ABSTRAL 200 mcg 10 dilaltý tablet Klinik Özellikler
Er-Kim İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 28 February 2014 ]
Er-Kim İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 28 February 2014 ]
Kronik kanser ağrısında opioid tedavisi kullanan yetişkin hastalarda baş edilemeyen şiddetli ağrının giderilmesinde kullanılır. Baş edilemeyen şiddetli ağrı, kontrol altında tutulan kronik ağrının geçici süreyle aşırı şiddetli duruma gelmesi olarak tanımlanır.
ABSTRAL sadece opioid tedavisine tolerans geliştiren hastalarda inatçı kanser ağrısı için uygulanmalıdır. Günlük en az 60 mg oral morfin, saatte en az 25 mikrogram transdermal fentanil, günlük en az 30 mg oksikodon, günlük en az 8 mg oral hidromorfon veya 1 hafta veya daha uzun süre ile başka bir opioidin eşdeğer analjezik dozunu alan hastalar, opiod tedavisine karşı tolerans geliştirmiş olarak kabul edilebilirler.
Doz titrasyonu:
Doz titrasyonunun amacı baş edilemeyen şiddetli ağrının tedavisinde optimal bir idame dozu tanımlamaktır. Bu optimal doz, yeterli analjeziyi kabul edilebilir seviyede yan etkiler ile beraber sağlamalıdır.
ABSTRAL optimal dozu, her hastaya göre ayrı ayrı ve artan titrasyon ile belirlenir. Doz titrasyonu sırasında kullanmak üzere birkaç doz mevcuttur. Kullanılması gereken ABSTRAL başlangıç dozu 100 mikrogramdır ve mevcut doz büyüklüklerine göre gerektiği şekilde artırılarak doz ayarlaması yapılır.
Optimal bir doza ulaşılana kadar hastalar dikkatle izlenmelidir.
Fentanil sitrat içeren diğer bir oral müstahzardan ABSTRAL'a geçiş yapılması gerekirse, müstahzarlar arasındaki absorpsiyon profili önemli oranda farklılık gösterdiğinden, yeni bir doz titrasyonu gereklidir.
Tüm vakalarda, doktor hastanın klinik ihtiyacını, yaşını ve eşlik eden hastalığını dikkate alması gerekmekle birlikte, titrasyon için aşağıdaki doz rejimi önerilmektedir.
Tüm hastalar tedaviye tek doz 100 mikrogram dilaltı tablet ile başlamalıdırlar. Tek bir dilaltı tabletin uygulamasından sonra 15-30 dakika içinde yeterli analjezi elde edilmez ise, ek olarak (ikinci) bir 100 mikrogram dilaltı tableti uygulanabilir. Eğer ilk dozun ardından 15-30 dakika içinde yeterli analjezi elde edilmezse baş edilemeyen şiddetli ağrının bir sonraki dönemi için, bu dozdan bir sonraki en yüksek tablet dozuna göre doz artışı düşünülmelidir (bkz. aşağıdaki şema).
Doz artışı, tolere edilebilir yan etki ile yeterli analjezi elde edilene kadar kademeli şekilde devam etmelidir.
Ek (ikinci) olarak uygulanacak dilaltı tablet için doz büyüklüğü;
İlk tedavinin dozu 100-300 mikrogram ise 100 mikrogram,
İdame opioid tedavisi almayan hastalarda artan solunum depresyonu riski nedeniyle ABSTRAL kullanılmamalıdır.
Ciddi solunum depresyonu veya ciddi obstruktif akciğer hastalığı olan kişilerde kullanılmamalıdır. Baş edilemeyen şiddetli ağrı dışındaki akut ağrı tedavisinde ABSTRAL kullanılmamalıdır.
Sodyum oksibat içeren tıbbi ürünlerle tedavi edilen hastalarda kullanılmamalıdır.
ABSTRAL çocuklar için öldürücü olabilecek dozda etkin madde içerdiği için hastalar ve bakıcıları, çocukların ilacı göremeyeceği ve erişemeyeceği bir yerde tutmaları konusunda eğitilmelidir.
ABSTRAL gibi opioid tedavisi alırken, potansiyel ciddi istenmeyen etkilerin oluşabilmesi nedeniyle, hastalar ve bakıcıları, ABSTRAL'ın doğru şekilde alınmasının önemi ve doz aşımı semptomları oluştuğunda ne yapılması gerektiği ile ilgili tam olarak bilgilendirilmelidirler.
ABSTRAL tedavisine başlanmadan önce, hastaların inatçı ağrısını kontrol etmek için kullanılan uzun süre etkili opioid tedavisinin dengelenmiş olması önemlidir.
Opioidlerin Kötüye Kullanımı (istismar ve bağımlılık)
Fentanil gibi opioidlerin tekrar edilen kullanımları sonucu tolerans ve fiziksel ve/veya psikolojik bağımlılık gelişebilir. Opioidlerin terapötik kullanımını takiben iyatrojenik bağımlılığın meydana geldiği bilinmektedir.
ABSTRAL'in tekrarlayan kullanımı Opioid Kullanım Bozukluğuna (OUD) yol açabilir. ABSTRAL kullanımının suistimal edilmesi veya kasıtlı olarak kötüye kullanılması, aşırı doz kullanımına bağlı yan etkilere ve/veya ölüme yol açabilir. Bireysel veya ailesinde (ebeveynler ve kardeşler) madde kullanım bozukluğu (alkol kullanım bozukluğu dahil) öyküsü olan hastalarda, halen tütün ürünleri
kullananlarda veya bireysel olarak başka bir ruh sağlığı öyküsü (örn. majör depresyon, anksiyete ve kişilik bozuklukları) olan hastalarda Opioid Kullanım Bozukluğu (OUD) gelişme riski artar.
Hastaların uyuşturucu yoksunluk belirtileri (örneğin, sonraki dozu zamanı gelmeden daha erken kullanım talebi) bakımından yakından izlenmesi gerekebilir. Bu, hastaların tedavilerinde kullanılan diğer opioidlerin ve psikoaktif ilaçların (benzodiazepinler gibi) gözden geçirilmesini gerektirir. Opioid Kullanım Bozukluğu (OUD) belirti ve semptomları olan hastaların madde bağımlılığı konusunda bir uzman tarafından konsültasyonu göz önünde bulundurulmalıdır.
Solunum Depresyonu
Tüm opioidlerde ortak olarak görüldüğü üzere, ABSTRAL kullanımında da ilaca bağlı ve klinik açıdan önemli olabilen solunum depresyonu riski vardır. Kronik obstruktif akciğer hastalığı olan veya solunum depresyonuna yol açabilen başka bir tıbbi sorunu olan (örneğin, myastenia gravis) hastalarda, daha ileri derecede solunum depresyonuna ve solunum yetmezliğine yol açabileceği için ABSTRAL ile doz titrasyonu sırasında özel dikkat gösterilmelidir.
Artan intrakraniyal basınç
Artan intrakraniyal basınç, bilincin azalması, koma veya beyin tümörleri gibi hiperkapninin intrakraniyal etkilerine özellikle duyarlı olan hastalarda ABSTRAL dikkatle uygulanmalıdır. Kafadan darbe almış olan hastalarda, klinik tablo opioidlerin kullanımı ile maskelenebilir. Böyle bir durumda, opioidler sadece kesinlikle gerekli olduğunda kullanılmalıdır.
Hiperaljezi
Diğer opioidlerde olduğu gibi, artan fentanil dozuna yanıt olarak yetersiz ağrı kontrolü durumunda, opioide bağlı hiperaljezi olasılığı düşünülmelidir. Bu durumda fentanil dozunun azaltılması veya kesilmesi ya da tedavinin gözden geçirilmesi gerekebilir.
Kardiyak hastalıklar
Fentanil bradikardi oluşturabilir. Daha önce geçirilmiş ya da mevcut bradiaritmisi olan hastalarda fentanil dikkatle kullanılmalıdır.
Yaşlı, kaşektik veya halsiz popülasyon
Fentanil ile yapılan intravenöz çalışmalardan elde edilen veriler, yaşlı hastalarda klirensin azalabileceğini, yarılanma ömrünün uzadığını ve yaşlı hastaların, genç hastalara göre ilaca daha duyarlı olabileceklerini göstermektedir. Yaşlı, kaşektik veya kuvvetten düşen hastalar, fentanil toksisitesinin belirtileri için dikkatle izlenmeli ve gerekiyorsa doz azaltılmalıdır.
Karaciğer veya böbrek yetmezliği
Özellikle doz titrasyonu sırasında, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda ABSTRAL dikkatle uygulanmalıdır. Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda ABSTRAL kullanımı, fentanilin biyoyararlanımını artırıp, sistemik klirensini azaltarak vücutta ilacın birikmesine ve artan ve uzayan opioid etkilere yol açabilir.
Hipovolemi ve hipotansiyon
Hipovolemisi ve hipotansiyonu olan hastalar tedavi edilirken dikkatli olunmalıdır.
Ağız yarası veya mukoziti olan hastalarda kullanımı
Ağız yaraları veya mukoziti olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Artan sistemik ilaç maruziyeti riski olabilir ve bu nedenle doz titrasyonu sırasında dikkatli olunması önerilmektedir.
ABSTRAL tedavisinin kesilmesi
ABSTRAL ile tedavinin kesilmesinden sonra herhangi bir gözle görülür etki olmamalıdır fakat anksiyete, tremor, terleme, solgun yüz, bulantı ve kusma muhtemel olarak görülebilen kesilme semptomlarıdır.
Serotonin Sendromu
ABSTRAL'in serotonerjik nörotransmitter sistemlerini etkileyen ilaçlarla eşzamanlı uygulandığında dikkatli olunması önerilir.
Selektif Serotonin Re-Uptake İnhibitörleri (SSRİ'ler) ve Serotonin Norepinefrin Re-Uptake İnhibitörleri (SNRİ'ler) gibi serotonerjik ilaçlar ve serotonin metabolizmasını bozan ilaçlar (Monoamin Oksidaz İnhibitörleri [MAOİ'ler] dahil) ile eşzamanlı uygulandığında, potansiyel olarak yaşamı tehdit edici bir durum olan serotonin sendromu gelişebilir. Bu durum önerilen doz içinde ortaya çıkabilir.
Serotonin sendromu, mental durum değişikliklerini (örn., ajitasyon, halüsinasyonlar, koma), otonom düzensizlikleri (örn., taşikardi, düzensiz kan basıncı, hipertermi), nöromusküler anormallikleri (örn., hiperrefleksi, koordinasyon bozukluğu, rijidite) ve/veya gastrointestinal semptomları (örn., bulantı, kusma, diyare) içerebilir.
Eğer serotonin sendromundan şüphelenilirse, ABSTRAL ile tedaviye son verilmelidir.
Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları
Opioidler, santral uyku apnesi (SUA) ve uyku ile ilgili hipoksemi dahil olmak üzere uyku ile ilgili solunum bozukluklarına neden olabilir. Opioid kullanımı, doza bağlı bir şekilde SUA riskini artırır. SUA olan hastalarda toplam opioid dozunun azaltılması düşünülebilir.
Benzodiazepinler veya benzeri sakinleştirici ilaçların eşzamanlı kullanımı riski
ABSTRAL ve benzodiazepinler gibi sakinleştirici veya benzeri ilaçların eşzamanlı kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Bu riskler nedeniyle, ancak alternatif tedavi seçeneklerinin mümkün olmadığı durumlarda sakinleştirici ilaçlarla eşzamanlı kullanılmalıdır. ABSTRAL'in sakinleştirici ilaçlarla eşzamanlı kullanılması zorunlu ise, etkili en düşük dozu, mümkün olan en kısa tedavi süresince kullanılmalıdır.
Hastalar solunum depresyonu ve sedasyon belirti ve bulguları açısından yakından izlenmelidir. Bu bağlamda, hastaları ve bakıcılarını bu semptomların farkında olmaları konusunda bilgilendirmeniz şiddetle tavsiye edilir (Bkz. bölüm 4.5).
Sodyum oksibat ve fentanil içeren tıbbi ürünlerin eşzamanlı kullanımı kontrendikedir (Bkz. bölüm 4.3). ABSTRAL ile tedaviye başlamadan önce sodyum oksibat tedavisi kesilmelidir.
Fentanil CYP3A4 ile metabolize olur. Makrolit antibiyotikler (örneğin, eritromisin), azol grubu antifungal ajanlar (örneğin, ketokonazol, itrakonazol) veya bazı proteaz inhibitörleri (örneğin, ritonavir) gibi CYP3A4 aktivitesini inhibe eden ilaçlar fentanilin sistemik klirensini azaltarak biyoyararlanımını artırabilir ve opioid etkilerini potansiyel olarak artırır veya uzatır. Greyfurt suyunun da CYP3A4'ü inhibe ettiği bilinmektedir. Antimikrobiyeller (örneğin, rifampin, rifabutin), antikonvülsanlar (örneğin, karbamazepin, fenitoin ve fenobarbital), bitkisel ürünler [örneğin, sarı kantaron (Hypericum perforatum)] gibi CYP3A4 aktivitesini indükleyen ajanlarla birlikte uygulanması fentanilin etkisini azaltabilir. CYP3A4 indükleyiciler zamanla etkilerini gösterir ve başlangıçtan sonra maksimum etkiye ulaşmaları en az iki hafta sürebilir. Buna karşılık, tedavinin kesilmesinde CYP3A4 indüksiyonun azalması için en az iki hafta gerekebilir. CYP3A4 indükleyicileriyle tedaviyi kesen veya tedavi dozunu düşüren fentanil alan hastalar, artmış fentanil aktivitesi veya toksisite riski altında olabilir. Bu nedenle, fentanil CYP3A4 inhibitörleri ve/veya indükleyicileri ile birlikte kullanıldığında hastalar dikkatle izlenmelidir.
Diğer morfin türevleri (analjezikler ve antitusifler), genel anestezikler, kas gevşeticiler, sedatif antidepresanlar, sedatif H1 antihistaminikler, barbitüratlar, anksiyolitikler (örneğin, benzodiyazepinler), hipnotikler, antipsikotikler, klonidin ve ilgili maddeler gibi diğer MSS depresanlarının birlikte kullanımı, MSS depresyonu etkisi nedeniyle artan MSS depresyonu etkileri, artmış sedasyon riski, solunum depresyonu, hipotansiyon, koma ve ölüme neden olabilir. Eşzamanlı kullanım dozu ve süresi sınırlı olmalıdır (Bkz. bölüm 4.4).
Alkol, morfin içerikli analjeziklerin sedatif etkisini güçlendirir, bu nedenle alkollü içeceklerin veya alkol içeren tıbbi ürünlerin ABSTRAL ile birlikte uygulanması önerilmemektedir.
Son 14 gün içinde Monoamin Oksidaz İnhibitörü (MAOİ) alan hastalarda ABSTRAL tavsiye edilmemektedir. Çünkü opioid analjeziklerle ciddi ve tahmin edilemeyen potansiyalizasyon rapor edilmiştir.
Kısmi opioid agonist/ antagonistlerin (örneğin, buprenorfin, nalbufin ve pentazosin) birlikte kullanımı tavsiye edilmemektedir. Bunlar düşük intrinsik aktivite ile opioid reseptörlere yüksek afinite gösterirler bu nedenle fentanilin analjezik etkisini kısmen antagonize ederler ve opioid bağımlı hastada kesilme semptomlarını indükleyebilirler.
Serotonerjik İlaçlar
Fentanilin bir Selektif Serotonin Re-Uptake İnhibitörü (SSRİ) ya da bir Serotonin Norepinefrin Re-Uptake İnhibitörü (SNRİ) ya da bir Monoamin Oksidaz İnhibitörü (MAOİ) gibi bir serotonerjik ilaç ile eşzamanlı uygulanması, potansiyel olarak yaşamı tehdit edici bir durum olan serotonin sendromu riskini arttırabilir.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Gebelik kategorisi: C
Fentanilin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Bu nedenle, fentanil kullanımı gereken dönemde, gerekiyorsa, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanarak gebelikten korunmalıdır.
Gebelikte fentanilin güvenliliği tespit edilmemiştir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelik sırasında uzun süreli kullanımı, yenidoğanda kesilme semptomlarına neden olabilir.
Doğum sırasında (sezeryan da dahil olmak üzere) fentanil uygulaması önerilmez çünkü fentanil plasentayı geçer ve fetusta veya yenidoğanda solunum depresyonuna neden olabilir.
Bu nedenle, ABSTRAL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Fentanil anne sütüne geçer ve anne sütü alan çocuklarda sedasyona ve solunum depresyonuna neden olabilir.
Emziren anneler fentanil kullanmamalı ve fentanilin son uygulamasından en az 5 gün sonraya kadar yeniden emzirmeye başlamamalıdır.
Sıçan fetüslerinde yapılan çalışmalarda fertilite azalması ve mortalite artışı gösterilmiştir. (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Bununla birlikte, opioid analjezikler araç veya makine kullanımı gibi potansiyel olarak tehlikeli görevleri yapmak için mental veya fiziksel yeteneği olumsuz etkileyebilir. ABSTRAL alırken baş dönmesi, uykululuk hali, bulanık veya çift görme gibi etkiler görülür ise, hastaların araba veya makine kullanmamaları önerilir.
ABSTRAL kullanılan hastalarda opioidler için tipik olan yan etkilerin ortaya çıkması ve sürekli kullanım ile bu etkilerin yoğunluklarının azalması beklenir. Opioid kullanımı ile ilişkili en ciddi
potansiyel yan etkiler solunumun durmasına yol açabilecek solunum depresyonu, hipotansiyon ve şoktur.
ABSTRAL'in klinik çalışmaları, baş edilemeyen şiddetli kanser ağrıları için tedavi gören hastalarda güvenlilik ve etkililiği değerlendirmek üzere tasarlanmıştır; tüm hastalar inatçı ağrıları için yavaş salımlı morfin, yavaş salımlı oksikodon veya transdermal fentanil gibi opioidleri eşzamanlı kullanmıştır. Bu nedenle, tek başına ABSTRAL'in etkilerini tam olarak ayırmak mümkün değildir.
ABSTRAL ile gözlenen en yaygın yan etkiler bulantı, konstipasyon, uyku hali ve baş ağrısı gibi tipik opioid yan etkilerdir.
ABSTRAL ve/veya diğer fentanil içeren bileşiklerin Yan Etkileri için Özet Tablo:
Klinik çalışmalar sırasında ve pazarlama sonrası deneyimlerden ABSTRAL ve/veya diğer fentanil içeren bileşiklerle aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir. Yan etkiler aşağıda sistem organ sınıfı ve görülme sıklığına göre listelenmiştir (çok yaygın (≥1/10); yaygın (a‰¥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (a‰¥ 1/1.000 ila <1/100); seyrek (a‰¥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)). Her bir sıklık grubu içinde istenmeyen etkiler azalan şiddete göre verilmiştir.
Sistem Organ Sınıfı | Yan Etki Sıklığı | |||
| Çok yaygın | Yaygın | Yaygın olmayan | Bilinmiyor |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
| Aşırı duyarlılık |
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
|
| Anoreksi İştahsızlık |
|
Psikiyatrik hastalıklar |
|
| Depresyon Paranoya Konfüzyonel durum | Halüsinasyon İlaca bağlılık (bağımlılık) İlaç suistimali |
| Dezoryantasyon | Deliryum | ||
| Mental durum değişiklikleri |
| ||
| Anksiyete |
| ||
| Öforik ruh hali |
| ||
| Disfori |
| ||
| Emosyonel dengesizlik |
|
|
|
| Dikkat dağınıklığı Uykusuzluk hali |
|
Sinir sistemi hastalıkları |
| Baş dönmesi Baş ağrısı Uyku hali | Amnezi Parosmi Disguzi Tremor Letarji Hipoestezi Uyku bozukluğu | Konvülsiyon Bilinç düzeyinin baskılanması Bilinç kaybı |
Göz hastalıkları |
|
| Bulanık görme |
|
Kardiyak hastalıklar |
|
| Taşikardi Bradikardi |
|
Vasküler hastalıklar |
|
| Hipotansiyon |
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar |
| Dispne | Orofaringeal ağrı
Boğazda sıkışma hissi | Solunum depresyonu |
Gastrointestinal hastalıklar | Bulantı | Stomatit Kusma Konstipasyon Ağız kuruluğu | Ağız ülseri Dişeti ülseri Dudak ülseri Mide boşalmasında bozukluk Karın ağrısı Dispepsi Midede rahatsızlık hissi Dil bozukluğu Aftöz stomatiti | Dilin şişmesi Diyare |
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
| Aşırı terleme | Deri lezyonu Döküntü Pruritik alerji Prurit Gece terlemeleri | Ürtiker |
|
|
| Morarma eğiliminin artması |
|
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları |
|
| Artralji Kas-iskelet sertliği Eklem sertliği |
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları |
|
| Erektil disfonksiyon |
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
| Yorgunluk | *İlaç kesilme sendromu Asteni
Genel olarak iyi hissetmeme | Kızarma ve sıcak basması Periferik ödemPireksi Yenidoğanda yoksunluk sendromu |
Yaralanma ve zehirlenmeler |
|
| Sehven kullanıma bağlı doz aşımı | Düşme |
* Transmukozal fentanil ile bulantı, kusma, diyare, anksiyete, üşüme, tremor ve terleme gibi opioid kesilme sendromları gözlemlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
Fentanil doz aşımının belirtileri, farmakolojik etkilerin uzamasıdır, en ciddi etkisi solunumun durmasına yol açabilen solunum depresyonudur. Koma oluşabildiği de bilinmektedir.
Acil olarak opioid doz aşımının kontrol edilmesi için ağızda ABSTRAL kalmış ise çıkarılır, hasta fiziksel ve sözel olarak uyarılır ve bilinç seviyesi değerlendirilir. Açık bir havayolu sağlanmalı ve korunmalıdır. Eğer gerekiyorsa uygun şekilde orofaringeal veya endotrakeal tüp ile solunum yolu açık tutulmalıdır, oksijen uygulanmalıdır ve mekanik ventilasyona başlanmalıdır. Yeterli vücut sıcaklığı ve paranteral sıvı alımı sağlanmalıdır.
Opioid ile tedavi edilmemiş hastalarda kazara oluşan doz aşımının tedavisi için, nalokson veya diğer opioid antagonistleri klinik olarak belirtilen şekilde ve kısa ürün bilgilerine uygun olarak kullanılmalıdır. Solunum depresyonunun süresi uzamış ise, opioid antagonistinin tekrarlanarak uygulanması gerekebilir.
Akut kesilme sendromu nedeniyle, opioid düzeyi sağlanmış hastalarda doz aşımını tedavi etmek için nalokson veya diğer opioid antagonistleri kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Ciddi veya inatçı hipotansiyon oluşur ise, hipovolemi düşünülmeli ve uygun parenteral sıvı tedavisine başlanmalıdır.
Fentanil ve diğer opioidler ile birlikte solunumu engelleyen kas sertliği görülmüştür. Bu durumda, endotrakeal entübasyon, beraberinde uygulanan ventilasyon ve kas gevşeticiler ile birlikte opioid antagonistlerinin de uygulanması istenebilir.
Özellikle kalp yetmezliği öyküsü olan hastalarda, fentanil doz aşımına bağlı olarak Cheyne Stokes solunumu vakaları gözlenmiştir.