ALGOPET 100 mg 15 film kaplý tablet Klinik Özellikler
İlko İlaç San. ve Tic. A.Ş.
[ 3 January 2014 ]
İlko İlaç San. ve Tic. A.Ş.
[ 3 January 2014 ]
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarda (NSAİİ) olduğu gibi, istenmeyen etkileri en aza indirebilmek için, her hastaya en düşük doz verilmeye çalışılmalıdır. Bu nedenle, A LGOPET Tablet ile yapılan başlangıç tedavisi gözlenerek doz ve sıklığı her bir hastanın ihtiyaçlarına uyacak şekilde ayarlanmalıdır.
Tavsiye edilen günlük doz, bölünmüş dozlar halinde 150-200 mg’dır. Semptomların Şiddetine göre günlük doz toplam 300 mg’a çıkarılabilir.
Romatoid artrit veya osteoartrit semptomlarının giderilmesi için ALGOPET’in tavsiye edilen dozu, günde iki, üç veya dört defaya bölünerek uygulanmak üzere günde 200 ila 300 ııg’dır.
Adet sancılarında, semptomların başlangıcında 100 mg, bunu takiben 4-6 saatte bir 50 - 100 mg’dır. Maksimum günlük doz 300 mg’dır.
Çoklu doz uygulamalarında tavsiye edilen en yüksek tek doz 100 mg’dır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediatrik popüiasyon:
Çocuklarda kullanımına dair veri mevcut değildir.
Geriatrik popüiasyon:
65 yaş üzeri hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Diğer NSAİİ ilaçlarda olduğu hastalarda ülser, kanama, flatulans ve karın ağnsı gibi gastrointestinal komplikasyor hastalara göre daha fazla görülmektedir.
gibi
, Anaflaktoid reaksiyonlar ve Önceden var olan astım). ALGOPET, aspirin triadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, as pirin veya diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlan aldıktan sonra nazal polipli veya polipsiz rinit veya şiddetli, potansiyel olarak fatal bronkospazm geçiren astımlı hastalarda meydana gelir.
Aktif peptik ülseri olan veya daha önce peptik ülser geçirmiş hastalarda flurriprofenin kullanımı kontrendikedir.
Şiddetli kalp yetmezliği, hepatik yetmezlik ve renal yetmezliği olan hastalarda kontı endikedir. Koroner arter by-pass greft operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesi ağrı kesici olarak kullanılması kontrendikedir.
diğer NS Ali’lerle birlikte kulk;
ALGOPET’in COX-2 inhibitörleri dahil kaçınılmalıdır.
mmından
Kardiyovasküler (KV) trombotik etkiler:
, Gastrointestinal(Gİ) etkiler, Gİ ülserasyon, kanama ve perforasyon riski)
bypa
ss greft zmsteroid olduğu
Hipertansiyon;
Diğer tüm NS Ali’lerde olduğu gibi flurbiprofen de hipertansiyon oluşumuna veya c
aha önce
mevcut hipertansiyonun kötüleşmesine ve bu iki durum da kardiyovasküler olaylar riskinin artmasına neden olabilir. Flurbiprofen de dahil, NSAİİ’ler hipertansiyonlu hastalard;. dikkatli kullanılmalıdır. Flurbiprofen tedavisi başlangıcında ve tedavi seyri boyunca kari basıncı yakından izlenmelidir.
Gastrointestinal (Gİ) etkiler - Gİ ülserasyon, kanama veya perforasyon riski:
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar uygulanan hastalarda, semptomlan olsun veya olmasın herhangi bir zamanda mide, ince bağırsak veya kalın bağırsakta inflamasyon, kanama, ülserasyon veya perforasyon gibi fatal olabilen ciddi Gİ toksisite meydana gelebilir. Dispepsi gibi hafif üst Gİ sorunlar yaygındır ve tedavi sırasında herhangi bir zamanda yaşana bilir. Bu yüzden, önceden Gİ semptomlar yaşanmamış olsa bile hekim ve hastalar ülserasyon veya kanama durumuna karşı tetikte olmalıdır. Hastalara, ciddi Gİ toksisitesinin beliıti ve/veya semptomları ve meydana geldikleri takdirde yapmaları gerekenler hakkında bilgi vt rilmelidir. Periyodik laboratuvar gözlemlerinin yararı henüz kanıtlanmamış olmakla birlikte y iteri kadar değerlendirme de yapılmamıştır. Nonsteroid antiinflamatuvar bir ilaçla tedavi sırasında ciddi bir Gİ advers olay geliştiren her beş hastadan yalnızca biri semptom atiktir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar nedeniyle üst Gİ ülser, büyük kanama veya perforasyonların, 3 ila 6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %1 ’inde, bir yıl tedavi gören hastalarınsa yeklaşık %2 ila %4’ü arasında meydana geldiği görülmektedir. Bu eğilimlerin zaman içinde sürmesi, hastanın tedavinin herhangi bir safhasında ciddi bir Gİ olay geliştirme olasılığını artı maktadır. Ne var ki, kısa sureli tedavi dahi risksiz değildir.
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar, önceden ülser hastalığı veya Gİ kanaması hikaye sine sahip hastalara reçetelenirken son derece dikkatli olunmalıdır.
Fatal Gİ olaylar hakkmdaki spontan raporların çoğu yaşlı ve zayıf bünyeli hastalarda görülmektedir; bu nedenle bu popülasyonda tedavi yaparken özellikle dikkatli olnu k gerekir.
Advers bir Gİ olayın potansiyel riskini en aza indirmek için, mümkün olaıı en kısa süreyle etkili en düşük doz kullanılmalıdır. Yüksek risk grubundaki hastalarda, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar içermeyen alternatif tedaviler dikkate alınmalıdır.
Yapılan çalışmalar, nonsteroid antiinflamatuvar ilaç kullanan, önceden peptik ülser vt /veya Gİ kanama hikayesine sahip hastaların, bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara k: yasla Gİ kanama geliştirme riskinin 10 kat fazla olduğunu göstermiştir. Ülser hikayesine e c olarak, yapılan farmakoepidemiyolojik çalışmalarda, Gİ kanama riskini artırabilecek aşağıdakiler gibi çok sayıda başka birlikte tedavi ve komorbiditeye yol açabilecek durum tanımlarımı jtır: Oral kortikosteroidlerle tedavi, antikoagülanlarla tedavi, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla tedavinin uzaması, sigara içmek, alkol bağımlılığı, ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması.
Anaflaktoid reaksiyonlar:
Diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarda olduğu gibi, flurbiprofen tablete önced<| bir maruziyeti olmayan hastalarda anaflaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir. Aspı olan hastalara flurbiprofen verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, nazal da polipsiz rinit geçiren veya aspirin ya da diğer NSAİ ilaçları aldıktan sonra ş potansiyel olarak fatal olabilen bronkospazm sergileyen astımlı hastalarda ortaya çil.
n bilinen rin triadı Ipolipli ya ddetli ve ar. (Bkz. astım), inmalıdır.
i.n
4.3. Kontrendikasyonlar, 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri, Önceden var oh Anaflaktoid bir reaksiyon meydana geldiği takdirde, hastaya derhal acil tedavi uygul
Hepatik etkiler:
Flurbiprofen de dahil olmak üzere nonsteroid antiinflamatuvar ilaç alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınır seviyede yükselmeler meydana £ ;elebilir. Bu laboratuvar anomalileri ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde kendiliğinden geçebilir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla yapılan klinik çalışmalarda, hastalann yaklaşık % 1 ’inde ALT ve AST’de anlamlı yükselmeler (normalin üst limitinin yaklaşık üç veya daha fazla katında) bildirilmiştir. Ayrıca, bazıları ölümle sonuçlanmak üzere sanlık, fulminant hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetme zliği de dahil şiddetli karaciğer reaksiyonlan bildirilmiştir.
Karaciğer yetmezliğine işaret eden semptomlar gösteren veya karaciğer test değerleri olan bir hasta, ALGOPET tedavisi sırasında daha şiddetli bir karaciğer rea’ gelişmesine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer hastalığına işaret eden klinik t semptomların gelişmesi veya sistemik belirtilerin (Örneğin, eozinofıli. döküntü, vb.) gelmesi halinde, ALGOPET tedavisi kesilmelidir.
anormal :siyonun elirti ve neydana
NSAİ ilaçların uzun süreli kullanımı renal papiller nekroz ve diğer renal hasarlarla sonuçlanmıştır. Diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarda olduğu gibi, flurbiprofenin uzun süreli uygulanması renal papiller nekroz ve renal medullada diğer değişikliklere yol açmıştır. Renal prostaglandinlerin renal perfiizyonun korunmasında telafi edici bir rol oynadığı hastalarda ikinci bir renal toksisite şekli görülmüştür. Bu hastalarda bir ıonsteroid antiinflamatuvar ilacın uygulanması, prostaglandin oluşumunda ve ikincil olarak renal kan akımında açık renal dekompansasyonu tetikleyebilecek doza bağımlı bir düşnuye neden olabilir. Bu reaksiyon açısından en büyük risk altında bulunan hastalar böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olanların yanı sıra diüretik veya ADE inhibitörleri kullananlar ve yaşlılardır. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaç tedavisinin kesilmesinden sonra, genelde tedavi öncesindeki duruma geri dönülür.
Klinik çalışmalarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda flurbiprofen eliminasyonun yan ömründe değişiklik olmamıştır. Flurbiprofen metabolitlerinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir. Orta ila şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda 4-hidroksfflurlüprofenin eiiminasyonunda azalma meydana gelmiştir. Bu nedenle, böbrek fonksiyonlarım a önemli derecede azalma olan hastalarda, flurbiprofen metabolitlerinin birikmesini önlemel: için doz azaltımı gerekebilir. Bu gibi hastalar yakından izlenmelidir.
İlerlemiş böbrek hastalığı: |
İlerlemiş böbrek hastalığına sahip hastalarda ALGOPET tedavisi önerilmez. Ancak, r onsteroid antiinflamatuvar bir ilaçla tedaviye başlamak zorunluysa, hastanın böbrek fonksiyonlarının yakından takip edilmesi tavsiye edilir (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyanları ve ölemlıpri, Renal Etkiler). I
Hematolojik etkiler: i
Flurbiprofen de dahil olmak üzere nonsteroid antiinfiamatuvar ilaç alan hastalarda ba: en anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki hjm olarak tanımlanamayan bir etki olabilir. ALGOPET de dahil olmak üzere nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla uzun süreli tedavi gören hastalar, herhangi bir anemi belirti veya semptomu göstermeseler bile hemoglobin ve hematokrit seviyelerini düzenli olarak kontrol ettim ididirler. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların bazı hastalarda trombosit agregasyonunu ini ibe eden kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinin tersine, bunlann trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri kalitatif açıdan daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Flu "biprofen genel olarak trombosit sayısı, protrombin zamanı (PT) veya parsiyel tromboplastin zamanını (PTT) etkilemez. Önceden koagülasyon bozukluğu olan ya da antikoagülan kullanan ve trombosit fonksiyon değişikliklerinden advers şekilde etkilenebilecek hastalar ALGOPET kullanımında dikkatle izlenmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği ve Ödem:
Prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarla olduğu gibi, flurbiprofen dahil nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar alan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem gözl mmiştir. Bu nedenle, ALGOPET sıvı retansiyonu. hipertansiyon veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Önceden var olan astım:
Astım hastalarının aspirine duyarlı astımı olabilir. Aspirine duyarlı astım hastalannc kullanımı, fatal olabilecek derecede şiddetli bronkospazma yol açabilir. Bu gibi aspiri hastalarda aspirin ve diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar arasında bronkospazm olmak üzere çapraz reaksiyonlar bildirildiği için, aspirine bu çeşit bir duyarlılığa sahidj
aspirin duyarlı da dahil hastalar
ALGOPET kullanmamalı ve önceden var olan astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar) j
Görme değişiklikleri:
Flurbiprofen ve diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların kullanımı sırasındd görmede bulanıklık ve/veya görmede azalma olan vakalar bildirilmiştir. Göz şikayetleri olan hastalar göz muayenesinden geçmelidir.
Deri etkileri:
Flurbiprofen dahil nonsteroid antiinflamatuvarlarm kullanımına ilişkin çok seyrek olarak, bazıları ölümcül olmak üzere, eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu İve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonları rapor edilmiştir. Bu ciddi olaylar uyarı olmaksızın oluşabilir. Hastalar ciddi deri reaksiyonlarının işaret ve semptomlan konusunda bilgilendirilmelidirler ve deri kızarıklığı ya da herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi ili} meydana geldiğinde flurbiprofen kullanımı durdurulmalıdır.
Sistemik lupus eritematozus (SLE) ve diğer bağ dokusu hastalıkları:
SLE ve karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda, aseptik menenjit riski artmıştır.
Laboratuvar testleri:
Ciddi Gİ sistem ülserasyonları ve kanama, uyarıcı semptomlar olmadan ortaya çıkabi diğinden, hekimler Gİ kanamanın belirti ya da semptomları açısından hastaları izlemelidirler. Uzun dönemli NSAİ ilaç tedavisi gören hastaların tam kan sayımı ve biyokimya profilleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer ya da renal rahatsızlıkla uyumlu klinik belirti ve semptomlar gelişirse ya da sistemik belirtiler (ör. eozinofili, döküntü, vb.) orta>|a çıkarsa flurbiprofen kesilmelidir.
Bozulmuş kadın fertilitesi:
Flurbiprofen kadın fertilitesini bozabilir. Bu nedenle gebe kalmak isteyen kadınlara öjıerilmez.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediatrik popüiasyon:
Çocuklarda kullanımına dair veri yoktur.
Geriatrik popüiasyon;
Diğer nonsteroid inflamatuvarlarla olduğu gibi, yaşlıların (65 yaş ve üstü) tedavisi sırasında dikkatli olunmalıdır. Yaşlı hastalarda ülserasyon, kanama, gaz, şişkinlik ve abdominal ağrı gibi gastrointestinal şikayet daha fazladır. Gastrointestinal olayların potansiyel riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyle, etkili en düşük doz kullanılmalıdır, (Bk?:. Bölüm
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri, Gastrointestinal (Gİ) etkiler) Aynı şekilde, yaşlı hastalar renal dekompansasyon gelişme riski açısından daha yüksek risk altındadırlar, (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri, Renal etkiler)
Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde kullanım:
Veri mevcut değildir.
ALGOPET laktoz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmjezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
ADE-inhibitörleri ve ARB ‘ ler:
Mevcut raporlarda, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların ADE-inhibitörlerinin antijjıipertansif etkisini azaltabileceği belirtilmektedir. Bu etkileşim, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçları ADE-inhibitörleri yİ e birlikte almakta olan hastalarda dikkate alınmalıdır.
Antikoagülanlar:
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla birlikte varfarin alan hastalar, sadece her iki ilaçtan birini kullananlara oranla daha büyük bir ciddi klinik kanama riski altındadır. Doktorlar, varfarin veya diğer antikoagülanları kullanan hastalara ALGOPET verirken dikkatli olmalıdırlar.
Aspirin:
Aspirinin eşzamanlı uygulanması, serum flurbiprofen konsantrasyonlannı düıiürür. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir; ancak, diğer nonsteroid antiinflamatuva:[ ilaçlarda olduğu gibi, ALGOPET ve aspirinin birlikte uygulanması önerilmemektedir.
Beta-adrenerjik blokör ajanlar:
Flurbiprofen propranololün hipotansif etkisini azaltmasına karşın atenololde böylb bir etki görülmemiştir. Bu etkileşimin altında yatan mekanizma bilinmemektedir. Hem flurbiprofen hem de bir beta-blokör alan hastalar, yeterli seviyede bir hipotansif etkinin eldej edilmesi açısından takip edilmelidir.
Diüretikler:
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüret k etkisini azaltabilmektedir. Bu etki, renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna dayandırılmıştır. ALGOPET ile birlikte diüretik ilaçlar alan hastalar, böbrek yetmezliği belirtileri açısından (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri, Renal etkiler) ve istenen diüretik etkinin elde edildiğinden emin olmak amacıyla yakından izlenmelidir.
Lityum:
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar plazma lityum düzeylerinde artışa, renal lityum khrensinde ise azalmaya yol açmıştır. Minimum lityum konsantrasyonu %15 artmış ve renal kli*ens %20 oranında azalmıştır. Bu etkiler, renal prostaglandin sentezinin nonsteroid antiinflama :uvar ilaç tarafından inhibisyonuna dayandırılmıştır. Bu nedenle, nonsteroid antiinflamatuvaı ilaçlarla lityum birlikte uygulandığında, hastalar lityum toksisitesine karşı yakından izlenmeli|lir.
Metotreksat:
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların, tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat tirikimini kompetetif inhibe ettikleri rapor edilmiştir. Bu durum, bu ilaçların metotreksatın tok sisitesini artırabileceğine işaret ediyor olabilir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar metotreksatlh birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Kortikosteroidler:
Gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinde artma görülür.
Antiplatelet ajanlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRİ’ler): Gastrointestinal kanama riskinde artış
Simetidin, Ranitidin:
Küçük fakat istatistiksel açıdan önemli bir artışın dışında, flurbiprofenin farmakoljinetiğini etkilememiştir.
Digoksin:
Flurbiprofen ile digoksinin birlikte kullanılması her iki ilacın da kararlı duı konsantrasyonlannı değiştirmemiştir. Ancak NSAİİ’ler kalp yetmezliğini alev] GFR’m azaltabilir ve glikozitlerin plazma düzeylerini arttırabilir.
rtım serum tyndirebilir,
Oral hipoglisemik ajanlar:
Flurbiprofen ile hipoglisemik ajanların birlikte uygulanması sırasında klın şekeri konsantrasyonlannda hafif bir düşme yaşanmış olsa da hipoglisemiye dair herhangiı bir belirti veya semptoma rastlanmamıştır.
Kinolon grubu antibiyotikler:
Flurbiprofen ile birlikte alındığında konvülsiyon riskini arttırabilirler.
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar zidovudin, tiklopidin, takrolimus ve siklosporin ile birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Takrolimus:
NSAİ ilaçlarla takrolimus beraber kullanıldığında nefrotoksisite riskinde artış izlenebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediatrik popüiasyon:
Veri mevcut değildir.
Geriatrik popüiasyon:
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi 1. ve 2. trimester: C; 3. trimester D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik veya doğum sonrası gelişim üzerindeiki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri), insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. ]
Gebelik dönemi
Fare ve tavşanlarda yapılan üreme çalışmalarında herhangi bir gelişimsel apomaliye rastlanmamıştır. Ancak, hayvan üreme çalışmaları insanlarda meydana gelecek | etkilerin Önceden görülmesi için her zaman yeterli olmayabilir. Gebe kadınlar üzerinde yapılnjış yeterli ve iyi kontrollü çalışma bulunmamaktadır. ALGOPET’in sağlayacağı potansiyel yatar, fetüs üzerindeki potansiyel riski karşılayabiliyor ise kullanılabilir.
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların fetal kardiyovasküler sistem (ductus artdriosus’un kapanması) üzerindeki bilinen etkilerinden dolayı, gebeliğin geç safhalarında (ö.aydan!itibaren) kullanımından kaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği/fertilite
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla sıçanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda, prosilaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarda olduğu gibi distosi, doğumda gecikme vp hayatta kalan yavru oranında düşme meydana gelmiştir. ALGOPET’in gebe kadınlardaki gebelik sonu ve doğum üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Anne sütü ve plazmasındaki flurbiprofen konsantrasyonları, flurbiprofen kullanmakta olan bir annenin sütünü alan bebeğin günde yaklaşık olarak 0.10 mg fi alabileceğini göstermektedir. Prostaglandini inhibe eden ilaçların bebekler üzeri advers etkileri nedeniyle, anneye olan yaran da hesaba katılarak emzirmeye son v ilacı kesme arasında bir karar verilmelidir.
İstenmeyen yan etkilerin sınıflandırılmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10). yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10,000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden j hareketle tahmin edilemiyor).
Flurbiprofen veya diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçları kullanan hastalarda görü olaylar:
en advers
Flurbiprofen kullanan hastalarda bildirilen olaylar | ||||
Yaygın* | Yaygın olmayan++ | Bilinmiy | f>r++ | |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | aplastik anemi (agranülositoz ve pansitopeni dahil) hemoglobin ve hematokrit değerlerinde düşme ekimoz/purpura eozinofili hemolitik anemi demir eksikliği anemisi lökopeni trombositopeni | lenfadem | ►pati | |
Metabolizma ve beslenme sistemi hastalıkları | vücut ağırlığında değişiklikler | hiperürisemi | hiperkale | ini |
Sinir sistemi hastalıkları | baş ağrısı sinirlilik ve merkezi sinir sisteminin (MSS) uyarılmasının diğer belirtileri (örneğin, anksiyete, uykusuzluk, reflekslerde artma, tremor) MSS inhibisyonundan kaynaklanan semptomlar (örneğin amnezi, asteni. depresyon, halsizlik, somnolans) baş dönmesi/vertigo | ataksi serebrovasküler iskemi konfüzyon parestezi seğirme | Konvülsj serebroy olaylar duygusa hipertoni menenjit m i yas ter subarakr | yon asküler değişkenlik i oid kanama |
Göz hastalıkları | görmede değişiklikler | konjunktivit | komeal c glokom retinal ki retrobulb | pasite nama ar nörit |
Kulak ye iç kulak hastalıkları | tinnitus | geçici işitme kaybı | ||
Kardiyak hastalıklar | konjestif kalp yetmezliği hipertansiyon | anjina pe aritmi miyokarc | ktoris enfarktüsü | |
Vasküler hastalıklar | vasküler hastalıklar vazodilatasyon | |||
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar | rinit | astım epitaksis parosmi | bronşit dispne hipervenl larenjit pulmoneı pulmoneı | jilasyon I emboli enfarktüs |
Gastrointestinal hastalıklar | abdominal ağrı kabızlık ishal dispepsi/mide ekşimesi karaciğer enzimlerinde yükselme mide gazı Gİ kanama bulantı kusma | kanlı ishal özofagus hastalığı gastrik/peptik ülser gastrit sarılık (kolestatik ve nonkolestatik) hematemez hepatit stomatit/glossit | iştahta de kölesi stit kolit ağızda kı inflamatı hastalık U alevlenm periodoni ince bağı protein k olan infli | Eşiklikler (ruluk var bağırsak ijrmda E abse (sakta kan ve hybına neden ıtnasyon |
Deri ve deri altı doku hastalıktan | döküntü | anjiyoödem egzema eksfoliyatif dermatit fotosensitivite kaşıntı toksik epidermal nekroliz ürtiker | alopesi ciltte ku: herpes sı zoster tırnak bc terleme | uluk mpleks/ zukluklan |
Urogenital sistem hastalıkları | idrar yolu enfeksiyonu belirti ve bulgulan | hematüri interstisyel nefrit böbrek yetmezliği | menstrüt düzensiz prostat h vajinal v kanama vulvovaj | İl tikler Malığı B uterin jnit |
Genel bozukluklar | ödem | anaflaktik reaksiyon ürperme parozmi ateş | tat almaç değişikli | r j:ler |
+ klinik çalışmalardan
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla akut doz aşımı sonrasında beliren semptomlar |enellikle letarji, uyuşukluk, bulantı, kusma ve epigastrik ağrıyla sınırlı olup, destekleyici tedaviyle geri dönüşlüdür. Gastrointestinal kanama meydana gelebilir. Hipertansiyon, akui böbrek yetmezliği, solunum depresyonu ve koma da meydana gelebilir, ancak nadirdir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların tedavide kullanımı sonrasında anaflaktoid reaksiyonlar fcjildirilmiş olup, bunlar doz aşımı sonrasında da meydana gelebilir.
Aşın dozda bir nonsteroid antiinflamatuvar ilaç alan bir hastaya semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Spesifik antidotu yoktur. Semptomlan olan veya çok yüksek jderecede bir doz alan (normal dozun 5 ila 10 katı) hastalarda, ilacın alımından sonraki 4 s4at içinde emezis ve/veya aktif kömür (yetişkinlerde 60 ila 100 g arası, çocuklarda 1 ila 2 g/kgj) ve/veya ozmotik katartik endike olabilir. Proteinlere yüksek bağlanma oranı nedeniyle, zorpı diürez, idrar alkalileştirmesi, hemodiyaliz veya hemoperfüzyon yararlı olmayabilir.