VONECIP 200 mg/100 ml IV infüzyonluk çözelti Klinik Özellikler

Siprofloksasin }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Akut bakteriyel sinüzit, kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi ve komplike olmayan üriner enfeksiyonlarda alternatif tedavi seçeneklerinin varlığında ciddi yan etki riski nedeniyle kullanılmamalıdır. Buna ilave olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlık kanıtlanması gerekmektedir.

    VONECİP, aşağıdaki endikasyonların tedavisinde endikedir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1). Tedaviye başlamadan önce siprofloksasin direnci ile ilgili mevcut bilgilere özel dikkat gösterilmelidir. Antibakteriyel ajanların uygun kullanımlarına ilişkin mevcut resmi yönergeler dikkate alınmalıdır.

    Yetişkinler

      Gram negatif bakterilerden kaynaklanan alt solunum yolu enfeksiyonları

        Kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmeleri

        Siprofloksasin sadece bu enfeksiyonların tedavisi için yaygın olarak önerilen diğer antibakteriyel maddelerin kullanılması uygun görülmediğinde kullanılmalıdır.

        Kistik fibröz veya bronşektazide bronko-pulmoner enfeksiyonlar

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

        Doz; endikasyona, enfeksiyonun yeri ve şiddetine, neden olan organizmaların siprofloksasine duyarlılığına, hastaların böbrek fonksiyonlarına ve çocuklar ile ergenlerde vücut ağırlığına göre belirlenir.

        Tedavi süresi, hastalığın şiddetine ve klinik ve bakteriyolojik seyrine bağlıdır.

        Tedavinin intravenöz başlamasından sonra, doktorun kararıyla klinik olarak belirtilirse, tablet veya süspansiyonla oral tedavi uygulamasına geçilebilir. İ.V. tedavisi, mümkün olan en kısa sürede oral uygulama yolu ile takip edilmelidir.

        Şiddetli vakalarda veya hasta tablet alamıyorsa (ör. enteral beslenme uygulanan hastalar), oral uygulamaya geçilinceye kadar intravenöz siprofloksasin ile tedaviye başlanması önerilir.

        Bazı bakterilerden (ör. Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter veya Staphylococci) kaynaklanan enfeksiyonların tedavisi, daha yüksek siprofloksasin dozları ve diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulanmasını gerektirebilir.

        Bazı enfeksiyonların (ör. pelvik inflamatuar hastalık, intra-abdominal enfeksiyonlar, nötropenik hastalardaki enfeksiyonlar ile kemik ve eklem enfeksiyonları) tedavisi, dâhil olan patojenlere bağlı olarak diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulanmasını gerektirebilir.

        Yetişkinler

        Endikasyonlar

        Günlük doz (mg)

        Tedavinin toplam süresi (en kısa sürede oral tedaviye geçiş dahil)

        Alt solunum yolu enfeksiyonları

        Günde iki kez 400 mg

        ila üç kez 400 mg

        7 – 14 gün

        Üst solunum yolu enfeksiyonları

        Kronik sinüzitin

        akut alevlenmesi

        Günde iki kez 400 mg

        ila üç kez 400 mg

        7 – 14 gün

        Kronik süpüratif

        otitis media

        Günde iki kez 400 mg

        ila üç kez 400 mg

        7 – 14 gün

        Malign otitis

        eksterna

        Günde üç kez 400 mg

        28 gün – 3 ay

        İdrar yolu

        Akut ve komplike

        7 – 21 gün, bazı özel

        enfeksiyonları (Bkz. Bölüm 4.4)

        piyelonefrit

        Günde iki kez 400 mg ila üç kez 400 mg

        durumlarda (apse gibi) 21 günden daha uzun süre

        devam edilebilir.

        Bakteriyel prostatit

        Günde iki kez 400 mg

        2 – 4 hafta (akut)

        ila üç kez 400 mg

        Genital sistem

        Duyarlı Neisseria

        Günde iki kez 400 mg ila üç kez 400 mg

        enfeksiyonları

        gonorrhoea'ye bağlı olgular dahil

        epididimo-orşitve

        En az 14 gün

        s://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

        pelvik

        inflamatuvar hastalıklar

        Gastrointestinal kanal enfeksiyonları ve intra-abdominal enfeksiyonlar

        Shigella dysenteriae tip 1 dışındaki Shigella türleri dahil bakteriyel patojenlerin neden olduğu diyare ve şiddetli seyahat diyaresinin ampirik

        tedavisi

        Günde iki kez 400 mg

        1 gün

        Shigella dysenteriae tip 1'in neden olduğu

        diyare

        Günde iki kez 400 mg

        5 gün

        Vibrio cholerae'nin

        neden olduğu diyare

        Günde iki kez 400 mg

        3 gün

        Tifo ateşi

        Günde iki kez 400 mg

        7 gün

        Gram negatif bakterilerden kaynaklanan intra- abdominal

        enfeksiyonlar

        Günde iki kez 400 mg ila üç kez 400 mg

        5 –14 gün

        Gram negatif bakterilerin neden olduğu deri ve yumuşak doku

        enfeksiyonları

        Günde iki kez 400 mg ila üç kez 400 mg

        7 – 14 gün

        Kemik ve eklem enfeksiyonları

        Günde iki kez 400 mg

        ila üç kez 400 mg

        En fazla 3 ay

        Bakteriyel enfeksiyon kaynaklı olduğu düşünülen ateşli nötropenik hastalıklar.

        Siprofloksasin, resmi kılavuzlar doğrultusunda uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte uygulanmalıdır.

        Günde iki kez 400 mg ila üç kez 400 mg

        Tedaviye tüm nötropeni periyodu süresince devam edilmelidir.

        Parenteral yoldan tedavi alabilecek bireyler için solunum yolu şarbonuna maruziyet sonrası profilaksi ve küratif tedavi.

        İlacın uygulanmasına şüpheli veya doğrulanmış maruziyetten sonra

        mümkün olan en kısa süre içinde başlanmalıdır.

        Günde iki kez 400 mg

        Bacillus anthracis maruziyetinin onaylanmasından itibaren 60 gün

        Uygulama şekli:

        VONECİP, kullanımdan önce görsel olarak kontrol edilmelidir. Berrak değilse kullanılmamalıdır.

        Siprofloksasin intravenöz infüzyonla uygulanmalıdır. Çocuklar için infüzyon süresi 60 dakikadır. Yetişkin hastalarda infüzyon süresi 400 mg siprofloksasin için 60 dakika ve 200 mg siprofloksasin için 30 dakikadır. Geniş bir vene yavaş infüzyon, hastanın rahatsızlığını en aza indirir ve venöz iritasyon riskini azaltır.

        İnfüzyon çözeltisi doğrudan veya diğer geçimli infüzyonluk çözeltilerle karıştırılarak verilebilir (Bkz. Bölüm 6.2).

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Böbrek yetmezliği:

        Böbrek yetmezliği olan hastalar için önerilen başlangıç ve idame dozları:

        Kreatinin klerensi

        (mL/dk./1,73 m)

        Serum kreatinin

        (mikromol/L)

        İntravenöz doz (mg)

        >60

        <124

        Genel doza bakınız.

        30-60

        124-168

        Her 12 saatte 200 – 400 mg

        <30

        >169

        Her 24 saatte 200 – 400 mg

        Hemodiyaliz tedavisi

        alan hastalar

        >169

        Her 24 saatte 200 – 400 mg (diyaliz

        sonrası)

        Periton diyalizi tedavisi

        alan hastalar

        >169

        Her 24 saatte 200 – 400 mg

        Renal bozukluğu olan çocuklarda doz çalışması yapılmamıştır.

        Karaciğer yetmezliği:

        Karaciğer fonksiyon bouzkluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Hepatik bozukluğu olan çocuklarda doz çalışması yapılmamıştır.

        Pediyatrik popülasyon:

        Endikasyonlar

        Günlük doz (mg)

        Tedavinin toplam süresi (en kısa sürede oral tedaviye geçiş dahil)

        Kistik fibrozis

        Doz başına en fazla 400 mg ile günde üç kez 10 mg/kg vücut ağırlığı

        10 – 14 gün

        Akut ya da komplike piyelonefrit

        Doz başına en fazla 400 mg ile günde üç kez 6 mg/kg ila 10 mg/kg vücut ağırlığı.

        10 – 21 gün

        Parenteral yoldan tedavi alabilecek bireyler için solunum yolu şarbonuna maruziyet sonrası küratif tedavi

        İlaç uygulanmasına şüpheli ya

        Doz başına en fazla 400 mg ile günde iki kez 10 mg/kg ila 15 mg/kg vücut ağırlığı.

        Bacillus anthracis maruziyetinin doğrulanmasından itibaren 60 gün

        :https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

        Çocuklar ve ergenlerde doz, vücut ağırlığına göre belirlenir.

        sonra mümkün olan en kısa

        sürede başlanmalıdır.

        Diğer şiddetli enfeksiyonlar

        Doz başına en fazla 400 mg ile günde üç kez 10 mg/kg vücut ağırlığı

        Enfeksiyon çeşidine göre

        Geriyatrik popülasyon:

        Yaşlı hastalar, enfeksiyonun şiddetine ve hastanın kreatinin klirensine göre seçilmiş bir doz almalıdır.

        4.3. Kontrendikasyonlar

          Siprofloksasin veya diğer kinolonlara ya da ürünün herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılık (Bkz. Bölüm 6.1).

          Siprofloksasin ve tizanidinin birlikte kullanılması (Bkz. Bölüm 4.5).

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Tendinit ve tendon rüptürü, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileri dâhil sakatlığa sebep olan ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlar

        VONECİP dahil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlar kas-iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veya enflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) atralji, miyalji, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi, insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (Bkz. Bölüm 4.8).

        Bu reaksiyonlar, VONECİP başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonları yaşamıştır.

        Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda VONECİP derhal kesilmelidir. Ayrıca florokinolonlarla bağlantılı olarak, bu ciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda VONECİP dahil florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.

        Geçmişte, kinolon veya florokinolon içeren ürünler kullanırken ciddi advers etkiler yaşayan hastalarda siprofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Bu hastaların siprofloksasin ile tedavisi sadece alternatif tedavi seçeneklerinin yokluğunda ve dikkatli yarar/risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra başlatılmalıdır (Ayrıca bkz. Bölüm 4.3).

        Şiddetli enfeksiyonlar ve Gram pozitif ve anaerobik bakterilere bağlı karma enfeksiyonlar Siprofloksasin monoterapisi, ciddi enfeksiyonların ve gram pozitif veya anaerobik patojenlerden kaynaklanabilecek enfeksiyonların tedavisi için uygun değildir. Bu tür enfeksiyonlarda siprofloksasin diğer uygun antibakteriyel ajanlarla birlikte verilmelidir.

        Streptokokal enfeksiyonlar (Streptococcus pneumoniae dahil)

        Siprofloksasin, etkililiği yetersiz olduğundan dolayı streptokokal enfeksiyonların tedavisinde önerilmez.

        Genital sistem enfeksiyonları

        Epididimo-orşit ve pelvik inflamatuvar hastalıklar florokinolona dirençli Neisseria gonorrhoeae izolatlarından kaynaklanabilir. Epididimo-orşit ve pelvik inflamatuvar hastalıklar için, ampirik siprofloksasin sadece siprofloksasine dirençli Neisseria gonorrhoeae dışlanamazsa uygun başka bir antibakteriyel ajan (ör. sefalosporin) ile kombinasyon halinde düşünülmelidir. Üç günlük tedavi sonucunda klinik iyileşme sağlanamadıysa tedavi yeniden değerlendirilmelidir.

        İdrar yolu enfeksiyonları

        İdrar yolları enfeksiyonlarında en yaygın ilişkili patojen olan Escherichia coli'nin florokinolonlara direnci yaşanılan bölgeye göre farklılık gösterir. Reçete eden hekimlerin lokal olarak bölgelerindeki Escherichia coli'nin florokinolonlara direnç prevalansını dikkate almaları tavsiye edilmektedir.

        İntra-abdominal enfeksiyonlar

        Siprofloksasinin ameliyat sonrası intra-abdominal enfeksiyonların tedavisindeki etkililiğiyle ilgili sınırlı veri bulunmaktadır.

        Seyahat diyaresi

        Siprofloksasin seçiminde, ziyaret edilen ülkelerdeki ilgili patojenlerde siprofloksasin direnciyle ilgili bilgiler dikkate alınmalıdır.

        Kemik ve eklem enfeksiyonları

        Siprofloksasin, mikrobiyolojik rapor sonuçlarına bağlı olarak diğer anti-mikrobiyal maddelerle birlikte kullanılmalıdır.

        Solunum yolu şarbonu

        İnsanlarda kullanımı, in vitro duyarlılık verilerine ve insanlardaki sınırlı verilerle birlikte hayvanlardan elde edilen deneysel verilere dayanmaktadır. Tedavi eden hekimler, şarbon tedavisi ile ilgili ulusal ve/veya uluslararası konsensüs dokümanlarına başvurmalıdır.

        Pediyatrik popülasyon

        Siprofloksasinin çocuklar ve adolesanlardaki kullanımı mevcut resmi kılavuzları izlemelidir. Siprofloksasin tedavisine, sadece çocuklar ve adolesanlarda kistik fibroz ve/veya ağır enfeksiyonların tedavisinde deneyimli hekimler tarafından başlanmalıdır.

        Siprofloksasinin olgunlaşmamış hayvanların ağırlık taşıyan eklemlerinde artropatiye neden olduğu gösterilmiştir. Çocuklarda siprofloksasin kullanımı ile ilgili olarak yapılan randomize, çift kör bir çalışmadan elde edilen güvenlilik verileri (siprofloksasin: n=335, ortalama yaş = 6,3 yıl; komparatörler: n=349, ortalama yaş = 6,2 yıl; yaş aralığı = 1 ila 17 yıl), +42. gün %7,2 ila

        %4,6 değerinde ilaçla ilgiliolduğundanşüphelenilenartropati insidansı (eklemle ilgili klinik

        belirti ve semptomlardan farklı) ortaya çıkarmıştır. Bir yıllık takip itibariyle ilaçla ilgili artropati insidansı sırasıyla %9 ve %5,7 olmuştur. Zamanla şüpheli ilaçla ilgili artropati olgularındaki artış, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Tedaviye, eklemler ve/veya çevresindeki dokularla ilgili olası advers olaylar nedeniyle dikkatli bir yarar/risk değerlendirmesinden sonra başlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).

        Kistik fibroziste bronko-pulmoner enfeksiyonlar

        Klinik çalışmalara 5-17 yaş arası çocuklar ve gençler dahil edilmiştir. 1 ila 5 yaş arasındaki çocukların tedavisinde daha sınırlı deneyim mevcuttur.

        Komplike idrar yolu enfeksiyonları ve piyelonefritler

        İdrar yolu enfeksiyonlarının siprofloksasin ile tedavisi diğer tedaviler kullanılamadığında düşünülmelidir ve mikrobiyolojik sonuçlara dayandırılmalıdır. Klinik çalışmalar 1-17 yaşlarındaki çocuklar ve adolesanları içermiştir.

        Diğer spesifik şiddetli enfeksiyonlar

        Diğer tedaviler kullanılamadığında veya geleneksel tedavi başarısız olduktan sonra ve mikrobiyolojik raporlar siprofloksasinin kullanımına gerekçe oluşturduğunda, resmi kılavuzlara göre veya dikkatle risk/yarar değerlendirmesi yapıldıktan sonra diğer şiddetli enfeksiyonlarda kullanılabilir. Yukarıda bahsedilenlerin dışındaki spesifik şiddetli enfeksiyonlarda siprofloksasinin kullanımı klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir ve klinik deneyim sınırlıdır.

        Bunun sonucu olarak, bu enfeksiyonları taşıyan hastalar tedavi edilirken dikkatli olunması önerilir.

        Aşırı duyarlılık

        Bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra anafilaktik ve anafilaktoid reaksiyonları içeren aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir ve yaşamı tehdit edici olabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve uygun tıbbi tedaviye geçilmelidir.

        Kas-iskelet sistemi

        Siprofloksasin genellikle kinolon tedavisine bağlı tendon hastalığı/bozukluğu öyküsü olan hastalarda kullanılmamalıdır. Bununla birlikte, çok nadir durumlarda, neden olan organizmanın mikrobiyolojik verilerinin ve risk/fayda dengesinin değerlendirilmesinin ardından, mikrobiyolojik verilerin siprofloksasin kullanımını gerekçelendirebildiği yerlerde özellikle standart tedavi başarısız olduğunda veya bakteriyel direnç var ise bazı şiddetli enfeksiyonların tedavisi için bu hastalara VONECİP reçete edilebilir.

        Tendinit ve tendon kopması

        Tedavinin ilk 48 saati içinde bazen de iki taraflı olmak üzere, tendinit ve tendon kopması (özellikle, ancak bununla sınırlı olmamak üzere, aşil tendonu) gerçekleşebilir. VONECİP tedavisinin kesilmesinden sonraki birkaç aya kadar dahi tendon kopmaları ve inflamasyon oluşabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Yaşlıhastalarda, böbrekyetmezliği olan hastalarda, organ nakli

        yapılan hastalarda ve aynı anda kortikosteroidlerle tedavi edilen hastalarda tendinit ve tendon kopması riski artmaktadır. Bu nedenle, kortikosteroidlerin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

        Tendinitin ilk belirtisinde (ör. ağrılı şişlik, iltihaplanma) siprofloksasin tedavisi kesilmeli ve alternatif tedavi düşünülmelidir. Etkilenen uzuvlar uygun şekilde tedavi edilmelidir (immobilizasyon). Tendinopati belirtileri ortaya çıkarsa kortikosteroidler kullanılmamalıdır.

        Myasthenia Gravis'in şiddetlenmesi:

        Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptir ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda, ventilatör destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan pazarlama sonrası ciddi advers olaylar florokinolonlarla ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar, florokinolon kullanımından kaçınmalıdır.

        Görme bozuklukları

        Görme azalırsa veya gözlerde herhangi bir etki yaşanırsa, derhal bir göz uzmanına danışılmalıdır.

        Işığa duyarlılık

        Siprofloksasinin ışığa duyarlılık reaksiyonlarına neden olduğu gösterilmiştir. Siprofloksasin alan hastalara, tedavi sırasında yoğun güneş ışığına veya UV ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan kaçınmaları önerilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).

        Santral sinir sistemi (SSS)

        Diğer florokinolonlarda olduğu gibi siprofloksasinin de nöbetleri tetiklediği veya nöbet eşiğini düşürdüğü bilinmektedir. Status epileptikus vakaları bildirilmiştir. Siprofloksasin, nöbete yatkınlığı bulunan santral sinir sistemi bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Nöbet oluşması halinde, VONECİP kesilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).

        Psikiyatrik reaksiyonlar

        VONECİP da dahil olmak üzere florokinolonların ilk defa uygulanmasından sonra dahi psikiyatrik reaksiyonlar oluşabilir. Nadir vakalarda depresyon veya psikotik reaksiyonlar, intihar fikrine/düşüncelerine ve intihara teşebbüs veya intihar etme gibi kendine zarar verme davranışına kadar gidebilir (Bkz. Bölüm 4.8). Hastanın bu reaksiyonlardan herhangi birini geliştirmesi durumunda, VONECİP kesilmeli ve uygun önlemler alınmalıdır.

        Periferal nöropati

        Kinolon ve florokinolon alan hastalarda parestezi, hipoestezi, disestezi veya güçsüzlüğe neden olan duyusal veya sensörimotor polinöropati vakaları bildirilmiştir. Geri dönüşümsüz bir durumun gelişmesini önlemek için ağrı, yanma, karıncalanma, uyuşma ve/veya zayıflık gibi nöropati semptomları gelişirse tedaviye devam etmeden önce doktorlarını bilgilendirmeleri tavsiye edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).

        Kardiyak bozukluklar

        Siprofloksasinin de dahil olduğu florokinolon grubu ilaçlar kullanılırken QT aralığında uzama için bilinen risk faktörlerine sahip hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Örneğin;

          Konjenital uzun QT sendromu,

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Diğer ilaçların siprofloksasin üzerindeki etkisi:

          QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar

          VONECİP diğer florokinolonlarla benzer şekilde QT aralığını uzattığı bilinen ilaçları almakta olan hastalarda ihtiyatlı bir şekilde kullanılmalıdır (örn. Sınıf IA ve III antiaritmikler, trisiklik antidepresanlar, makrolidler, antipsikotikler) (Bkz. Bölüm 4.4).

          Probenesid

          Probenesid, siprofloksasinin renal atılımını engeller. Probenesid içeren tedavi edici ürünlerle birlikte VONECİP kullanımı siprofloksasinin serum konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.

          Siprofloksasinin diğer ilaçlar üzerindeki etkisi:

          Tizanidin

          Sağlıklı bireylerde yapılan bir klinik çalışmada, tizanidin serum konsantrasyonlarında siprofloksasin ile birlikte verildiğinde bir artış görülmüştür. (C artışı: 7 kat, aralık: 4-21 kat, EAA artışı: 10 kat, aralık: 6-24 kat). Artan tizanidin serum konsantrasyonlarına bağlı hipotansif ve sedatif etkiler artmıştır (Bkz. Bölüm 4.4). Tizanidin içeren tedavi edici ürünler, VONECİP ile birlikte uygulanmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).

          Metotreksat

          VONECİP ile metotreksatın aynı anda uygulanması, metotreksatın renal tübüllerden transportunu inhibe ederek metotreksatın plazma düzeylerinde artışa yol açabilir. Bu metotreksat ile bağlantılı toksik reaksiyonların riskini arttırabilir. Eş zamanlı kullanım önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4).

          Teofilin

          Siprofloksasin ve teofilin içeren tedavi edici ürünlerin birlikte uygulanmaları serum teofilin düzeyinde arzu edilmeyen artışa yol açabilir. Bu durumda teofiline ait istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir ve nadiren bu etkiler hayatı tehdit edici veya öldürücü olabilir. Kombinasyon durumunda serum teofilin konsantrasyonları kontrol edilmeli ve gerektiğinde teofilin dozu azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

          Diğer ksantin türevleri

          Siprofloksasin ve kafein ya da pentoksifilin (okspentifilin) içeren ürünler eş zamanlı kullanıldığında, söz konusu ksantin türevlerinin serum konsantrasyonlarının arttığı bildirilmiştir.

          Fenitoin

          Aynı anda siprofloksasin ve fenitoin uygulanması artan ya da azalan serum fenitoin seviyelerine neden olabilir, dolayısıyla hastanın ilaç seviyeleri açısından izlenmesi gerekmektedir..

          Siklosporin

          Eş zamanlı siprofloksasin ve siklosporin içeren tedavi edici ürünler verildiğinde serum kreatinin düzeyinde geçici yükselme gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastaların serum kreatinin düzeyleri haftada iki kere kontrol edilmelidir.

          Vitamin K antagonistleri

          VONECİP'in bir vitamin K antagonistiyle eş zamanlı uygulaması, bu ilaçların antikoagülan etkilerini artırabilir. Söz konusu risk altta yatan enfeksiyona, hastanın yaş ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir dolayısıyla siprofloksasinin INR (uluslararası normalize edilmiş oran) artışına katkısını belirlemek güçtür. VONECİP'in bir vitamin K antagonistiyle (ör. varfarin, asenokumarol, fenprokumon ya da fluindion) birlikte uygulandığı sırada ya da bu uygulamadan hemen sonra INR sık sık izlenmelidir.

          Duloksetin

          Klinik çalışmalar duloksetinin fluvoksamin gibi güçlü CYP 450 1A2 izoenzim inhibitörleri ile eşzamanlı kullanımının, duloksetinin EAA ve C değerlerinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Siprofloksasin ile olası bir etkileşime ait hiçbir klinik veri olmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).

          Ropinirol

          Klinik bir çalışmada, modere bir CYP450 1A2 izoenzim inhibitörü olan siprofloksasin ile ropinirolün eş zamanlı kullanımı ropinirolün C ve EAA değerlerinde sırasıyla % 60 ve % 84'lük artışa neden olunmuştur. VONECİP ile eşzamanlı uygulandığı durumda ropinirolle ilişkili istenmeyen etkilerin izlenmesi ve uygun biçimde doz ayarlaması önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

          Lidokain

          Sağlıklı gönüllülerde lidokain içeren tedavi edici ürünlerin CYP450 1A2 izoenzimi inhibitörü olan siprofloksasin ile eş zamanlı kullanımının, intravenöz lidokain klirensini %22 azalttığı gösterilmiştir. Lidokain tedavisi iyi tolere edilmesine karşı, vaka raporlarında eş zamanlı uygulamada ortaya çıkabilecek siprofloksasin ile ilişkili muhtemel yan etkiler bildirilmektedir.

          Klozapin

          250 mg siprofloksasinin 7 gün süreyle klozapinle eşzamanlı uygulamasını takiben, klozapin ve N-desmetilklozapin serum konsantrasyonları sırasıyla % 29 ve % 31 oranlarında artmıştır. Siprofloksasin ile eş zamanlı kullanım sırasında ya da hemen sonrasında klinik sürveyans ve uygun klozapin doz ayarlaması tavsiye edilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

          Sildenafil

          Sildenafilin C ve EAA değerleri sağlıklı bireylerde, 500 mg siprofloksasinle eş zamanlı uygulanan 50 mg'lık oral dozu takiben yaklaşık iki kat artmıştır. Dolayısıyla siprofloksasinin sildenafil ile birlikte reçete edildiği durumda riskler ve yararlar göz önünde bulundurulmalıdır.

          Agomelatin

          Klinik çalışmalarda, güçlü bir CYP450 1A2 izoenzim inhibitörü olan fluvoksaminin agomelatin metabolizmasını önemli derecede inhibe ederek agomelatine maruziyeti 60 kat artırmakta olduğu gösterilmiştir. Orta dereceli bir CYP450 1A2 inhibitörü olan siprofloksasin ile olası bir etkileşim için klinik veri bulunmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımı durumunda benzer etkiler beklenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).

          Zolpidem

          Siprofloksasin ile birlikte uygulanması, kandaki zolpidem değerlerinde artışa neden olabilir, eş zamanlı kullanım önerilmez.

          Oral antidiyabetik ilaçlar

          Siprofloksasin ile başta sülfonilüreler olmak üzere (ör. glibenklamid, glimepirid) oral antidiyabetik ajanlar aynı anda uygulandığında, muhtemelen oral antidiyabetik ajanın etkisini güçlendirmesi nedeniyle hipoglisemi oluştuğu bildirilmiştir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik kategorisi: C

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Siprofloksasinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Önlem olarak, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanılması önerilmektedir.

          Gebelik dönemi

          VONECİP'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindekietkilerbakımındanyetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara

          Hamile kadınlara siprofloksasin uygulamasına ilişkin mevcut veriler, siprofloksasinin malformatif veya feto/neonatal toksisitesine işaret etmemektedir. Hayvan çalışmaları, üreme toksisitesi açısından doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler göstermemektedir. Kinolonlara maruz kalan yavru hayvanlarda ve doğum öncesi hayvanlarda, olgunlaşmamış kıkırdak üzerindeki etkiler gözlenmiştir, bu nedenle ilacın insan olgunlaşmamış organizmasında/fetüsünde eklem kıkırdağına zarar verebileceği göz ardı edilemez (Bkz. Bölüm 5.3).

          VONECİP gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

          Laktasyon dönemi

          Siprofloksasin anne sütüne geçmektedir. Olası artiküler hasar riskine bağlı olarak, VONECİP'in emzirme sırasında kullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).

          Üreme yeteneği / Fertilite

          Hayvanlar üzerindeki çalışmalar Bölüm 5.3'e bakınız.

              4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

              Nörolojik etkileri nedeniyle siprofloksasin reaksiyon süresini etkileyebilir. Bu nedenle, araç veya makine kullanma kabiliyeti zarar görebilir.

              4.8. İstenmeyen etkiler

              En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları mide bulantısı, ishal, kusma, transaminazlarda geçici artış, döküntü, enjeksiyon ve infüzyon bölgesi reaksiyonlarıdır.

              Klinik çalışmalar ve siprofloksasinle (oral, intravenöz ve ardışık terapi) pazarlama sonrası sürveyans sırasında tanımlanan ve sıklık kategorileri belirlenen advers reaksiyonlar sistem organ sınıfına (MedDRA) göre aşağıda listelenmiştir. Sıklık analizi hem oral hem de intravenöz siprofloksasin uygulamasından gelen veriler dikkate alınarak yapılmıştır.

              İstenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sınıflandırılır:

              Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

              Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

              Yaygın olmayan: Mikotik süperenfeksiyonlar

              Kan ve lenf sistemi hastalıkları

              Yaygın olmayan: Eozinofili

              Seyrek: Lökopeni, anemi, nötropeni, lökositoz, trombositopeni, trombositemi

              Çok seyrek: Hemolitik anemi, agranülositoz, pansitopeni (hayatı tehdit edici), kemik iliği depresyonu (hayatı tehdit edici)

              Bağışıklık sistemi hastalıkları

              Seyrek: Alerjik reaksiyon, alerjik ödem/anjiyoödem

              Çok seyrek: Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok (hayatı tehdit edici) (Bkz. Bölüm 4.4), serum hastalığı benzeri reaksiyon

              Endokrin hastalıkları

              Bilinmiyor: Uygunsuz anti-diüretik hormon salınımı sendromu (SIADH)

              Metabolizma ve beslenme hastalıkları

              Yaygın olmayan: İştahta azalma

              Seyrek: Hiperglisemi, hipoglisemi (Bkz. Bölüm 4.4) Bilinmiyor: Hipoglisemik koma (Bkz. Bölüm 4.4)

              Psikiyatrik hastalıklar*

              Yaygın olmayan: Psikomotor hiperaktivite/ajitasyon

              Seyrek: Konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, anksiyete reaksiyonları, anormal rüyalar (kabus), depresyon (intihar fikri/düşünceleri ve intihara teşebbüs veya intihar etme gibi kendine zarar verme davranışına varma olasılığı) (Bkz. Bölüm 4.4), halüsinasyon

              Çok seyrek: Psikotik reaksiyonlar (intihar fikri/düşünceleri ve intihara teşebbüs veya intihar etme gibi kendine zarar verme davranışına varma olasılığı) (Bkz. Bölüm 4.4)

              Bilinmiyor: Hipomani dahil mani

              Sinir sistemi hastalıkları*

              Yaygın olmayan: Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, tat bozuklukları

              Seyrek: Parestezi (periferik paraljezi) ve disestezi, hipoestezi, tremor, nöbetler (status epileptikus dahil, bkz. Bölüm 4.4), vertigo

              Çok seyrek: Migren, koordinasyon bozukluğu, koku bozuklukları, hiperestezi, intrakraniyal hipertansiyon (psödotümör serebri)

              Bilinmiyor: Periferal nöropati ve polinöropati (Bkz. Bölüm 4.4)

              Göz hastalıkları*

              Seyrek: Görme bozuklukları (ör.diplopi) Çok seyrek: Görsel renk bozuklukları

              Kulak ve iç kulak hastalıkları*

              Seyrek: Kulak çınlaması, işitme kaybı, işitmede azalma

              Kardiyak hastalıklar**

              Seyrek: Taşikardi

              Bilinmiyor: Ventriküler aritmi, torsades de pointes (ağırlıklı olarak QT uzaması için risk faktörleri olan hastalarda bildirilmiştir), EKG QT uzaması (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.9)

              Vasküler hastalıklar**

              Seyrek: Vazodilatasyon, hipotansiyon, senkop Çok seyrek: Vaskülit

              Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

              Seyrek: Dispne (astımla ilgili durumlar dahil)

              Gastrointestinal hastalıklar

              Yaygın: Bulantı, diyare

              Yaygın olmayan: Kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrı, dispepsi, flatulans Seyrek: Antibiyotik ilişkili kolit (çok seyrek hayatı tehdit edici) (Bkz. Bölüm 4.4) Çok seyrek: Pankreatit

              Hepato-bilier hastalıklar

              Yaygın olmayan: Transaminaz seviyelerinde artış, bilirubin artışı(Bkz. Bölüm 4.4) Seyrek: Hepatik yetmezlik, kolestatik sarılık, hepatit

              Çok seyrek: Karaciğer nekrozu (çok nadiren hayatı tehdit edici karaciğer yetmezliğine ilerleyebilir) (Bkz. Bölüm 4.4)

              Deri ve deri altı doku hastalıkları

              Yaygın olmayan: Döküntü, kaşıntı, ürtiker

              Seyrek: Işığa duyarlılık reaksiyonları(Bkz. Bölüm 4.4)

              Çok seyrek: Peteşi, eritema multiforme, eritema nodosum, Stevens-Johnson sendromu (hayatı tehdit edici potansiyelde), toksik epidermal nekroliz (hayatı tehdit edici potansiyelde) Bilinmiyor: Akut generalize egzantematöz püstülozis (AGEP) , eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS)

              Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

              Yaygın olmayan: Kas-iskelet sistemi ağrısı (ör. ekstremite ağrısı, sırt ağrısı, göğüs ağrısı), artralji

              Seyrek: Miyalji, artrit, kas tonusunda artış ve kramp

              Çok seyrek: Kas güçsüzlüğü, tendinit, tendon rüptürü (çoğunlukla aşil tendonu) (Bkz. Bölüm 4.4), myasthenia gravis şiddetlenmesi (Bkz. Bölüm 4.4)

              Böbrek ve idrar hastalıkları

              Yaygın olmayan: Renal bozukluk

              Seyrek: Renal bozukluk, hematüri, kristalüri(Bkz. Bölüm 4.4), tübülointerstisyel nefrit

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar*

              Yaygın: Enjeksiyon ve infüzyon yeri reaksiyonları(sadece intravenöz uygulamalarda) Yaygın olmayan: Asteni, ateş

              Seyrek: Ödem, terleme (hiperhidrozis)

              Araştırmalar

              Yaygın olmayan: Alkalen fosfataz düzeyinde artış Seyrek: Amilaz artışı

              Bilinmiyor: Uluslararası Normalleştirme Oran (INR) artışı (Vitamin K antagonisti ile tedavi

              *Kinolonlar ve florokinolonlar kullanımıyla ilişkili olarak önceden mevcut risk faktörlerine bağlı olmaksızın, bazı durumlarda bazen çoklu sistem organ sınıfını ve duyusunu (tendinit, tendon kopması, artralji, ekstremitelerde ağrı, yürüme bozukluğu, parestezi ile ilişkili nöropatiler, depresyon, yorgunluk, hafıza bozukluğu, uyku bozuklukları ve işitme, görme, tat ve koku bozukluğu gibi reaksiyonlar dahil) etkileyen uzun süreli (aylar veya yıllar sürebilen), sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz, çok seyrek ciddi advers reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

              **Florokinolon alan hastalarda bazen rüptür (ölümcül vakalar dahil) ile komplike hale gelen aort anevrizması ve diseksiyonu ve kalp kapaklarından herhangi birinin regürjitasyonu/yetersizliği vakaları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Aşağıdaki belirtilen istenmeyen etkiler, intravenöz ya da ardışık (intravenöz ila oral) tedavi uygulanan hasta alt gruplarında daha yüksek bir sıklık kategorisine sahiptir.

              Yaygın

              Kusma, transaminazlarda geçici artış, döküntü

              Yaygın olmayan

              Trombositopeni, trombositemi, konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, halüsinasyon, parestezi ve disestezi, nöbetler, vertigo, görme bozuklukları, işitme kaybı, taşikardi, vazodilatasyon, hipotansiyon,

              geçici hepatik yetmezlik, sarılık, renal yetmezlik, ödem

              Seyrek

              Pansitopeni, kemik iliği depresyonu, anaflaktik şok, psikotik reaksiyonlar, migren, koku alma bozuklukları, işitme azalması,

              vaskülit, pankreatit, karaciğer nekrozu, peteşi, tendon yırtılması

              <Belirli bir reaksiyonu ve bunun eşanlamlılarını ve ilgili koşulları açıklamak üzere MedDRA tercihli terim kullanılmıştır. ADR terimi temsili, MedDRA versiyon 14.0'a dayanmaktadır (‘Mikotik süperenfeksiyonlar' ve ‘Belirsiz ağrı' hariç).>

              Pediyatrik popülasyon:

              Yukarıda bahsedilen artropati (artralji, artrit) insidansı, yetişkinler için yapılan çalışmalardan elde edilen verilere dayanmaktadır. Çocuklarda, artropati yaygın olarak meydana gelmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

          12 g doz aşımının hafif toksisite semptomlarına yol açtığı bildirilmiştir. 16 g'lik bir akut doz aşımının akut böbrek yetmezliğine neden olduğu bildirilmiştir.

          Doz aşımındaki semptomlar baş dönmesi, tremor, baş ağrısı, yorgunluk, nöbetler, halüsinasyonlar, konfüzyon, abdominal rahatsızlık, renal ve hepatik bozukluğun yanı sıra kristalüri ve hematüriden oluşur. Geri döndürülebilir renal toksisite bildirilmiştir.

          Acil durum önlemlerinin (ör. ventriküler boşaltımı takiben tıbbi karbon) dışında kristalürinin önlenebilmesi için gerekirse idrar pH'ı ve asitliği de olmak üzere böbrek işlevinin izlenmesi tavsiye edilmektedir. Hastaya bol sıvı verilmelidir. Kalsiyum veya magnezyum içeren antasitler teorik olarak aşırı dozlarda siprofloksasin emilimini azaltabilir.

          Hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile sadece az miktarda (<%10) siprofloksasin uzaklaştırılabilir.

          Doz aşımı durumunda, semptomatik tedavi uygulanmalıdır. QT aralığında uzama ihtimalinden dolayı EKG izlemi yapılmalıdır.

          Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur. Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır.