EXCEDRIN 24 film tablet Klinik Özellikler
Novartis Sağlık,Gıda ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş.
[ 10 May 2013 ]
Novartis Sağlık,Gıda ve Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş.
[ 10 May 2013 ]
• 16 yaş üstü adolesanlar ve yetişkinlerde; hafif ve orta dereceli akut ağrılarda ve ateşli
durumlarda.
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler ve 16 yaşın üzerindeki kişilerde Günde 1-2 tabletten 6 tablete kadar kullanılabilir.
Migrende kullanım
Doktor tarafından farklı bir kullanım önerilmediği takdirde semptomlar başladığında 2 tablet alınabilir. Gerektiğinde 4-6 saat arayla 2 tablet daha alınabilir.
EXCEDRIN migrende 3 güne kadar episodık kullanıma uygundur.
Excedrin günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır. Daha fazla ya da uzun kullanımlar için doktora danışılmalıdır.
Uygulama şekli:
Oral yoldan kullanılır. Her dozun tam dolu bir bardak su ile alınması önerilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
EXCEDRİN farmakokinetiği karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte asetil salisilik asit ve parasetamol etki mekanizması nedeniyle böbrek ya da karaciğer yetmezliğini artırabilir. Bu nedenle EXCEDRIN şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır ve hafif ve orta dereceli böbrek ve karaciğer hastalarında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
EXCEDRİN. 16 yaşın altmdaki çocuklarda doktora danışılmadan kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
EXCEDRİN,
- Parasetamol, asetil salisilik asit veya kafeine veya içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişilerde.
- Asetil salisilik asit ya da diklofenak ya da ibuprofen gibi diğer bir nonsteroidal antiinflamatuvar verildikten sonra astım, ürtiker ya da akut rinit gelişmiş olan hastalarda
- Şiddetli karaciğer yetmezliği
- Şiddetli böbrek yetmezliği
- Şiddetli kalp yetmezliği
- Aktif gastrik ya da intestinal ülser, gastrointestinal kanama ya da perforasyon ve peptik ülser öyküsü olan hastalarda
- Hemofili ya da diğer hemorajik bozukluklar
- Haftada 15 mg ya da üzeri dozlarda metotreksat tedavisi (Bkz. Bölüm 4.5)
Aşağıdaki durumlarda EXCEDRİN kullanmadan önce doktora danışılmalıdır:
• Astım, alerjik rinit. nazal polipler
• Ülser
• Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliği
• Kanama sorunları (hemofili gibi)
• Mide yanması, mide sıkıntısı, mide ağrısı gibi inatçı veya tekrarlayan mide problemleri
• Gilbert sendromu
• Gutu olan hastalarda
• Hipertiroidizmi olan hastalarda
• Özel gözlem gerektiren herhangi bir ciddi hastalık
• Cerrahi prosedürlerden önce.
Hastada aşağıdaki durumlar görülüyorsa:
• Daha önce bir doktor tarafından tanısı konulmamış migren
• Hastanın normal migren ağrısından daha farklı bir baş ağrısı
• Ateş veya boyun sertliği
• Baş yaralanması, güç harcama, öksürme veya eğilmenin ardından başlayan ya da bunlann neden olduğu baş ağrıları
• 50 yaşından sonra ilk baş ağrısı
• Günlük baş ağrıları
• Yatak istirahatı gerektirecek kadar şiddetli bir migren
• Ağrı kesici/ateş düşürücülerin neden olduğu sorunlar veya ciddi yan etkiler
• Migren baş ağrısına eşlik eden kusma
Hasta aşağıdaki ilaçlardan birini kullanıyorsa:
• Antikoagülanlar veya diyabet, gut veya artrit tedavisinde kullanılan ilaçlar
• Parasetamol, asetilsalisilik asit içeren başka bir ilaç/ürün ya da herhangi bir ağrı kesici/ateş düşürücü ilaç
Diğer uyarılar
• Hastalar önerilen dozu aşmamaları konusunda uyarılmalıdırlar. EXCEDRİN doktor tavsiyesi olmaksızın ağrı için 10 gün, ateş için 3 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
• Parasetamol içeren ürünler anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamol. akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Parasetamol. erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Parasetamol içeren EXCEDRİN, alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ile veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Semptomlar devam eder veya kötüleşirse ya da yeni semptomlar ortaya çıkarsa hastalar doktora danışmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
• Asetilsalisilik asit ürtiker, yüzde şişme, astım (hırıltı) ya da şok dahil şiddetli alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Çocuklara verildiğinde, asetilsalisilik asit ve Reye sendromu arasında olası bir ilişki vardır. Reye sendromu beyin ve karaciğeri etkileyen ve öldürücü olabilen, çok seyrek görülen bir hastalıktır. Bu nedenle suçiçeği veya grip benzeri belirtiler gösteren çocuklar bu ürünü kullanmamalıdırlar. Bu ürünü kullanırken bulantı ve kusma ile birlikte davranış değişiklikleri gelişirse hasta doktora başvurmalıdır; çünkü bu belirtiler seyrek görülen ama ciddi bir hastalık olan Reye sendromunun erken belirtileri olabilir.
Alkol uyarısı: Parasetamol ve asetilsalisilik asit kombinasyonu, alkol ile birlikte kullanıldığında karaciğer hasarı ve mide kanamasına neden olabileceğinden EXCEDRIN kullanılırken alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 g’ ı aşmaması gereklidir. Bu nedenle günde 3 bardak veya daha fazla alkollü içecek tüketen hastalar, EXCEDRIN kullanmadan önce doktora danışmalıdırlar.
Kafein uyarısı: Önerilen EXCEDRIN dozu yaklaşık bir Fincan kahvenin içerdiği miktarda kafein içermektedir. Aşırı dozda kafein sinirlilik, aşırı hassasiyet, uykusuzluk ve nadiren hızlı kalp atışına neden olabileceği için, tedavi sırasında kafein içeren diğer ilaçların, yiyeceklerin ve içeceklerin kullanımı azaltılmalıdır.
" bölümlerine bakınız.
Her bir bileşenin neden olabileceği ilaç ve madde etkileşimleri iyi bilinmektedir. Kombine kullanımda bu etkileşimlerin değişeceğine dair bir bulgu yoktur. Asetilsalisilik asit ve parasetamol arasında güvenlilik ile ilgili bir etkileşim yoktur.
Asetilsalisilik asit
Asetilsalisilik asit ile kombinasyon | Olası sonuç |
Diğer non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) ilaçlar | Gastrointestinal ülser ve hemoraji riskini sinerjik etkilere bağlı olarak arttırır. Eğer birlikte kullanılması gerekli ise, uygun olduğunda. NSAİ ilaçlara bağlı gastrointestinal hasar için profilaktik olarak mide koruyucu kullanılması düşünülebilir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez. |
Kortikosteroidler | Gastrointestinal ülser ve hemoraji riskini sineriik etkilere bağlı olarak arttırır. Bu nedenle asetilsalisilik asit ve kortikosteroidleri alan, özellikle yaşlı hastalar için mide koruyucu kullanımı önerilebilir. Bu nedenle bu ilaçlann birlikte kullanımı önerilmez. |
Antikoagülanlar (ör. kumarin türevleri) | Asetilsalisilik asit antikoagülan etkiyi arttırabilir. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarak izlenmelidir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez. |
Trombolitikler | Kanama riskini arttırır. Özellikle, asetilsalisilik asit ile tedavi gören akut inme hastalarında alteplaz tedavisinden sonra ilk 24 saat içinde kullanılmamalıdır. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez. |
Heparin | Kanama riskini arttırır. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarak izlenmelidir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez. |
Trombosit agregasyon inhibitörleri (tiklodipin, clopidogrel, silositazol) | Kanama riskini arttırır. Kanama ve protrombin zamanı klinik ve laboratuvar olarak izlenmelidir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmez. |
Selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) | Asetilsalisilik asit ile birlikte kullanıldığında koagülasyon ya da trombosit fonksiyonlarına etki ederek genel olarak kanama ve özellikle gastrointestinal kanama görülmesini arttırır. Bu nedenle, birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. |
Fenitoin | Asetilsalisilik asit fenitoin serum düzeylerini arttırır. Serum fenitoin düzeyleri izlenmelidir. |
Valproat | Asetilsalisilik asit valproat metabolizmasını inhibe eder ve böylece toksisitesini arttırabilir. Valproat düzeyleri izlenmelidir. |
Aldosteron antagonistleri (spironolakton. kanrenoat) | Üriner sodyum atılımım inhibe ettiği için asetilsalisilik asit bu ilaçların aktivitesini azaltabilir. Kan basıncı izlenmelidir. |
Kıvrım diüretikleri (ör. furosemid) | Asetilsalisilik asit yarışma ve üriner prostaglandİnlerin inhibisyonlarma bağlı olarak kıvrım diüretiklerin aktivitesini azaltabilir. NSAİ ilaçlar, özellikle dehidrate hastalarda akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. Eğer bir diüretik asetilsalisilik asit ile eş zamanlı uygulanırsa, hastanın yeterli hidrasvonu sağlandığından emin olunmalı > böbrek |
fonksiyonlarının bununla birlikte kan basıncının izlenmesi, gereklidir. | |
Antihipertansifler (ACE inhibitörleri. anjiyotensin II reseptör antagonistleri, kalsiyum kanal blokerleri) | Asetilsalisilik asit yarışma ve üriner prostaglandinlenn inhibisyonlarına bağlı olarak bu ilaçların aktivitesini azaltabilir. Bu kombinasyon, yaşlı ya da dehidrate hastalarda akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. Tedavinin başlangıcında kan basıncı ve böbrek fonksiyonlarının izlenmesi ve hastanın düzenli olarak hidrate olması önerilir. Verapamil ile birlikte kullanılması durumunda kanama zamanı da izlenmelidir. |
Ürikozürikler (ör.probenesid. sülfınpirazon) | Asetilsalisilik asit tubuler resorpsiyonun inhibisyonuna bağlı olarak bu ilaçların aktivitesini azaltabilir. Ürikozürikler asetilsalisilik asit düzeylerinin artmasına yol açabilir. |
Metotreksat < 15 mg/hafta | Diğer tüm NSAİ ilaçlar gibi asetilsalisilik asit de metotreksatın tubuler sekresyonunu azaltarak plazma konsantrasyonlarım ve toksisitesini arttırır. Bu nedenle yüksek dozlarda metotreksat tedavisi gören kişilerde NSAİ’larla tedavi önerilmemektedir. Metotreksat ve NSAİ ilaçlann etkileşim riski nedeniyle düşük dozda metotreksat tedavisi gören, özellikle böbrek fonksiyonlan değişmiş hastalarda da durum değerlendirilmelidir. Eğer kombine tedavi gerekli ise, tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlan özellikle tedavinin ilk günlerinde izlenmelidir. |
Sülfonilüreler ve insülin | Asetilsalisilik asit, bu ilaçlann hipoglisemik etkilerini arttırır. Bu nedenle yüksek dozda salisilat kullanılması durumunda antidiyabetik ilaçlann dozları azaltılabilir. Kan glukoz artışlarının kontrol edilmesi önerilir. |
Alkol | Gastrointestinal kanama riskini arttıracağından bu kombinasyondan kaçınılmalıdır. |
Parasetamol
Parasetamol ile kombinasyon | Olası sonuçlar |
Karaciğer enzimi indükleyiciler ya da potansiyel hepatotoksik hammaddeler (ör. Alkol, rifampisin, izoniyazit. hipnotikler ve fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin dahil antiepilektikler) | Parasetamolün artan töksisitesi nedeniyle zararsız dozlarda bile karaciğer hasarına yol açabilir. Bu nedenle karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Birlikte kullanımları önerilmez. |
Kloramfenikol | Parasetamol, kloramfenikolün plazma konsantrasyonlarını yükseltme riskini arttırabilir. |
Zidovudine | Parasetamol nötropeni gelişme eğilimini arttırabilir. Kan tablosu izlenmelidir. Doktor kontrolü haricinde birlikte kullanılması önerilmez. |
Probenesid | Parasetamol klerensini azaltır, böylece bu ajanlarla kullanıldığında parasetamol dozları azaltılmalıdır. Birlikte kullanımı önerilmez. |
Oral antikoagülanlar | Parasetamolün bir haftadan fazla tekrarlanan kullanımı antikoagülan etkisini arttırır. Parasetamolün sporadik dozlarının anlamlı bir etkisi yoktur. |
Propantelin ya da diğer mide boşalmasını yavaşlatan ajanlar | Bu ajanlar parasetamol absorbsiyonunun geciktirir; hızlı ağrı azalması gecikebilir ya da azalabilir. |
Metoklopramid ya da diğer gastrik boşalmayı hızlandıran ajanlar | Bu aktif madde parasetamol absorbsiyonunu hızlandırarak analjezi etkinliğini arttırır ve analjezinin süresini azaltır. |
Kolestiramin | Parasetamol absorbsiyonunu azaltır. Bu nedenle maksimum analjezik etkiye ulaşmak için parasetamol 1 saat içinde verilmemelidir. |
Kafein
Kafein ile kombinasyon | Olası sonuçlar | ||||||||||||||||||||||
Hipnotik ajanlar (ör.benzodiyazepinler. barbitüratlar, antihistaminikler) | Birlikte kullanımı hipnotik etkiyi azaltabilir ya da barbitüratların antikonvulsif etkilerinin antagonize edebilir. Bu nedenle birlikte kullanımları önerilmez. Eğer gerekiyorsa, kombinasyonun sabah kullanılması olasılıkla daha favdalı olabilir. | ||||||||||||||||||||||
Lityum | Kafeinin lityumun renal klerensini arttırması nedeniyle kafeinin kesilmesiyle, serum lityum düzeyleri artar. Bu nedenle kafein kesildiğinde, lityum dozunun azaltılması gerekebilir. Birlikte kullanımları önerilmez. | ||||||||||||||||||||||
Disülfiram | Disülfiram ile tedavi gören alkolik hastalar, kafeine bağlı kardiyovasküler ve serebral eksitasyon nedeniyle alkol yoksunluk sendromunun kötüleşmesi riskinden kaçınmak için kafein kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar. | ||||||||||||||||||||||
Efedrin tipi maddeler | Kombinasyonu bağımlılık potansiyelinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle birlikte kullanımları önerilmez. | ||||||||||||||||||||||
Sempatomimetikler ya da levotiroksin | Kombinasyonu sineıjik etkiye bağlı olarak taşikardik etkiyi yükseltebilir. Bu nedenle birlikte kullanımları önerilmez. | ||||||||||||||||||||||
Teofılin | Teofılinin atılımım azalttığı için birlikte kullanılması önerilmez. | ||||||||||||||||||||||
Kinolon tipi antibakteriyeller (siprofloksasin. enoksasin ve pipemidik asit), terbinafin. simetidin. fluvoksamin ve oral kontraseptifler | Hepatik sitokrom p-450 yolağının inhibisyonuna bağlı olarak artan kafein yarılanma ömrü nedeniyle karaciğer rahatsızlığı, kardiyak aritmileri ya da latent epilepsisi olan hastalar kafein alımından kaçınmalıdırlar. | ||||||||||||||||||||||
Nikotin, fenitoin ve fenilpropanolamin | Bu ilaçlar kafeinin eliminasyon yarı-ömrünü azaltır. | ||||||||||||||||||||||
Klozapin | 4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye Gebelik kategorisi: D Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadın la r/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır. Gebelik dönemi EXCEDRJN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. EXCEDRIN’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Uterusta asetilsalisilik asite maruz kalma, kalıcı pulmoner hipertansiyon İle İlişkilendirilmiştir. Asetilsalisilik asitin, doktor tarafından yönlendİrilmediği sürece, gebeliğin son 3 ayında kullanılmaması özellikle önemlidir. Doğmamış çocukta ya da doğum sırasında sorunlar oluşmasına neden olabilir. Gebeliğin son üç ayı boyunca çok fazla asetilsalisilik asit kullanılması, gebeliğin süresini uzatabilir, doğumu geciktirebilir veya doğum sırasında başka sorunlara neden olabilir. Gebeliğin ileri dönemlerinde düzenli olarak asetilsalisilik asit kullanılması fetüs veya yenidoğanın kalp veya kan akışı üzerinde istenmeyen etkiler oluşmasına neden olabilir. Anneleri gebelik sırasında asetilsalisilik asit kullanmış yenidoğanlarda, hemorajik bozukluklar ve gebe kadınlarda salisilata bağlı hemorajik komplikasyonlar bildirilmiştir. Gebeliğin son üç ayı süresince tüm prostaglandin inhibitörleri ile aşağıdaki etkiler görülebilir: - Fetus üzerinde - Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriyozusun zamanından önce kapanması ve pulmoner hipertansiyon) - Renal disfonksiyon, oligo-hidroamnİyoz ;le renal yetmezlik gelişebilir Anne ve venidoğanda: - Gebeliğin sonunda, kanama zamanında olası uzama, düşük dozlarda bile görülecek antiagregan etki - Uterus kasılmalarının inhibisyonuna bağlı olarak doğum eyleminde gecikme ya da uzama Sonuç olarak asetilsalisilik asit gebeliğin son üç ayında kontrendikedir. Kafeinin fetüs ve fetüs ölümü üzerine etkileri ile ilgili veriler çelişkili olduğundan gebe kadınların kafein alimim mümkün olduğu kadar sınırlandırmaları önerilmektedir. Laktasyon dönemi Salisilat, parasetamol ve kafein anne sütüne geçer. Anne sütüne geçen kafein yenidoğan tarafından yavaş atıldığından huzursuzluk ve uyku düzensizliğine neden olabilir. Asetilsalisilik nedeniyle yeni doğanda platalet fonksiyonları üzerine advers etki (hafif kanama) potansiyeli olabilir. Asetil salisilik asit kullanımı ile Reye sendromu gelişmesi riski vardır. Üreme yeteneği (Fertilite) Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçlann ovülasyon üzerindeki bir etkiyle dişi fertilitesinde bozulmaya neden olabileceğine yönelik veriler bulunmaktadır. Bu durum tedavinin sonlandırılmasıyla geri dönüşebilir niteliktedir. Parasetamol. Epidemiyolojik çalışmalar normal terapötik şartlar altında parasetamolün gebelikte kullanılabileceğini göstermektedir. Buna rağmen yalnızca bir yarar-risk değerlendirmesi yapıldığında kullanılabilir. 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler4.8. İstenmeyen etkilerExcedrin kullanımı ile karşılaşılan advers reaksiyonların çoğu açıkça doza bağımlı olup .bir kişiden diğerine değişiklik göstermektedir. Excedrin ile tedavi edilen 4809 kişiyi kapsayan 16 tek doz klinik çalışmada aşağıdaki advers olaylar bildirilmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar Seyrek: Farenjit Bağışıklık sistemi hastalıkları Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık Metabolizma ve beslenme hastalıkları Seyrek: İştahta azalma Psikiyatrik hastalıklar Yaygın: Sinirlilik Yaygın olmayan: Uykusuzluk Seyrek: Anksiyete, öforik ruh hali, gerginlik Bilinmiyor: Huzursuzluk Sinir sistemi hastalıkları Yaygın: Sersemlik Yaygın olmayan: Tremor, parestezi, baş ağrısı Seyrek: Disgezi, dikkat bozukluğu, amnezi, koordinasyon bozukluğu, hiperestezi, sinüs baş ağrısı Bilinmiyor: Migren, uykululuk hali Göz hastalıkları Seyrek: Göz ağrısı, görüş bozukluğu Kulak ve iç kulak hastalıkları Yaygın olmayan: Kulak çınlaması Kardiyak hastalıkları Yaygın olmayan: Aritmi Bilinmiyor: Palpitasyon Vasküler hastalıkları Seyrek: Al basması (flushing), periferal vasküler bozukluklar Bilinmiyor: Hipotansiyon Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Seyrek: Epitaksi, hipoventilasyon, burun akıntısı Bilinmiyor: Dispne. astım Gastrointestinal hastalıkları Yaygın: Mide bulantısı, karında rahatsızlık. Yaygın olmayan: Ağız kuruluğu, diyare, kusma Seyrek: Geğirme, gaza bağlı şişkinlik, disfaji, oral parestezi, tükrük artışı Bilinmiyor: Üst karın ağrısı, dispepsi, karın ağrısı, GI hemoraj (üst GI hemoraj, gastrik hemoraj, gastrik ülser hemoraji, duodenal ülser hemoraji, rektal hemoraj dahil), GI ülser (gastrik ülser, duodenal ülser, kalın barsak ülseri, peptik ülser dahil) Hepato-bilier hastalıkları Bilinmiyor: Hepatik yetmezlik Deri ve deri altı doku hastalıkları Seyrek: Hiperhidroz, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil) Bilinmiyor: Eritem, döküntü (rash). anjiyoödem, multiform eritem Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Seyrek: Kas-iskelette sertlik, boyun ağnsı, sırt ağrısı, kas spazmlan Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları Yaygın olmayan: Yorgunluk, gerginlik Seyrek: Asteni, göğüs rahatsızlığı Bilinmiyor: Malazi, anormal hissetme Araştırmalar Yaygın olmayan: Kalp atış hızı artışı Pazarlama sonrası gözlemler Pazarlama sonrası spontan raporlardan elde edilen advers olaylar >16 yıl periyodundaki bir süre boyunca toplanmıştır. Bu data spontan raporlama sisteminden elde edildiğinden pazarlama sonrasında raporlanan bu advers olayların sıklığı bilinmemektedir. Tablo: Pazarlama sonrası spontan raporlardan advers olaylar
Kombinasyon ürününün belirlendiği gibi kullanıldığında, her bir hammaddeye göre advers olayın derecesi ve tipinin arttığı ya da spektrumun genişlediğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. 4-8 gün sonrasında asetil salisilik asit alımı kanama riskinin artmasına neden olabilir. Çok nadir olarak tedavi edilmemiş hipertansiyon ve/veya eş zamanlı antikoagülan tedavisi gören hastalarda 4.9. Doz aşımı ve tedavisiAsetil salisilik asit: Semptomlar: Sersemlik, kulak çınlaması, ağır İşitme, terleme, bulantı ve kusma, baş ağrısı ve konfüzyon gibi hafif salisilat intoksikasyonu. Bu semptomlar 150-300 mikrogram/ml plazma konsantrasyonlarında görülebilir. Dozun azaltılması ya da tedavinin sonlandırılmasıyla kontrol altına alınabilir. Daha ciddi intoksikasyon 300 mikrogram/ml’ni üzerinde ortaya çıkabilir. Bu semptomlar, hiperventilasyon, ateş, rahatsızlık, ketoz, respiratuar alkaloz ve metabolik asidozu kapsayan şiddetli doz aşımı semptomlarıdır. Şiddetli doz aşımı tedavisi: Hasta hemen hastaneye ve zehir kontrol merkezine götürülmelidir. Hastanın son bir saat içinde 120 mg/kg’dan fazla salisilat almış olma şüphesi varsa, tekrarlayan dozlarda aktif kömür oral olarak verilmelidir. Bu hastalarda salisilat plazma konsantrasyonu ölçülmelidir: ancak zehirlenmenin ciddiyeti için tek başma yeterli değildir. Klinik ve biyokimyasal belirtiler de hesaplanmalıdır. Plazma konsantrasyonunun 500 mikrogram/ml‘yi (5 yaşın altındaki çocuklar için 350 mikrogram/ml) aştığı durumda salisilatın plazmadan uzaklaştırılması için intravenöz sodyum bikarbonat uygulaması etkilidir. Plazma salisilat konsantrasyonunun 700 mikrogram/ml’nin üzerinde, çocuk ve yaşlılarda daha düşük konsantrasyonlarda, olması durumunda şiddetli metabolik asidoz varsa hemodiyaliz ya da hemoperfüzyon metotları seçilebilir. Parasetamol: Semptomlar: Önerilen dozun üzerinde EXCEDRIN alınması ağır karaciğer hasarı dahil ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Parasetamolü 10 g’dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşın dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civannda olan parasetamol yan ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. I4C-aminopiridinden sonra l4C02 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu, plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşın dozajı ile karaciğer hücre haşan arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tubuler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer töksisitesi İle birlikte renal tubuler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol aliminin akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ek olarak, parasatemolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir. Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alimim takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir. Tedavi: Doz aşımı durumunda, hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç atımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir. Kafein: Anksiyete. gerginlik, rahatsızlık, uykusuzluk, heyecan, kas seğirmesi, konfüzyon. konvülsiyon temel belirtilerdir. Yüksek kafein alımmda hiperglisemi de görülebilir. Kardiyak semptomlar taşikardi ve kardiyak aritmileri kapsamaktadır. Semptomlar kafein aliminin azaltılması ya da durdurulmasıyla kontrol altına alınır.
|