Her bölünebilir tablette 0.5 mg alprazolam bulunan 30 tabletlik ve her bölünebilir tablette 1.0 mg alprazolam bulunan 50 tabletlik ambalajlarda.
1.Anksiyete durumları ( anksiyete nevrozları ) 2.Karma anksiyete-depresyon durumları
3.Nörotik ya da reaktif depresyon durumları 4.Başka hastalıklara eşlik eden anksiyete durumları, karma anksiyete-depresyon ya da nörotik depresyonlar
5.Panikle birlikte görülen hastalıklar
Xanax ( alprazolam ), benzodiazepinlere aşırı duyarlık gösterdikleri bilinen hastalarda kontrendikedir.
Xanax’ın primer teşhisin şizofreni olduğu hastalarda kullanılması öğütlenmemektedir. Alkolikler ve uyuşturucu alışkanlığı olanlar benzodiazepinlerle tedavide denetim altında tutulması gerekir. Primer depresyon belirtisi psikomotor yavaşlama olanlarda; bipolar depresyon hastalarında ve psikotik belirtiler gösterenlerde Xanax kullanılmamalıdır. Xanax kullanırken uyku hali ya da baş dönmesi gelişmediği saptanıncaya kadar hastalara motorlu taşıt ya da tehlikeli cihazlar kullanmamaları öğütlenmelidir. Diğer benzodiazepinlerde olduğu gibi, Xanax tedavisini birdenbire kesmekten kaçınılmalıdır. Ani kesmenin sonuçlarını önlemek için, dozaj tedricen azaltılmalıdır. İlacın ani bırakılması sonucu disfori, uykusuzluk, karın ve kas krampları, kusma, terleme, tremor ve bazen konvülziyonları kapsayabilen majör bir sendrom görülebilir. Bu belirti ve bulgulara, uzun sürelerle aşırı dozlar alan hastalarda daha sık rastlanmaktadır. Ağır depresyonlu ya da intihar eğilimli hastalara, ilaç kısıtlı miktarlarda reçete edilmelidir. Panikle birlikte görülen hastalıklar, birincil ve ikincil major depresyonlar ile birlikte görüldüğünden, bu hasta grubunda, tedavi edilmeyen vakalar arasında intihar oranı yüksektir. Bu yüzden, bu grup hastalarda, diğer psikotrop ilaçlarda olduğu gibi, Xanax da dikkatli reçete edilmelidir.Böbrek ya da karaciğer fonksiyonu bozukluğu olan hastaların tedavisinde geçerli önlemlere uyulmalıdır.18 yaşından küçük çocuklarda Xanax’ın etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmamıştır. Gebelikte Kullanım: Gebeliğin ilk 3 ayında Xanax kullanımından kaçınılmalıdır.
Emzirme döneminde Kullanım: Birçok ilaç anne sütüne geçebildiğinden, ilaç kullanan annelerin emzirmemesi öğütlenmektedir. Dikkat! Bağımlılık yapabilir.Yan etkiler tedavinin başlangıcında gözlenir ve çoğunlukla tedavinin devamında veya doz azaltıldığında kaybolur. Xanax tedavisi sırasında en yaygın olumsuz reaksiyonun uyku hali olduğu saptanmıştır. Daha az oranda baş dönmesi, görme bulanıklığı, baş ağrısı, depresyon, uykusuzluk, sinirlilik/anksiyete, tremor, kilo kaybı koordinasyon bozuklukları, çeşitli mide-barsak ve otonom sinir sistemi belirtileridir. Panikle birlikte görülen hastalığı olanlarda en sık karşılaşılan yan etkilerde şunlardır: sedasyon/sersemleme, halsizlik, ataksi/koordinasyon bozukluğu ve peltek konuşma.
Xanax, diğer psikotrop ilaçlar, antikonvülsanlar, antihistaminikler, alkol ya da MSS’de depresyona yol açan ilaçlarla birlikte kullanıldığında, merkezi sinir sistemi üzerinde ek bir depresif etki yaratırlar. Benzodiazepinlerin başka ilaçlarla da etkileştikleri bilinmektedir. Örneğin, alprazolam ve bazı belirli benzodiazepinlerin, simetidin ya da makrolit antibiyotiklerle birlikte kullanıldıklarında klerenslerinin geciktiği saptanmıştır. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir.
Her hasta için optimum Xanax dozu saptanmalıdır. Aşağıdaki günlük dozaj tablosu birçok hastanın gereksinimine uyabilir. Yüksek dozaj gerektiğinde, günlük dozlarından önce akşam dozları arttırılmalıdır.
Anksiyete: 3 kez 0.25-0.5 mg , Birkaç doza bölünerek günde 0.5-4 mg artırılır.
Depresyon: 3 kez 0.5 mg , Birkaç doza bölünerek
günde 1.5-4.5 mg artırılır.
Geriyatrik hastalar veya zayıf düşüren hastalık mevcudiyetinde : 2-3 kez 0.25 mg , Birkaç doza bölünerek günde 0.5-0.75 mg; gerekirse ve tolere edilebilirse tedricen artırılır.
Panikle birlikte görülen hastalıklar : Yatarken 0.5-1.0 mg , Doz, yanıta göre ayarlanmalıdır.Doz artırımları 3-4 günde 1.0 mg dan daha hızlı
yapılmamalıdır. Klinik araştırmalarda kullanılan
ortalama doz günde 5.7±2.3 mg’dır. Ender
olarak günde 10 mg’a çıkılmıştır.
İncelemeler, yüksek dozlardan ( 195 mg/kg’dan fazla; insanda günlük maksimum dozun 2000 katı ) sonra, kardiyo-pulmoner kolapsın gelişebildiğini göstermişti