DEVIT-3 10.000 I.U. yumuþak kapsül (30 kapsül) Farmakolojik Özellikler
Deva Holding A.Ş.
[ 20 April 2021 ]
Deva Holding A.Ş.
[ 20 April 2021 ]
Farmakoterapötik grup: Vitamin D ve analogları, kolekalsiferol ATC kodu: A11CC05
Etki mekanizması
Kolekalsiferol, biyolojik olarak aktif formu kalsiyum emilimini, osteoid içine kalsiyum girişini ve kemik dokusundan kalsiyum salınmasını uyarır. İnce bağırsakta, kalsiyumun hızlı ve gecikmiş alınımını arttırır. Ayrıca, fosfatın pasif ve aktif taşınmasını uyarır. Böbreklerde, tübüler reabsorbsiyonu arttırarak kalsiyum ve fosfatın atılımını inhibe eder. Paratiroid bezindeki paratiroid hormon (PTH) üretimi kolekalsiferolün biyolojik olarak aktif D vitamini formu tarafından direkt olarak inhibe edilir. Ayrıca PTH salınımı, biyolojik olarak aktif D vitamininin etkisiyle ince bağırsakta kalsiyum alınımının artmasıyla engellenir.
D vitamininin farmakokinetiği iyi bilinmektedir.
Emilim:
D vitamini, safra varlığında gastrointestinal sisteminden iyi emilir, bu nedenle günün ana öğünü ile uygulanması D vitamini emilimini kolaylaştırır.
Dağılım ve biyotransformasyon:
Kolekalsiferol yağ hücrelerinde depolanır. Karaciğerde 25-hidroksi kolekalsiferol oluşturmak üzere hidroksile edilir ve daha sonra aktif metaboliti 1,25-dihidroksi-kolekalsiferol (kalsitriol) oluşturmak üzere böbrekte daha fazla hidroksilasyona uğrar.
Eliminasyon:
Metabolitler belirli bir α-globine bağlı kanda dolaşır, D vitamini ve metabolitleri esas olarak safra ve dışkıda atılır. D vitamininin küçük miktarı idrarda bulunabilir.
Belirli kişi ve hasta gruplarındaki özellikler
Böbrek yetmezliği olan bireylerde sağlıklı gönüllülerinkine kıyasla %57 daha düşük metabolik temizleme oranı bildirilmiştir.
Emilim azalması ve D vitamininin artmış eliminasyonu, malabsorpsiyonlu kişilerde ortaya çıkar.
Obez kişiler güneşe maruz kalma ile D vitamini seviyelerini daha az koruyabilir ve eksikliklerin tamamlanması için daha yüksek oral D vitamini dozlarına ihtiyaç duyarlar.
Çeşitli hayvan türlerinde yapılan klinik öncesi çalışmalar, hayvanlarda terapötik kullanım için gerekli olanlardan çok daha yüksek dozlarda toksik etkilerin ortaya çıktığını göstermiştir.
Tekrarlanan dozlarda yapılan toksisite çalışmalarında, en sık bildirilen etkiler artmış kalsiüri ve azalmış fosfaturia ve proteinüridir.
Yüksek dozlarda hiperkalsemi bildirilmiştir. Uzun süreli hiperkalsemi durumunda, histolojik değişiklikler (kalsifikasyon) daha sık olarak böbrekler, kalp, aort, testisler, timus ve bağırsak mukozası kaynaklıdır.
Kolekalsiferolün hayvanlarda yüksek dozlarda teratojenik olduğu gösterilmiştir.
Terapötik olarak kullanılan dozlara eşdeğer dozlarda, kolekalsiferolün teratojenik aktivitesi yoktur.
Kolekalsiferolün potansiyel mutajenik veya kanserojen aktivitesi yoktur.