ACEPRIX 2.5 mg 30 film tablet Klinik Özellikler
Ali Raif İlaç San. A.Ş.
[ 17 November 2011 ]
Ali Raif İlaç San. A.Ş.
[ 17 November 2011 ]
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Standart doz
. * * *
ACEPRDC , günde bir kez verilmelidir. Yemek yemenin emilim üzerine klinik olarak anlamlı
bir etkisi olmadığı için, ACEPRİX yemekten Önce veya sonra verilebilir. Doz daima günün
yaklaşık aym saatinde alınmalıdır.
Özel doz talimatları
Esansiyel hipertansiyon
Önerilen başlangıç dozu günde bir kez 1-1.25 mg’dır. Kan basıncı değerlendirilmeli ve doz kan basıncı yanıtına göre bireysel olarak ayarlanmalıdır. ACEPRİX’in normal dozu günde bir kez 2.5 ile 5 mg arasındadır. Günde 5 mg ACEPRİX ile yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamazsa; potasyum tutucu olmayan bir diüretiğin düşük dozu ile birlikte verilerek antihipertansif etki artırılabilir.
Renovasküler hipertansiyon
Bu hasta grubunda, esansiyel hipertansiyon vakalarına göre ADE inhibitörlerine yamt olarak daha belirgin kan basıncı düşüşleri ile karşılaşılabileceğinden, tedaviye günde bir kez
0.5 mg ya da daha az ACEPRİX ile başlanmalıdır, idame dozu bireysel olarak belirlenmelidir.
Diüretik kullanan hipertansif hastalar
Semptomatik hipotansiyon olasılığını azaltmak için, ACEPRİX tedavisine başlamadan 2-3 gün önce diüretik kesilmelidir. Daha sonra gerek duyulursa diüretik tedavisine devam edilebilir. Bu hastalarda önerilen başlangıç dozu günde bir kez 0.5 mg’dır.
Kronik kalp yetmezliği
Kronik kalp yetmezliği hastalannda, ACEPRIX dijital ve/veya diüretiklerle birlikte kullanılabilir. ACEPRİX tedavisine, hasta yakından takip edilerek, günde 0.5 mg ile başlanması önerilmektedir. Tolerans ve klinik tablo göz önünde bulundurularak bu doz, günlük minimum idame dozu olan 1 mg’a yükseltilmelidir. Hastanın yanıtı, klinik durumu ve toleransı göz önünde bulundurularak idame dozu, 1 mg-2.5 mg arasında düzenlenir. Normal koşullarda en yüksek günlük doz, bir kerede verilen 5 mg’dır. Klinik araştırma sonuçlan, kronik kalp yetmezliği vakalanndaki silazaprilat klerensi ile kreatinin klerensi arasında korelasyon olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla, kronik kalp yetmezliği ve böbrek fonksiyon bozukluğu vakalannda “Böbrek yetmezliği” başlığı adı altında belirtilen özel doz önerilerine uyulması gerekir.
Uygulama şekli:
ACEPRİX oral yolla, aç veya tok kamına bir bardak su ile alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi
ACEPRİX başlangıç dozu
En yüksek ACEPRİX dozu
40 mL/dk’nın üzerinde
günde bir kez 1 mg
günde bir kez 5 mg
10-40 mL/dk
günde bir kez 0.5mg
günde bir kez 2.5 mg
10
mL/dk’mn altında
önerilmez
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer sirozu
Nadir durumlarda, karaciğer sirozu vakalarında silazapril kullanımına gerek duyulabilir. Belirgin hipotansiyon oluşabileceğinden, tedaviye 0.5 mg ya da daha düşük dozlar ile başlanmalı ve dikkatli olunmalıdır.
Hipertansiyonu olan yaşlılarda: ACEPRİX tedavisi günde bir kez 0.5-1.0 mg’lık bir dozla başlatılmalıdır. Daha sonra, ACEPRİX’in idame dozu bireysel tolerabilite ve yanıtla, klinik duruma göre ayarlanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklardaki etkinlik ve güvenirliği bilinmediğinden, silazaprilin çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
ACEPRDC, silazapril maddesine, ilacın içerdiği diğer yardımcı maddelerden herhangi birine veya diğer ADE inhibitörlerine aşın duyarlı olan hastalarda kontrendikedir.
Diğer ADE inhibitörleri gibi ACEPRDC de, herediter veya idiyopatik anjiyoödem hikayesi olanlarda ve önceden ADE inhibitörleri ile tedaviye bağlı anjiyoödem hikayesi olanlarda kontrendikedir.
* ^
* ’S)
ACEPRIX , diğer ADE inhibitörlerinde olduğu gibi, aort stenoz ve diğer darlık-tıkanma patolojileri olan vakalarda dikkatli kullanılmalıdır. Yüksek doz diüretik kullanmakta olan yaşlı kronik kalp yetmezliği vakalarında, önerilen 0.5 mg’lık silazapril başlangıç dozuna kesinlikle uyulmalıdır.
Bazı durumlarda, özellikle kusma, ishal, daha önceki diüretik tedavisi, düşük sodyumlu diyet ve diyaliz gibi; önemli miktarda sodyum ve su kaybının söz konusu olduğu vakalarda, ADE inhibitörü tedavisine bağlı semptomatik hipotansiyon bildirilmiştir. Akut hipotansiyon, hastayı sırtüstü yatırarak ve gerektiğinde serum fizyolojik ve benzeri replasman sıvıları verilerek tedavi edilmelidir. Sıvı replasmanı sonrasında ACEPRİX tedavisine devam edilebilir. Fakat eğer semptomlar devam ederse; doz azaltılmalı ya da ilaç kesilmelidir. Kronik kalp yetmezliği hastalannda, ADE inhibitörlerine yanıt olarak kan basıncında belirgin düşüş olabilir. Fakat kronik kalp yetmezliği vakalanna 0.5 mg silazapril verilerek yürütülen klinik çalışmalarda, ilk doz sonrasmda semptomatik hipotansiyon ile karşılaşılmamıştır.
Hipotansiyonun miyokardiyal veya serebral iskemiye sebep olduğu hastalarda, anjina pektoris veya serebrovasküler hastalıkta benzer önlemler alınmalıdır.
Böbrek bozukluğu:
/Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler). Ciddi kalp yetmezliği veya tek ya da çift taraflı renal arter stenozlu hastalar gibi, renal fonksiyonu başlıca renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı olan hastalarda, ACEPRİX dahil ADE inhibitörleriyle tedavi, kan üre azotu ve/veya serum kreatinininde artışa neden olabilir. Bu değişiklikler silazapril ve/veya diüretik tedavisinin kesilmesiyle genellikle düzelmesine rağmen; ciddi renal disfonksiyon vakalan ve nadiren akut böbrek yetmezliği bildirilmiştir. Bu hasta popülasyonunda böbrek fonksiyonlan tedavinin ilk haftalannda izlenmelidir.
Renal arter stenozu olan hastalarda, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin aktivasyonu eferent arteriyol konstrüksiyonu aracılığıyla renal perfuzyonun sağlanmasına yardımcı olur. Bu nedenle, anjiyotensin II oluşumunun blokajı, aynca bradikinin olası artışı efferent arteriyoler vazodilatasyona neden olur. Bu etkinin sonucunda glomerüler filtrasyon basıncında azalma meydana gelir. Hipotansiyon bunun ötesinde renal perfüzyona da katkı sağlamaktadır.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi üzerine etkili diğer ajanlarda olduğu gibi, silazapril tedavisi alan renal arter stenozlu hastalarda akut renal yetersizlik de dahil olmak üzere artan böbrek yetersizliği riski vardır. Tedavi sırasında bu hasta grubunda dikkatli olunmalıdır ve eğer böbrek yetmezliği gelişiyorsa silazapril tedavisi kesilmelidir.
Karaciğer yetmezliği:
Ender olarak, ADE inhibitörleri kolestatik sanlık ile başlayan ve fulminan hepatik nekroza ve bazen de ölüme kadar ilerleyebilen bir sendrom ile ilişkili olmuştur. Bu sendromun mekanizması anlaşılamamıştır. ADE inhibitörleri kullanan ve sanlık gelişen veya karaciğer enzimlerinde anlamlı artışlar olan hastalar ve asidi olan hastalar, ADE inhibitörüne son vermeli ve uygun bir medikal izlemeye alınmalıdır.
Serum potasyumu:
Cerrahi / anestezi:
ADE inhibitörlerinin, tansiyon düşürücü etkisi olan anestezik ilaçlarla birlikte kullanılması arteriyel hipotansiyon oluşturabilir. Bu durum ortaya çıkarsa, intravenöz enfüzyon ile volüm artınlması ile düzeltilebilir.
Hemodiyaliz / anafilaksi:
ilgili mekanizma tam olarak tanımlanmasa da, silazapril dahil ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda, poliakrilonitrit metalil sülfat yüksek akım membranı (öm.AN69) veya LDL aferezi ile hemodiyaliz veya hemofıltrasyonun hayatı tehdit eden şoku da kapsayan anafilaktik / anafılaktoid reaksiyonlann provakasyonuna neden olacağına dair bulgular vardır. Bu nedenle; bu tip hastalarda yukarıda bahsedilen tipteki diyaliz membranlartndan sakınmalıdır. ADE inhibitörleri kullanırken, arı zehiri için desensitizasyon tedavisi gören hastalarda da anafilaktik reaksiyonlar oluşabilir. Bu yüzden desensitizasyon tedavisine başlamadan önce silazaprile ara verilmelidir. Aynca, bu durumda silazaprilin yerine beta blokör kullanılmamalıdır.
Diyabet:
Özellikle renal yetmezliği olan diyabetli hastalara ADE inhibitörü verilmesi oral hipoglisemik ilaç veya insülinin kan şekeri düşürücü etkisini potansiyalize edebilir.
Bu hastalarda kan-glikoz düzeyi izlenmelidir.
Nötropeni:
Nötropeni ve agranülositoz, ADE inhibitörü kullanan, özellikle böbrek yetmezliği veya kollajen vasküler hastalığı olan ve immünosupresif tedavi gören hastalarda seyrek olarak görülür. Bu hastalarda periyodik olarak lökosit sayımı yapılması önerilir.
Aort stenozu / hipertrofik kardiyomiyopati:
ADE inhibitörleri, obstrüktif kardiyak hastalığı (örneğin mitral stenoz, aort stenoz, hipertrofik kardiyomiyopati) olanlarda dikkatli kullanılmalıdır çünkü kalp debisi sistemik vazodilatasyonu dengeleyebilecek kadar yükselemez ve bu sebepten şiddetli hipotansiyon riski vardır.
Laktoz intoleransı:
ACEPRİX laktoz içerir. Bu nedenle nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalıdır.
Sodyum:
Bu tıbbi ürün her tablette 0.0051 mmol (ya da 0.117 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Lİtvum
Lityum ve ADE inhibitörlerinin eş zamanlı kullanımı sonucunda serum lityum konsantrasyonlarında revesıbl bir yükselme ve toksisite rapor edilmiştir. Tiyazid diüretikleri ile lityumun eş zamanlı kullanılması da lityum toksisitesini artırabileceği gibi ADE inhibitörleriyle birlikte kullanılması sonucu artmış olan lityum toksisite riskini de yükseltir.
Silazapril ile lityumun eşzamanlı kullanılması önerilmemekle beraber, birlikte kullanımın zorunlu olduğu durumlarda dikkatli kullanılmalı ve serum lityum düzeyi düzenli olarak gözlenmelidir.
Diğer antihipertansif ajanlar
ACEPRİX kan basıncını düşüren diğer ilaçlarla birlikte uygulandığında, aditif bir etki gözlemlenebilir.
ve Bölüm 5 Farmakolojik Özellikler). Bu sebeple, yukarıda sözü edilen ilaçlar ile silazaprilin eş zamanlı kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). Ancak, bu ilaçlar hipokalemi tedavisi için kombine uygulanacaktan zaman, dikkatli kullanılmalı ve serum potasyum düzeyinin sık aralıklarla izlenmesi gerekmektedir.
Diüretikler (Tiyazid ve/veva looo diüretikleri)
Önceki yüksek doz diüretik tedavisi ile sıvı kaybı görülebilir ve silazapril tedavisine başlanması, hipotansiyon riski oluşturabilir (bkz. Bölüm 4.4). Hipotansiyon riski, tuz alınımının artması ve hacmin artınlması suretiyle diüretik kullanımının kesilmesi veya silazapril tedavisine düşük dozla başlanması ile azaltılabilir. Silazapril ve furosemid veya tiyazidler arasında anlamlı herhangi bir farmakokinetik ilaç etkileşmesi bildirilmemiştir.
Trisiklik antidepresanlar / Antipsikotikler / Anestezikler/ Narkotikler
Bazı anestezik medikal ürünler, trisiklik antidepresanlar ve/veya antipsikotik ilaçlar ile ADE İnhibitörlerinin eş zamanlı kullanımı, kan basıncının beklenenden fazla düşmesine sebep olabilir, (bk. Bölüm 4.4)
Non-Steroidal Antiinflamatuvar İlaçlar (NSAİİ) (Aspirin dahil) >3 g/gün
Diğer ADE inhibitörleriyle olduğu gibi, ACEPRİX’in non steroid antiinflamatuvar bir ilaçla (örneğin, asetilsalisilik asitin antiinflamatuvar dozları, COX-2 inhibitörleri ve selektif olmayan NSAİİ) birlikte kullanımı, ACEPRİX’in antihipertansif etkisini azaltabilir. Bu etki, NSAİİ kullanımından önce silazapril tedavisi yapılan hastalarda ortaya çıkmamaktadır.
ADE inhibitörleri ve NSAİİ’nin birlikte kullanılması, özellikle azalmış böbrek fonksiyonu olan hastalarda, akut böbrek yetmezliği de dahil böbrek fonksiyonlarında bozulma ve serum potasyum düzeylerinde artışa sebep olabilir. Bu ilaçlann kombinasyonu, özellikle de yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Hastalar, kombine kullanımın başlamasından sonra, periyodik olarak yeterli miktarda hidrate edilmeli ve renal fonksiyonlan izlenmelidir.
Sempatomimetikler
Sempatomimetikler, ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini azaltabilir. Antidivabetikler
Epidemiyolojİk çalışmalar, ADE inhibitörleri ile antidiyabetik ilaçlann (insülin, oral hipoglisemik ajanlar) eş zamanlı kullanılmasının, kan glikoz değerini düşürme etkisini artırabileceği ve sonuç olarak hipoglisemi riski oluşturduğunu ortaya koymuştur. Bu olgu aynca, kombine tedavinin ilk haftalannda ve renal yetmezliği olan hastalarda bu etkinin oluşma ihtimalinin daha yüksek olduğunu da göstermiştir.
Altın içeren preparatlar
ADE inhibitörleri ile eş zamanlı olarak enjektabl altın (sodyum aurothiomalate) tedavisi gören hastalarda, seyrek olarak Nitritoid reaksiyonlan (yüz kızarması, bulantı, kusma ve hipotansiyon semptomlarını içeren) rapor edilmiştir.
Diğerleri
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
ADE inhibitör tedavisinin hayati önem taşımadığı, tedaviye devam edilmesi gerekli olmayan durumlarda hamile kalmayı planlayan hastalar, hamilelikte güvenli profil olarak belirlenen alternatif antihipertansif tedavilere geçirilmelidir. Gebelik saptandığında, ADE inhibitörleri ile tedavi hemen durdurulmalıdır ve eğer uygulanabilirse, alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebelik dönemi
ACEPRİX’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
* tıı
ACEPRDC gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
ACEPRİX ile deneyim olmamasına karşın, diğer ADE inhibitörlerinin gebe kadınlarda oligohidramnioz ve neonatal hipotansiyon ve/veya anüriye neden olduğu bilinmektedir.
Gebelik teşhis edildiğinde ACEPRİX tedavisi durdurulmalı ve uygun alternatif tedavi başlatılmalıdır.
Laktasyon dönemi
ACEPRİX’in insanda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. ACEPRİX emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Özellikle tedaviye yeni başlandığında baş dönmesi ve halsizlik gibi etkilerin ortaya çıkabileceği araç ve makine kullanırken göz önünde bulundurulmalıdır.
a) Güvenlik profili
ADE inhibitörü kullanan hastalarda ilaca bağlı en sık görülen advers etki öksürük, deri döküntüsü, renal disfonksiyondur. Kadınlarda ve sigara içmeyen kişilerde öksürük daha sık gözlenmiştir. Öksürüğü tolere edebilen hastalarda, tedaviye devam edilmesi uygun bulunmaktadır. Bazı durumlarda ise dozun azaltılması gerekebilir.
Tedavinin kesilmesine neden olacak şiddetteki ilaca bağlı yan etkiler, ADE inhibitörü alan hastalann % 5’inden daha az kısmında görülmektedir,
b) Advers etki listesi
Silazapril ve/veya diğer ADE inhibitörlerinin kullanımına bağlı klinik çalışmalardan ve pazarlama sonrası verilerden elde edilen advers reaksiyonlar aşağıda belirtilmiştir. Sıklık tahmini toplam 7171 hastanın katıldığı silazapril klinik çalışmasında her bir advers etkiyi raporlayan hasta oranına göre yapılmıştır. Silazapril klinik çalışması sırasında gözlenmeyen ancak ADE inhibitörlerinin kullanımına bağlı olarak veya pazarlama sonrası bildirilen vaka raporları "seyrek’ olarak sınıflandın İmi ştır.
Çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Nötropeni, agranülositoz, trombositopeni, anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anjiyoödem (yüz, dil, dudak, larenks, gastrointestinal sistemi İçerebilir) Seyrek: Anafilaksi
Lupus benzeri sendrom (vaskülit, miyalji, artralji/artrit, pozitif antinükleer antikorlar, eritrosit sedimentasyon oranında artış, eozinofili, lökositoz gibi belirtileri içerebilir)
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağnsı Yaygın olmayan: Disguzi
Seyrek: Serebral iskemi, geçici iskemik atak, iskemik inme, periferal nöropati
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Miyokardiyal iskemi, anjina pektoris, taşikardi, palpitasyon Seyrek: Miyokard infarktüsü, aritmi
Vasküler hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi
Yaygm olmayan: Hipotansiyon, postüral hipotansiyon. Hipotansiyon belirtileri senkop, güçsüzlük, baş dönmesi ve görme bozukluğu olabilir.
Solunum, göğüs bozukluklan ve mediastinal hastalıkları
Yaygm: Öksürük
Yaygın olmayan: Dispne, bronkospazm, rinit Seyrek: İntersitisyel akciğer hastalığı, bronşit, sinüzit
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Bulantı
Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, aftöz stomatit, iştah azalması, diyare, kusma Seyrek: Glossit, pankreatit
Hepato-bilier hastalıkları
Seyrek: Yüksek karaciğer fonksiyon testleri (transaminazlar, bilirubin, alkalen fosfataz, gama GT) ve nekrozlu veya nekrozsuz kolestatik hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıktan
Yaygın olmayan: Döküntü, makülo-papüler döküntü
Seyrek: Psoriasiform dermatit, psoriasisin şiddetlenmesi, liken planus, eksfoliyatif dermatit, ürtiker, eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, büllöz pemfigoid, pemfıgus, kaposi sarkomu, vaskulit/purpura, fotosensitivite reaksiyonlan, alopesi,onikoliz.
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastaiıklan
Yaygm olmayan: Kas kramplan, miyalji, artralji,
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: Renal bozukluk, akut renal yetmezlik, kan kreatinin artışı, kan üre artışı, hiperkalemi, hiponatremi, proteinüri, neffotik sendrom, nefrit.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastaiıklan
Yaygm: Yorgunluk
Yaygm olmayan: Aşın terleme, al basması (flushing) asteni, uyku bozukluğu
c) Seçilmiş advers olayların açıklanması
Hipotansiyon ve postüral hipotansiyon özellikle risk altmdaki hastalarda tedavinin başlangıcında veya doz artışına bağlı görülebilir.
Renal hasar ve akut böbrek yetmezliği şiddetli kalp yetmezliği, renal arter stenozu, önceden böbrek hastalığı var olan hastalarda veya volüm açığı olan kişilerde daha olasıdır.
Hiperkalemi riski böbrek yetmezliği olan ve potasyum tutucu diüretikler veya potasyum takviyesi kullanmakta olan hastalarda daha olasıdır.
Serebrovasküler hastalığı olan kişilerde ADE inhibitörlerine bağlı seyrek olarak raporlanan serebral iskemi, geçici iskemik atak ve iskemik şok hipotansiyonla ilişkili olabilir. Benzer biçimde, iskemik kalp hastalığı olan kişilerde miyokard iskemisi hipotansiyona bağlı olabilir.
Sağlıklı gönüllülerde 160 mg’a varan tek doz ACEPRİX uygulamalanmn bile kan basıncı üzerinde istenmeyen bir etki yaratmadığı saptanmıştır.
Hastalardaki doz aşımı konusunda sınırlı veri bulunmaktadır. Aşın doz ADE inhibitörü kullanımına ilişkin semptomlar hipotansiyon, dolaşım şoku, elektrolit dengesizliği, böbrek yetmezliği, hiperventilasyon, taşikardi, palpitasyon, bradikardi, baş dönmesi, anksiyete ve öksürüktür.
Tedaviye dirençli bradikardi için Pacemaker tedavisi kullanılır. Yaşamsal bulgular, serum elektroliti ve kreatin konsantrasyonlan devamlı olarak izlenmelidir.
Doz aşımı %0.9Tuk intravenöz infuzyon NaCl çözeltisi ile tedavi edilir. Eğer hipotansiyon oluşursa hasta şok pozisyonuna getirilmelidir. Mümkünse, anjiyotensin II ve/veya i.v. katekolamin ile tedavide uygulanabilir.
Gerekli görüldüğünde, ACEPRİX’in aktif formu olan silazaprilat, hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştınlabilir.