ALFOXIL 250 mg 100 ml süspansiyon Klinik Özellikler
TEVA İlaçları San.Ve Tic.A.Ş
[ 30 December 1899 ]
TEVA İlaçları San.Ve Tic.A.Ş
[ 30 December 1899 ]
ALFOXİL, duyarlı bakterilerin etken olduğu aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir: • Üst solunum yolu enfeksiyonları; tonsilit, orta kulak iltihabı, sinüzit, farenjit vb.
(A grubu beta-hemolitik streptokokların,
hassas olan stafilokok
türleri ile S. pneumoniae
ve hassas olan H. influenza
türleri ile gelişenler)
- Alt solunum yolu enfeksiyonları; akut ve kronik bronşit, kronik bronşial sepsis, lober ve bronkopnömoni (Streytococcus
türleri, (sadece a- ve P-hemolitik suşlar), S. pneumoniae , Staphylococcus
türleri veya H. İnfluenzae
ile gelişenler)
- Ürogenital sistem enfeksiyonları; sistit, üretrit, piyelonefrit, adneksit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus, gonore, prostatit vb (E. coli, P. mirabilis,
veya E. faecalis
ile gelişenler)
- Deri-yumuşak doku enfeksiyonları; impetigo, selülit, apse, erizipel, akne (Streptococcus
türleri, (sadece a- ve P-hemolitik suşlar), Staphylococcus
türleri)
- Akut komplikasyonsuz gonore, (ano-genital ve üretral enfeksiyonlar) - N. gonorrhoeae
nedenli (erkekler ve kadrnlarda).
- Bakteriyel endokardit profilaksisi
- Peritonit, tifoid, paratifoid ateş, diş abseleri gibi enfeksiyonlarda da kullanrlabilir.
Yukarrdaki endikasyonlardan bazrlarrnda tedaviye parenteral amoksisilin ile başlanmasr tercih edilebilir.
İlaca dirençli bakteri gelişiminin azaltrlmasr ve ALFOXİL’in ve diğer antibakteriyel ilaçlann etkinliklerinin sürdürülebilmesi için ALFOXİL sadece duyarlr olduğu kanrtlanmrş veya duyarlr olduğundan kuvvetle şüphe edilen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda kullanrlmalrdrr.
Kültür ve duyarlrlrk testleri bulunmakta ise, antibakteriyel tedavinin seçilmesinde ve değiştirilmesinde bu testlerin sonuçlarmdan yararlanrlmalrdrr. Bu tür verilerin bulunmamasr durumunda, yerel epidemiyolojik ve duyarlrlrk patemleri ampirik tedavi seçimine katkrda bulunabilir.
Erişkinler ve 3 aylrktan büyük pediyatrik hastalarda dozaj
Enfeksiyon Şiddet
Kulak/burun/boğaz Hafif/Orta
Şiddetli
Alt solunum yolları
Hafif/Orta/ Şiddetli
Erişkinlerde önerilen doz 3 aylıktan büvük çocuklarda önerilen doz
Her 12 saatte bir 500mg veya 25mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir her 8 saatte bir 250mg veya
20mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Her 12 saatte bir 875mg veya 45mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir her 8 saatte bir 500mg veya
40mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Her 12 saatte bir 875mg veya 45mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir her 8 saatte bir 500mg veya
40mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Cilt ve yumuşak doku Hafif/Orta Her 12 saatte bir 500mg veya 25mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir
veya
20mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Her 12 saatte bir 875mg veya 45mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir
veya
40mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
her 8 saatte bir 250mg
Şiddetli
her 8 saatte bir 500mg
Her 12 saatte bir 500mg veya 25mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir her 8 saatte bir 250mg veya
Genitoüriner Sistem Hafif/Orta
Şiddetli
20mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Her 12 saatte bir 875 mg veya 45mg/kg/gün iki eşit doza bölünerek her 12 saatte bir her 8 saatte bir 500mg veya
40mg/kg/gün üç eşit doza bölünerek her 8 saatte bir
Daha az duyarlı bakterilerin etken olduğu enfeksiyonlarda dozaj, şiddetli enfeksiyonlar için önerildiği şekilde uygulanmalıdır.
Kronik
idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde, sık bakteriyolojik ve klinik değerlendirme yapılmalıdır. Önerilenden daha düşük dozlar kullanılmamalıdır.Zaman zaman daha yüksek dozların uygulanması gerekebilir. İnatçı enfeksiyonlarda birkaç haftalık tedaviye gereksinim duyulabilir. Tedavi kesildikten sonra klinik ve bakteriyolojik takibin aylarca uygulanması gerekebilir.
Gonore tedavisi haricinde, hastalar asemptomatik hale geldikten veya bakteriyel eradikasyon kanıtı elde edildikten en az 48-72 saat sonrasına dek tedavinin sürdürülmesi gerekir.
Streptococcus pyogenes
nedenli enfeksiyonlarda, akut romatizmal ateş gelişmesini önlemek için en az 10 gün tedaviye devam edilmesi önerilir
.
N. gonorrhoeae
’ya bağlı gonore, akut komplike olmayan anogenital ve üretral enfeksiyonlarda 3 g tek doz olarak uygulanır. Sifiliz şüphesi olan gonore vakalarında gerekli testler uygulanmalı ve hastalar en az 4 ay takip edilmelidir.
Bakteriyel endokardit profilaksisi: Bakteriyel endokardite karşı profilaksinin endike olduğu hastalarda yapılan diş çekimi veya gingiva ile ilgili cerrahi girişimlerde, erişkinlerde girişimden 1 saat önce 3 g; 6 saat sonra da 1.5 g amoksisilin oral olarak uygulanır. Çocuklar için ise, girişimden 1 saat önce 50 mg/kg; 6 saat sonra da 25 mg/kg amoksisilin oral olarak uygulanır.
Parenteral uygulama yapılacaksa; erişkinlere girişimden 30 dakika önce 2 g ampisilin i.m. veya i.v., 6 saat sonra da 1 g i.m. veya i.v. ampisilin veya 1.5 g oral amoksisilin uygulanır. Çocuklara girişimden 30 dakika önce 50 mg/kg i.m. veya i.v, 6 saat sonra da 25 mg/kg i.v veya i.m ampisilin veya oral amoksisilin olarak uygulanır. Çocuk dozu erişkin dozunu geçmemelidir.
Son bir ay içinde penisilin kullanmış olan hastalarda başka bir antibiyotik ile profilaksi uygulanması düşünülmelidir. Enfeksiyonun tipi ve şiddetine göre parenteral ALFOXİL uygulanmasını takiben gerekirse tedavi oral olarak sürdürülebilir.
Uygulama şekli:
ALFOXİL 250 mg oral süspansiyon için toz sulandırılarak oral yolla kullanılır
.
Sulandırılan AFFOXİF, çocuğa ölçeği ile direkt verilebileceği gibi, mama, süt, meyve suyu, su veya soğuk içeceklere eklenebilir. Bunların hemen tüketilmeleri gerekir ve çocuğun gereken dozu aldığından emin olmak için eklendiği gıdanın tümün tüketilmesi gereklidir.
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinde doz azaltılması gerekmez. Kreatinin klerensi < 30 mL/dak altında olan şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğuna sahip hastalarda yüksek dozlar kullanılmamalıdır. Kreatinin klerensi 10-30 mL/dak arasında olan hastalarda enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak her 12 saatte bir 500 veya 250 mg dozlar kullanılmalıdır. 10 mL/dak altında kreatinin klerensine sahip hastalarda enfeksiyonun şiddetine göre 500 veya 250 mg dozlar her 24 saatte bir uygulanmalıdır.
Hemodiyaliz hastaları, enfeksiyonun şiddetine göre her 24 saatte bir 500 veya 250 mg ALFOXİL kullanmalıdır. Diyaliz sırasında ve diyaliz bitiminde ek dozlar almaları gerekir.
Böbrek yetmezliği olan, 40 kg altındaki pediyatrik hastalarda;
Kreatinin klerensi (mL/dak) | Doz | Uygulama sıklığı |
10-30 mL/dak | 15 mg/kg | günde iki kez (maksimum 500 mg, günde 2 kez) |
<10 mL/dak | 15 mg/kg | günde bir kez (maksimum 500 mg/gün) |
Karaciğer yetmezliği:
Bu hastalar için özel bir uyarı bildirilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
Yukarıdaki şemada çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg’m altında olanlar için uygundur. Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.
Yenidoğan ve küçük bebeklerde renal fonksiyonlar tam gelişmediğinden, amoksisilinin eliminasyonu gecikebilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde amoksisilin dozu dikkatle ayarlanmalıdır. Bu yaş grubunda uygulanabilecek en yüksek ALFOXİL dozu, 30 mg/kg/gündür ve 12 saat ara ile iki eşit doza bölünerek uygulanır.
Geriyatrik popülasyon:
ALFOXİL, amoksisiline, içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ve penisiline alerjisi olanlarda kontrendikedir.
Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi ve hatta ölümle sonuçlanabilen anafilaktoid tipte aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok alerjene duyarlılığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada, oral uygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırı duyarlılık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmahdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı ve hava yolunun açık tutulması sağlanmalıdır. Gerekirse entübasyon uygulanmalıdır.
Sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılığı bildirilen hastalarda penisilinlere karşı da çapraz alerji bildirilebilir.
Tüm antimikrobiyal ajanlarla tedavi sırasında, hafif veya şiddetli psödomembranöz kolit gelişebildiği bildirilmiştir. Bu yüzden amoksisilinle tedavi sırasında gelişen diyare bu yönden de değerlendirilmelidir. Antibakteriyel ajanlarla tedavi sırasında, normal barsak florası bozulabilmekte ve bu durum Clostridia
grubu patojenlerin aşırı çoğalmasına neden olabilmektedir. Clostridium dijficile’mn
ürettiği bir toksin antibiyotiğe bağlı kolit gelişimin
in en önemli nedenidir. Hafif vakalarda tedavinin kesilmesi yeterli olurken, ağır vakalarda sıvı-elektrolit tedavisi ve C. dijficile’ye
karşı bir antibakteriyel ajanın kullanılması gerekir.
Tedavi sırasında bakteriyel patojenler (Enterobacter, Pseudomonas
) ve mantarlarla (Candida)
süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır.
Uzun süre kullanımı duyarlı olmayan organizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir.
Enfeksiyoz mononükleoz hastalarında eritematöz deri döküntüsü riski artar. Bu nedenle amoksisilin sınıfı antibiyotikler mononükleozlu hastalarda kullanılmamalıdırlar.
Tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi, tedavi sırasında renal hepatik ve hemapoiteik fonksiyonların takip edilmesi önerilir
.
Gonore hastalarının, sifilis açısından da test edilmesi ve ALFOXİL tedavisinin bitiminden 3 ay sonra bu açıdan yeni bir test ile değerlendirilmeleri uygundur.
İdrar çıkış azalan hastalarda, özellikle parenteral tedavi ile ilişkili olmak üzere nadiren kristalüri gözlenmiştir.Yüksek dozlarda amoksisilin uygulanması sırasında yeterli idrar çıkışının sağlanması ve yeterli sıvı alınması önemlidir.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda amoksisilin atılımı azalacağından günlük toplam dozun azaltılması gerekebilir. (Bakınız bölüm 4.2)
Bu ürün her dozunda 23 mg’dan daha düşük sodyum içermektedir. Bu miktar tuzdan kısıtlı diyeti etkileyecek kadar yüksek değildir. Yani esasında sodyum içermediği kabul edilir.
ALFOXİL, şişesinde 22,256 g şeker içerir. Nadir kalıtımsal fmktoz intolerans problemi, (örneğin glukoz - glaktoz malabsorbsiyonu olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bakterio statik antibiyotikler olan ki oram f
en i k
ol, makrolidler, sulfonamidler ve tetrasiklinler penisilinlerin bakterisidal aktivitesini engelleyebilirler. Bu etkileşim in vitro
olarak belirlenmiş, ancak klinik önemi tam olarak gösterilememiştir.
Probenesid, amoksisilinin renal tübüler atılımını azaltır. Amoksisilin ve probenesidin eşzamanlı kullanımı, amoksisilinin daha yüksek ve daha uzun süreli kan düzeyleriyle sonuçlanır.
Diğer antibiyotikler gibi ALFOXİL de barsak florasını etkileyerek daha az östrojen emilimine yol açabilir ve oral östrojen/progesteron kontraseptiflerinin etkinliğini azaltabilir.
Alopürinol ile birlik
te kullanımı alerjik deri reaksiyonları riskini artırır.
Antikoagülanlar ile birlik
te kullanımında protrombin zamanında uzama olabileceği bilinmektedir. Birlik
te alınıyorsa uygun bir izleme yapılmalıdır.
Laboratuvar testi etkileşimleri
Amoksisilin idrarda yüksek konsantrasyonlara eriştiğinden, glukoz testlerinde yanlış pozitif sonuçlar alınabilir. Bu nedenle idrarda glukozun enzimatik glukoz oksidasyonuna dayanıklı testler ile aranması uygundur.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu gö stermemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da önerilebilir
. (Bakın
ız bölüm 4.5)
Gebelik dönemi
Fareler ve sıçanlarla yapılan çalışmalarda, insanlarda kullanılan dozun 10 kat yüksek dozlarıyla bile herhangi bir teratojenik etki saptanmamıştır. Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlardaki üreme çalışmaları her zaman insanlardaki cevabı tam olarak yansıtmayacağından gebelikte ancak açıkça gerekliyse kullanılmalıdır.
Oral ampisilin sınıfı antibiyotikler doğum sırasında zayıf emilirler. Kobay çalışmalarında ampisilinin i.v. kullanımının uterus tonüsünde hafif bir azalmaya neden olduğu ve kontraksiyonların sıklığını azalttığı, ancak kontraksiyonların gücünü ve süresini hafifçe artırdığı gözlenmiştir. Amoksisilinin insanlarda doğum sırasında ani veya gecikmiş istenmeyen etkilere neden olup olmadığı veya forseps ya da diğer obstetrik girişim olasılığını ya da yeni doğanın resüsitasyon gereksinimini artırıp artırmadığı bilinm
emektedir.
Laktasyon dönemi
Penisilinlerin insan sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziren annelerde amoksisilin kullanımı
bebekte duyarlılığa yol açabilir. Emziren annelerde kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ALFOXİL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/ tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve ALFOXİL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın ( > 1/10 ); yaygın ( > 1/100, < 1/10 ); yaygın olmayan ( > 1/1000, < 1/100 ); seyrek ( > 1/10.000, < 1/1000); çok seyrek ( < /10.000 ), bilinmi
yor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyazis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hemolitik anemi, geri dönüşümlü trombositopeni, geri dönüşümlü lökopeni (şiddetli nötropeni veya agranülositozis), kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama (Rakın
ız bölüm 4.5.)
Bilinmiyor: Anemi, trombositopenik purpura, eozinofili, ve agranülositoz bildirilmiştir. İlacm kesilmesi ile düzelen bu belirtilerin aşrrr duyarlrlrk reaksiyonuna bağlr olabileceği düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anaflaksi, anjiyonörotik ödem Bilinmiyor: Serum hastalığı benzeri reaksiyonlar,
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hiperkinezi, baş dönmesi, konvülsiyonlar. Konvülsiyonlar, böbrek yetmezliği olan veya yüksek doz alan hastalarda görülebilir.
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Bulantı, diyare,
Yaygın olmayan: Kusma,
Çok seyrek: Dilde siyah tüylü görünüm ve hemorajik/psödomembranöz kolit Hepato-bilier hastalıkları
Çok seyrek: Hafif SGOT artışı bildirilmiş olmakla beraber klinik önemi bilinmemektedir. Bilinmiyor: Kolestatik sarılık, hepatik kolestaz ve akut sitolitik hepatit gibi hepatik disfonksiyonlar
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın: Deri döküntüsü Yaygın olmayan: Ürtiker ve kaşıntı
Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Jonhson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, eksfolyatif dermatit, akut j ener alize ekzantematöz püstüloz,
Bilinmiyor: Hipersensitivite vasküliti
Böbrek ve idrar hastalıkları
Çok seyrek: interstisiyel nefrit, kristalüri
Diğer
Çok seyrek: Dişlerde renk değişimi (kahverengi, sarı veya gri lekelenme) nadiren bildirilmiştir. Dişlerin fırçalanması ve diş temizliği ile giderilebilmektedir. Daha çok çocuklarda görülmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Üçlü (triple) terapi alan hastalar
; klaritromisin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; bu kombinasyona özgü bir yan etki bildirilmemiştir. En sık bildirilen yan etkiler; diyare (%7) ve baş ağrısı (%6) ve tat bozukluklarıdır (%5).
İkili (dual) terapi alan hastalar
; amoksisilin ve lansoprazol ile kombinasyon tedavisi esnasında; günde 3 kez amoksisilin ve 3 kez lansoprazol ile dual terapi yapılan hastalarda en sık bildirilen yan etkiler; diyare (%8) ve baş ağrısıdır (%7).
Az sayıda hastada oligürik böbrek yetmezliği ile sonlanan interstisyel nefrit ve kristalüri bildirilmiştir. İlacın kesilmesi ile geriye dönmüştür.
Doz aşımı durumunda, semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Kısa bir süre içinde fark edilirse ve herhangi bir kontrendikasyon mevcut değil ise hasta kustumlabilir veya midesi yıkanabilir. Amoksisilin hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.