DROSMIN 3 mg/20 mg film kaplý tablet Farmakolojik Özellikler

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.

[ 20 March  2018 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Östrojenler ve progestajenler, fiks kombinasyonlar ATC kodu: G03AA12

    Yöntem başarısızlığına ilişkin Pearl İndeksi: 0,41 (üst iki yönlü %95 güven limiti: 0,85). Genel Pearl İndeksi (yöntem başarısızlığı + hasta başarısızlığı): 0,80 (üst iki yönlü %95 güven limiti: 1,30).

    Drospirenonun kontraseptif etkisi, çeşitli faktörlerin etkileşimine dayanır ve bunlardan en önemlisi ovülasyon inhibisyonu ve endometriyumda değişiklikler şeklinde görülür.

    24 günlük bir rejim ve 21 günlük bir rejimde drospirenon 3 mg / etinilestradiol 0,02 mg'ın karşılaştırıldığı 3 sikluslu ovülasyon inhibisyonu çalışmasında, 24 günlük rejim foliküler gelişimin daha fazla bastırılması ile ilişkilendirilmiştir. Tedavinin 3. siklusta kasıtlı olarak uygulanan dozlama hatalarının ardından, 21 günlük rejimdeki kadınların daha büyük bir kısmı 24 günlük rejimi alan kadınlara kıyasla kaçış ovülasyonları da dahil olmak üzere over aktivitesi göstermiştir. 24 günlük rejimi alan kadınların %91,8'inde tedavi sonrası siklusta over aktivitesi, tedavi öncesi seviyelerine dönmüştür.

    DROSMİN etinilestradiol ve progesteron drospirenon içeren kombine oral kontraseptiftir.

    Terapötik dozajda, drospirenon, antiandrojenik ve hafif antimineralokortikoid özellikler de gösterir. Östrojen, glukokortikoid ve antiglukortikoid aktivitesi yoktur. Bu da drospirenona, doğal hormon progesterona tıpatıp benzeyen bir farmakolojik profil sağlar.

    Drospirenon ve etinilestradiol kombinasyonu hafif antimineralokortikoid özelliklerinin hafif bir antimineralokortikoid etkiye yol açtığı yönünde klinik çalışmalardan endikasyonlar mevcuttur.

    Drospirenon ve etinilestradiol kombinasyonunun orta derecede akne vulgarisli kadınlardaki etkililiği ve güvenliliğini değerlendirmek üzere iki çok merkezli, çift kör, randomize, plasebo kontrollü çalışma yapılmıştır.

    Altı ay tedaviden sonra, plaseboya kıyasla, Drospirenon ve etinilestradiol kombinasyonu enflamatuvar lezyonlarda %15,6 (%33,7'ye karşı %49,3), enflamatuvar olmayan lezyonlarda

    %18,5 (%22,1'e karşı %40,6) ve toplam lezyon sayılarında %16,5 (%28,1'e karşı %44,6) gibi istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla azalma ortaya koymuştur. Buna ilaveten,

    %11,8 gibi daha yüksek oranda gönüllü (%6,8'e karşı %18,6), Araştırmacının Statik Global Değerlendirme (ISGA) ölçeğinde a€˜net' veya a€˜hemen hemen net' bir derecelendirme ortaya koymuştur.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Drospirenon

    Genel özellikler

    Emilim:

    Oral olarak alınan drospirenon hızla ve hemen hemen tamamen emilir. Tek alımını takiben yaklaşık 1-2 saat sonra yaklaşık 38 ng/ml olan en yüksek etkin madde düzeyine ulaşılır. Biyoyararlılığı yaklaşık % 76-85'dir. Midenin boş olması ile karşılaştırıldığında gıda alımının drospirenonun biyoyararlılığı üzerine etkisi yoktur.

    Dağılım:

    Oral olarak alındıktan sonra serum drospirenon düzeyleri 31 saatlik bir terminal yarılanma ömrü ile azalır. Drospirenon serum albuminine bağlanır, SHBG'e (seks hormonu bağlayıcı globulin) ya da CBG'ye (kortikoid bağlayıcı globulin) bağlanmaz.

    Toplam serum konsantrasyonun yalnızca % 3-5'i bağlanmamış halde bulunur. SHBG'nin etinilestradiole bağlı artışı drospirenonun serum protein bağlanmasını etkilemez. Drospirenon'un ortalama dağılım hacmi 3,7 ± 1,2 l/kg'dır.

    Biyotransformasyon:

    Oral olarak alınan drospirenon tam olarak metabolizasyona uğrar. Plazmada bulunan ana metabolitler drospirenonun lakton halkasının açılmasıyla oluşan asit formu ve indirgenmenin ve bunu takiben sülfatasyonun oluşturduğu 4,5-dihidro-drospirenon-3- sülfattır. Drospirenon, aynı zamanda CYP3A4 tarafından oksidatif metabolizmaya tabidir.

    İn vitro olarak, drospirenon P450 sitokrom enzimleri CYP1A1, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4'ü zayıf ila orta düzeyde inhibe edebilir.

    Eliminasyon:

    Plazmadan klerens hızı yaklaşık 1,5 ± 0,2 ml/dak/kg'dır. Drospirenonun sadece eser miktarı değişmemiş olarak atılır. Metabolitler feçes ve idrar ile 1,2:1,4 oranıyla atılır. Metabolitlerin idrar ve feçes ile atılım yarı ömürleri yaklaşık 40 saattir.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Drospirenon doğrusal farmakokinetik gösterir.

    Kararlı durum koşulları:

    Bir tedavi siklusu boyunca, yaklaşık 70 ng/ml'lik serumdaki drospirenonun maksimum kararlı durum konsantrasyonlarına yaklaşık 8 gün tedaviden sonra ulaşılır. Serum drospirenon seviyeleri, terminal yarılanma ömrü ve dozlama aralığı oranının sonucu olarak yaklaşık 3'lük bir faktör ile birikmiştir.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Böbrek yetmezliği

    Hafif düzeyde böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi 50-80 ml/dak) olan kadınlar ile böbrek fonksiyonları normal olan (kreatinin klerensi>80 ml/dak) kadınların kararlı durum serum drospirenon düzeyleri karşılaştırılabilir sonuçlar vermiştir. Orta derecede böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi 30-50 ml/dak) olan kadınların serum drospirenon düzeyleri böbrek fonksiyonu normal olan kadınlar ile karşılaştırıldığında %37 daha yüksek bulunmuştur. Drospirenon tedavisi tüm gruplar tarafından iyi tolere edilmiştir.

    Drospirenon tedavisi serum

    potasyum konsantrasyonu üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemiştir.

    Karaciğer yetmezliği

    Tek dozlu bir çalışmada, oral klirens (CL/F), karaciğer fonksiyonları normal olanlara kıyasla orta derecede karaciğer bozukluğu olan gönüllülerde yaklaşık %50 azalmıştır. Normal hepatik fonksiyona sahip gönüllülerle karşılaştırıldığında orta derecede hepatik bozukluğu olan gönüllülerde gözlenen drospirenon klerensindeki azalma her iki grupta serum potasyum konsantrasyonlarında belirgin bir farklılık yaratmamıştır. Diabet varlığı ve spironolakton tedavisi (hastanın hiperkalemi eğilimini artıran iki durum) de serum potasyum düzeylerini normal sınırın üzerine çıkarmamıştır. Sonuç olarak drospirenonun hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda (Child-Pugh B) iyi tolere edildiği söylenebilir.

    Etnik gruplar: Japon ve beyaz kadınlar arasındaki etnik farklılıkların drospirenon ve etinilestradiolün farmakokinetikleri üzerine klinik olarak anlamlı etkisi olmadığı görülmüştür.

    Etinilestradiol Genel özellikler Emilim:

    Oral olarak alınan etinilestradiol hızla ve tamamen emilir. En yüksek serum konsantrasyonu olan yaklaşık 33 pg/ml'ye tek oral alımdan sonra 1-2 saat içerisinde ulaşılır. Karaciğerden ilk geçiş etkisi ve presistemik konjugasyon sonucu mutlak biyoyararlılığı yaklaşık %60 kadardır. Etinilestradiol'ün gıda ile birlikte alınmasının incelendiği bireylerin %25 kadarında biyoyararlanımının azaldığı gözlenmiştir.

    Dağılım:

    Etinilestradiol serumdan iki fazla yaklaşık 24 saatlik bir yarılanma ömrü ile elimine olur. Etinilestradiol serum albuminine yüksek oranda fakat non-spesifik olarak (yaklaşık %98,5) bağlanır ve SHBG ve CBG'nin serum konsantrasyonlarındaki artışı inhibe eder. Dağılım hacmi yaklaşık 5 l/kg olarak bildirilmiştir.

    Biyotransformasyon:

    Etinilestradiol önemli bağırsak ve hepatik ilk geçiş metabolizmasına tabidir ve esas olarak aromatik hidroksilasyon ile metabolize olur. Etinilestradiol ve oksidatif metabolitler öncelikle glukronid veya sülfat ile konjuge olurlar. Etinilestradiolün metabolik klirens oranı yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır.

    İn vitro etinilestradiol hem CYP2C19, CYP1A1 ve CYP1A2'nin geri döndürülebilir inhibitörü, hem de CYP3A4/5, CYP2C8, ve CYP2J2'nin mekanizma temelli inhibitörüdür.

    Eliminasyon:

    Etinilestradiol değişmemiş olarak atılmaz. Yaklaşık 1 günlük yarılanma ömrü olan metabolitler halinde böbrek ve safradan 4:6 oranında atılır. Metabolit atılım yarılanma ömrü yaklaşık 1 gündür.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Etinilestradiol doğrusal farmakokinetik gösterir.

    Kararlı durum koşulları:

    Kararlı durum koşullarına tedavi siklusunun ikinci yarısında ulaşılır ve serum etinilestradiol seviyeleri yaklaşık 2,0 a€“ 2,3 gibi bir faktörle çoğalır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Laboratuvar hayvanlarında, drospirenon ve etinilestradiolün etkileri bilinen farmakolojik etkiyle ilişkili olanlarla sınırlıdır. Özellikle üreme toksisitesi çalışmaları, hayvanlarda türe özgü olarak değerlendirilen embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ortaya çıkarmıştır. Drospirenon ve etinilestradiol kombinasyonu kullanıcılarındaki maruziyetlerin üzerindeki maruziyetlerde, cinsi farklılaşma üzerindeki etkiler sıçan fetüslerinde gözlemlenirken, maymunlarda gözlemlenmemiştir. Çevresel risk değerlendirme çalışmaları, etinilestradiol ve drospirenonun su ortamı için risk teşkil etme potansiyeli olduğunu göstermiştir (bkz. bölüm

    ).