DELIX DUO 2.5 MG+2.5 mg 30 tablet Klinik Özellikler
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
[ 5 April 2013 ]
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
[ 5 April 2013 ]
Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:
Önerilen günlük doz günde bir tablettir. Doz gerektiğinde artırılabilir. Kullanılabilecek en yüksek doz günde bir defa alınan iki tablettir.
Herbir etkin madde için dozun titre edilmesi önerilmektedir. Ancak klinik olarak uygun olduğunda, hastaların monoterapiden doğrudan sabit doz kombinasyon tedavisine geçirilmesi düşünülebilir.
Uygulama şekli:
DELİX DUO oral kullanım içindir. Tabletlerin aç iken veya fazla yağ ya da karbonhidrat içermeyen hafif yemeklerden sonra, yeterli miktarda su ile bütün olarak alınması önerilmektedir. Tabletler bölünmemeli, ezilmemeli ve çiğnenmemelidir.
Özel popülasvonlara ilişkin ck bilgiler
Böbrek yetmezliği:
ADE inhibitörleri ile tedaviye başlandığında özellikle ilk haftalarda hastaların böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Aktif renin-anjiyotensin sistemine sahip hastalarda dikkatli olunmalıdır. Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 20-60 ml/dak) ve diüretik tedavisi gören hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastalarda tedavi süresince böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir. DELİX DUO ciddi derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 20 ml/dakika’nın altında olan) kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
ADE inhibitörleri nadiren kolestatik sarılık ile başlayan ve fulminant karaciğer nekrozu ve bazen ölüme neden olan bir sendromla ilişkilendirilmiştir. Bu sendromun mekanizması anlaşılamamıştır. ADE inhibitörleri alan ve sarılığın geliştiği veya karaciğer enzimlerinde belirgin artışın olduğu hastalarda, AÜE inhibitörlerinin kullanımına son verilmeli ve hastalara uygun tedavi belirlenmelidir.
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda temel karaciğer fonksiyon testleri yapılmalı ve tedavi süresince tedaviye cevap ve metabolik etkiler izlenmelidir. DELİX DUO film kaplı tablet ciddi derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon ve ergenlerde:
Yeterli veri bulunmadığından DELİX DUO’nun çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Bu yaş grubunda doz ayarlaması gerekmemektedir. Yetişkinlere verilen dozlar uygulanabilir.
DELİX DUO;
• Felodipiııe (veya diğer dihidropiridinlere), ramiprile, diğer anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörlerine veya tablet bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı duyarlı olduğu bilinen hastalarda,
• Anjiyoödem hikayesi bulunan hastalarda,
• Hemodinamik olarak stabil olmayan durumlarda, örn: kardiyovasküler şok. tedavi edilmeyen kalp yetmezliği, akut miyokard infarktüsü, stabil olmayan anjina pektoris, felç
• AV Blok
II veya
III hastalarında,
• Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda,
• Ciddi böbrek yetmezliğinde (kreatin klerensi <20 ml/dak) ve diyaliz hastalarında,
• Gebelikte,
Anjiyoödem
ADE inhibitörleri ile tedavi sırasında hastalarda anjiyoödem gelişimi, tedavinin hemen sonlandırılmasını gerektirir. Anjiyoödem dil, glotis veya larinkste (gırtlak) oluşabilir ve böyle bir durumda, acil önlemlerin alınması gerekir.
ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda, yüz, ekstremiteler, dudak, dil, glotis veya larinkste anjiyoödem bildirilmiştir. Bu tip durumlarda hastalara verilen tedavi, EKG ve kan basıncının kontrolü ile birlikte subkutan yoldan hemen uygulanan adrenalin 1:1000 çözeltisi (0.3-0.5 ml) veya I mg/ml adrenalinin (seyreltme talimatlarına bakınız) yavaş intravenöz uygulanımını içermelidir ancak tedavi bununla sınırlı değildir. Hasta derhal hastaneye kaldırılmalı ve en az 12-24 saat süreyle izlenmelidir. Hastalar semptomlar tamamen kayboluncaya kadar taburcu edilmemelidirler.
ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda, intestinal anjiyoödem bildirilmiştir. Bu hastalarda (mide bulantısı veya kusmanın eşlik ettiği veya etmediği) karın ağrısı rapor edilmiştir, ancak bu hastaların bazılarında yüz anjiyoödemi hikayesi bulunmamaktadır ve Cl-esteraz düzeyleri normaldir. Anjiyoödem, aralarında CT-tarama veya ultrasonun da bulunduğu prosedürler veya cerrahi işlemlerde teşhis edilmekte ve bu semptomlar ADE inhibitörlerinin sonlandırılması ile düzelmektedir. İntestinal anjiyoödem, karın ağrısı bildirilen ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda diferansiyal diagnoza ilave edilmelidir.
Siyah ırktan olmayan hastalar ile karşılaştırıldığında. ADE inhibitörleri ile tedavi edilen siyah hastalarda anjiyoödem olasılığının daha yüksek olduğu bildirilmiştir.
Böbrek fonksiyonları
ADE inhibitörleri ile tedaviye başlandığında özellikle ilk haftalarda, hastaların böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Aktif renin-anjiyotensin sistemine sahip hastalarda, dikkatli olunmalıdır.
Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatin klerensi 20-60 ml/dak) ve diüretik tedavisi gören hastalarda, dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastalarda tedavi süresince böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir.
Hiperkalemi
Ramipril dahil ADE inhibitörleri ile tedavi edilen bazı hastalarda serum potasyum düzeylerinde artış bildirilmiştir. Hiperkalemi geliştirme riski bulunan hastalar arasında, böbrek yetmezliği, diabetes mellitus hastalığı olanlar veya birlikte potasyum tutucu diüretikler veya potasyum destekleyicileri veya potasyum içeren tuz bileşenleri kullananlar veya serum potasyum düzeyindeki artış ile ilintili diğer ilaçları (örn: heparin) alan hastalar yer alır. Yukarıda bahsi geçen ilaçların birlikte kullanımı gerekmekteyse. serum potasyum düzeyinin düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir.
Proteinüri
Özellikle böbrek fonksiyon yetmezliği olan veya yüksek dozlarda ADE inhibitörleri kullanan hastalarda görülür.
Renovasküler hipertansiyon / renal arter stenozu
Renovasküler hipertansiyonlu hastalar ve var olan bilateral renal arter stenozu veya soliter böbrek arter stenozu ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda ciddi hipotansiyon ve böbrek yetmezliğinde artma riski bildirilmiştir. Böbrek fonksiyonlarında kayıp, tek taraflı böbrek arter stenozlu hastalarda bile, serum kreatininde hafif değişikliklerle başlayabilir.
Yakın zamanda böbrek nakli yaptıran hastalarda DELİX DUO uygulamasına ilişkin deneyim bulunmamaktadır.
Karaciğer yetmezliği
Nadiren, ADE inhibitörleri kolestatik sarılıkla başlayan ve fulminan karaciğer nekrozu ve (bazen) ölüm ile seyreden sendrom ile ilişkilendirilmiştir. Bu sendromun mekanizması anlaşılamamıştır. Sarılık görülen veya karaciğer enzimleri belirgin oranda artan ADE inhibitörleri alan hastalarda, ADE inhibitörii kullanımı bırakılmalı ve hastalar uygun olarak takip edilmelidir.
Cerrahi İşlem/Anestezi
Cerrahi işlem ya da kan basıncını azaltan anestetik ilaçların uygulandığı hastalarda hipotansiyon gelişebilir. Hipotansiyon oluşursa hacim genişleticilerle düzeltilebilir.
Aortik Stenoz/ Hipertrofik kardiyomiyopati
ADE inhibitörleri. sol ventriküler giriş ve çıkışın engellendiği hemodinamik hastalarda (örneğin ; mitral ve aort kapağı stenozu. obstriiktif kardiyomiyopati) dikkatle uygulanmalıdır. Tedavinin başında özel medikal gözetim gerekmektedir.
Semptomatik Hipotansiyon
). Kalp ve böbrek yetmezliği olan hipertansif hastalarda, özellikle diüretik tedaviye, tuz kısıtlamasına, diyare veya kusmaya bağlı olarak kan basıncının azaldığı hastalarda hipotansiyon oluşabilir.
Kan basıncında istenmeyen miktarda azalma riskine sahip hastalar (örn: koroner veya serebrovasküler yetmezliği olanlar) tek başına ramipril ve felodipin ile tedavi edilmelidirler. Eğer DELİX DUO içeriğindeki dozlarla yeterli ve stabil kan basıncı elde edilirse, hastalar bu kombinasyon tedavisine geçirilebilir. Bazı durumlarda felodipin taşikardi ile birlikte hipotansiyona neden olabilir ve bu durumda anjina pektoris oluşumuna neden olabilir.
Nötropeni/ Agranülositoz
DELİX DUO, agranülositoz ve nötropeniye neden olabilir. Bu istenmeyen etkiler diğer ADE inhibitörleri kullanan hastalarda da belirlenmiştir. Bu etkiler nadir olarak komplike olmayan hastalarda fakat özellikle kolajen vasküler hastalık (örneğin sistemik lupus eritematoz, skleroderma) ve immunosupresif ajanlar ile ilişkili olduğunda, daha sık olarak belli derecede renal yetmezliğe sahip hastalarda belirlenmiştir. Kolajen vasküler hastalığı olan ve özellikle bu hastalığı bozulan böbrek fonksiyonları ile ilişkilendirilen hastalarda, akyuvarların izlenmesi düşünülmelidir. ADE inhibitörlerinin kullanımının sonlandırılması ile nötropeni ve agranülositoz düzelmektedir. DELİX DUO ile tedavi sırasında ateş, lenf nodüllerinde şişme ve/veya boğazda inflamasyon olması durumunda tedavi eden doktora bilgi verilmeli ve hemen beyaz kan hücreleri sayımı değerlendirilmelidir.
Öksürük
ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda, tedavinin sonlandırılması ile yokolan kuru öksürük oluşabilmektedir.
ADE inhibitörleri ve antidiyabetiklerle birlikte kullanımı
ADE inhibitörlerinin antidiyabetiklerle (insülin ve oral antidiyabetikler) birlikte kullanımı hipoglisemi riski ile birlikte artan hipoglisemik etkiye neden olmaktadır. Bu etki tedavinin başında ve böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda daha belirgindir.
Lityum
LDL- aferez
ADE inhibitörlerinin ekstrakorporeal tedavilerle birlikte kullanımından, bu tip uygulamalar kanın negatif yüklü yüzeylerle etkileşmesine ve bu da ciddi anafilaktif reaksiyonlara neden olabileceğinden, kaçınılmalıdır. Bu tip ekstrakoroperal tedaviler diyaliz veya belli yüksek akış]ı (örn: poliakrilonitril) membranlar ve dekstran sülfatla düşük yoğunluklu lipoprotein aferezi ile birlikte hemofiltrasyonu içermektedir.
Desensitizasyon tedavisi
Diğer ADE inhibitörleri ile olduğu gibi ; zehirli etki oluşturan ısırmalar (örn: arı veya eşek arısı) sonucu anafilaktik ve anafilaktoid reaksiyonların şiddeti artabilmektedir.
Etnik farklılıklar
Diğer ADE inhibitörleri ile oiduğu gibi; ramiprilin siyah insanlardaki kan basıncı düşürücü etkisi, siyah olmayan insanlara göre daha azdır. Bu durum büyük bir olasılıkla siyah hipertansif popülasyonda oldukça sık gözlenen düşük renin fazı ile ilişkilidir.
Çocuklar, kreatinin klerensi 20 ml/dakikanın altında olan hastalar ve diyaliz hastaları Herhangi bir deneyim bulunmadığından, DELİX DUO bu hasta gruplarında kullanılmamalıdır.
Laktoz
Bu tıbbi ürün laktoz içerir. Galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetersizliği veya glukoz galaktoz malabsorbsiyonu gibi nadir kalıtsal problemleri olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
Sodyum
Birlikte kullanımı önerilmeyen ilaçlar
Potasyum tuzları, potasyum tutucu diüretikler: Serum potasyum konsantrasyonlarında artış beklenmelidir. Potasyum tutucu diüretiklerle (örn: spironolakton, triamteren veya amilorid) veya potasyum tuzlan ile birlikte kullanımı, serum potasyum düzeylerinin yakından izlenmesini gerektirir.
Felodipin CYP3A4 substratıdır. CYP3A4’ü indükleyen veya inhibe eden ilaçlar felodipin plazma konsantrasyonu üzerinde etkilidir.
Sitokrom P450 3A4’ü indükleyerek felodipinin metabolizmasını artıran ilaçlar arasında karbamazepin, fenitoin, fenobarbital ve rifampinin yanı sıra St. Johns Wort (Hypericum perforatum) yer alır. Felodipinin karbamazepin. fenitoin, fenobarbital ile birlikte uygulanmasında eğri altındaki alan (EAA) % 93 ve Cmaks % 82 artar. St. Johns Wort ile birlikte kullanımında benzer bir etki beklenir. CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Sitokrom P450 3A4 potent inhibitörleri ; azol antifungalleri, makrolid antibiyotikleri, telitomisin ve HIV proteaz iııhibitörlerini içermektedir. Felodipin ve itrakonazolün birlikte kullanımı süresince, Cmak 8 kat ve EAA 6 kat artmıştır. Felodipinin eritromisin ile birlikte kullanımında Cmak ve EAA yaklaşık 2.5 kat artmaktadır. Potent CYP3A4 ile kombinasyondan kaçınılmalıdır.
Greyfurt suyu sitokrom P450 3A4’ü inhibe eder. Felodipinin greyfurt suyu ile birlikte uygulanması felodipinin Cmaks ve EAA’yı 2 kat artırmaktadır. Bu nedenle birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Birlikte kullanımında dikkat gerektirenler Lityum:
Lityum atılımı ADE inhibitörleri ile azalabilir. Bu durum lityum toksisitesine neden olabilir. Bu nedenle lityum seviyeleri izlenmelidir.
Antihipertansif ajanlar ve kan basıncını düşüren diğer bileşenler (örn: nitratlar, antipsikotikler, narkotikler, anestetikler):
DELİX DUO’nun antihipertansif etkiyi artırma etkisi dikkate alınmalıdır.
Kan basıncını değiştiren, allopurinol, immünosupresanlar, kortikosterodler, prokainamid, sitostatikler ve diğer bileşenler: Hematolojik reaksiyonların olasılığında artış.
Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAII):
Ramiprilin etkisinde azalma beklenmelidir. Ayrıca, ADE inhibitörleri ve benzeri ilaçlar ile birlikte uygulandığında, böbrek fonksiyonları daha da bozulabilir ve serum potasyum düzeyleri artar.
Vazopresör sempatomimetikler:
Vazopresör sempatomimetikler DELİX DUO’nun antihipertansif etkilerini artırabilir. Kan basıncının izlenmesi önerilmektedir.
İnsüliıı, metformin, sülfonilüreler:
ADE inhibitörleri ve antidiyabetik ajanlarla birlikte kullanımı, hipoglisemi riski ile birlikte artan hipoglisemik etkiye neden olmaktadır. Bu etki daha çok tedavinin başında görülür.
Teofilinler:
Felodipin ve oral teofilinlerin birlikte uygulanması teofılin absorbsiyonunu yaklaşık % 20 artırmaktadır. Bu klinik olarak çok önemli değildir.
Takrolimus:
Felodipin takrolimus konsantrasyonunu artırabilir. Birlikte kullanıldığında takrolimus serum konsantrasyonu takip edilmeli ve takrolimus dozu ayarlanmalıdır.
Heparin:
Serum potasyum konsantrasyonunda artış görülebilir Tuz:
Artan diyet tuzu alımı DELİX DUO’nun antihipertansif etkisini artırabilir. Alkol:
Genel tavsiye Gebelik kategorisi
Gebelik kategorisi: D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsivon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonel/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
DELİX DUO gebelik veya gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır Gebe kalma potansiyeli olan kadınlara DELİX DUO dahil, bu gruptaki ilaçların gebelik süresince ortaya çıkabilecek potansiyel riskleri konusunda bilgi verilmelidir. Tedavi sırasında gebelik fark edilecek olursa, DELİX DUO kullanımı mümkün olan en kısa zamanda durdurulmalıdır.
Gebelik dönemi
DELİX DUO’nun gebelikte kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum antagonistleri doğum sırasında uterusun kasılmalarını inhibe edebilir. Doğumun uzun dönem gebelikte geciktiğini gösterir veri bulunmamaktadır. Anne hipotansif ise ve periferal vazodilatasyon yoluyla kan akımının dağılımı nedeniyle uterus perfüzyonunun azalması mevcut ise fötal hipoksi riski bulunabilir. Ramiprilin insanlarda gebelikte kullanımına ilişkin kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. ADE inhibitörleri. gebe kadınlara uygulandığında, plasentayı geçer ve fötal ve doğum sonrası nıorbidite ve mortaliteyi artırabilir.
ADE inhibitörlerinin ikinci ve üçüncü trimesterlerde gebe kadınlara uygulanması, yeni doğanda hipotansiyon, böbrek yetmezliği, yüz veya kemik anormallikleri ve/veya ölüme neden olabilmektedir. Fetusün renal fonksiyonunda azalmayı yansıtan matemal oligohidramniyoz da bildirilmiştir. Hamileliğin ilk dönemiyle sınırlı olarak DELİX DUO kullanımının fetus üzerinde istenmeyen etkilerinin olup olmadığı bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Ramiprilin insanlarda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir, ancak felodipin insan sütüne geçmektedir.
Bu nedenle DELİX DUO emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında kalsiyum antagonistleri enıbriyotoksik ve/veya teratojenik etkiler göstermektedir. Özellikle bazı türlerde distal iskelet bozuklukları oluşumu rapor edilmiştir.
Diğer antihipertansif ilaçlarla olduğu gibi, araç veya makine kullanırken dikkatli olunması önerilir. Kan basıncının düşmesi hastanın konsantrasyonunu, hareketini ve dolayısıyla şehir trafiğine etkin olarak katılmasını veya nıakinaların kullanımını güçleştirebilir. Hastalar bu durumlarda, araç ve makine kullanmamaları yönünde uyarılmalıdırlar.
DELİX DUO kullanımına bağlı olaıak bildirilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık sıralamasına göre listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000)
Felodipin kullanımına bağlı istenmeyen etkiler:
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: I lipersensitivite reaksiyonları
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok seyrek: Hiperglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Empotans / Cinsel işlev bozukluğu
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Başağrısı
Yaygın olmayan: Başdönmesi. parestezi Seyrek: Senkop
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Taşikardi. palpitasyon
Vasküler hastalıklar
Yaygın: Kızarıklık, periferik ödem Çok seyrek: Lökositoklastik vaskülit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Bulantı, karın ağrısı Seyrek: Kusma
Çok seyrek: Gingival hiperplazi, gingivit
Hepato-biliyer hastalıklar
Çok seyrek: Artan karaciğer enzimleri
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, kaşıntı Seyrek: Ürtiker
Çok seyrek: Fotoduyarlılık reaksiyonları, anjiyoödem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Artralji, miyalji
Renal ve üriner hastalıklar
Çok seyrek: Polaküri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Yorgunluk Çok seyrek: Ateş
Ramipril kullanımına bağlı istenmeyen etkiler:
Tetkik ve Elektrolit Dengesi
Yaygın olmayan: Serum üre ve serum kreatininde artış
Seyrek: Serum potasyumda artış, pankreatik enzim düzeylerinde artış
Çok seyrek: Serum sodyumda azalma, antinükleer antikorlarda artan titre
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Alyuvar sayısında ve hemoglobin içeriğinde azalma, akyuvar ve kan trombosit sayımında azalma
Çok seyrek: Agranülositoz, pansitopeni. kemik iliği depresyonu, hemolitik anemi, eozinofili, SR artışı, lökositoz
Endokrin hastalıkları
Çok seyrek: Jinekomasti
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafilaktik veya anafilaktoid reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştah kaybı
Psikiyatrik hastalıklaı*
Seyrek: Sinirlilik, depresyon hali, huzursuzluk, konfüzyon, uyku bozuklukları, endişe hissi, somnolans, azalan libido
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Başağrısı. denge bozukluğu, tepki bozuklukları Seyrek: Başdönmesi, senkop. trernor, tat ve koku almada bozukluk, tat kaybı Çok seyrek: Parestezi
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Konjunktivit Seyrek: Görüş bozuklukları
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Tinitus. işitme bozukluğu
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Ciddi hipotansiyon, palpitasyon, bozulmuş ortostatik düzen, anjina pektoris, kardiyak aritmiler
Çok seyrek: Miyokard iskemisi, miyokard infarktüsü. kardiyovasküler şok, koroner yetmezlik
Solunum, torasik ve mediastiııal hastalıklar
Yaygın: Kuru öksürük
Seyrek: Sinüzit, bronşit, bronkospazm. dispne, astımın şiddetlenmesi, rinit
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Taşikardi Seyrek: Periferal ödem, kızarıklık
Çok seyrek: Vasküler stenozise bağlı perfiizyon bozukluklarında artış. Raynaud fenomeninde artış ya da presipitasyon, vaskülit, geçici iskemik atak, iskemik felç, serebral iskemi
Gastrointcstinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Bulantı
Seyrek: Ağızda kuruluk, glosit, oral kavite ve gastrointestinal kanalda inflamatuvar reaksiyonlar, karında rahatsızlık, gastrik ağrı, sindirim rahatsızlıkları, konstipasyon. diyare. kusma Çok seyrek: Ileus, intestinal anjiyoödem
Hepato-biliyer hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde ve/veya billirııbin serum düzeylerinde artış, kolestatik sarılık
Çok seyrek: Pankreatit, karaciğer yetmezliği, hepatoselüler veya kolestatik hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Anjiyoödem. döküntü, kaşıntı, ürtiker
Çok seyrek: Makülopapuler döküntü, pemfıgus, psoriazisin artışı, psoriaziform, pemfigoid veya likenoid egzantema, enantema, eriteni multiform, Steven-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekroliz, alopesi, onikoliz, foto hassasiyet reaksiyonları
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Kas krampları
Çok seyrek: Miyalji, artralji, miyozit
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Seyrek: Gecici empotans
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Güçsüzlük, sersemleme, başdönmesi Seyrek: Yorgunluk, terleme Çok seyrek: Ateş
Doz aşımı, aşırı periferik vazodilatasyonla birlikte belirgin hipotansiyon, bradikardi, şok, elektrolit bozuklukları ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Doz aşımı durumunda, gastrik lavaj. adsorban ve/veya sodyum sülfat uygulanımı (mümkünse ilk 30 dakikada) gibi primer detoksifikasyon düşünülmelidir. Hipotansiyon durumunda, sıvı ve tuz verilmesinin yanı sıra aı-adrenerjik sempatomimetikler ve anjiyotensin
II uygulanması düşünülmelidir. Bradikardi ve aşırı vagal reaksiyonlar atropin uygulaması ile tedavi edilebilir.
Diüreze zorlamanın, üre pH’nı değiştirmenin, hemofiltrasyonun veya ramipril veya ramiprilatın eliminasyonunu hızlandırmak için diyalizin etkileri üzerine veri bulunmamaktadır. Diyaliz ya da hemofiltrasyon düşünülmekteyse, yüksek akıntılı membrandan anafilaktik reaksiyon riski düşünülmelidir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).