GLUCOTROL-XL 10 mg 20 tablet Klinik Özellikler
Pfizer İlaçları Ltd.Şti.
[ 17 November 2011 ]
Pfizer İlaçları Ltd.Şti.
[ 17 November 2011 ]
Diyet ve egzersizin yeterli olmadığı Tip 2 diyabet hastalarında endikedir.
Pozoloji:
Herhangi bir hipoglisemik ajanda olduğu gibi dozaj bireysel olarak ayarlanmalıdır.
GLUCOTROL XL tabletler yeterli miktarda sıvı ile bir bütün halinde yutulmalıdır. Hastalar tabletleri çiğnememeli, bölmemeli veya parçalamamalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri - Hastanın Bilgilendirilmesi).
Uygulama sıklığı ve süresi:
Başlangıç dozu: GLUCOTROL XL’in önerilen başlangıç dozu kahvaltıyla birlikte alınan 5 mg/gün’dür. Yaşlı hastalar ve hipoglisemi riski olan diğer hastalar için “Geriyatrik Popülasyon ve Yüksek Risk Altındaki Hastalar” bölümüne bakınız.
Titrasyon: Doz ayarlamaları, kan glukoz cevabına bağlı olarak 2,5 mg veya 5 mg’lık artışlarla yapılabilir. Titrasyon basamakları arasında en az bir kaç gün geçmelidir. Glipizid kararlı durum plazma düzeylerine GLUCOTROL XL ile 5. günde ulaşılmıştır. Yaşlı hastalar 1 - 2 gün daha fazla süreye gerek duyabilir.
İdame: Günde tek doz etkili bir şekilde idame tedavisi sağlar. Önerilen en yüksek doz, maksimum kan glukozu düşürücü etkisi bu düzeyde gözlendiğinden 20 mg’dır.
Hızlı salınan glipizidi günde 5 ila 20 mg arasında alan hastalar, GLUCOTROL XL’in en yakın eşdeğer veya daha düşük günlük total dozuna emniyetle geçebilirler.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
Hipoglisemi riskini azaltmak için başlangıç ve idame dozu mümkün olan en düşük doz seviyesinde tutulmalıdır (bkz. Başlangıç dozu ve bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklardaki etkinlik ve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda hipoglisemi riskini azaltmak için başlangıç ve idame dozu mümkün olan en düşük doz seviyesinde tutulmalıdır (bkz. Başlangıç dozu ve bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).
65 yaş veya daha yaşlı 200 kadar hastada yapılan çalışmalarda, GLUCOTROL XL’in bu yaş grubunda 65 yaşın altındaki hastalarda olduğu kadar güvenli ve etkili olduğu gösterilmiştir.
Kuvvetsiz, malnütrisyonlu veya düzensiz kalori alan hastalar
Hipoglisemi riskini azaltmak için başlangıç ve idame dozu mümkün olan en düşük doz seviyesinde tutulmalıdır (bkz. Başlangıç dozu ve bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).
İnsülin Alan Hastalar
Diğer sulfonilüre sınıfı hipoglisemiklerde olduğu gibi birçok stabil, Tip 2 diyabetik hastalar güvenle GLUCOTROL XL tedavisine geçebilir. Hastaları insülinden GLUCOTROL XL’e transfer ederken aşağıdaki genel kurallar göz önüne alınmalıdır:
Günlük insülin gereksinimi 20 ünite veya daha az olan hastalarda, insülin kesilip GLUCOTROL XL tedavisine normal dozlarla başlanabilir. Titrasyon basamakları arasında bir kaç gün geçmelidir.
Günlük insülin gereksinimi 20 üniteden fazla olan hastalarda, insülin dozu %50 azaltılmalıdır ve GLUCOTROL XL tedavisine normal dozlarla başlanabilir. İnsülin dozundaki müteakip azaltmalar hastanın bireysel cevabına bağlı olmalıdır. Titrasyon basamakları arasında bir kaç gün geçmelidir.
İnsülini kesme döneminde, hasta kendi glukoz seviyelerini ölçmelidir. Eğer bu testlerde anormallik varsa, hastaya hemen reçeteyi yazan hekimine başvurması tembih edilmelidir. Bazı durumlarda, özellikle hasta günde 40 üniteden fazla insülin kullanıyorsa geçiş süresinde hastanın hastaneye yatırılması tavsiye edilebilir.
Diğer Oral Hipoglisemik Ajanları Kullanan Hastalar
Diğer sulfonilürelerde olduğu gibi, hastalarda bir sulfonilüreden GLUCOTROL XL’e geçiş yaparken hipoglisemi olasılığına karşı en az iki hafta boyunca semptomlar veya kan glukoz ölçümleri ile dikkatle gözlem altında tutulmalıdır. Hastalarda glipizid GLUCOTROL XL’e geçilirken mümkün olan en düşük doz önerilir.
Kombinasyon Tedavisinde Kullanım
Kombinasyon tedavisinde GLUCOTROL XL ile birlikte kan glukoz düzeyini düşüren bir ajan eklendiğinde, bu ajana tavsiye edilen en düşük dozda başlanmalı ve hastalar hipoglisemi 2 201
açısından dikkatle takip edilmelidir.
Glipizid kan glukoz düzeyini düşüren bir ajanın yanına eklendiğinde, GLUCOTROL XL ’e 5mg dozunda başlanabilir. Hipoglisemik ilaçlara daha duyarlı olabilecek hastalara ise daha düşük dozlarda başlanabilir. Titrasyon klinik duruma göre yapılmalıdır.
Aşağıdaki hastalarda GLUCOTROL XL kontrendikedir:
1. Glipizid veya GLUCOTROL XL tablet bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye aşırı duyarlılığı olduğu bilinenler
2. Tip I diyabet, diyabetik ketoasidoz, diyabetik koma
3. Ciddi böbrek, karaciğer veya tiroid yetmezliği; böbrek ve karaciğer hastalığının birlikte bulunması
4. Mikonazol ile tedavi gören hastalar (bkz. Bölüm 4.5)
5. Gebelik ve laktasyon
Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliği
Glipizid, sülfonilüre ajan sınıfına ait olduğundan, G6PD eksikliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. G6PD eksikliği olan hastaların sülfonilüre ajanları ile tedavisi hemolitik anemiye yol açabilir. Bu durumda sülfonilüre dışında bir alternatif düşünülmelidir.
Pazarlama sonrası raporlarda, G6PD eksikliği olmayan hastalarda da hemolitik anemi bildirilmiştir.
Hipoglisemi
GLUCOTROL XL dahil tüm sülfonilüre ajanları şiddetli hipoglisemiye sebep olabilir. Renal veya hepatik yetmezlik, glipizidin kan seviyelerinin yükselmesine neden olabilir ve bu da glukoneojenik kapasiteyi azaltabilir. Her iki durum da ciddi hipoglisemik reaksiyon riskini artırır. Yaşlı, zayıf veya yetersiz beslenen hastalar ve adrenal veya hipofiz yetmezliği olan hastalar, glisemiyi düşürücü ilaçların hipoglisemik etkisine özellikle duyarlıdır.
Yaşlılarda ve beta-adrenerjik blokör ilaç (bkz. Bölüm 4.5) alanlarda hipogliseminin fark edilmesi güç olabilir. Kalori alımının yetersiz olduğu durumlarda, ağır ve uzun egzersizlerden sonra, alkol alındığında veya birden fazla glisemiyi düşürücü ilaç kullanıldığında hipoglisemi meydana gelmesi daha muhtemeldir.
Kan Glukoz Kontrolünün Kaybı
Tedavi ile stabil durumda olan diyabet hastalarında, ateş, travma, enfeksiyon ya da cerrahi gibi stres durumlarında diyabet kontrolü kaybolabilir. Böyle zamanlarda, glipizid tedavisini bırakıp insüline geçmek gerekebilir.
Pek çok hastada bir süre sonra GLUCOTROL XL dahil herhangi bir hipoglisemik ilacın kan glukoz düzeyini istenen düzeye düşürmedeki etkinliği azalabilir. Bunun sebebi diyabetin ciddiyetinin artması veya ilaca karşı cevabın azalması olabilir. Bu durum, bir hastaya ilk defa verildiğinde ilacın etkili olmaması durumunda adlandırılan primer yetmezlikten ayırt etmek için sekonder yetmezlik olarak bilinir. Hasta sekonder yetmezlik olarak sınıflandırılmadan önce yeterli doz ayarlaması ve diyete bağlılık yönünden değerlendirilmelidir.
Böbrek ve Karaciğer Yetmezliği
Böbrek ve karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalarda GLUCOTROL XL ’in farmakokinetiği ve farmakodinamiği etkilenebilir. Bu hastalarda hipoglisemi meydana gelirse, uzun sürebilir, uygun şekilde tedavi edilmelidir.
Hastanın Bilgilendirilmesi
Hastalar, GLUCOTROL XL’in ve alternatif tedavi yöntemlerinin potansiyel riskleri ve avantajları hakkında bilgilendirilmelidir. Ayrıca, diyet talimatlarına, düzenli egzersiz programına ve idrar ve/veya kan şekerinin düzenli takibine uymanın önemi hakkında bilgilendirilmelidirler.
Hipoglisemi riskleri, belirtileri, tedavisi ve hastalığa eğilimi artırıcı faktörler hastaya ve hasta yakınlarına açıklanmalıdır. Primer ve sekonder yetmezlik anlatılmalıdır.
Laboratuvar testleri
Kan ve idrar glukozu periyodik olarak takip edilmelidir. Glikolize hemoglobin ölçümü faydalı olabilir.
Aşağıdaki ilaçların hipoglisemik etkiyi artırması beklenebilir:
Kontrendike kombinasyonlar
Mikonazol: Hipoglisemik etkide artış, hipoglisemi semptomlarına veya komaya varabilir.
Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar
Nonsteroid anti-inflamatuvar ajanlar (N.S.A.İ ajanlar) (örn. fenilbutazon): Sulfonilürelerin hipoglisemik etkisinde artış (plazma proteinlerine bağlı sulfonilürenin yerinden ayrılması ve/veya sulfonilüre atılımının azalması).
Alkol: Hipoglisemik reaksiyonda hipoglisemik komaya varabilecek kadar artış.
Uyarı gerektiren kombinasyonlar
Flukonazol: Muhtemelen hipoglisemi semptomlarına neden olan, sülfonilürenin yarılanma ömründe artış.
Vorikonazol: Çalışma yapılmamış olmakla birlikte, vorikonazol sulfonilürelerin (örn. tolbutamid, glipizid ve gliburid) plazma düzeylerini artırabilir ve bu nedenle hipoglisemiye neden olabilir. Birlikte kullanım durumunda kan glukozunun dikkatle izlenmesi önerilir.
Salisilatlar (asetilsalisilik asit): Yüksek dozlarda asetilsalisilik asit ile hipoglisemik etkide artış (asetilsalisilik asitin hipoglisemik etkisi).
Beta-blokörler: Bütün beta-blokörler çarpıntı ve taşikardi gibi bazı hipoglisemi semptomlarını maskeleyebilirler. Kardiyoselektif olmayan beta-blokörlerin çoğu, hipogliseminin insidansını ve ciddiyetini artırır.
Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin, sülfonilürelerle tedavi edilen diyabetik hastalarda kullanılması hipoglisemik etkide artışa sebep olabilir.
Simetidin: Simetidin kullanımı glipizid ile tedavi edilen hastalardaki tokluk kan şekerinde azalma ile ilişkili olabilir.
Genel olarak sülfonilürelerin hipoglisemik aktivitesi monoamin oksidaz inhibitörleri, kinolonlar ve sülfonamidler, kloramfenikol, probenesid ve kumarinler gibi yüksek oranda proteine bağlanan ilaçlarla da güçlenebilir.
GLUCOTROL XL alan bir hastaya bu gibi ilaçlar uygulandığında (veya kesildiğinde), hasta hipoglisemi (veya glukoz kontrolu kaybı) açısından yakından izlenmelidir.
Aşağıdaki ilaçlar hiperglisemi yapabilir;
Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar
Danazol: Danazolun diyabetojenik etkisi vardır. Kaçınılması mümkün değilse, hasta uyarılmalı ve kan şekeri ve idrar izlenimi artırılmalı. Danazol ile tedavi sırasında ve kesildikten sonra antidiyabetik ajan dozu ayarlanabilir.
Uyarı gerektiren kombinasyonlar
Yüksek dozda fenotiyazinler (örn. klorpromazin, günde >100mg): Kan glukozunda yükselme (insülin salıverilmesinde azalma).
Kortikosteroidler: Kan glukozunda yükselme.
Sempatomimetikler (örn. ritodrin, salbutamol, terbutalin): Beta-2-adrenoseptör uyarılmasına bağlı olarak kan glukozunda yükselme.
Progestojenler: Yüksek doz progestojenlerin diyabetojenik etkileri vardır. Hasta uyarılmalı ve kan şekeri ve idrar izlenimi artırılmalı. Nöroleptikler, kortikoidler veya progestojen ile tedavi sırasında ve kesildikten sonra antidiyabetik ajan dozu ayarlanabilir.
Hiperglisemi ve glukoz kontrolü kaybı yapabilecek diğer ilaçlar, tiyazidleri ve diğer diüretikleri, tiroid ürünlerini, östrojeni, progesteronu, oral kontraseptifleri, fenitoini, nikotinik asiti, kalsiyum kanalını bloke eden ilaçları ve izoniazidi içerir.
GLUCOTROL XL alan bir hastada bu gibi ilaçlar uygulandığında (veya kesildiğinde) hasta hipoglisemi açısından yakından izlenmelidir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Glipizidin gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açtığından şüphelenilmektedir.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.
Gebelik dönemi
Glipizid gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Glipizidin sıçanlarda yapılan üreme çalışmalarında hafif fetotoksik olduğu gözlenmiştir. Sıçan veya tavşan çalışmalarında teratojenik etki tespit edilmemiştir.
Doğum sırasında sülfonilüre ilacı alan annelerin yenidoğan bebeklerinde uzun süreli şiddetli hipoglisemi (4-10 gün) bildirilmiştir.
Son zamanlardaki bilgiler, gebelik döneminde anormal kan glukoz düzeylerinin konjenital anomalilerin insidansının daha yüksek olması ile bağlantılı olduğunu gösterdiği için, bir çok uzman gebelik döneminde kan glukozunun mümkün olduğunca normale yakın kalmasını sağlayamak için insülin kullanımını önermektedir.
Laktasyon dönemi
Glipizidin anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemekle birlikte sulfonilüre grubu bazı ilaçların insan sütüyle atıldığı bilinir.
Glipizid laktasyon döneminde kontrendikedir.
Üreme yeteneği ve fertilite
Sıçanlar üzerinde yapılan üretkenlik çalışmaları, glipizidin hafif fetotoksik olduğunu göstermiştir. Sıçan veya tavşanlarda yapılan çalışmalar teratojenik etkiler olduğunu göstermemektedir.
GLUCOTROL XL ’in araç ve makine kullanımı üzerine etkili olduğuna dair kanıt yoktur. Ancak hastalar hipoglisemi semptomlarından haberdar olmalı ve araç veya makine kullanırken dikkatli olmalıdırlar.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Kontrollü klinik çalışmalarda bildirilen ciddi yan etki çok azdır ve nedensel ilişki kanıtlanmamıştır.
GLUCOTROL XL kullanan hastaların yalnızca % 3.4’ünde, kan glukoz ölçümünde <60 mg/dL değerleri ve/veya hipoglisemiye ilişkin olduğuna inanılan semptomlarla belgelenmiş hipoglisemi görülmüştür. GLUCOTROL XL ile Glucotrolün bir karşılaştırmalı çalışmasında, her iki ilaç ile de %1’den az bir insidans ile seyrek olarak hipoglisemi oluşmuştur.
Çift kör, plasebo kontrolü çalışmalarda GLUCOTROL XL uygulanan hastalarda insidansı %3 veya daha fazla olan (çok yaygın) advers reaksiyonlar: asteni, baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik hali, tremor, diyare ve flatulanstır.
GLUCOTROL XL ile tedavi edilen hastaların %3’ünden daha azında (yaygın) aşağıdaki advers etkilere rastlanmıştır;
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor :Lökopeni, agranülositoz, trombositopeni, hemolitik anemi, pansitopeni
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Yaygın :Hipoglisemi
Bilinmiyor :Hiponatremi
Psikiyatrik hastalıklar:
Bilinmiyor :Konfüzyon durumu#
6 201
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan : Baş dönmesi#, uyku hali#, titreme#
Bilinmiyor : Baş ağrısı#
Göz hastalıkları:
Yaygın olmayan : Bulanık görme#
Bilinmiyor : Diplopi#, görme bozukluğu#, görme keskinliğinde azalma#
Gastrointestinal hastalıkları:
Yaygın : Bulantı$, ishal$, karın ağrısı$, üst karın ağrısı$
Yaygın olmayan : Kusma
Bilinmiyor : Konstipasyon$
Hepato-bilier hastalıklar:
Yaygın olmayan : Kolestatik sarılık a
Bilinmiyor : Karaciğer fonksiyon anormalliği, hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan : Egzama13
Bilinmiyor :Alerjik dermatit3, eritem3, morbiliform döküntü3 veya makülopapüler
döküntü3, ürtiker3, pirürit3, ışığa duyarlılık reaksiyonu
Konjenital ve kalıtımsal/genetik hastalıklar:
Bilinmiyor :Akut olmayan porfiri
Genel hastalıklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Bilinmiyor : Halsizlik#
Araştırmalar:
Bilinmiyor :Aspartat aminotransferaz artışı*, kan laktat dehidrogenaz artışı* kan alkalin
fosfataz artışı*, kan üre artışı*, kan kreatinin artışı*
# Genellikle geçici olup ve tedavinin kesilmesini gerektirmez; ancak hipoglisemi belirtileri olabilir.
$ Doza bağlı olarak görülmektedir ve genellikle dozun bölünmesi veya azaltılması ile kaybolur.
a Kolestatik sarılık oluşursa tedavi durdurulur.
3 Sıklıkla devam eden tedaviyle kaybolur; fakat devam etmeleri durumunda ilaç kullanımı kesilmelidir.
* Bu anormalliklerin glipizid ile ilişkisi belirsizdir. Nadiren klinik semptomlar ile ilişkilendirilmiştir.
Diğer sülfonilüreler ile aplastik anemi ve disülfiram benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
İnsanlarda GLUCOTROL XL’in doz aşımı ile ilgili iyi belgelenmiş deneyim yoktur.
Glipizid dahil sulfonilürelerin doz aşımı hipoglisemi yapabilir. Bilinç kaybı ve nörolojik bulgular
olmayan hafif hipoglisemik semptomlar oral glukoz, ilaç dozunun ayarlanması, ve/veya yemek düzeni ile agresif olarak tedavi edilmelidir. Doktor hastanın tehlikede olmadığına emin olana kadar yakın takip sürmelidir. Koma, nöbet veya diğer nörolojik bozukluklarla birlikte olan ciddi hipoglisemik reaksiyonlar nadir olarak meydana gelir fakat hemen hospitalizasyon gerektiren acil tıbbi müdahale durumlarını teşkil ederler. Eğer hipoglisemik komadan şüpheleniliyorsa ya da tanısı konmuşsa hastaya hızlı IV, konsantre (%50) glukoz solüsyonu verilmelidir.
Bunu, kan glukozunu 100 mg/dL’nin (5.55 mmol/L) üzerinde bir seviyede tutacak bir hızda devamlı infüzyon yoluyla verilen seyreltilmiş (% 10) glukoz solüsyonu izlemelidir. Klinik düzelmenin ardından hipoglisemi tekrar meydana gelebileceğinden hastalar en az 24 - 48 saat yakından takip edilmelidir. Karaciğer hastalığı olanlarda glipizidin plazmadan temizlenmesi uzayabilir. Glipizid yoğun olarak proteine bağlandığından, diyalizin faydası yoktur.