DIAZOMID 250 mg 10 tablet {Sanofi} Klinik Özellikler
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
[ 30 December 1899 ]
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
[ 30 December 1899 ]
DİAZÖMİD, açık açı veya sekonder glokomun tedavisinde kullanılır.
Oral yoldan uygulanır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Glokomda:
Yetişkinlerde açık açı glokomda ek tedavi olarak günde 1-4 defa 250 mg’lık 1 tablet verilir. Sekonder glokomlu ve akut kapalı açı glokomlu erişkinlere ameliyattan önce her 4 saatte bir 1 tablet verilir. Bazı akut glokom vakalarında 500 mg’lık başlangıç dozunu takiben her 4 saatte bir 125-250 mg verilir. 1000 mg/gün’ü aşan dozların fazladan bir etki sağlamadığı görülmüştür.
Epilepside:
Yetişkinlerde çeşitli epilepsi formlannın tedavisinde günlük 250 ila 1000 mg’lık dozlarda kullanılır.
Yetişkinlerde diğer antikonvülzanlarla birlikte verildiğinde başlangıç dozu günde 250 mg’lık 1 tablettir. Bazı hastalar daha düşük dozlara cevap verdikleri halde, optimum günlük doz 375 mg -1000 mg arasındadır.
Konjestif kalp yetmezliği ya da ilaçlara bağlı olarak oluşan sekonder ödemde:
Olağan diürez dozu 250-375 mg’dır (1-1,5 tablet). Ya günde bir kez ya da gün aşın verilir; etkinin sürekli olması için aralıklı tedavi önerilir.
Konjestif kalp yetmezliğinde kısa süreli kullanılmalı, asidoz ve elektrolit düzeyleri çok iyi takip edilmelidir.
Akut yükseklik hasta lığında:
Günlük doz 500-1000 mg’dır (2- 4 tablet).
Kurtarma ya da askeri operasyonlarda olduğu gibi süratli bir tırmanış söz konusuysa günde 1 g kullanılması önerilir. Tedaviye tercihan 24-48 saat önce başlanmalı, tırmanış sırasında ve zirveye ulaştıktan sonra en az 48 saat devam edilmelidir.
Eğer hızlı bir tırmanış gerçekleştiriliyorsa ve asetazolamid kullanılıyorsa, yüksek irtifa akciğer ödemi ya da yüksek irtifa beyin ödemi gibi yüksek irtifa hastalığının ağır formlarının ortaya çıkması halinde, bu ilacm kullanımı hemen aşağıya inilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaz.
Uygulama şekli;
Ağızdan uygulanır. Gastrointestinal etkileşimi önlemek için yiyecekler ile birlikte alınabilir.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Belirgin böbrek hastalığı ve fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Kreatinin klirensi 10-50 ml/dak: Her 12 saatte uygulanır.
Kreatinin klirensi <10 ml/dak: Kullanımından kaçınılmalıdır Etkisi yoktur
Hemodiyaliz: Orta derecede diyaliz edilebilir. (%20-%50)
Peritoneal diyaliz: Ek doz uygulanmasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
Ağır karaciğer bozukluğu (Child Pugh C) olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Epilepside:
Ek tedavi olarak çocuklara günde kg başma 8-30 mg, bölünmüş dozlar halinde (1-4 defada) verilir. Çocuklarda toplam günlük doz 750 mg’ı aşmamalıdır.
12 yaşm altmdaki pediatrik hastalarda etkililik ve güvenlilik ile ilgili yeterli çalışma bulunmamaktadır. Sınırlı veriler çocuklarda kronik metabolik asidoza ikincil olarak büyüme geriliğinin olabileceğini önermekledir.
Geriyatrik popülasyon:
Böbrek fonksiyonları azalmış olan yaşlı hastalarda ciddi olabilen metabolik asidoz meydana gelebilir.
Genellikle yaşlı hastalarda doz ayarı dikkatli yapılmalıdır. Hastanın genel klinik durumu ve birlikte kullanılan ilaçlar dikkate alınarak doz aralığının en düşük seviyesinden başlanılmalıdır.
DİAZÖMİD aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Asetazolamide ya da ilaç içindeki yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık hikayesi olanlarda. Bir sülfonamid türevi olduğundan, asetazolamid, sülfonamid ve diğer sülfonamid türevleri arasında, çapraz duyarlılık reaksiyonları görülebilir.
• Serum sodyum ve/veya potasyum düzeylerinin düştüğü durumlarda, belirgin böbrek, karaciğer hastalığı ve fonksiyon bozukluğu vakalarında, böbrek üstü bezi yetmezliğinde ve hiperkloremik asidozda.
• Hepatik ansefalopati gelişme riski nedeniyle, sirozlu hastalarda (Child Pugh C)
• Bütün sülfonamid türevleriyle görülebilen aşağıdaki advers reaksiyonlar asetazolamidle de ortaya çıkabilir: Anafılaksi, ateş, döküntü (eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz dahil), kristalüri, böbrek taşı, kemik iliği depresyonu, trombositopenik purpura, hemolitik anemi, lökopeni, pansitopeni ve agranülositoz. Böylesi bir reaksiyon saptandığında ilaç kesilmeli ve uygun bir tedavi uygulanmaya başlanmalıdır.
• Asetazolamid alan hastalarda bilateral akut açı kapanması glokomu ve/veya miyopi bildirilmiştir. Akut açı kapanması glokomu ve/veya miyopi için önerilen mekanizma, diğer süllonamid türevleri için de tarif edildiği gibi, sülfa bileşenine karşı oluşan aleıjik veya idiosinkratik reaksiyondan dolayı siliokoroidal ödemdir. Bu durumda DİAZÖMİD kesilmelidir ve tedavi eden doktorun tavsiyesi alınmalıdır.
• Asetazolamidle tedavi edilen hastalarda kan glukozunda yükselmeler ve düşüşler görülmüştür.
Asidoz gelişme riski olan ya da diabetes mellituslu hastalara asetazolamid verilirken dikkatli olunmalıdır; yaşlılarda ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ciddi metabolik asidoz ortaya çıkabilü. Uzun süreli tedavi sırasında periyodik olarak plazma elektrolitleri ve kan sayımı kontrol edilmeli ve hastalar herhangi bir olağandışı deri döküntüsünü bildirmeleri konusunda uyarılmalıdırlar.
• Dozun artırılması diürezi artırmaz, ancak sersemlik ve’veya parestezi oluşma insidansını artırabilir.
• Alveoler ventilasyonunun bozulmuş olma olasılığı olan pulmoner tıkanması ya da amfızemi olan hastalarda, asetazolamid, asidozu ağırlaştırabileceğindeıı dikkatle uygulanmalıdır.
• Dağ tırmanışları sırasında, akut dağ hastalığını önlemek amacıyla kademeli bir tırmarış gerçekleştirilmelidir. Eğer hızlı bir tırmanış gerçekleştiriliyorsa ve asetazolamid kullanılıyorsa, yüksek irtifa akciğer ödemi ya da yüksek irtifa beyin ödemi gibi yüksek irtifa hastalığının ağır formlarının ortaya çıkması halinde, bu ilacm kullammı hemen aşağıya inilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaz.
• Eş zamanlı olarak yüksek dozda asDirin kullanan hastalarda asetazolamid uygulanırken dikkatli olunmalıdır, çünkü anoreksi. taşipne, letarji metabolik asidoz, koma ve ölüm vakalan bildirilmiştir.
• Asetazolamid idrardaki kristallerin düzeyinde artışa yol açabilir.
Asetazolamid teofılinin HPLC yöntemiyle ölçümünde hatalı sonuç alınmasına yol açar.
• Karaciğer fonksiyon bozukluğunda kullanımı koma ile sonuçlanabilir.
• Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi otan hastalann bu ilacı kullanmamaları gerekir.
• Bu tıbbi ürün tartrazin içerir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
• Asetilsalisilik asit ile asetazolamidin birlikte kullanımı, ciddi asidoza neden olabilir ve MSS töksisitesi riski artar (bkz. bölüm 4.4).
• Asetazolamid fenitoin düzeylerini yükseltir ve kronik fenitoin tedavisi uygulanan hastalarda, antiepileptiğe bağlı osteomalazi oluşma riskini artırır.
• Primidon ve metabolitlerinin serum konsantrasyonlannı düşürerek, antikonvülzan etkiyi azaltabilir.
• Olası aditif etkiler nedeniyle, diğer karbonik anhidraz inhibitörleriyle kombinasyon halinde kullanımı önerilmez.
• Asetazolamid diğer folik asit antagonistlerinin etkilerini artırabilir.
• Asetazolamid kan glukoz düzeylerinde yükselme veya düşmeye neden olabileceğinden, antidiyabetik ilaç kullanan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
• Asetazolamid amfetamin ve kinidinin idrarla atılımım azalttığından etkilerini artırabilir.
• Asetazolamid metenaminin üriner antiseptik etkisini önleyebilir.
• Asetazolamid lityum atılımım artırır ve lityum düzeyi azalabilir.
• Asetazolamid ile sodyum bikarbonatın birlikte kullanılması, böbrek taşı oluşumu riskini artırır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda planlanmış bir gebelikten önce uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir, insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelik dönemi:
Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi-kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır.
Asetazolamid gebelerde ancak, olası yararın, fotusla ilgili olası risklerden daha baskın olduğu durumlarda kullanılabilir.
Laktasyon dönemi:
Asetazolamid anne sütüne geçtiğinden anne sütü alan bebeklerde ciddi advers etki oluşturma potansiyeli bulunur; ilacın annenin tedavisindeki önemi ve bebek için potansiyel riski göz önünde bulundurularak, ya emzirmeye ya da ilacın kullanımına son verilmelidir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygm: Lökopeni
Bilinmiyor: Aplastik anemi, agranülositoz, trombositopeni, trombositopenik purpura.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafılaksi
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Çok yaygm: Metabolik asidoz, elektrolit dengesizliği Yaygm: iştah kaybı, hipokalemi, hiperglisemi Yaygm olmayan: Hiponatremi Bilinmiyor: Hipoglisemi, osteomalazi
Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygm: Uyuşukluk (parestezi)
Yaygm: Sersemlik, tat alma bozukluğu, başağnsı, depresyon Yaygm olmayan: Huzursuzluk (ajitasyon), zihin karışıklığı (konfüzyon)
Bilinmiyor: Duyu azalması (hipoestezi), karıncalanma, yumuşak/gevşek felç, aktivite veya motor işlevlerin azalması (hipokinezi), hareket kontrolünde zorluğa bağlı yürüme bozukluğu (ataksi), konvülziyon
Göz hastalıkları:
Bilinmiyor: Bilateral akut açı kapanması glokomu ve/veya miyopi
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın olmayan: işitme bozuklukları Bilinmiyor: Tinnitus
Vasküler hastalıklar:
Bilinmiyor: Al basması (flushing)
Gastrointestinal hastahklar:
Çok yaygın: Gastrointestinal bozukluk
Yaygm: Mide bulantısı, diyare
Yaygm olmayan: KusmaBilinmiyor: Melena
Hepato-biliyer hastalıklar:
Bilinmiyor: Anormal karaciğer fonksiyonları, kolestatik sanlık, karaciğer yetmezliği, fulminan hepatik nekroz.
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları:
Bilinmiyor: Ürtiker, ışığa duyarlılık, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, akut yaygm ekzantematöz püstülozis dahil aleıjik deri reaksiyonları.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygm: Büyüme geriliği
Böbrek ve idrar yollan hastalıkları:
Çok yaygm: Poliüri
Yaygm olmayan: Uzun süreli tedaviyle artmış böbrek taşı riski Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği, hematüri, kristalüri, glikozüri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Çok yaygm: Yorgunluk
Doz aşımı halinde semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Asetazolamidin bilinen spesifik antidotu yoktur. Elektrolit dengesizliği, asidoz gelişmesi ve merkezi sinir sistemi etkilerinin ortaya çıkması beklenebilir. Serum elektrolit düzeyleri (özellikle potasyum) ve kan pH düzeyi izlenmelidir.
Elektrolit ve pH dengesini düzeltmek için destekleyici önlemler almak gerekir. Asidoz genellikle bikarbonat uygulamasıyla düzeltilebilir.
Yüksek eritrosit içi dağılım ve plazma proteinlere bağlanma düzeyine rağmen, asetazolamid diyaliz edilebilir. Bu, özellikle böbrek yetmezliğinin mevcut olduğu doz aşımı vakalarında önem taşır.