DISPARI 3 gr saþe { Helba } Klinik Özellikler
Helba İlaç Ve Dış San. Tic. Ltd. Şti
[ 26 April 2016 ]
Helba İlaç Ve Dış San. Tic. Ltd. Şti
[ 26 April 2016 ]
DİSPARİ fosfomisine duyarlı patojenlerin neden olduğu komplike olmamış alt üriner sistem enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir.
DİSPARİ komplike olmamış üriner sistem enfeksiyonlarında tek doz (3 g) olarak kullanılır.
DİSPARİ’nin yetişkin erkek ve kadınlardaki alt üriner sistem enfeksiyonlarını da içeren idrar yolu enfeksiyonlarının diyagnostik ve cerrahi girişimlerinin öncesinde önerilen profilaksi dozu iki saşedir (2 kere 3 g). İlk doz cerrahi girişimden 3 saat önce, ikinci doz cerrahi girişimden 24 saat sonra alınmalıdır.
DİSPARİ içeriği oda ısısındaki bir bardak suda karıştırılarak çözündürülür, hazırlandıktan hemen sonra tamamı içilir. DİSPARİ sulu çözeltisi homojen ve donuk renklidir (opelesan).
DİSPARİ aç karnına alınmalıdır (yemeklerden 2-3 saat sonra). Tercihen geceleri yatmadan önce ve mesane boşaltıldıktan sonra kullanılması önerilir.
Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 mL/dk) olan hastalarda kullanılmamalıdır. (bkz. bölüm 4.3.)
Karaciğer yetmezliği olan hastalar için özel bir doz ayarlaması bulunmamaktadır.
12 yaş ve altındaki çocuklarda fosfomisinin etkililik ve güvenliliği ile ilgili yeterli klinik çalışma bulunmadığından, kullanımı önerilmemektedir.
DİSPARİ’nin kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Fosfomisine veya üründeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda
• Kreatinin klerensi 10 mL/dk altında olan, ciddi böbrek yetmezliği bulunan ve hemodiyalize giren hastalarda
• Kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu ya da sükroz-izomaltaz yetmezliği olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Fosfomisin tedavisi esnasında anafilaksi ve anafilaktik şoku da içeren hipersensitivite reaksiyonları ortaya çıkabilir ve hayati tehlikeye yol açabilir (bkz. bölüm 4.8.). Eğer bu reaksiyonlar ortaya çıkarsa fosfomisin tekrar uygulanmamalıdır ve uygun bir medikal tedavi gerekir.
Fosfomisin trometamolün de dahil olduğu hemen hemen tüm antibakteriyel ajanların kullanımında antibiyotik-kaynaklı diyare bildirilmiştir ve şiddeti, hafif diyareden fatal kolite kadar değişiklik gösterebilir. DİSPARİ ile tedavi sırasında ya da sonrasında (tedaviden haftalar sonrası da dahil olmak üzere) oluşan diyare, özellikle ciddiyse, sürekliyse ve/veya kanlıysa, Clostridium difficile-kaynaklı diyarenin (CDKD) belirtisi olabilir. Bu nedenle DİSPARİ ile tedavisi sırasında ya da sonrasında ciddi diyare gelişen hastalarda bu teşhisi göz önünde bulundurmak önemlidir. Eğer CDKD’den şüphelenilir ya da CDKD teşhisi doğrulanırsa gecikmeden uygun tedaviye başlanmalıdır (bkz. bölüm 4.8.). Bu klinik durumda anti-peristaltik ilaçlar kontrendikedir.
Renal yetmezlik: Eğer kreatinin klerensi 10 mL/dk.’nın üstündeyse, fosfomisinin idrar konsantrasyonu olağan dozdan sonra 48 saat süreyle etkinliğini korur.
• Diyabetlilerde veya diyet yapan kişilerde her bir DİSPARİ saşe içeriğinde 1.444 g şeker olduğu dikkate alınmalıdır.
• Nefrit, piyelonefrit gibi üst üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılması önerilmemektedir. Sükroz içeriği nedeniyle, nadir kalıtımsal früktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon
veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Eş zamanlı metoklopramid serum ve idrar konsantrasyonlarını düşürebileceğinden birlikte kullanılmamalıdır. Gastrointestinal motiliteyi arttıran ilaçlar ile verilmesi etkilerin artmasına neden olabilir.
Yiyecekler ile beraber alınması, pik plazma seviyelerinde ve idrar konsantrasyonlarında hafif düşmeye neden olacak şekilde DİSPARİ’nin etkin maddesinin emilimini geciktirebilir. Bu nedenle ilacın aç karnına ya da yemeklerden 2-3 saat sonra alınması tercih edilir.
Antibiyotik alan hastalarda INR değişimi, sayısız vakada antivitamin K antagonistlerinin aktivitelerinin arttığına ilişkin spesifik problemler bildirilmiştir. Ciddi enfeksiyon ya da inflamasyon, yaş ve genel sağlık durumunun bozukluğu risk faktörleri kapsamındadır. Bu şartlar altında INR’nin değişiminin enfeksiyöz hastalıktan ya da onun tedavisinden kaynaklı olup olmadığını belirlemek zordur. Ancak, bazı antibiyotik sınıfları daha sık bu etkiyi gösterirler ve bu gruplar özellikle: florokinolonlar, makrolidler, siklinler, kotrimoksazol ve bazı sefalosporinlerdir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması bildirilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Fosfomisinin doğum kontrol yöntemlerine bilinen bir etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Fosfomisin için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. Günümüzde, gebe kadınlarda üriner sistem enfeksiyonlarında tek doz antibakteriyel tedaviler uygun değildir.
Fakat fosfomisin trometamol için, hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermemiştir. Gebelikte fosfomisinin etkinliğine ilişkin fazla miktarda veri mevcuttur. Gebe kadınlardaki güvenlilik verilerine ilişkin orta seviyede veri mevcuttur ve fosfomisinin malformatif ya da feto/neonatal toksisitesi olduğuna ilişkin herhangi bir belirti göstermemektedir.
DİSPARİ gerekli görülürse, gebelik döneminde kullanım değerlendirilebilir.
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler fosfomisinin gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir.
Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3). Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Tek bir enjeksiyondan sonra fosfomisin düşük seviyelerde anne sütüne geçer. Fakat tek bir oral dozdan sonra fosfomisin laktasyon döneminde kullanılabilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Tek doz fosfomisin trometamol uygulaması takiben en sık advers etkiler başta diyare olmak üzere gastrointestinal sistemde görülür. Bunlar genellikle kendini kısıtlayan ve kendiliğinden düzelen durumlardır.
DİSPARİ genellikle iyi tolere edilir. Klinik çalışmalar ve satış sonrası gözetim çalışmalarından elde edilen verilere göre istenmeyen etkiler aşağıda sistemlere ve sıklıklarına göre tablo olarak sunulmuştur.
Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000, < 1/100); seyrek (≥ 1/10000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Vulvovajinit
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilatik şokun da dahil olduğu anafilaktik reaksiyonlar, hipersensitivite
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Parestezi
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Astım
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare, bulantı, dispepsi
Yaygın olmayan: Kusma, abdominal ağrı
Bilinmiyor: Antibiyotik-kaynaklı diyare (bkz. bölüm 4.4)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, ürtiker, kaşıntı Bilinmiyor: Anjioödem
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Yorgunluk
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Oral fosfomisinin doz aşımına ilişkin deneyim sınırlıdır. Aşırı dozda DİSPARİ alan hastalarda denge ve işitme kaybı, metalik tad, tad alma kaybı belirtileri gözlenmiştir.
Fosfomisinin parenteral kullanımı ile hipotoni, somnolans, elektrolit bozuklukları, trombositopeni ve hipoprotrombinemi vakaları rapor edilmiştir.