EPAMOR 20 mg/2 ml enjeksiyonluk çözelti (5 ampül) Farmakolojik Özellikler

Gen İlaç Ve Sağlık Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Sti.

[ 22 March  2022 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup : Antiparkinson ajanları, Dopamin agonistleri ATC Kodu : N04BC07

    Apomorfin dopamin reseptörlerinin direkt stimülanıdır ve hem D1 hem de D2 reseptör agonisti özellikleri gösterirken levodopa ile metabolik veya transport yolaklarını paylaşmaz.

    Her ne kadar deney hayvanlarında, apomorfin uygulaması nigro-striatal hücrelerin ateşleme (deşarj) hızını baskılarsa da, düşük dozun endojen dopamin salınımının pre-sinaptik inhibisyonuyla lokomotor aktivitede azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Parkinson'a bağlı motor yetersizlik üzerine etkisi post-sinaptik reseptör bölgeleri aracılığıyladır. Bu bifazik etki insanlarda da gözlenmiştir.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Apomorfinin subkütan enjeksiyonu sonrası farmakokinetiği iki kompartımanlı bir model ile

    tanımlanabilir.

    Emilim:

    Apomorfin, klinik etkilerin hızlı başlangıcı ile korele (uyumlu) olarak (4-12 dakika) subkütan

    dokudan hızlı ve tam olarak absorbe olur.

    Dağılım:

    Serebrospinal sıvıdaki apomorfin seviyesi ile klinik cevap doğrudan ilişkilidir; ilacın

    dağılımını en iyi iki kompartımanlı model tanımlar. Dağılım yarı ömrü 5 ( 1,1) dakikadır.

    Biyotransformasyon:

    Apomorfin metabolizması, toplamın yaklaşık olarak yüzde onu şeklinde glukuronidasyon ve

    sülfonasyon aracılığıyladır; diğer yolaklar tanımlanmamıştır.

    Eliminasyon:

    Ana eliminasyon yolu böbrek aracılığıyladır. Metabolitleri aktif değildir.

    Eliminasyon yarı-ömrü 33 ( 3,9) dakikadır. Etkin maddenin klinik etkisinin kısalığı (yaklaşık

    1 saat), maddenin hızlı klerensi ile açıklanmaktadır.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Herhangi bir veri mevcut değildir.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Kısa ürün bilgilerinin diğer kısımlarında yer alan bilgiler yanında, tekrarlanan doz subkütan

    toksisite çalışmaları insanlar için özel bir tehlike göstermemektedir.

    İn vitro genototoksisite çalışmaları, büyük olasılıkla apomorfinin oksidasyonuyla oluşan ürünlerden dolayı mutajenik ve klastojenik etkiler göstermiştir. Fakat yapılan in vivo çalışmalarda apomorfin genotoksik değildir.

    Apomorfinin üreme üzerine etkileri sıçanlarda incelenmiştir. Apomorfin bu türde teratojenik değildir, fakat anneye toksik olan dozların yeni doğanda solunum güçlüğü ve maternal bakımda kayıplara neden olabileceği kaydedilmiştir.

    Herhangi bir karsinojenite çalışması yapılmamıştır.