YAZZ 24+4 film kaplı tablet Klinik Özellikler
{ Drospirenon + Ethinyl Estradiol }
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Gebeliği önleyici etkisinin yanısıra antimineralokortikoid ve antiandrogenik etkileri sayesinde, hormona bağlı su tutulması ve buna bağlı belirtiler gösteren kadınlarda,
• Oral kontrasepsiyon isteyen hastalarda akne vulgaris tedavisi,
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi :
Kombine oral kontraseptiflerin doğru şekilde alındıklarında yılda % 1 kadar başarısızlık oranı mevcuttur. Başarısızlık oranı hap alımı unutulduğunda veya doğru alınmadığında artabilir. Tabletler paketin üstünde gösterildiği yönde, hergün yaklaşık aynı zamanda bir miktar su ile alınmalıdır.Tablet alımı süreklidir. Birbirini izleyen 28 gün boyunca hergün bir tablet alınır. Her bir sonraki pakete önceki kutudaki son tablet alımının ertesi günü başlanır. Çekilme kanaması genellikle plasebo tablet alımına başlanmasından 2-3 gün sonra başlar ve bir sonraki pakete başlandığında devam ediyor olabilir.
Uygulama ş
ekli :
Bir önceki ay hormonal kontraseptif kullanımı yoksa:
Tabletler normal siklusun ilk günü (kanamanın ilk günü) alınmaya başlanmalıdır. Tablete 2. ile 5. günler arasında başlanması da kabul edilebilir, ancak bu durumda tablet alınmaya başlanmasından itibaren yedi gün boyunca ilave olarak bir bariyer kontrasepsiyon yöntemi kullanılmalıdır.
Diğer bir kombine hormonal (oral, vaginal ring, transdermalflaster) kontraseptiften geçiş:
Kullanıcı tercihen, bir önceki oral kontraseptifin son tabletini (etkin madde içeren son tablet) aldığı günü izleyen günde YAZZ 24+4’e başlamalıdır. En fazla tabletsiz veya plasebo tablet alınan dönemin son gününe kadar ara verilebilir.
Vaginal ring veya transdermal flaster kullanılıyorsa YAZZ 24+4 alımına bunların çıkartıldığı gün veya en geç yeni uygulamanın yapılacağı gün başlanmalıdır.
Yalnız progesteron içeren bir yöntemden (minipil, enjeksiyon, implant) ya da progesteron salımlı rahim içi sistemden (RİS) geçiş:
Minipilden herhangi bir günde, (implant veya RİS’in çıkarıldığı gün, enjeksiyonda ise bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün) geçiş yapılabilir. Ancak tüm bu koşullarda tablet alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yönteminin kullanılması önerilir.
İlk trimestr düşüğünden sonra:
Hemen başlanabilir. Bu durumda ek kontraseptif yöntemlere gerek duyulmaz
4.6. Gebelik ve laktasyon
Bu durumda kadınlar, tablet almaya doğumu veya düşüğü takip eden 21.-28. günleri arasında başlaması konusunda uyarılmalıdır. Eğer daha geç başlanacaksa kullanımın ilk yedi gününde ek bir bariyer yöntemi önerilir. Ancak daha önce bir cinsel birleşme olduysa, oral kontraseptife başlamadan önce gebelik ekarte edilmeli ya da kadın bir sonraki kanama dönemini beklemelidir.
Tablet alımı unutulduğunda:
Plasebo alımı unutulduğunda ek tedbire gerek yoktur, ancak plasebo alımının istem dışı uzamaması için unutulan tablet atılmalıdır. Aşağıdaki öneriler sadece etkin madde içeren tabletlerin alınması unutulduğunda uygulanmalıdır:
Eğer kullanıcı tabletini almakta 12 saatten daha az geç kalmışsa, kontraseptif koruyuculuk azalmaz. Hatırlanır hatırlanmaz tablet alınmalı ve bir sonraki tabletler de her zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. Eğer 12 saatten daha fazla gecikme olmuşsa kontraseptif koruyuculuk azalmış olabilir. Bu durumda 2 basit kural uygulanır:
1. Tablet alımına hiçbir zaman 4 günden fazla ara verilmez.
2. Hipotalamus-hipofiz-over aksının düzgün şekilde baskılanması için 7 gün boyunca ara vermeden tablet alınması gereklidir.
Buna bağlı olarak günlük uygulamada şu öneriler verilebilir:
1. Hafta: Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan tabletlerini normal zamanında kullanmaya devam edebilir. Ayrıca ilk yedi gün için kondom gibi ek bir bariyer yöntemi kullanılmalıdır. Bu 7 günden önce cinsel birleşme olmuşsa gebelik olasılığı göz önüne alınmalıdır. Ne kadar çok tablet unutulursa ve bu tabletlerin unutulduğu gün tabletsiz döneme ne kadar yakınsa gebelik riski o kadar yüksektir.
2. Hafta: Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan tabletlerini normal zamanında kullanmaya devam edebilir. Eğer ilk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler hatasız alınmışsa ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da kadın 1’ den fazla tablet unutmuşsa 7 gün boyunca ek koruyucu önlemler alınmalıdır.
3. Hafta: Plasebo tablet döneminin yaklaşıyor olması nedeniyle güvenirlikte azalma riski yüksektir. Yine de, tablet alımında ayarlamalar yapılarak kontraseptif korumada azalma önlenebilir. Eğer unutulan tabletten önceki 7 gün boyunca tabletler doğru olarak alındıysa,
aşağıdaki iki seçenekten birinin uygulanmasıyla ek bir kontraseptif yönteme gerek kalmaz, aksi takdirde bu seçeneklerden ilkinin seçilmesi, ayrıca 7 gün boyunca ek önlemler alınması gerekir.
1. Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan etkin madde içeren tabletlerini bitene dek normal zamanda kullanmaya devam edebilir. 4 plasebo tablet atılmalı ve bir sonraki kutuya hemen geçilmelidir. Kullanıcıda ikinci kutunun etkin madde içeren tabletleri bitene kadar bir çekilme kanaması beklenmez. Ancak tablet alındığı günlerde lekelenme veya kırılma kanaması görülebilir.
2. Kullanmakta olduğu kutuyu bırakması önerilebilir. 4 günlük (hapı unuttuğu günler dahil) aradan sonra yeni kutuya başlanır.
Tablet almayı unutan kullanıcıda plasebo tablet döneminde beklenen çekilme kanaması görülmezse gebelik olasılığı göz önüne alınmalıdır.
Gastrointestinal rahatsızlıklar durumunda öneriler
Şiddetli mide-bağırsak bozuklukları olması durumunda emilim tam olmayabilir ve ek kontraseptif önlemler alınmalıdır.
Eğer aktif tablet alımını takiben 3-4 saat içinde kusma olursa unutulan tabletler için verilen öneriler (bkz. Tablet alımı unutulduğunda) geçerlidir. Eğer kadın normal tablet alma programını değiştirmek istemezse, gereken ekstra tabletleri başka bir kutudan almalıdır.
Menstruasyonun öne alınması ya da ertelenmesi:
Menstruasyonu ertelemek için kullanılan kutudaki plasebo tabletler alınmaz ve yeni bir
YAZZ 24+4 kutusundaki aktif tabletlerden almaya devam edilir. Bu uzatma 2. paketteki aktif tabletler bitinceye kadar istenildiği kadar sürdürülebilir. Bu süre içinde, kırılma kanaması ya da lekelenme meydana gelebilir. Daha sonra plasebo tablet döneminden sonra, YAZZ 24+4 alımına normal şekilde devam edilir.
Menstruasyonu haftanın başka bir gününe kaydırmak için, plasebo tablet dönemi istenildiği kadar kısaltılabilir. Aralık kısaldıkça, ikinci paket kullanılırken çekilme kanaması meydana gelmeme ve kırılma kanaması ya da lekelenme olması riski (menstruasyonu ertelemede olduğu gibi) artar
Özel popülasyonlara iliş
kin ek bilgiler:
4.3. Kontrendikasyonlar
Kombine oral kontraseptifler aşağıdaki koşulların varlığında kullanılmamalıdır ve ilk kez kombine oral kontraseptif kullanımı sırasında bunlardan herhangi biri ortaya çıkacak olursa, tedavi hemen kesilmelidir.
• Venöz veya arteriyel trombotik/tromboembolik olayların (örn. derin ven trombozu, pulmoner emboli, miyokard enfarktüsü) veya serebrovasküler bir olayın varlığı ya da öyküsü,
• Tromboz prodromu varlığı veya öyküsü (örn. geçici iskemik atak, angina pektoris),
• Fokal nörolojik belirtili migren öyküsü,
• Vasküler tutulumlu diabetes mellitus,
• Venöz veya arteriyel tromboz için ciddi olan tek, ya da birden fazla risk faktörünün varlığı da bir kontrendikasyon oluşturabilir (bkz. Uyarılar/Önlemler),
• Ağır hipertrigliseridemi ile bağlantılı pankreatit veya pankreatite benzer öykü.
• Karaciğer fonksiyon değerleri normale dönmedikçe, ciddi karaciğer hastalığı öyküsü veya varlığı,
• Ağır veya akut böbrek yetmezliği,
• Karaciğer tümörü varlığı veya öyküsü (iyi veya kötü huylu),
• Eğer seks steroidlerinden etkileniyorsa genital organların veya memenin bilinen ya da şüpheli malign hastalıkları,
• Tanı konulmamış vaginal kanama,
• Bilinen gebelik veya şüphesi
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Özel kullanım uyarıları
Aşağıda belirtilen durumlardan herhangi birinin ortaya çıkması durumunda bireysel olarak kombine oral kontraseptiflerin kullanımına ait yararlar olası risklere karşı tartılmalı ve tedaviye başlamadan önce kullanacak olan kadınla birlikte tartışılmalıdır. Risk faktörlerinin veya bu durumlardan herhangi birinin ilk kez ortaya çıkması, ya da olayların şiddetlenmesi, artması halinde hemen doktora başvurulmalıdır. Kombine oral kontraseptif alımının devam ettirilmesine veya kesilmesine doktor karar vermelidir.
Dolaşım bozuklukları
Epidemiyolojik çalışmalar, kombine oral kontraseptif kullanımıyla miyokard enfarktüsü, inme, derin ven trombozu ve akciğer embolisi gibi arteriyel ve venöz trombotik/tromboembolik hastalıkların risk artışı arasında bir ilişki bulunduğunu belirtmektedirler. Bu olaylar ender olarak ortaya çıkmaktadır.
Derin ven trombozu ve/veya pulmoner emboli şeklinde ortaya çıkan venöz tromboemboli (VTE) tüm kombine oral kontraseptiflerin kullanımı sırasında ortaya çıkabilir. Venöz tromboemboli riskinin en yüksek olduğu dönem bir kadının kombine oral kontraseptif kullandığı ilk yıldır. Düşük doz estrogen (<0.05 mg etinilestradiol) içeren oral kontraseptif kullanan kadınlarda VTE sıklığı 10.000 kadın yılında 4’tür, bu oran oral kontraseptif kullanmayanlarda 0.5-3 arasındadır. Gebelikle ilişkili venöz tromboemboli sıklığı 10.000 gebe kadın yılında 6’dır.
Kombine oral kontraseptif kullananlarda, çok ender olarak, hepatik, mezenterik, renal, serebral veya retinal venler ve arterler gibi diğer kan damarlarında da tromboz bildirilmiştir. Kombine oral kontraseptif kullanımı ile bu olayların ortaya çıkması arasındaki nedensel ilişki halen tartışmalıdır.
Venöz ya da arteriyel trombotik/tromboembolik olaylar veya serebrovasküler bir olay şu bulgularla beraber olabilir: tek taraflı bacak ağrısı ve/veya şişme; sol kola yayılan/yayılmayan ani şiddetli göğüs ağrısı; ani nefes darlığı; aniden başlayan öksürük; alışılmamış, şiddetli, uzamış baş ağrısı; ani başlayan kısmi/tam görme kaybı; diplopi (çift görme); konuşmada bozulma ya da afazi; vertigo; fokal nöbetle birlikte olan/olmayan kollaps; vücudun bir
parçasında ya da bir tarafında ani olarak ortaya çıkan belirgin hissizlik ya da güç kaybı; motor bozukluklar; akut batın.
Venöz veya arteriyel trombotik/tromboembolik durumlar ya da serebrovasküler olay riski aşağıdaki faktörlerle artar:
- Yaş
- Sigara kullanılması (içilen sigara sayısı arttıkça ve yaşın ilerlemesiyle, özellikle 35 yaşın üzerindeki kadınlarda risk artmaktadır).
- Olası aile öyküsü (ör. ebeveynlerde ya da kardeşlerde özellikle göreceli olarak erken yaşlarda ortaya çıkan venöz/arteriyel tromboemboli). Eğer kalıtsal bir yatkınlıktan şüphe ediliyorsa, herhangi bir kombine oral kontraseptif kullanımına karar vermeden önce ilgili uzmana danışılmalıdır.
- Obesite (vücut ağırlık indeksi 30 kg/m2’den fazla olanlar)
- Dislipoproteinemi
- Hipertansiyon
- Migren
- Kalp kapak hastalığı
- Atriyal fibrilasyon
- Uzun süreli immobilizasyon, başlıca cerrahi girişimler, bacakta yapılan herhangi bir cerrahi müdahale ya da büyük travmalar. Bu durumlarda, kombine oral kontraseptif kullanımının kesilmesi (elektif cerrahi girişim yapılacağı durumlarda en az 4 hafta önceden) ve tam olarak yeniden mobilize olduktan iki hafta sonraya kadar yeniden başlanmaması önerilmektedir. Venöz tromboemboli gelişiminde variköz venler ile yüzeyel tromboflebitlerin olası rolüyle ilgili olarak görüş birliği bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
İstenmeyen dolaşım sorunlarıyla birlikte görülebilen diğer tıbbi durumlar ise, diabetes mellitus, sistemik lupus eritematozus, hemolitik üremik sendrom, kronik inflamatuvar bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı/ülseratif kolit) ve orak hücreli anemidir. Kombine oral kontraseptiflerin kullanılması sırasında, migrenin sıklığında ve şiddetinde artış ortaya çıkması (bir serebrovasküler olayın habercisi olabilmesi açısından) ilacın derhal kesilmesi için bir neden olabilir.
Venöz ya da arteriyel tromboz için kalıtsal ya da edinsel yatkınlığı belirleyebilen biyokimyasal faktörler aktive protein C (APC) direnci, hiperhomosisteinemi, antitrombin III eksikliği, protein C ve S yetersizliği, antifosfolipid antikorları (antikardiyolipin antikorlar, lupus antikoagülan) kapsamaktadır.
Risk/yarar karşılaştırması yapılırken, hekim uygun bir tedavi ile söz konusu tromboz riskinin azaltılabileceğini ve gebeliğe eşlik eden tromboz riskinin düşük dozlu (<0.05 mg etinilestradiol) kombine oral kontraseptif kullanımında görülenden daha yüksek olduğunu göz önünde bulundurmalıdır.
Tümörler
Servikal kanser için en önemli risk faktörü süregelen human papilloma virüs (HPV) enfeksiyonudur. Bazı epidemiyolojik çalışmalarda uzun süre kombine oral kontraseptif kullanımının servikal kanser riskinde artışa neden olabileceği bildirilmiştir ancak bu bulguların kombine oral kontraseptif kullanımının hangi etkilerine bağlı olabileceği (servikal inceleme, hormonal olmayan kontraseptif kullanımı dahil olmak üzere seksüel davranış) halen tartışılmaktadır.
54 epidemiyolojik çalışmayı kapsayan bir meta-analiz sonuçlarına göre halen kombine oral kontraseptif kullanan kadınlarda meme kanseri teşhis edilmesi bağıl riskinde (bağıl risk =
1.24) hafif bir artış olduğu rapor edilmiştir. Bu risk artışı kombine oral kontraseptif kullanımının kesilmesiyle birlikte 10 yıl içinde göreceli olarak ortadan kalkar. Meme kanseri 40 yaşın altındaki kadınlarda seyrek görüldüğünden, meme kanserinin halen kombine oral kontraseptif kullanan veya geçmişte kullanmış kadınlarda artmış olan tanısı genel meme kanseri riskine göre düşüktür. Bu çalışmalar nedensellik için kanıt sağlamazlar. Bu artmış risk paterni, kombine oral kontraseptif kullanıcılarında meme kanserine erken tanı konması ya da kombine oral kontraseptiflerin biyolojik etkileri sonucu ortaya çıkabileceği gibi, ikisinin birleşimi ile de oluşabilir. Kullanıcılarda saptanan meme kanserleri klinik olarak, hiç kullanmamışlarda görülenden daha az ilerlemiş bulunur.
Kombine oral kontraseptif kullanıcılarında nadir olgularda iyi huylu, çok nadiren de habis karaciğer tümörleri gözlemlenmiştir. Çok sınırlı olguda bu tümörler yaşamı tehdit eden batın içi kanamalara yol açmışlardır. Kombine oral kontraseptif kullanan kadınlarda, şiddetli üst batın ağrısı, karaciğerde büyüme ya da batın içi kanama bulguları ortaya çıkması durumunda ayırıcı tanıda bir karaciğer tümörü göz önüne alınmalıdır.
Diğer uyarılar
Böbrek yetmezliği olan hastalarda potasyum atılım kapasitesi sınırlı olabilir. Klinik bir çalışmada drospirenon alınması, hafif ya da orta renal yetmezliği bulunan hastalarda serum potasyum konsantrasyonunu etkilememiştir. Teorik olarak hiperkalemi riski, tedavi öncesi serum potasyumu üst sınırda bulunan ve ek olarak potasyum tutucu ilaçlar kullanan hastalar için söz konusu olabilir.
Hipertrigliseridemisi olan ya da bu şekilde bir aile öyküsüne sahip bulunan kadınlarda, kombine oral kontraseptif kullanımıyla pankreatit gelişimi riskinde artış ortaya çıkabilir. Kombine oral kontraseptif alan kadınların çoğunda kan basıncında hafif artış görüldüğü bildirilmesine rağmen, klinik olarak anlamlı artış enderdir. Drospirenon, antimineralokortikoid etkisinden dolayı diğer kombine oral kontraseptifleri kullanan normal tansiyonlu kadınlarda etinilestradiol’e bağlı gelişen tansiyon yükselmesini olumlu yönde etkileyebilir. Bununla beraber, kombine oral kontraseptif kullanımı sırasında ortaya çıkan klinik olarak belirgin bir hipertansiyon gelişiminde, hekimin kombine oral kontraseptif kullanımını kesmesi ve hipertansiyon tedavisine başlaması gerekir. Antihipertansif tedavi sırasında normal tansiyon değerlerinin elde edilmesi durumunda, kombine oral kontraseptif kullanımı tekrar gözden geçirilebilir.
Kolestaza bağlı sarılık ve/veya kaşıntı, safra taşı oluşumu, porfiri, sistemik lupus eritematozus, hemolitik üremik sendrom, Sydenham koresi, herpes gestationis, otoskleroza bağlı işitme kaybı gibi durumların gebelik ve kombine oral kontraseptif kullanımı sırasında ortaya çıktığı ya da kötüleştiği bildirilmişse de, bunların kombine oral kontraseptiflerle olan ilişkisi kesinlik kazanmamıştır.
Ailesel anjiyoödemi olan kadınlarda egzojen estrogenler anjiyoödem belirtilerinin ortaya çıkmasına veya alevlenmesine yol açabilirler.
Karaciğer fonksiyonlarında görülen akut ve kronik değişiklikler, kombine oral kontraseptif kullanımının fonksiyon testi değerleri normale dönene dek kesilmesini gerektirebilir. Gebelik sırasında ilk kez ortaya çıkan ya da daha önce seks steroidlerinin kullanıldığı sırada görülmüş olan kolestatik sarılığın nüks etmesi kombine oral kontraseptif kullanımının kesilmesini gerektirir.
Kombine oral kontraseptifler periferik insülin direnci ve glukoz toleransı üzerinde etkili olabiliyorsa da, düşük dozlu (<0.05 mg etinilestradiol) kombine oral kontraseptif kullanan bir diyabetik hastada tedavi rejiminde değişiklikler yapma gerekliliğini gösteren bir kanıt yoktur. Ancak, kombine oral kontraseptif kullanan diyabetik kadınlar dikkatle izlenmelidir. Crohn hastalığı ve ülseratif kolit kombine oral kontraseptif kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.
Özellikle kloazma gravidarum öyküsü olan kadınlarda daha belirgin olmak üzere kloazma ortaya çıkabilir. Kloazma eğilimi olan kadınlar kombine oral kontraseptif kullanımı esnasında güneşe çıkmaktan ya da ultraviyole ışınlarına maruz kalmaktan kaçınmalıdır.
Laktoz:
YAZZ 24+4 tablet başına 48.180 mg - 52.1455 mg arasında laktoz monohidrat içermektedir. Galaktozemi gibi ender bir kalıtsal tablo olan galaktoz intoleranslı hastalar bu ilacı kullanmamalıdır. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmaması gerekir.
Tıbbi muayene/konsültasyon :
4.3. Kontrendikasyonlar
" ve "Uyarılar/önlemler" bölümleri dikkate alınarak anamnezi tam olarak alınmalı ve fizik muayenesi yapılmalı, kombine oral kontraseptif kullanımı süresince de periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Özellikle kontrendikasyonlar (örn. geçici iskemik atak v.b.) veya risk faktörleri (örn. ailede venöz veya arteriyel tromboz öyküsü) kombine oral kontraseptif kullanımı süresince ilk kez ortaya çıkabileceğinden periyodik medikal değerlendirme önem taşır. Bu değerlendirmelerin sıklığı ve içeriği kabul edilmiş kurallara dayanarak her kullanıcıya göre adapte edilmeli ancak, genel olarak servikal sitoloji de dahil olmak üzere kan basıncı, memeler, batın ve pelvik organları özellikle kapsamalıdır. Kullanıcılar oral kontraseptiflerin HIV enfeksiyonları (AIDS) ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu olmadığı konusunda bilgilendirilmelidir.
Azalmış etkinlik :
Kombine oral kontraseptiflerin etkinliği tablet alımı unutulduğunda (bkz. Tablet alımı unutulduğunda), mide-bağırsak bozuklukları olması halinde (bkz. Mide-bağırsak bozuklukları durumunda), ya da eş zamanlı ilaç tedavilerinde (bkz. İlaç etkileşmeleri) azalabilir.
Azalmış siklus kontrolü :
Tüm kombine oral kontraseptiflerde, özellikle kullanımın ilk aylarında düzensiz kanamalar (lekelenme veya kırılma kanamaları) gelişebilir. Bu nedenle herhangi bir düzensiz kanamanın araştırılması yaklaşık 3 siklusluk bir adaptasyon süresinden sonra anlamlıdır. Eğer kanama düzensizliği devam eder veya kanamalar düzenliyken ortaya çıkarsa hormonal olmayan etkenler göz önüne alınmalı ve malignite veya gebeliğin ekarte edilmesi için kürtajın da dahil olabileceği uygun tanısal girişimlerde bulunulmalıdır.Bazı kadınlarda tablet alınmayan dönemde çekilme kanaması oluşmayabilir. Eğer kombine oral kontraseptif, "Kullanım Şekli ve Dozu" bölümünde belirtilen şekilde kullanıldıysa kadının gebe olması beklenmemektedir. Ancak kombine oral kontraseptif, ilk gerçekleşmeyen çekilme kanamasından önce kullanım kurallarına uygun kullanılmadıysa ya da çekilme kanaması iki kez gerçekleşmediyse kombine oral kontraseptif kullanımına devam etmeden önce gebelik ekarte edilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Etkileşimler:
Oral kontraseptifler ve diğer ilaçlar arasındaki etkileşimler kırılma kanamalarına ve/veya kontraseptif başarısızlığa yol açabilirler. Aşağıdaki etkileşimler literatürde bildirilmiştir. Hepatik metabolizma: Mikrozomal enzimleri etkileyen ilaçlarla (örn. fenitoin, barbitüratlar, primidon, karbamazepin, rifampisin ve muhtemelen okskarbazepin, topiramat, felbamat, griseofulvin ve "St. John’s wort (Sarı kantaron)" içeren ürünler) olan etkileşimler, seks hormonlarının klerensinin artması ile sonuçlanabilir.
HIV proteaz (örn. ritonavir) ve non-nükleosid revers transkriptaz inhibitörleri (örn. nevirapin) ve bunların kombinasyonlarının hepatik metabolizmayı potansiyel olarak etkilediklerine dair yayınlar mevcuttur.
Enterohepatik dolaşımla etkileşmeler:
Belirli antibiyotik ajanların (örn. penisilinler, tetrasiklinler) verilmesi durumunda estrogenlerin enterohepatik dolaşımının azalabileceğini ve bunun da etinilestradiol düzeylerini azaltabileceğini savunan klinik raporlar mevcuttur.
Yukarıda belirtilen ilaçlardan herhangi biri ile kısa süreli tedavi edilmekte olan kadınlar, kombine oral kontraseptif dışında geçici olarak bir bariyer yöntemi kullanmalı ya da başka bir kontrasepsiyon yöntemi seçmelidirler. Mikrozomal enzim indüksiyonu yapan ilaçlar ile birlikte kullanımları süresince ve tedavinin kesilmesini takiben 28 gün boyunca bariyer yöntemi kullanmalıdırlar. Antibiyotik tedavisi (rifampisin ve griseofulvin dışında) alan kadınlar, ilacın sonlanmasını takiben 7 gün boyunca bariyer yöntemi kullanmalıdırlar. Bu eş zamanlı tedavi uygulanan ve bariyer yönteminin kullanıldığı dönem kombine oral kontraseptif kutusundaki aktif tabletlerin bitiminden sonra da devam ediyorsa, bir sonraki YAZZ 24+4 kutusuna plasebo tabletleri almadan başlanmalıdır.
Drospirenon’un metabolitleri insan plazmasında sitokrom P450 sisteminde yer almaksızın ortaya çıkarlar. Bu nedenle bu enzim sisteminin inhibitörlerinin drospirenon’un metabolizmasını etkilemesi beklenmez.
Oral kontraseptifler diğer ilaçların metabolizmaları ile etkileşebilmektedir. Buna bağlı olarak plazma ve doku konsantrasyonları artabilir (örn. siklosporin) veya azalabilir (örn. lamotrigin). In vitro inhibisyon çalışmalarında ve işaretleyici substrat olarak omeprazol, simvastatin ve midazolam kullanan kadın gönüllülerde yapılan bir in vivo etkileşim çalışmasında elde edilen sonuçlara göre, drospirenonun 3 mg dozunda uygulandığında diğer ilaçların metabolizması ile etkileşmesi olası değildir.
Diğer etkileşmeler:
YAZZ 24+4 film kaplı tabletleri serum potasyum düzeyini yükseltebilecek ilaçlar ile birlikte kullanan kadınlarda teorik olarak serum potasyumunun yükselme potansiyeli vardır. Bu ilaçlar arasında anjiyotensin-II-reseptör antagonistleri, potasyum tutucu diüretikler ve aldosteron antagonistleri sayılabilir. Ancak, drospirenonun (estradiol ile kombine olarak) bir ACE inhibitörü veya indometazin ile etkileşiminin değerlendirildiği bir çalışmada serum potasyum düzeylerinde klinik ya da istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler gözlenmemiştir. Not: Olası etkileşmeleri belirlemek amacıyla eşzamanlı kullanılacak ilacın prospektüsüne başvurulmalıdır.
Laboratuvar testleri:
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Çocuk doğ
urma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğ
um kontrolü (Kontrasepsiyon):
YAZZ 24+4 gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açmaktadır.
YAZZ 24+4 gebelik döneminde kontrendikedir.
Gebelik dönemi:
YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin gebelikte kullanımı kontrendikedir. YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin kullanımı sırasında gebelik meydana gelmesi durumunda kullanım durdurulmalıdır. Ancak, yaygın epidemiyolojik çalışmalar ne gebeliğinden önce kombine oral kontraseptif kullanmış olan kadınların çocuklarında doğumsal kusur riskinde herhangi bir artışı ne de erken gebeliği süresince yanlışlıkla kombine oral kontraseptif kullanıldığında oluşan bir teratojenik etkiyi göstermemiştir.
YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin gebelikte kullanımına ilişkin veriler, YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin gebelik, fötus ya da yenidoğanın sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri hakkında sonuçlara varılmasına izin veremeyecek kadar kısıtlıdır. Konu hakkında epidemiyolojik veri henüz mevcut değildir.
Laktasyon dönemi:
Laktasyon, anne sütünün miktarında azalmaya ve bileşiminde değişikliğe yol açabileceğinden, kombine oral kontraseptifler tarafından etkilenebilir. Bu yüzden emziren anne bebeğini sütten kesinceye kadar kombine oral kontraseptif kullanımı genellikle önerilmemelidir. Kontraseptif steroidler ve metabolitleri küçük miktarlarda anne sütüne geçebilir.
Üreme yeteneğ
i / Fertilite:
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir.
4.8 İ
stenmeyen etkiler
Kombine oral kontraseptiflerin kullanımıyla ilişkilendirilen en ciddi yan etkiler "Uyarılar/önlemler" bölümünde ele alınmıştır.
Aşağıdaki diğer yan etkiler kombine oral kontraseptif kullanıcılarında bildirilmiş ve ilişkileri ne doğrulanmış ne de yanlışlığı kanıtlanmıştır.
Advers reaksiyonlar, aşağıda sistem-organ sınıfı (MedDRA) ve sıklık derecesine göre listelenmektedir. Sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmaktadır; çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000, <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Göz
Seyrek: Kontakt lense toleranssızlık
Gastrointestinal sistem
Yaygın: Bulantı, batında ağrı Yaygın olmayan: Kusma, diyare İ
mmün sistem bozuklukları
Seyrek: Hipersensitivite
İ
ncelemeler
Yaygın: Kiloda artış Seyrek: Kiloda azalma
Metabolizma ve beslenme
Yaygın olmayan: Sıvı tutulumu
Sinir sistemi
Yaygın: Baş ağrısı Yaygın olmayan: Migren
Psikiyatrik düzensizlikler
Yaygın: Depresif duygu durumu, duygu durum değişiklikleri Yaygın olmayan: Libido azalması Seyrek: Libido artışı
Üreme sistemi ve meme
Yaygın: Meme ağrısı, meme hassasiyeti Yaygın olmayan: Memede hipertrofi Seyrek: Vaginal akıntı, memede akıntı
Cilt ve cilt altı
Yaygın olmayan: Döküntü, ürtiker
Seyrek: Eritema nodozum, eritema multiforme
Ailesel anjiyoödemi olan kadınlarda egzojen estrogenler anjiyoödem belirtilerinin ortaya çıkmasına veya alevlenmesine yol açabilirler.
4.9 Doz aş
ımı ve tedavisi
YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin doz aşımı ile ilgili klinik deneyim yoktur. Preklinik çalışmalarda doz aşımına bağlı bildirilen ciddi yan etki yoktur. Kombine oral kontraseptiflerin kullanımı sonucu elde edilen deneyimlere göre YAZZ 24+4 film kaplı tabletlerin aktif tabletlerinin aşırı dozda kullanımında görülebilecek belirtiler, bulantı, kusma ve genç kızlarda hafif vaginal kanamadır. Antidotu yoktur ve tedavisi semptomatik olmalıdır.
Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. | Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Bayer Türk Kimya San. Tic. Ltd. Şti.Satış Fiyatı | 431.04 TL [ 17 Dec 2024 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 430.96 TL [ 2 Dec 2024 ] |
Original / Jenerik | Original İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699546090051 |
Etkin Madde | Drospirenon + Ethinyl Estradiol |
ATC Kodu | G03AA12 |
Birim Miktar | 3+0,02 |
Birim Cinsi | MG |
Ambalaj Miktarı | 28 |
Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > Sistemik Hormonal Gebeliği Önleyici İlaçlar > Estradiol ve Drospirenon |
İthal ( ref. ülke : Almanya ) ve Beşeri bir ilaçdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
Eşdeğer bir ilaç bulunamadı |
Diyabet Hastalığı Diyabet, insülin hormonu ile ilgili problemlerden kaynaklanan bir hastalıktır. |
|
Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. |
|
Gıda Alerjisi Her yıl milyonlarca insan yiyeceklere alerji gösteriyor. |