EDICIN 500 mg IV enjeksiyon için liyofilize toz içeren 10 flakon Klinik Özellikler
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
[ 22 November 2013 ]
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
[ 22 November 2013 ]
Vankomisin, Nacordia orientalis’in {eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik glikopeptit yapısında bir antimikrobiyal maddedir. Vankomisinin, bir çok gram pozitif organizmalara karşı bakterisidal etkisi vardır.
Vankomisin, penisilin ve sefalosporinler gibi daha az toksik olan diğer etkili antimikrobial ilaçlann tedavi edemediği, duyarlı gram pozitif organizmalann, yaşamı tehdit eden potansiyel enfeksiyonlarında kullanılmaktadır. Vankomisin. yaklaşık olarak tüm stafılokokların duyarlı olduğu bir ilaçtır, spesifik bir endikasyonun olduğu hastalarda direncin ortaya çıkma olasılığım en aza indirmek için kullanılır. Vankomisin, metisiline duyarlı stafılokokal enfeksiyonda bir seçenektir.
Stafılokokal Enfeksiyonlar
Vankomisin, penisilin ve sefalosporin tedavisi alamayan veya bu tedavilere cevap vermeyen veya metisilin içeren diğer antibiyotiklere dirençli olan stafılokok enfeksiyonu olan hastalarda kullanışlıdır. Vankomisin. stafılokokal endokardit tedavisinde ve dental veya cerrahı operasyonlardan dolayı risk altında olan hastalarda endokardite karşı proflaksık olarak tek başına başarılı olarak kullanılmıştır.
Vankomisinin etkililiği, osteomiyelit, pnömoni. septisemi ve yumuşak doku enfeksiyonlannı da içeren stafılokokların yol açtığı diğer enfeksiyonlarda belgelendirilmiştir.
Psödomembranöz kolit ve stafılokokal enterokolit
Vankomisin gastrointestinal kanaldan emilmediği için, ciddi derecedeki antibiyotik ile ilgili psödomembranöz kolit (genellikle Clostridium difficiie ile ilgili) ve stafılokokal enterokolitin olduğu hastalarda oral vankomisin endikedir. Psödomembranöz kolitin tekrar etme olasılığı vardır ve genellikle vankomisin kesildikten 4-21 gün sonra ortaya çıkar. Hastalann oral vankomisinin ikinci kürüne cevap verdikleri görülmektedir.
İntravenöz vankomisin bu endikasyonlar için etkisizdir.
Diğer tipteki enfeksiyonlarda oral yolla uygulanan vankomisin etkili değildir. Gerekirse eş zamanlı olarak intravenöz uygulama yapılabilir.
Yalnız intavenöz infuzyon ve oral kullanım içindir ve intamüsküler olarak uygulanmaz.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi Uygulama şekli:
Erişkinler:
İntavenöz . .
Genel erişkin intravenöz dozu , %0.9 Sodyum Klorür Çözeltisi, %5 Dekstroz içinde 6 saatte
bir 500 mg veya 12 saatte bir 1 mg’dır. Her bir doz 10 mg/dk’dan fazla olmayacak şekilde uygulanmalıdır.
Stafılokokal enfeksiyonlar normal olarak 48-72 saat içinde yanıt oluştururlar. Tedavi süresi enfeksiyonun tipine ve şiddetine ve hastanın oluşturduğu yanıta bağlıdır. Bakteriyel endokardit için, genel olarak kabul edilen kür, ya tek başına veya diğer antibiyotiklerle beraber intravenöz olarak en az 3 hafta boyunca 6 saatte bir en az 500 mg vankomisindır.
Serum düzeylerinin terapötik sınıflaması
Çoklu intavenöz dozları takiben infüzyon tamamlandıktan 2 saat sonra ölçülen pik serum konsantrasyonları 18-26 mg/litre’dir. Sonraki dozdan hemen önce ölçülen en düşük düzeyler 5-10 mg/litre olmalıdır. Ototoksisite 80-100 mg/litrelikTik serum ilaç düzeyleri ile ilişkilidir, ancak serum ilaç düzeyleri 30mg/litre veya bu değerin altında tutulduğunda ototoksisite
nadiren görülmektedir.
Solüsyonun hazırlanması n
,
Kullanım sırasında 500 mg’lık EDİCİN 500 mg IV infuzyon için liyofilize toz içeren flakon a 10 mİ steril enjeksiyonluk su ekleyiniz. Benzer olarak, lg lık EDİCİN lg infüzyon için liyofilize toz içeren flakon’a 20 mİ steril enjeksiyonluk su ekleyiniz. Bu şekilde hazırlanan flakonlar, 50mg/ml solüsyon verecektir. Gerekli olan bir sonraki dilüsyon, uygulama metoduna bağlıdır.
i. Aralıklı infüzyon (tercih edilen infüzyon metodu):
500 mg vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 100 mİ dilüe edici ile seyreltilmelidir. 1 g vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 200 mİ dilüe edici ile seyreltilmelidir.
Sodyum klorür intravenöz infuzyon veya dekstroz intravenöz infüzyon uygun dilüe edicilerdir. Uygulanacak olan dozlar 10 mg/dk’dan fazla olmayacak şekilde intravenöz olarak uygulanmalıdır. Daha kısa zaman periyodunda veya daha yüksek konsantrasyonlarda uygulanırsa, tromboflebite ek olarak belirgin tansiyon düşmesine neden olma olasılığı vardır. Hızlı infüzyon aynca kızanklık, boyun ve omuzlar üstünde geçici döküntülere de neden olur.
ii. Devamlı infüzyon (yalnız aralıklı infüzyon mümkün olmadığında kullanılmalıdır):
24 saate kadar enjekte olacak istenilen dozu elde etmek için, yeterli miktarda % 9 sodyum klorür enjeksiyon veya %5 enjeksiyonluk sudaki glukoza 1 g veya 2g vankomisin eklenebilir.
Oral:
Her ne kadar ciddi hastalarda 2g/güne kadar vankomisin kullanılmış olsa da 7-10 gün boyunca 6 saatte bir 125 mg veya bölünmüş dozlar olarak günde 500 mg önerilmektedir. Günlük toplam doz 2g’ı geçmemelidir.
Flakon hazırlandıktan sonra, seçilen dozlar 250 mg (5ml) veya 125 mg (2.5ml), 30 mİ su ile seyreltilebilir ve hastaya içmesi için verilebilir veya seyreltilen madde nazogastrik tüp ile uygulanabilir. Psödomembranöz kolit ve stafılokokal enterokolit dışındaki durumlar için vankomisin oral olarak etkili değildir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
İntravenöz _ .
Genel intravenöz doz 6 saatte bir verilen (günlük toplam doz, 40mg/kg vücut ağırlığı) 10 mg/kg’dır. Her bir doz en az 60 dakikalık periyotlarla uygulanmalıdır. Yeni doğanlarda ve bebeklerde günlük doz daha düşük olabilir. Bir haftalık bebeklerde 12 saatte bir ve daha sonra 1 aya kadar 8 saatte bir 10 mg/kg dozu takiben 15 mg/kg başlangıç dozu önerilmektedir. Serum vankomisin konsantrasyonlarının yakın takibi bu hastalarda yapılabilir.
Oral; . . ,
7-10 gün boyunca 3’e veya 4’e bölünmüş 40 mg/kg vankomisin uygulanabilir. Günlük total
doz 2 g’ı geçmemelidir.
Geriyatrik popülasyon: .
Ototoksisitesi ve nefrotoksisitesinden dolayı, böbrek yetmezliği olan ve önceden işitme kaybı olan hastalarda vankomisin dikkatle kullanılmalıdır. Yaşlı olanlar özellikle risk altındadır. Dozlar, serum seviyeleri dikkate alınarak titre edilmelidir. Kan düzeyleri takip edilmeli ve böbrek fonksiyon testleri düzenli olarak yapılmalıdır. Yaşlı hastalar özellikle işitme bozukluğuna karşı hassastırlar ve 60 yaşm üstündekilere işitme fonksiyonu için bir seri test yapılmalıdır. Diğer nörotoksik maddelerin eş zamanlı veya ardışık kullanımından sakımlmalıdır. (Bunlar için özel kullanım uyarıları ve önlemlerine bakınız.)
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda vankomisin dozları, böbrek bozukluğunun derecesine, neden olan organizmaların duyarlılığına, enfeksiyonun şiddetine ve ilacın serum konsantrasyonuna göre ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilen bir başlangıç dozu da 15 mg/kg’dır, bu dozu böbrek fonksiyonu ve ilacm serum konsantrasyonlan esasına dayanan dozlar takip eder. ...
Uzun süren tedavi ile ilaç birikimi ortaya çıkabilir ve serum düzeylerinin düzenli takibi yapılmalıdır. Bunun için aşağıdaki kılavuz kullanılabilir. Bu veri, diyalizdeki anefrik hastalar için geçerli değildir.
Kreatinin klerensi | Vankomisin dozu |
mg/dk/kg | mg/dk/24 saat |
2.0 | 30.9 |
1.5 | 23.2 |
1.0 | 15.4 |
0.5 | 7.7 |
0.2 | 3.1 |
Anefrik hastalarda, 15 mg/kg’lık yükleme dozunu takiben 1.9 mg/kg/24 saatlik doz verilmelidir. Belirgin böbrek bozukluğu olan hastalarda tek başına 250 rng-lg lık idame dozu uygun olduğundan, dozlar her gün yerine birkaç günde bir verilebilir. Anürıde her 7-10 günde
bir 1 g doz önerilmektedir.
Hemodiyalizdeki hastalarda, ilaç hemodiyaliz ile önemli ölçüde uzaklaştırılamaz. Her 7 günde bir verilen lg vankomisin etkili kan düzeyleri oluşturmaktadır. İlaç birikimini ve toksisiteyi önlemek için serum düzeyleri Ölçülmelidir. Serumdaki yanlanma ömrü 120-216 saattir.
Peritoneal diyaliz yapılan hastalarda, vankomisinin yarılanma ömrü 18 saat civarındadır Peritoneal diyaliz sırasında serum düzeylerinin aşırı azalmasını önlemek için dıvalızata 25 pg/ml konsantrasyonda vankomisin eklenebilir.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda özel bir doz ayarlanmasına gerek yoktur.
4.3.
Kontrendikesyonlar
Vankomisin, bu ilaca duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
Geçici şiddetli hipotansiyon komplikasyonları (şok ve nadiren kalp durmasını da içeren) histamin benzeri cevaplar ve makülopapular veya eritamatöz döküntülerin ("kırmızı adam sendromu” veya “kırmızı boyun sendromu”) infuzyon hızı ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Hızlı infüzyonla ilişkili reaksiyonlan önlemek için vankomisin. 10 mg/dk hızdan fazla olmavacak şekilde sulu solüsyon içinde enjekte edilmelidir. İnfüzyon durdurulması ile genellikle bu reaksiyonlar sonlanmaktadır. Bebek ve çocuklar için genellikle 1 saatin üstünde yavaş infüzyonlar önerilmektedir.
Vankomisinin toksisitesi ve neftotoksisitesinden dolayı, böbrek bozukluğu olan hastalarda vankomisin dikkatle kullanılmalıdır. Yüksek kan konsantrasyonlan veya uzayan tedavi ile toksisite riski anmaktadır. Bundan dolayı kan düzeyleri izlenmelidir ve bu tur hastalarda vankomisin kullanılması gerekiyorsa doz ayarlanmalıdır.
Diğer nefrotoksik ilaçların birlikte veya peşpeşe kullanımı dikkatli takıp gerektirir ve mümkünse bu tip kullanımdan kaçınılmalıdır.
İnflamatuar intestinal mukoza bozukluğu olan bazı hastalarda oral vankomisin kullanımından dolayı önemli derecede sistemik absorbsiyon sonucu bu hastalar vankomisinin parenteral uygulaması sonucunda advers reaksiyon gelişmesi açısından risk altında olabilirler. Risk, böbrek bozukluğu olan hastalarda daha yüksektir. Vankomisinin sistemik ve renal klerenslerinin yaşlılarda azaldığına dikkat edilmelidir.
Daha önceden işitme kaybı olan hastalarda mümkünse vankomisinden kaçınılmalıdır. 60 yaşın üstündeki hastalara seri işitsel fonksiyon testi önerilmektedir. Kullanılırsa, dozun kan konsantrasyonlarının takip edilmesi ile ayarlanması çok önemlidir. Sağırlık öncesi tınnıtus oluşabilir. Yaşlılar işitme hasarına daha duvarlıdır. Diğer antibiyotiklerden elde edilen deneyimler, tedavinin durdurulmasına rağmen sağırlığın ilerleyebileceğini göstermektedir.
Önlemler
Vankomisin dokuyu oldukça tahriş etmektedir ve intramüsküler olarak enjekte edilirse enjeksiyon bölgesinde nekrozlara yol açmaktadır. Vankomisin alan birçok hastada ağn ve tromboflebit ortaya çıkar ve bunlar bazen şiddetlidir. İlaç %5 dekstroz veya %0.9 normal salın (2.5-5 mg/ml) solüsyonu şeklinde sulandırılarak uygulanırsa ve enjeksiyon bölgesi düzenli olarak değiştirilirse, tromboflebitin şiddeti ve sıklığı en aza indirilebilir.
Vankomisin alan tüm hastalar, periyodik olarak hematolojik testleri, idrar analizleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri yaptırmalıdırlar.
Anestetiklerin neden olduğu miyokardiyal depresyon vankomisin ile artabilir. Anestezi sırasında dozlar iyice seyreltilmelidir ve yakın kardiyak takiple yavaş enjeksiyon ile uygulanmalıdır. Pozisyonu değiştirmek için infüzyonun bitip harekete İzm vermesine kadar
beklenmelidir.
Oral vankomisin alan hastalar hoş olmayan tadı için uyarılmalıdır.
Vankomisin ve anestetik ilaçlarm eş zamanlı uygulanması eritema, histamin benzen kızarma, ve anaflaktoid reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir.
Vankomisinin Amfoterisin B, streptomisin, neomisin, gentamisin, kanamışın, arnikasın, tobramisin, basitrasin, polimiksin B, kolistin ve sisplatin gibi nefrotoksik veya nörotoksık ilaçlarla eş zamanlı uygulanması dikkatle takip gerektirmektedir.
Etakranik asit ve furosemid gibi diüretikler ototoksisiteyi arttırmaktadır.
Kolestiraminin in-vitro olarak vankomisin! bağladığı gösterilmiştir. Bundan dolayı, oral vankomisin kolastiramin ile kullanılırsa, ilaçlar birkaç saat arayla uygulanmalıdır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
EDİCIN’in çocuk doğurma potansiyeli bunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri
mevcut değildir.
Gebelik dönemi , , .
Teknolojik çalışmalarda vankomisin dozu sıçanlarda insan dozunun 5 katı, tavşanlarda insan
dozunun 3 katı olarak uygulanmıştır ve vankomisine bağlı fetüsün zarar gördüğünü gösteren bir kanıt bulunamamıştır. Kontrollü klinik bir çalışmada, ciddi stafılokok enfeksiyonları için hamile kadınlara intravenöz yolla uygulanan vankomisin hidroklorürün bebekler üzerindeki potansiyel ototoksik ve nefrotoksik etkileri incelenmiştir. Vankomisin plasentaya geçer. Embriyonal ve neonatal ototoksisite ve nefrotoksisite gözardı edilemez. Gebe kadınlarda güvenliliği ile ilgili yeterli veri yoktur. Gebelerde ancak anneye yararı fetüse zararından lazla ise ve mutlaka gerekliyse kullanılabilir.
Laktasyon dönemi
Vankomisin süte geçer ancak yeni doğanlara zararı olup olmadığı bilinmemektedir. Bundan dolayı beklenen yararlar herhangi bir riske ağır basmadıkça bebekler emzırılmemelıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Üreme yeteneği üzerine bir etkisi yoktur.
Uygulanabilir değildir.
, organ ve sistemler sınıflaması ve sıklığına göre aşağıda lıstelenmıştır.
Sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ; <1/10), yaygın olmayan (>1/1000; <1/100), seyrek (>1/10.000 ; <1/1000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin
edilemiyor)
Çok yaygın yan etkiler, flebit ve psödo-aleıjik reaksiyonlardır.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: trombositopeni, nötropeni. agranülositoz, eozinofıli
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anaflaktik reaksiyonlar, hipersensitivite reaksiyonları
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Geçici ya da geçici olmayan işitme kavbı Seyrek: Kulak çınlaması, baş dönmesi
Kardiyak Hastalıklar
Çok seyrek: Kardiyak arrest
Vasküler Hastalılar
Yaygm: Kan basıncında düşme, tromboflebit Seyrek: Vaskülit
Solumum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne, stridor
Gastrointestinal Hastalıklar
Seyrek: Bulantı
Çok seyrek: Psödomembranöz enterekolit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygm: Ekzantem ve mukozal inflamasyon, kaşıntı, ürtiker
Çok seyrek: Eksfoliyatif dermatit. Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu, lineer IgA büllöz dermatit
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın: Serum kreatinin ve serum üre konsantrasyonlarının artışına bağlı olarak böbrek yetmezliği
Seyrek: İnterstisyel nefrit, akut renal yetmezlik
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Vücut yüzeyinde ve yüzde kızarıklık, göğüs ve kaslarda ağrı ve spazm
Seyrek: Ateş ve titreme
Glamerüler filtrasyon devamım sağlayan destekleyici bakım önerilmektedir. Vankomisin hemodiyaliz ve peritoneal diyaliz ile çok az miktarda kandan uzaklaştırılır. Amberlıte resin ile hemoperfüzyonun kısıtlı yararı olduğu bildirilmiştir.