BIZMOPEPTOL 262 mg 30 çiðneme tableti Klinik Özellikler
Dinçsa İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 22 March 2016 ]
Dinçsa İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 22 March 2016 ]
Non-spesifik diyarenin semptomatik tedavisinde endikedir. Seyahat diyaresinde (enteretoksijenik E.coli) koruyucu olarak kullanılır. Duodenal ülserli hastalarda Helicobacter pylori eradikasyonunda çoklu tedavinin bir parçası olarak kullanılır.
BİZMOPEPTOL tablet özellikle tat ve koku yönünden kullanışlı olduğu için, kolayca alınabilir.
2 tablet
BİZMOPEPTOL tablet ağızda eritilerek veya çiğnenerek kullanılır. Diyareye eşlik eden, sıvı kaybından korunmak için bol miktarda su içirilmelidir.
İhtiyaç oldukça her 30 dakika ila 1 saatte alınabilir. 24 saat içinde 16 tabletten fazla alınmamalıdır. Yemeklerden önce ve sonra kullanılabilir. Yalnızca oral kullanım içindir.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanımından kaçınılmalıdır.
16 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Doz ayarlamasına gerek yoktur.
Diyareye eşlik eden, sıvı kaybından korunmak için bol miktarda su içirilmelidir.
Bizmut subsalisilat veya formülasyonun içerdiği yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
Aspirine, salisilatlara veya salisilat formülasyonu komponentlerine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
16 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı kontrendikedir.
BİZMOPEPTOL, çok nadir görülen ancak çok ciddi bir hastalık olan Reye sendromu ile salisilatlar arasındaki olası ilişki nedeniyle 16 yaş altı çocuklarda kullanılmamalıdır.
Kan pıhtılaşma bozukluğu olan hastalar, gut hastaları ya da antikoagülan ilaç (pıhtılaşma önleyici ilaçlar) kullanan hastalar uyarılmalıdır.
Dizanterisi olan hastalar bizmut subsalisilat aldıklarında hasta daha kötü duruma girer, bu nedenle farklı tipte bir tedaviye ihtiyaç duyulur.
BİZMOPEPTOL, semptomlar şiddetli ise veya 2 günden fazla devam ederse kullanılmamalıdır.
Diyaresi olan, özellikle zayıf ve yaşlı hastalarda sıvı ve elektrolit kaybı görülebilir. Bu gibi durumlarda uygun sıvı ve elektrolit tedavisinin uygulanması en önemli önlemdir.
Bu ilacın tıbbi olarak uygulanmasında geçici olarak ve zararsız olarak dilin ve feçesin siyahlaşmasına sebep olur. Feçesin siyahlaşması kanama ile karıştırılabilir.
Önerilen doz aşılmamalıdır. Doktor tavsiyesi dışında günde 2 tabletten fazla kullanılmamalıdır. İlacın önerilen dozdan daha fazla veya daha uzun süre kullanımı yan etki riskinde (özellikle bizmut zehirlenmesi) artışa neden olabilir.
Bizmut subsalisilat, salisilat içerdiğinden antikoagulanlar, heparin-salisilat gibi kanama ihtimalini artırabilen ilaçlar ile beraber alınırken dikkatli olunmalıdır.
Bizmut subsalisilat, hemofili veya diğer kanama problemleri olan hastalarda kanama sıklığını arttırır.
Bizmut subsalisilat oral antidiyabetiklerin kandaki düzeyini çok aşağı düzeye indirir. Oral antidiyabetiklerle birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Narkotik analjezikler hariç, analjezik ve iltihap gidericiler bizmut subsalisilatla beraber kullanıldığında yan etkiler ile doz aşımındaki yan etki artışına neden olur.
Bizmut subsalisilat, gut tedavisinde kullanılan ilaçların [probenesid (benemid) veya sünfinpirazon (anturan)] etkisini azaltır.
Ağız yolu ile kullanılan tetrasiklin antibiyotikler bizmut subsalisilat kullanımından en az 1 ila 3 saat önce veya tetrasiklin antibiyotiklerinden 1 ila 3 saat sonra alınmalıdır. Aksi takdirde bizmut, tetrasiklin antibiyotiklerinin etkisini azaltır.
Ek bilgi söz konusu değildir.
Ek bilgi söz konusu değildir.
Gebelik Kategorisi
Bizmut subsalisilat birinci trimester için D, ikinci ve üçüncü trimester için C gebelik kategorisindedir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) gerekmez.
BİZMOPEPTOL'ün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
BİZMOPEPTOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
İnsanlarda bu çalışma mevcut değildir. Ancak salisilat anne sütüne geçer; emziren anne tarafından kronik olarak yüksek dozda BİZMOPEPTOL kullanımı sonucunda çocuk tarafından bu ilacın alınması ile çocukta istenmeyen etkilerin oluşumuna sebep olabilir.
BİZMOPEPTOL gerekli olmadıkça laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği ve fertilite üzerine olumsuz etkisi yoktur.
Bizmut subsalisilatı alan kişilerin araç ve makine kullanmaması gerekmektedir.
Klinik çalışmalar sırasında ve pazarlama sonrası gözlem çalışmalarında aşağıdaki istenmeyen etkiler gözlenmiştir.
İstenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir ve her sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralaması ile sunulmaktadır:
Çok yaygın : ≥ 1/10
Yaygın : ≥ 1/100 ila < 1/10
Yaygın olmayan : ≥ 1/1000 ila < 1/100 Seyrek : ≥ 1/10.000 ila < 1/1000
Çok seyrek : <1/10.000
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Seyrek: Depresyon, konfüzyon
Yaygın olmayan: Anksiyete, ciddi ve devamlı baş ağrısı
Seyrek: Konfüzyon, baş dönmesi, hafif baş ağrısı
Çok seyrek: Konuşmada güçlük veya sözü ağzında geveliyerek konuşma, susama
Yaygın olmayan: Görme bozuklukları
Yaygın olmayan: İşitme kaybı, kulak çınlaması
Yaygın olmayan: Çabuk veya derin nefes alıp verme
Çok yaygın: Feçesin siyah renk alması
Yaygın: Konstipasyon, dilin siyah renk alması
Seyrek: Diyare, mide bulantısı, kusma, mide ağrısı
Yaygın: Terleme
Yaygın olmayan: Kas spazmları
Seyrek: Kas zayıflaması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
Bizmut intoksikasyonu, konfüzyon, miyoklonik hareketler, tremor, dizartri, yürüme ve ayakta durma bozuklukları ile akut ensefalopati olarak ortaya çıkabilir. Bizmut intoksikasyonu ayrıca gastrointestinal rahatsızlıklara, deri reaksiyonlarına, mukoza zarında renk bozulmasına ve akut tübüler nekrozun bir sonucu olarak böbrek fonksiyon bozukluğuna neden olabilir. Tedavi gastrik lavajı, bağırsak boşaltımını ve hidrasyonu içerir. Şelat ajanları ilaç alımını takiben erken aşamalarda etkili olabilir ve hemodiyaliz gerekli olabilir.
BİZMOPEPTOL doz aşımında, salisilat intoksikasyonu belirtileri de gözlenebilir. Salisilat zehirlenmesi genellikle plazma konsantrasyonları > 350 mg/L (2,5 mmol/L) ise oluşabilir. Yetişkin ölümlerinin çoğu, plazma konsantrasyonları 700 mg/L'yi (95,1 mmol/L) aşan hastalarda ortaya çıkar. 100 mg/kg'dan az tek seferde alınan dozlarda ciddi zehirlenme olma olasılığı yoktur.
Zehirlenme semptomları ortaya çıkarsa BİZMOPEPTOL kullanımı kesilmelidir. Doz aşımı tedavisi, salisilat zehirlenmesi için de aynıdır.
Yaygın belirtiler arasında kusma, dehidratasyon, kulak çınlaması, vertigo, sağırlık, terleme, bir anda artan nabız ile birlikte ekstremitelerde ısınma, artan solunum hızı ve hiperventilasyon bulunur. Çoğu zehirlenmede bir dereceye kadar asit baz bozukluğu mevcuttur.
Normal veya yüksek arteriyel pH (normal veya düşük hidrojen iyonu konsantrasyonu) ile karışık alkaloz ve metabolik asidoz yetişkinlerde ve dört yaşın üzerindeki çocuklarda normaldir. Dört yaş ve altı çocuklarda düşük arter pH'lı (yüksek hidrojen iyonu konsantrasyonu) baskın metabolik asidoz yaygındır. Asidoz, kan beyin bariyerinden salisilat transferini artırabilir.
Yaygın olmayan belirtiler arasında hematemez, hiperpireksi, hipoglisemi, hipokalemi, trombositopeni, artmış INR / PTZ, intravasküler koagülasyon, böbrek yetmezliği ve kardiyak olmayan pulmoner ödem sayılabilir.
Konfüzyon, oryantasyon bozukluğu, koma ve konvülziyonlar dahil olmak üzere merkezi sinir sistemi belirtileri, çocuklara göre yetişkinlerde daha az görülür.
Tedavi: İlaç yetişkin tarafından 1 saat içinde 250 mg/kg'dan fazla alındığında aktif kömür uygulanır. Zehirlenmenin şiddeti tek başına plazma salisilat konsantrasyonu ile belirlenemez ancak bu ölçüm yapılmalıdır. Ayrıca klinik ve biyokimyasal özellikler dikkate alınmalıdır. Eliminasyon, % 1,26'lık sodyum bikarbonat uygulaması ile gerçekleşen idrar alkalizasyonu sonucu artar. İdrar pH'ı izlenmelidir. Metabolik asidoz, intravenöz % 8,4'lük sodyum bikarbonat ile (önce serum potasyum düzeyi kontrol edilmelidir) düzeltilir. Zorlu diürez, salisilat atılımını arttırmadığından ve pulmoner ödeme neden olabileceğinden yapılmamalıdır. Hemodiyaliz, şiddetli zehirlenme için tercih edilen tedavidir ve plazma salisilat konsantrasyonları>700 mg/L (5,1 mmol/L) veya daha düşük konsantrasyonlarda ciddi klinik veya metabolik durumları olan hastalar için düşünülmelidir. 10 yaşından küçük veya 70 yaşından büyük hastalarda salisilat toksisitesi riski artar ve daha erken bir aşamada diyaliz gerekli olabilir.