygm:
- Yürüyüş bozukluğua
- Astenia (Takatsizlik)
- Halsizlika
- İrritabiliteb
Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre ait komplikasyonlar
Yaygm:
- Düşmea
- Cilt yaralarıa
a Plasebo kontrollü klinik çalışmalarda ViMPAT grubunda >%1 Tik bir sıklık oranında ve plasebodan >%1 ’den daha fazla oranda bildirilen advers reaksiyonlar
b Yukanda belirtilen kriterleri karşılamayan bir sıklık oram ile toplu klinik çalışmalarda bildirilen, potansiyel olarak önemli advers ilaç reaksiyonlan.
*a ya da b ile işaretli olmayan advers reaksiyonlar pazarlama soması deneyimde görülmüştür.
Seçilmiş advers ilaç reaksiyonlarıyla ilgili açıklamalar:
ViMPAT kullanımına, PR aralığında doza bağlı artış eşlik eder. PR aralığının uzamasına eşlik eden advers reaksiyonlar (örn. atriyoventriküler blok, senkop, bradikardi) meydana gelebilir.
Epilepsi hastaları ile yapılan klinik çalışmalarda, bildirilen birinci derece AV blok için insidans oranlan; yaygm olmayan şekilde 200 mg, 400 mg, 600 mg ViMPAT ve plasebo için sırasıyla, %0.7, %0, %0.5 ve %0’dır. Bu çalışmalarda, ikinci derece veya daha yüksek derece AV blok görülmemiştir. Ancak pazarlama sonrası deneyimde ViMPAT tedavisi ile ilişkili ikinci ve üçüncü derece AV blok vakalan bildirilmiştir.
Klinik çalışmalarda, senkop insidans oranı yaygın değildir ve ViMPAT ile tedavi edilen epilepsili hastalar (%0.1) ile plasebo alan hastalar (%0.3) arasında farklılık göstermez.
Kısa dönem klinik çalışmalarında, atriyal fıbrilasyon veya atriyal flutter vakasına rastlanmamıştır ancak her iki advers reaksiyon da açık etiketli epilepsi çalışmalarında ve pazarlama sonrası deneyimde rapor edilmiştir.
Laboratuvar anormallikleri:
ViMPAT ile yapılan kontrollü çalışmalarda eşzamanlı 1 ila 3 antiepileptik ilaç alan erişkin hastalarda karaciğer fonksiyon testlerindeki anormallikler gözlenmiştir. ViMPAT alan hastalann %0.7 (7/935)’sinde ve plasebo alan hastalann %0 (0/356)’mda ALT seviyelerinde >3x ULN ‘ye doğru artışlar meydana gelmiştir.
Multiorgan aşın duyarlılık reaksiyonları:
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İnsanlarda ViMPAT doz aşımı ile ilgili sınırlı sayıda klinik deneyim mevcuttur.
1200 mg/gün’lük dozlan takiben klinik belirtiler (sersemlik hissi ve bulantı) esas olarak SSS ve gastrointestinal sistem ile ilişkilidir ve doz ayarlamaları ile düzelir. ViMPAT için klinik geliştirme programında bildirilen en yüksek doz aşımı, diğer çoklu antiepileptik ilaçlann toksik dozlanyla aynı anda alınan 12 g’ dır. Denek başlangıçta koma halindedir, ardından kalıcı bir sekel olmaksızın tamamen iyileşmiştir.
ViMPAT ile doz aşımı için spesifik bir antidot yoktur. ViMPAT doz aşımının tedavisi genel destekleyici önlemleri ve eğer gerekirse hemodiyalizi içermelidir (bkz. bölüm 5.2).
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: diğer antiepileptikler ATC kodu: N03AX18
Aktif madde lakozamid (R-2-asetamido-N-benzil-3-metoksipropionamid), fonksiyonelize bir amino asittir.
Etki mekanizması
Lakozamidin insanlardaki antiepileptik etkileri ile ilgili etki mekanizması hala tam olarak açıklanamamaktadır. İn vitro elektrofızyolojik çalışmalar, lakozamidin, seçici olarak voltaj-kapılı sodyum kanallarının yavaş inaktivasyonunu arttırdığını göstermiştir, bunun sonucu olarak yüksek derece uyarılabilir nöronal membranların stabilizasyonu meydana gelir.
Farmakodinamik etkiler
Lakozamid, parsiyel ve primer jeneralize nöbetler için, geniş bir hayvan modeli aralığında, nöbetlere karşı koruma göstermiştir ve kindling gelişimini geciktirmiştir.
Klinik olmayan deneylerde, levetirasetam, karbamazepin, fenitoin, valproat, lamotrijin, topiramat veya gabapentin ile kombinasyonda lakozamid sinerjistik veya aditif antikonvülsan etkiler göstermiştir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
ViMPAT’ın ek tedavi olarak etkililiği önerilen dozlarda (200 mg/gün, 400 mg/gün) 3 çok merkezli, randomize, plasebo kontrollü klinik çalışmada, 12 haftalık idame periyodu ile birlikte ispatlanmıştır. Kontrollü ek tedavi çalışmalarında, ViMPAT’ın 600mg/gün dozunun etkili olduğu gösterilmiştir ancak, 400 mg/gün doz ile benzer etkililik göstermesine rağmen SSS ve gastrointestinal-ilişkili advers reaksiyonlardan dolayı hastalann bu dozu daha az tolere edebiliyor gibi gözükmektedir. Bu nedenle, ViMPAT 600 mg/gün dozunda önerilmemektedir. Önerilen en yüksek doz 400 mg/gün’dür. Bu çalışmalar, ortalama 23 yıllık parsiyel başlangıçtı nöbet geçmişi olan 1308 hastayı dahil ederek, ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan kontrolsüz parsiyel başlangıçtı nöbetleri olan hastalarda eşzamanlı olarak 1-3 antiepileptik ilaç ile uygulanan lakozamidin etkililiğini ve güvenliliğini değerlendirmek için tasarlanmıştır. Genel olarak nöbet frekansında %50 azalmaya sahip hastalann yüzdesi; plasebo, 200 mg/gün lakozamid, 400 mg/gün lakozamid için sırasıyla %23, %34 ve %40’dır. Eşzamanlı alınan antiepileptik ilaçlann bırakılması ve lakozamid ile monoterapinin sağlanmasına ilişkin veriler yeterli değildir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel Özellikler
Emilim:
Lakozamid oral uygulamadan sonra hızla ve tamamen absorbe olur. ViMPAT tabletlerin oral biyoyararlanımı, %100’e yakındır. Oral uygulamayı takiben, değişmemiş lakozamidin plazma konsantrasyonu, hızla artar ve doruk plazma konsantrasyonuna (Cmax) doz uygulanmasından yaklaşık 0.5-4 saat sonra ulaşılır. ViMPAT tabletler ve şurup biyoeşdeğerdir. Gıdalar emilim hız ve miktarını etkilemez.
Dağılım:
Dağılım hacmi yaklaşık olarak 0,6 L/kg’dır. Lakozamid, %15’ten daha az oranda plazma proteinlerine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Dozun %95’i idrarla ilaç ve metabolitler olarak atılır. Lakozamidin metabolizması tam olarak tanımlanmamıştır.
İdrarla atılan majör bileşikler, değişmemiş lakozamid (dozun yaklaşık %40’ı) ve %30’dan azı O-desmetil metabolitidir.
Serin türevleri olarak bilinen polar bir fraksiyon idrarda yaklaşık %20’yi oluşturur, fakat bazı deneklerin plazmasında sadece küçük miktarlarda (%0-2) saptanmıştır. İdrarda ek metabolitlerin ufak miktarları (%0.5-2) bulunmuştur.
İn vitro veriler; CYP2C19, 2C19 ve 3A4’ün, O-desmetil metabolitinin oluşmasını katalizleyebildiğini göstermektedir fakat asıl katkı sağlayan izoenzim in vivo olarak henüz doğrulanmamıştır. Lakozamidin, yaygm metabolizörler (EM’ler, fonksiyonel bir CYP2C19 ile) ve zayıf metabolizörlerde (PM’ler, fonksiyonel bir CYP2C19 olmadan) farmakokinetiği kıyaslandığında lakozamid maruziyetinde klinik olarak anlamlı bir fark gözlemlenmemiştir. Ayrıca omeprazol (CYP 2C19-inhibitör) ile yapılan bir etkileşim çalışmasında lakozamidin plazma konsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı bir değişiklik olmadığı gösterilmiş, bu da bu yolağın öneminin çok az olduğunu göstermiştir.
0-desmetil4akozamid plazma konsantrasyonu, plazmadaki lakozamid konsantrasyonunun yaklaşık %15’idir. Majör metabolitin bilinen bir farmakolojik aktivitesi bulunmamaktadır.
Eliminasyon:
Lakozamid, başlıca, renal atılım ve biyotransformasyon ile sistemik dolaşımdan elimine olur. Radyoaktif işaretli lakozamidin oral ve intravenöz uygulanmasından sonra, uygulanan radyoaktivitenin yaklaşık %95’i idrarda, %0.5’ten azı dışkıda saptanır. Değişmemiş ilacın eliminasyon yanlanma ömrü yaklaşık 13 saattir. Farmakokinetiği dozla orantılı ve zaman boyunca sabit, birey içi ve bireyler arası değişkenliği düşüktür. Günde iki kez uygulamayı takiben, 3 günlük bir periyod sonrası, kararlı durum plazma konsantrasyonlanna ulaşılır. Plazma konsantrasyonu, yaklaşık 2’ lik bir birikim faktörü ile artar.
200 mg’lik tek bir yükleme dozunun yaklaşık kararlı durum konsantrasyonlan, günde iki kez 100 mg’lik oral uygulamayla elde edilene benzerdir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Lakozamidin farmakokinetiği dozla orantılıdır ve bireyler arası ve birey içi değişkenliğin düşük olması ile birlikte zaman boyunca sabittir.
Yas:
Geriyatrik popülasyon: 75 yaş üstü 4 hastayı içeren yaşlı erkek ve kadınların olduğu bir çalışmada, genç erkeklere kıyasla EAA, bu gruplarda sırasıyla %30 ve %50 artmıştır. Bu kısmen vücut ağırlığının düşmesine bağlıdır. Normalize edilen vücut ağırlığı farkı sırasıyla %26 ve %23’dür. Ayrıca maruziyette artan bir değişkenlik gözlenmiştir. Lakozamidin renal klerensi, bu çalışmada yaşlı deneklerde kısmen azalmıştır. Böbrek fonksiyonunun azalmasına bağlı olmadığı sürece genel bir doz azaltılması gerekli görülmez (bkz. bölüm 4.2).
Cinsiyet:
Klinik çalışmalar; cinsiyetin, lakozamidin plazma konsantrasyonları üzerine klinik olarak anlamlı bir etkisi olmadığını göstermektedir.
Böbrek yetmezliği:
Lakozamidin EAA’sı, sağlıklı deneklere kıyasla, hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda yaklaşık %30, ağır böbrek yetmezliği olanlarda ve hemodiyaliz gerektiren son evre böbrek yetmezliği olan hastalarda ise %60 artmıştır, Cmaks ise etkilenmemiştir.
Lakozamid, plazmadan hemodiyaliz ile etkili bir şekilde uzaklaştırılır. 4 saatlik bir hemodiyaliz tedavisini takiben lakozamidin EAA’sı yaklaşık %50 azalır. Bu nedenle, hemodiyaliz sonrası doz ilavesi önerilir (bkz. bölüm 4.2). O-desmetil metaboliti maruziyeti, orta ila ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda birkaç kat artmıştır. Son evre böbrek yetmezliği olan hastalarda hemodiyaliz yokluğunda, seviyeler artmış ve 24 saatlik örnekleme boyunca devamlı bir şekilde yükselmiştir. Son evre böbrek yetmezliği olan deneklerde artan metabolit maruziyetinin advers etkileri artırıp arttırmayacağı bilinmemektedir fakat metabolitin herhangi bir farmakolojik aktivitesi tanımlanmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Toksisite çalışmalarında, elde edilen lakozamid plazma konsantrasyonları hastalarda gözlenenlere benzer düzeyde veya sadece hafif daha yüksektir, bu durum insan maruziyetine düşük veya var olmayan sınırlar bırakır.
Anestezi altındaki köpeklerde lakozamidin intravenöz uygulandığı bir güvenlik farmakoloji çalışması ile, daha çok olası bir kardiyodepresan etkiye bağlı olarak, PR aralığında ve QRS kompleks süresinde geçici uzamalar ve kan basıncında düşmeler gösterilmiştir. Bu geçici değişiklikler maksimum önerilen klinik dozun üstüne çıkıldığında görüldüğü gibi aynı konsantrasyon aralığında başlamıştır. Anestezi altındaki köpek ve Sinomolgus maymunlarda, 15-60 mg/kg intravenöz dozlarında, atriyal ve ventriküler iletimin yavaşlaması, atriyoventriküler blok ve atriyoventriküler disosiasyon görülmüştür.
Sıçanlarda tekrarlı doz toksisite çalışmalarında, klinik maruziyetin yaklaşık 3 katı dozunda başlayarak hafif geri dönüşümlü karaciğer değişiklikleri gözlenmiştir. Bu değişiklikler; organ ağırlığının artması, hepatositlerin hipertrofısi, karaciğer enzimlerinin serum konsantrasyonlarında artışlar ve toplam kolestrol ve trigliseritlerde artışları içerir. Hepatositlerin hipertrofı sinden ayrı olarak başka histopatolojik değişiklik gözlenmemiştir.
Kemirgenler ve tavşanlardaki üreme ve gelişimsel toksisite çalışmalarında, sıçanlarda matemal toksik dozlarda (beklenen klinik maruziyete benzer olarak sistemik maruziyet seviyelerine tekabül eden) teratojenik etki görülmemiş fakat peripartum döneminde yavruların ölümünde ve ölü doğan yavruların sayısında bir artış, canlı doğum büyüklüğünde ve yavruların vücut ağırlığında hafif bir azalma gözlemlenmiştir. Daha yüksek maruziyet seviyeleri hayvanlarda matemal toksisiteye bağlı olarak test edilmediğinden veriler, lakozamidin embriyofetotoksik ve teratojenik potansiyelini tam olarak karakterize etmede yetersizdir.
Sıçanlardaki çalışmalar, lakozamid ve/veya metabolitlerinin kolaylıkla plasenta bariyerini geçtiğini göstermiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Gliserol (E422)
Karmelloz sodyum
Sıvı sorbitol (kristalizan) (E420)
Polietilen glikol 4000 Sodyum klorür Susuz sitrik asit Asesülfam potasyum (E950)
Sodyum metil parahidroksibenzoat (E219)
Çilek aroması (propilen glikol ve maltol içerir)
Tat maskeleyici aroma (propilen glikol, aspartam (E951), asesülfam potasyum (E950), maltol, deiyonize su içerir)
6.2. Geçimsizlikler
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”’ne uygun olarak imha edilmelidir.
Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. | Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
ELEPSI | 8699527570015 | |
LAMIDE | 8699543091617 | 924.99TL |
MATISSE | 8699536092461 | |
VIMPAT | 8699624570086 | |
Diğer Eşdeğer İlaçlar |
Tiroid Kanseri En sık görülen tiroid kanseri türü olan papiller tiroid kanseri, tüm tiroid kanserlerinin yaklaşık %70'ini oluşturur. |
|
Yüksek Tansiyon Hipertansiyon sürekli anormal derecede yüksek olan kan basıncıdır. Tansiyon atardamarlarınızdaki kanın basıncıdır. |
|
Sırt Ağrısı Sırt ağrısı birden bire ortaya çıkıp şiddetli (akut) olabilir veya zamanla gelişip daha uzun süreli sorunlara (kronik) neden olabilir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
UCB Pharma A.Ş.Geri Ödeme Kodu | Geri Ödemede Değil |
Satış Fiyatı | TL |
Önceki Satış Fiyatı | |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699624570086 |
Etkin Madde | Lakozamid |
ATC Kodu | N03AX18 |
Birim Miktar | 10 |
Birim Cinsi | MG/ML |
Ambalaj Miktarı | 200 |
Sinir Sistemi > Antiepileptikler > Lakozamid |
İthal ( ref. ülke : Fransa/portekiz ) ve Beşeri bir ilaçdır. |