FLUOSINE 500 mg/5 ml IV enjeksiyon için çözelti içeren flakon (1 flakon) Klinik Özellikler
PharmArgus İlaç Araştırması ve Üretim San. Dış Tic. Ltd. Şti.
[ 8 November 2016 ]
PharmArgus İlaç Araştırması ve Üretim San. Dış Tic. Ltd. Şti.
[ 8 November 2016 ]
Bu tıbbi ürün sadece diagnostik amaçlı kullanım içindir. Oküler fundusun floresein anjiyografisi için kullanılır.
Damar duvarından sıvı sızmasından sakınmak için önlemler alındıktan sonra antekubital vene süratle 5 ml FLUOSINE® verilir. Yüksek hassasiyetli imaj sistemleri örn. tarayıcı lazer oftalmoskop kullanıldığında bu ürünün dozu 2 ml FLUOSINE®'e indirilebilir.
FLUOSINE® yaygın olarak floresans anjiyo grafısini uygulamada ve yorumlamada konusunda uzman sağlık personeli ve uzman hekimler tarafından uygulanır.
Bu ürün sadece intravenöz olarak uygulanır.
Fiziksel geçimsizlik reaksiyonlarından sakınmak için tıbbi ürünün kullanımından önce ve sonra intravenöz kanüller sodyum klorür çözeltisi (%0,9) ile yıkanır. Enjeksiyon, 23 gauge kelebek iğnesi kullanılarak, damar dışına sıvı sızmasından sakınmak için gerekli önlemler alınarak antekubital vene süratle (normalde saniyede 1 ml tavsiye edilir)
uygulanmalıdır. Luminesans genellikle retina ve koroidal damarlarda 7 ila 14 saniyede görülür.
Ürünün doğru uygulanması/kullanımına yönelik talimatların daha fazlası için bölüm 6.2 ve 6.6'ya bakınız.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda (glomerular filtrasyon hızı 20 ml/dakikanın altında olan) sınırlı deneyim mevcuttur. Böbrek yetmezliği olan hastalarda daha uzun atılım hızı ihtimaline rağmen genellikle doz ayarlaması tavsiye edilmemektedir. (Bölüm 5.2'ye bkz.). Ancak diyalize giren hastalarda dozun 2,5 ml'e (yarım şişe) indirilmesi önerilir.
Normal hastalarda fluoresein, hızlıca fluoresein monoglukronite metabolize olur ve daha sonra fluoresein ve metabolize ürünleri renal sekresyon ile elimine edilir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda flureseinin, fluresein monoglukronite bağıl oranı farklı olur fakat konjugasyon nedeniyle konjige olmamış flureseinin renal klerensi (1,75 ml dk-1 kg- 1) hepatik klerense (1,50 ml dk-1 kg-1) benzer olduğu için toplam klerens değişmeden kalabilir.
FLUOSINE® çocuklarda çalışılmamıştır ve doz-adaptasyon verileri mevcut değildir. Bu nedenle FLUOSINE®'in 18 yaşın altındaki hastalarda etkililik ve güvenlilik incelenmediğinden bu hastalarda kullanılmamalıdır.
Ürünün güvenlik ve etkinliğinde genç ve yaşlı hastalar arasında bir fark gözlenmemiştir. Anjiyografi işleminin yarar zarar oranı kardiyovasküler hastalık, diabetes mellitus ve çoklu eş zamanlı ilaç tedavileri gibi önceden var olan koşullara sahip yaşlı hastalarda dikkate alınmalıdır (özellikle betablokörler, bakınız bölüm 4.5).
FLUOSINE® intratekal veya intraarterial olarak kullanılmaz.
İlk anjiyografi esnasında ciddi intolerans vakasında, ilave fluoresein anjiyografisinin yararı ciddi aşırı duyarlık reaksiyonları (bazı vakalarda ölümle sonlanabilen) riski ile dengelenmelidir.
Bu intolerans reaksiyonları her zaman tahmin edilemez ama daha önce fluoresein enjeksiyonu sonrası advers reaksiyon (bulantı ve kusma dışındaki semptomlar) olan hastalarda, ürtiker,
astım, ekzema, alerjik rinite sebep olan yiyecek veya ilaç alerjisi hikayesi olan hastalarda veya bronşiyal astım hikayesi olan hastalarda oluşması daha sıktır.
İntradermal deri testleri bu intolerans reaksiyonlarını tahmin etmek için güvenilir değildir ve bu yüzden kullanımları tehlikeli olabilir. Bu teşhisi yaparken özel alerji konsültasyonu yapılmalıdır.
Anjiyografi prosedürünün riske olan yararı, önceden kardiyovasküler hastalık, diabetes mellitus gibi mevcut rahatsızlıkları olan ve eşzamanlı çoklu ilaç tedavisi gören (özellikle beta blokerler, bkz. bölüm 4.5) hastalarda dikkate alınmalıdır.
Böbrek fonksiyonunu etkileyen, önceden var olan herhangi bir sistemik durum(lar) hasta için ek risk oluşturabilir. Hekim, fluoresein kullanmadan önce potansiyel risk ve faydayı belirlemek için artan serum kreatininine, hastanın yaşına, tıbbi geçmişine ve mevcut sağlık durumuna dayalı olarak tıbbi karar vermelidir.
Fluoresein anjiyografisi sonrasında kontrastla indüklenen nefropati olabileceği yönünde kanıt düzeyi düşük sınırlı sayıda yayın olduğu için dikkatli olunmalıdır.
Anjiyografiden önce her bir hastanın detaylı sorgulamasında herhangi bir kardiyovasküler hastalık hikayesi veya alerjisi ya da eş zamanlı tedavileri (örn. beta-blokör ilaçlar, göz damlaları dahil) araştırılmalıdır. Beta-blokör ilaçlarla (göz damlaları dahil) tedavi gören hastalar için muayene gerçekten gerekli ise muayene yoğun bakımda (canlandırma) deneyimli bir hekimin gözetimi altında yapılmalıdır. Beta-blokör ilaçlar anaflaktik şoka kadar vasküler dengeleme reaksiyonlarını azaltabilir ve kardiyavasküler kollaps halinde adrenalinin etkililiğini azaltabilir. Fluoresein sodyum enjeksiyonundan önce hekim beta blokör ilaçlarla birlikte tedavi hakkında bilgi edinmelidir.
Ön tedavi uygulanabilir. Buna rağmen bu ciddi ilaç reaksiyonlarının görülmesi riski hala olabilir. Ön tedavi esas olarak fluoresein enjeksiyonundan önce kortikosteroidleri takiben oral antihistaminik Hilaçlarını içerir. Bu advers reaksiyon insidansı düşük olarak verilmiştir, böyle bir ön tedavi tüm hastalar için tavsiye edilmez.
Fluoresein ile aşırı duyarlık reaksiyonlarının riski aşağıdakileri gerektirir:
Muayeneyi yapan oftalmolog tarafından hasta muayene boyunca ve sonrasında en az 30 dakika yakından izlenir.
Fluoresein nispeten inert bir boyadır ve spesifik ilaç etkileşimi çalışmaları bildirilmemiştir. Organik anyon taşıyıcıları ile potansiyel etkileşimler ve belirli laboratuvar testleri ile etkileşimle ilgili birkaç vaka rapor edilmiştir. Fluoresein, uygulama sonrası 3-4 gün boyunca bazı kan ve idrar parametrelerini etkileyebilir. Digoksin ve kinidin gibi dar terapötik pencereye sahip ürünler için terapötik ilaç izleme gerçekleştiriliyorsa dikkat edilmelidir. Organik anyonların aktif transportunu inhibe eden veya yarışan bileşenler (örn. Probenesitd) fluoreseinin sistemik profilini etkileyebilir.
FLUOSINE®'in beta-blokör ilaçlarla birlikte kullanılması (göz damlaları dahil) nadiren ciddi anaflaktik reaksiyonları uyarabilir (bkz. bölüm 4.4). Beta-blokör ilaçlar, anafilaktik şoka vasküler kompanzasyon reaksiyonlarını azaltabilir ve ayrıca farmakolojik tedavi ve hatta canlandırma önlemleri gerektirebilecek kardiyovasküler kollaps varlığında adrenalinin etkinliğini azaltabilir. (bkz. bölüm 4.4).
Etkileşim ihtimalinden sakınmak için diğer çözeltilerin eş zamanlı intravenöz uygulamasından veya FLUOSINE® ile diğer çözeltilerin karıştırılarak kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Gebelik Kategorisi: C
Özel bir uyarı bulunmamaktadır.
FLUOSINE®'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. FLUOSINE® gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Fluoresein sodyum sistemik uygulamayı takiben 7 gün süresince anne sütünden atılır. Emzirilen çocuk için bu risk gözardı edilemez. Fluoresein anjiografisini takiben 7 gün boyunca emzirme kesilmelidir ve bu süre içinde süt sağılmalı ve atılmalıdır.
Fluoreseinin intravenöz uygulanmasının doğurganlık üzerindeki etkisini değerlendirmek için çalışmalar yapılmamıştır.
Floresans anjiyografi ile muayenede midriazis gerekli ise görsel netlik etkilenebilir ve bu araç ve makine kullanım yeteneğini etkileyebilir. Hasta uygulamadan sonra görsel netlik normale
dönene dek araç veya tehlikeli makineleri kullanmasının yasaklandığı konusunda bilgilendirilmelidir.
Güvenlik profilinin özeti
Uygulama ile ilgili en sık rapor edilen istenmeyen etkiler bulantı, senkop, kusma ve kaşıntıdır. Fluoresein enjeksiyonundan kısa süre sonra anjiyoödem, solunum sistemi düzensizlikleri(bronkospazm, laringeal ödem, solunum kaybı), anaflaktik şok, hipotansiyon, bilinç kaybı, konvülsiyon, solunum durması ve kalp durması gibi daha az sıklıkta ancak daha şiddetli yan etkiler, rapor edilmiştir.
| Çok yaygın | Yaygın | Yaygın olmayan | Seyrek | Çok seyrek | Bilinmiyor |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
| aşırı duyarlılık | anaflaktik reaksiyon | anaflaktik şok |
|
Sinir sistemi hastalıkları | disfazi |
| parestezi, baş dönmesi, baş ağrısı |
| konvülsiyon | serebrovasküler kaza, vertebrobaziler yetmezlik, serebrovasküler bozukluk, şuur kaybı, titreme, hipoestezi, disguzi |
Kardiyak hastalıkları |
|
|
| kalp durması | anjina pektoris, bradikardi, taşikardi | miyokart infarktüsü |
Vasküler hastalıkları |
|
| tromboflebit | hipotansiyon, şok | hipertansiyo n, vazospazm, vazodilatasy on, solgunluk, sıcak basması |
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları |
|
| öksürük, boğaz kuruluğu |
bronkospazm | solunum durması, pulmoner ödem, astım, laringeal ödem, dispne, nasal ödem, aksırma | boğaz irritasyonu |
Gastrointestin al hastalıklar | bulantı | karında rahatsız lık, kusma | karın ağrısı |
|
| öğürme |
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
| kaşıntı | ürtiker |
|
| döküntü, soğuk ter dökme, eritem, hiperhidroz, deride renk |
|
|
|
|
|
| değişikliği, egzama |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
| damar dışına sızma (ekstra vazasy on) | ağrı, sıcak hissi |
|
| göğüs ağrısı, ödem, yorgunluk, bitkinlik, üşüme |
Aşağıdaki istenmeyen etkiler uygulama ile ilintili olarak değerlendirilmişler ve aşağıdaki kurala göre sınıflandırılmışlardır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre bulunmaktadır.
Yaygın olmayan: aşırı duyarlılık Seyrek: anaflaktik reaksiyon Çok seyrek: anaflaktik şok
Yaygın: senkop
Yaygın olmayan: parestezi, baş dönmesi, baş ağrısı, disfazi Çok seyrek: konvülsiyon
Bilinmiyor: serebrovasküler kaza, vertebrobaziler yetmezlik, serebrovasküler bozukluk, şuur kaybı, titreme, hipoestezi, disguzi
Seyrek: kalp durması
Çok seyrek: anjina pektoris, bradikardi, taşikardi Bilinmiyor: miyokart infarktüsü
Yaygın olmayan: tromboflebit Seyrek: hipotansiyon, şok
Çok seyrek: hipertansiyon, vazospazm, vazodilatasyon, solgunluk, sıcak basması
Yaygın olmayan: öksürük, boğaz kuruluğu Seyrek: bronkospazm
Çok seyrek: solunum durması, pulmoner ödem, astım, laringeal ödem, dispne, nasal ödem, aksırma
Bilinmiyor: boğaz irritasyonu
Yaygın: karında rahatsızlık, kusma Yaygın olmayan: karın ağrısı Bilinmiyor: öğürme
Yaygın: kaşıntı
Yaygın olmayan: ürtiker
Bilinmiyor: döküntü, soğuk ter dökme, eritem, hiperhidroz, deride renk değişikliği, egzama
Yaygın: damar dışına sızma (ekstravazasyon) Yaygın olmayan: ağrı, sıcak hissi
Bilinmiyor: göğüs ağrısı, ödem, yorgunluk, bitkinlik, üşüme
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
Ciltte sarımsı renk değişikliği görülebilir ama genellikle 6 ila 12 saat içinde kaybolur. İdrarda parlak, sarı bir renklenme gösterebilir ki 24 ila 36 saat içinde normal rengine döner.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Fluorescite 100 mg/ml enjeksiyonluk çözelti ile minimum doz aşımı riski göz önüne alındığında hiçbirtoksik etki beklenmemektedir.