FERLOS 20 mg/ml oral çözelti (DEMIR III HIDROKSIT POLIMALTOZ KOMPLEKSI) (10 flakon) Klinik Özellikler

Santa Farma İlaç Sanayi A.Ş.

[ 3 October  2023 ]

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Özellikle demir eksikliği anemisi başta olmak üzere tüm latent ve manifest demir eksikliklerinin tedavisinde kullanılır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    FERLOSyemekler sırasında veya hemen yemekten sonra alınmalıdır.

    Çocuklar (> 12 yaş), erişkin ve yaşlılar:

    Latent demir eksikliği: Günde ½-1 flakon (50-100 mg)

    Ciddi demir eksikliği: Günde 2-3 defa 1 flakon (200-300 mg)

    Tedavi süresi, demir metabolizmasının durumuna (azalmış alım, artan ihtiyaç, patolojik kayıp) ve eritrosit sayısının normalleşmesine bağlıdır. Manifest demir eksikliğinde normal kan değerlerine ulaşmak ortalama 3-5 aylık tedavi ile olur.

    Latent demir eksikliğinde tedavi süresi 1-2 aydır.

    Demir depolarını doldurmak için, kan parametrelerinin (Hb, Hct, eritrosit) normale dönüşünden yaklaşık bir ay sonrasına kadar tedavi sürdürülmelidir.

    Uygulama şekli:

    FERLOSsadece ağızdan kullanım içindir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

    Böbrek/karaciğer yetmezliği:

    FERLOS, ciddi karaciğer ve böbrek hastalıklarında kullanılmamalıdır.

    Pediyatrik popülasyon:

    12 yaşın altındaki çocuklarda, şu anda rutin kullanım için bir dozaj rejimi tavsiye etmek için

    yeterli veri mevcut değildir.

    Geriyatrik popülasyon:

    Yaşlılardaki uygulama aynen erişkinlerdeki gibidir.

        4.3. Kontrendikasyonlar

          İçerdiği aktif veya yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinenler

          4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Enfeksiyona ya da malignansiye bağlı anemide, alınan demir, retiküloendotelyal sistemde (RES) depolanır ve primer hastalığın tedavisini takiben mobilize olarak kullanılır.

            Oral demir preparatlarının kullanımı sırasında dışkının rengi koyulaşabilir; bu durum, normal olup herhangi bir önlem gerektirmez. Dışkıda gizli kan aranması sırasında yanılgıya neden olmaz. Bu nedenle bu inceleme sırasında tedavinin kesilmesine gerek yoktur.

            Mide ülseri bulunan hastalara dikkatli verilmelidir.

            Alkolizm ve intestinal inflamasyonlu durumlarda dikkatli kullanılmalıdır.

            FERLOSyardımcı madde olarak sukroz ve sorbitol (E420) içermektedir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorbsiyon veya sükroz-izomaltoz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

            Sadece tıbbi ürünün, örneğin iki hafta veya daha fazla süreyle kronik kullanımı söz konusu olduğunda belirtilmelidir.

            FERLOSiçerdiği sodyum metil hidroksibenzoat (E219) ve sodyum propil hidroksibenzoat

            (E217) nedeniyle alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.

            Bu tıbbi ürün 5 ml'sinde 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında

            a€œsodyum içermeza€.

            Çocuklarda demir içeren ürünlerin yanlışlıkla alınması/yutulması fatal (ölümcül) zehirlenmelere yol açabilir. Bu nedenle bu ilaçlar çocukların erişemeyeceği yerlerde saklanmalıdır. Aşırı dozda alınması halinde hastalar, doktor ya da Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM)'ni aramaları konusunda uyarılmalıdır.

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Demir (III) hidroksit polimaltoz kompleksi, kompleks şeklinde ve iyonik olmayan demir içerdiğinden besinlerde bulunan unsurlarla (fitatlar, oksalatlar, taninler vb.) veya aynı zamanda verilen ilaçlarla (tetrasiklinler, antiasitler gibi) etkileşimleri yoktur. Buna karşın demir iyonları (Ferroz tuzları), yukarıda sayılan maddelerle çözünmeyen kelatlar oluşturarak demir emilimini azaltırlar.

          Kalsiyum içeren preparatlarla etkileşme olabileceğinden ikisi arasında en 2 saat zaman

          geçmelidir.

          Benzer şekilde süt ve süt ürünleri ile aynı anda alınmaması önerilmelidir. C vitamininin demir emilimini arttırdığı bilinmektedir.

          Levotroksin içeren ilaçların, demir ile birlikte alındığı zaman emilimi bozulduğundan, iki ilacın en az 4 saat ara verilerek alınması gerekmektedir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik kategorisi A'dır.

          Bu gebelik kategorisine rağmen hekim, gebenin ilacı kullanıp kullanmaması konusundaki nihai kararını; gebelik haftasına, gebenin var olan/tespit edilen hastalığına ve diğer özelliklerine göre ayrıntılı yarar-risk değerlendirmesi yaparak vermelidir.

          Risk kategorileri ilacın gebelikteki potansiyel riski konusunda sağlık personeline yardımcı olmakla birlikte, hekimin değerlendirmesi esastır.

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

          FERLOS'un doğurganlık üzerine etkisi olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır.

          Gebelik dönemi

          Hamilelikte demir desteği olarak kullanılır.

          İyi yönetilmiş epidemiyolojik çalışmalar FERLOS'un gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni

          doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir.

          FERLOSgebelik döneminde kullanılabilir.

          Özellikle 2. ve 3. trimesterde, artan demir gereksinimi demir eksikliğine sebep olabileceği için demir takviyesi önerilmektedir. Hekime danışıldıktan sonra gebelik döneminde kullanılabilir.

          Laktasyon dönemi

          Demir III hidroksit polimaltoz kompleksi anne sütüne geçmektedir. Ancak FERLOS'un tüm

          dozlarında, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir.

          FERLOSemzirme döneminde kullanılabilir.

          Üreme yeteneği/Fertilite

          Üreme yeteneği üzerinde etkisi bulunmamaktadır.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          4.8. İstenmeyen etkiler

          FERLOS'un yapısındaki demir esasen non-iyonik olduğundan FERLOSkullanımı ile iyonize demir içeren preparatlarda görülen yan etkiler daha az sıklıkla görülür.

          İlaca bağlı olduğu kabul edilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir:

          Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Çok seyrek: Alerjik reaksiyonlar, astım

          Sinir sistemi hastalıkları

          Yaygın: Baş ağrısı

          Gastrointestinal hastalıklar

          Yaygın olmayan: Tokluk hissi, epigastrik ağırlık hissi, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, abdomainal ağrı.

          Deri ve deri altı doku hastalıkları

          Yaygın olmayan: Ürtiker, deri döküntüsü, ekzantem, kaşıntı Çok seyrek: Lokalize cilt reaksiyonları

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Seyrek: İdrar renginde değişiklik

          Not: Demirden dolayı sıklıkla dışkıda renk değişikliği görülebilir.

          FERLOSile dişlerde boyanma şimdiye kadar hiç gözlenmemiştir.

          Dışkıda gizli kan aranması sırasında yanılgıya neden olmaz. Bu nedenle bu inceleme sırasında

          tedavinin kesilmesine gerek yoktur.

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    Doz aşımı durumunda başlangıçta epigastrik ağrı, ishal ve kusma oluşabilir ve daha ileri durumlarda metabolik asidoz, konvülsiyonlar ve koma görülebilir. Doz aşımı durumlarında desferroksamin (I.V. olarak başlangıçta 1000 mg, sonra iki doza kadar her 4 saatte bir 500 mg) veya kalsiyum disodyum EDTA (I.M. olarak her 4 saatte bir 167 mg/m2; I.V. olarak 8-24 saatlik ifüzyon halinde ya da her 12 saatte bire bölünmüş olarak 1 g/m2) kullanılması önerilmektedir.