EQUAGAM 50 mg/ml infüzyonluk çözelti hazýrlamak için konsantre Klinik Özellikler
Pfizer İlaçları Ltd.Şti.
[ 28 July 2020 ]
Pfizer İlaçları Ltd.Şti.
[ 28 July 2020 ]
EQUAGAM, hematopoietik kök hücre nakli (HKHN) için uygun olmayan veya uygun bir HKH donörü bulunmayan yetişkinlerde ve 2 yaş ve üzeri çocuklarda, standart immünsupresif tedavinin parçası olarak, immünolojik etiyolojisi bilinen ya da şüphelenilen, edinilmiş orta ile şiddetli aplastik aneminin tedavisinde endikedir.
Yalnızca immünosupresyon tedavisinde deneyimli doktorlar EQUAGAM'ı kullanmalıdır. Yeterli laboratuvar ve destekleyici yatan hasta tıbbi kaynakları ile donatılmış ve yeterli personele sahip tesisler kullanılmalıdır.
Yetişkin hastalar ve 2 yaş ve üzeri çocuklar
Dozaj önerileri vücut ağırlığına dayalıdır.
Önerilen toplam doz 160 mg/kg vücut ağırlığıdır ve aşağıdaki gibi, immünsupresif standart tedavinin parçası olarak uygulanır (bkz. Bölüm 4.4, 4.8 ve 5.1):
10 gün boyunca 16 mg/kg vücut ağırlığı/gün ya da
8 gün boyunca 20 mg/kg vücut ağırlığı/gün ya da
4 gün boyunca 40 mg/kg vücut ağırlığı/gün
Advers olayların izlenmesi ve yönetimi
Hastalar, advers olaylar için tedavi sırasında ve sonrasında dikkatle izlenmelidir.
Advers olayların izlenmesi ve yönetimi için öneriler Tablo 1'de belirtilmiştir. Advers olayların tedavisi, yerel kılavuzlara uygun şekilde düzenlenmelidir.
Advers olay | İzleme ve yönetim için öneriler |
Anafilaksi, solunum zorluğu içeren | Sistemik anafilaksi riski en yüksek olanları tanımlamak için, özellikle hasta atopik ise tedaviye başlamadan önce ilacın uygulanacağı potansiyel kişilerde deri testi önemle tavsiye edilir. Hastalar anafilaksi açısından dikkatli bir şekilde izlenmeli ve eğer anafilaksi meydana gelirse tedaviye devam edilmemelidir (bkz. Bölüm 4.4). |
Sitokin salınım sendromu (CRS) | CRS oluştuğunda, tedavinin kesilmesi düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.4). |
Trombositopeni ve nötropeni | Şiddetli ve aralıksız trombositopeni veya nötropeni kanıtı varsa, tedavinin kesilmesi düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.4). |
EQUAGAM intravenöz kullanım içindir ve tercihen yüksek akışlı bir santral damardan uygulanmalıdır.
Premedikasyon
Yerel tedavi kılavuzlarına göre EQUAGAM infüzyonu öncesinde, kortikosteroidler ve antihistaminlerle premedikasyon uygulanması önerilir. Anti-piretikler de EQUAGAM infüzyonunun tolere edilebilirliğini arttırabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Uygulama
EQUAGAM, infüzyondan önce seyreltilmelidir ve uygun aseptik teknik kullanılarak uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 6.3 ve 6.6).
Seyreltilen EQUAGAM infüzyon öncesinde oda sıcaklığında (20°- 25°C) olmalıdır. EQUAGAM, yüksek akışlı santral damar içine ya da vasküler anastomoz veya arteriyel venöz anastomoz içine, hat içi filtreyle (0,2-1,0 mikron) uygulanmalıdır. Hat içi filtre (uygulanmamış olan), saklama sırasında üründe oluşabilecek çözünmeyen maddelerin uygulanmasını önlemek için tüm EQUAGAM infüzyonlarında kullanılmalıdır. Yüksek akışlı damarların kullanılması, flebit ve tromboz insidansını en aza indirir.
40 mg/kg doz rejimi için önerilen infüzyon süresi 12 ile 18 saattir. EQUAGAM, 4 saatten daha kısa bir süre içinde infüze edilmemelidir. İnfüzyon süresinin arttırılması, advers reaksiyonları en aza indirebilir. Hasta, infüzyon boyunca ve sonrasında, olası alerjik reaksiyonlar için sürekli gözlem altında tutulmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Uygulama sonrasında intravenöz hattın yıkanması önerilir.
Seyreltilmiş çözeltinin infüzyon hacminde, hastanın hemodinamik durumu, yaşı ve kilosu gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Eş zamanlı immünsupresif tedavi
EQUAGAM, en yaygın olarak siklosporin A ile birlikte uygulanır.
Renal veya hepatik yetmezliğin EQUAGAM'ın farmakokinetiği üzerindeki etkisini değerlendirmek üzere spesifik klinik çalışmalar yapılmamıştır.
18 yaş altı çocuklarla ilgili mevcut veriler Bölüm 4.8 ve 5.1'de belirtilmektedir
Yaşlı hastalardan (≥65 yaş) elde edilen klinik deneyimlere göre yaşlı ve genç hastaların yanıtları arasında fark saptanmamıştır. Bu nedenle, yaşlı hastalar için önerilen doz ayarı yoktur.
Diğer herhangi bir at gama globulin preparatına karşı aşırı duyarlılık
Bulaşıcı Ajanlar
EQUAGAM at plazmasından yapılır ve ayrıca, üretim prosesinde insan kanı türevli reaktifler kullanır.
EQUAGAM üretim sürecinde virüslerin etkisizleştirilmesi/giderilmesi için etkili basamaklar kullanılır ve bu basamakların, virüs paneli yaklaşımı kullanılarak insan kanında taşınan ve at kaynaklı virüslerin geniş bir aralığını giderdiği valide edilmiştir. Bu, parovirüsler ve Hepatit A gibi küçük, zarflı olmayan virüslerden, Herpes simpleks virüsü gibi geniş zarflı virüslere kadar eksiksiz bir virüs spektrumunu kapsar. Buna rağmen, at ve insan kanından hazırlanan müstahzarlar uygulandığında, infektif maddelerin bulaşabileceği olasılığı tamamen göz ardı edilemez. Bu ayrıca, bilinmeyen veya yeni ortaya çıkan virüsler ve diğer patojenler için de geçerlidir.
EQUAGAM İnfüzyonu için Özel Hususlar
EQUAGAM, hat içi bir filtre (EQUAGAM ile birlikte verilmez) yoluyla yüksek akışlı bir merkezi damara uygulanmalıdır. EQUAGAM 4 saatten daha kısa bir süre içinde infüze edilmemelidir. İnfüzyon süresinin arttırılması, advers reaksiyonları en aza indirebilir. Hasta, infüzyon boyunca ve sonrasında, olası alerjik reaksiyonlar için sürekli gözlem altında tutulmalıdır (bkz. Bölüm 4.8)
Enfeksiyon
Hastalığın yapısı ve EQUAGAM'ın bağışıklık sistemini baskılayan etkileri nedeniyle, fırsatçı enfeksiyonlar (bakteriyel ve fungal) çok yaygın görülür. Sepsis de rapor edilmiştir. EQUAGAM diğer immünsupresan maddelerle kombine edildiğinde enfeksiyon riski artar. Viral reaktivasyon riski yüksektir (ör. sitomegalovirüs [CMV], Epsteina€“Barr virüs [EBV], herpes simpleks virüsü [HSV]). Hastalar enfeksiyon bulgusu bakımından dikkatlice izlenmeli ve lokal kılavuzlara uygun olarak tedaviye başlanmalıdır.
Bağışıklık aracılı reaksiyonlar
Seyrek olarak, EQUAGAM kullanımıyla birlikte bağışıklık aracılı şiddetli reaksiyonlar rapor edilmiştir. Anafilaksi, infüzyonla bağlantılı diğer reaksiyonlar, serum hastalığı ve döküntü, artralji, pireksi, üşüme ve ağrı gibi ilişkili klinik bulgular rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Yaygın döküntü, taşikardi, dispne, hipotansiyon veya anafilaksi gibi bir sistemik reaksiyon, EQUAGAM'ın daha fazla uygulanmasını engelleyecektir.
EQUAGAM infuzyonundan önce, kortikosteroid ve antihistamin uygulanması önerilir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.5). EQUAGAM infüzyonunun tolere edilebilirliğini artırmak için antipiretikler de uygulanabilir.
Sitokin salınım sendromu
Ölümcül olabilen (bkz. Bölüm 4.2) potansiyel sitokin salınım sendromu riski mevcuttur.
Anafilaksi/cilt testleri
Özellikle atopik hastalarda, sistemik anafilaksiye ilişkin en yüksek risk altında olanları belirlemek amacıyla, tedaviye başlanmadan önce, uygulama yapılacak potansiyel kişilerde cilt yüzeyinde prick testi yapılması önemle tavsiye edilir. Koruyucu, konvansiyonel yaklaşımda öncelikle, seyreltilmemiş EQUAGAM ile cilt yüzeyinde test yapılacaktır. Prick testinden sonraki on dakika içinde 8 hastada kabarcık oluşmazsa, benzer hacimde ayrı bir salin kontrol enjeksiyonuyla, EQUAGAM salin dilüsyonunun (1:1000 h/h) 0,02 ml'lik kısmıyla intradermal (cilt altı) teste devam edilir. 10 dakika sonra sonucu okunur. EQUAGAM bölgesindeki kabarcığın çapının, salin kontrol bölgesindeki kabarcığın çapından 3 mm veya daha büyük olması (veya pozitif prick testinin), klinik hassasiyet belirtisidir ve ilacın intravenöz yolla uygulanmasının sistemik alerjik reaksiyona yol açma olasılığının yüksek olduğunu gösterir.
Bu testin prediktif değeri klinik olarak kanıtlanmamıştır. Cilt testi negatif sonuç veren hastalarda da alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Ayrıca yukarıda açıklanan cilt testleri, ileride serum hastalığı gelişmesi olasılığına karşı bir öngörü sunmaz. EQUAGAM için cilt testinin lokal olarak pozitif sonuç vermesi halinde, alternatif tedavi biçimleri uygulanmalıdır.
Risk/fayda oranı dikkatlice değerlendirilmelidir. Lokal olarak pozitif sonuç vermiş bir cilt testinden sonra EQUAGAM ile tedavinin uygun görülmesi halinde, hayati tehlike oluşturabilecek alerjik reaksiyonların tedavisi konusunda tecrübeli bir doktorun ve yoğun bakım yaşam destek olanaklarının hazır bulunduğu bir ortamda tedavi uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Trombositopeni ve nötropeni
EQUAGAM tedavisi trombositopeni ve nötropeniyi şiddetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.2).
Böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri
Aplastik anemi veya diğer hematolojik anormallikleri bulunan EQUAGAM kullanan hastalarda, anormal karaciğer fonksiyonu ve böbrek fonksiyonu test sonuçları gözlemlenmiştir.
Aşılar ile eş zamanlı kullanımı
EQUAGAM ile tedavi ve canlı atenüe viral aşının birlikte ile immünizasyonun güvenliliği ve etkililiği incelenmemiştir. Aşıların etkililiği azalabileceğinden, EQUAGAM tedavisi ile birlikte aşılama yapılması önerilmez. İmmünosupresif tedaviyle ilgili olarak uygun aşı aralığını belirlemek için ilgili aşının reçete bilgilerine başvurulmalıdır.
Sodyum içeriği
Bu müstahzar, toplam doz başına 1 mmol'den az sodyum (23 mg) içerir ve bu bakımdan, a€˜sodyum içermediği' kabul edilir.
EQUAGAM, sodyum içeren solüsyonlarla uygulama için ayrıca hazırlanabilir (bkz. Bölüm 6.6) ve bu, hastaya uygulanacak tüm kaynaklardan alınan toplam günlük alımla ilgili olarak düşünülmelidir.
Biyolojik tıbbi ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Kortikosteroidlerin ve diğer immünosupresanların dozu azaltıldığında, EQUAGAM'a karşı daha önceden maskelenmiş bazı reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu koşullar altında hastalar, EQUAGAM tedavisi sırasında ve sonrasında dikkatle gözlemlenmelidir.
Mevcut değildir.
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi sırasında ve tedavi bırakıldıktan sonraki 10 hafta boyunca etkili kontrasepsiyon yöntemleri kullanmalıdır.
At kaynaklı anti t-lenfosit immünoglobülinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
EQUAGAM gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
At kaynaklı anti t-lenfosit immünoglobülinin anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlarda mevcut olan toksikolojik veriler, at kaynaklı EQUAGAM'ın insan sütüne geçtiğini göstermemiştir (bkz. Bölüm 5.3). Emzirilen çocuğa yönelik risk göz ardı edilemeyeceğinden, emzirmenin çocuğa faydası ve tedavinin anneye faydası göz önünde bulundurularak, emzirmenin bırakılmasına ya da Equagam tedavisinin bırakılmasına karar verilmelidir.
Sinomolgus maymunlarına (Macaca fascicularis) klinik çalışmalarda kullanılanlarla benzer dozlarda uygulanan EQUAGAM, erkek veya dişi fertilitesinde bozulmayla ilişkilendirilmemiştir (bkz. Bölüm 5.3).
Araç veya makine kullanma yeteneğine yönelik etkiler üzerinde çalışma yapılmamıştır. At kaynaklı anti t-lenfosit immünoglobülin araç sürme ve makine kullanımını orta düzeyde etkiler. Karşılaşılabilecek potansiyel advers etkiler (örn. baş dönmesi, konvülsiyon, konfüzyon durumu, senkop) göz önüne alındığında, bu ilaç alındığında araç veya makine kullanılırken dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı ve sıklık gruplandırma (çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ile <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ile <1/100); seyrek (≥1/10.000 ile <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Her frekans içinde gruplandırmada, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmuştur.
Klinik çalışmalarda en sık bildirilen advers reaksiyonlar (hastaların %10'undan fazlasında görülür) enfeksiyonlar, nötropeni, serum hastalığı, baş ağrısı, hipertansiyon, ishal, döküntü, artralji, pireksi, üşüme, ağrı, ödem ve anormal karaciğer fonksiyon testidir (bkz. bölüm 4.4). a€˜Bilinmiyor' şeklinde listelenen advers reaksiyonlar, pazarlama sonrası deneyimden alınmıştır.
Bulaşıcı ajanlarla ilgili güvenlilik bilgileri için Bölüm 4.4'e bakınız.
Klinik çalışmalar sırasında veya pazarlama sonrası deneyimde EQUAGAM ile bildirilen advers ilaç reaksiyonlar aşağıda (Tablo 2) sunulmuştur.
Sistem Organ Sınıfı | Çok Yaygın | Yaygın | Yaygın Olmayan | Bilinmiyor |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Enfeksiyon, bölgesel enfeksiyon | Sepsis, Herpes simpleks |
| Viral hepatit, Epstein-Barr virüsü Sitomegalovirüs enfeksiyonu |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Nötropeni | Hemoliz, Lökopeni, Lenfadenopati | Trombositopeni | Pansitopeni, Granülositopeni, Hemolitik anemi, Anemi, Eozinofili |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Serum hastalığı |
| Anafilaktik reaksiyon |
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
| Hiperglisemi |
|
|
Psikiyatrik hastalıklar |
|
| Ajitasyon | Zihin karışıklığı durumu, dezoryantasyon |
Sinir sistemi hastalıkları | Baş ağrısı | Konvülsiyon, Senkop, Parestezi, Baş dönmesi |
| Ansefalit, Diskinezi, Tremor |
Göz hastalıkları |
|
| Periorbital ödem |
|
Kardiyak hastalıklar |
| Bradikardi, Taşikardi |
| Konjestif kalp yetmezliği |
Dolaşım hastalıkları | Hipertansiyon | Hipotansiyon, Tromboflebit |
| Vaskülit, İliyak ven oklüzyonu, Derin ven trombozu |
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar |
| Plevral efüzyon, Dispne, Epistaksis, Öksürük |
| Laringospazm, Pulmoner ödem, Apne, Orofaringeal ağrı, Hıçkırık |
Gastrointestinal hastalıklar | İshal | Gastrointestinal hemoraji, Karın ağrısı, Üst karın ağrısı, Kusma, Stomatit, Mide bulantısı |
| Gastrointestinal perforasyon, Oral ağrı |
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları | Döküntü | Kaşıntı, Ürtiker | Alerjik dermatit | Toksik epidermal nekroliz, Gece terlemeleri, Hiperhidroz |
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları | Artralji | Miyalji, Sırt ağrısı |
| Kas sertliği, Yan ağrısı, Ekstremite ağrısı |
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
| Proteinüri |
| Akut renal yetmezlik, Böbrek arter trombozu, Böbrek büyümesi |
Konjenital, ailesel ve genetik hastalıklar |
|
|
| Aplazi |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Ödem, Yüksek ateş, Ağrı, Üşüme | Göğüs ağrısı, Halsizlik | İnfüzyon yerinde eritem | İnfüzyon bölgesinde şişkinlik, İnfüzyon yerinde ağrı, Asteni |
Araştırmalar | Anormal hepatik fonksiyon testi | Anormal renal fonksiyon testi |
|
|
Yaralanma, Zehirlenme ve Prosedüre Bağlı Komplikasyonlar |
|
|
| Böbrek rüptürü, Arteriyovenöz fistül trombozu, Yara açılması |
Pediyatrik popülasyon
Yayınlanmış farklı çalışmalardan elde edilen veriler, yetişkinlerde kullanılanlara benzer dozlarda ve benzer sürelerde tedavi uygulandığında, EQUAGAM'ın aplastik anemili pediyatrik hastalarda güvenliliğinin yetişkinlerdekine benzer olduğunu göstermektedir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
Biyolojik yapısı nedeniyle EQUAGAM'ın tolere edilebilen maksimum dozunun hastadan hastaya değişiklik göstereceği düşünülmektedir.
Maksimum tedavi dozu belirlenmediğinden EQUAGAM için doz aşımı tanımı açık bir şekilde tanımlanmamıştır. Aplastik anemili hastaların bazıları, ilaveten 14 gün boyunca alternatif tedavi olarak 21 doza kadar almıştır. Bu rejimlerin hiçbirinde toksikolojik belirtilerin görülme sıklığı artmamıştır; ancak hastanın yakından takip edilmesi önerilir.
EQUAGAM kullanan ve böbrek nakli yapılacak bir kişide 7000 mg'lık tek dozda akut intoksikasyon veya geç komplikasyonlar gözlenmemiştir.
Bilinen bir antidotu yoktur. Semptomatik tedavi uygulanmalıdır.