IMMUNINE 1200 IU/10 ml infüzyonluk çözelti için liyofilize toz içeren flakon { Eczacibasi-Baxalta } Klinik Özellikler
Takeda İlaçları ve Ticaret Ltd.Şti.
[ 22 March 2016 ]
Takeda İlaçları ve Ticaret Ltd.Şti.
[ 22 March 2016 ]
Hemofili B (konjenital faktör IX eksikliği) hastalarında kanamanın profilaksisinde ve tedavisinde endikedir.
IMMUNINE, 6 yaşından büyük çocuklardan yetişkinlere kadar tüm yaş gruplarında endikedir. IMMUNINE'ın 6 yaşından küçük çocuklarda kullanılmasının faydalı olabileceğini gösteren veriler yetersizdir.
Tedavi, hemofili tedavisinde deneyimli bir hekimin denetiminde başlatılmalıdır.
Yerine koyma tedavisinin dozu ve süresi, faktör IX eksikliğinin ciddiyetine, kanamanın yeri ve miktarına ve hastanın klinik durumuna bağlıdır.
Uygulanan faktör IX ünitelerinin sayısı, faktör IX ürünleri için güncel Dünya Sağlık Örgütü standardı ile ilişkili uluslararası ünite (IU) terimiyle ifade edilir. Plazmadaki faktör IX aktivitesi, ya yüzdesel olarak (normal insan plazmasına göre) ya da uluslarası ünite olarak (plazmadaki faktör IX konsantreleri için uluslararası standartlara göre) ifade edilir.
1 Uluslararası Ünite (IU) faktör IX aktivitesi, 1 mL normal insan plazmasındaki faktör IX miktarına eşdeğerdir.
İhtiyaç olduğunda tedavi
Gereken faktör IX dozunun hesaplanması, 12 yaş ve üzerindeki hastalarda 1 IU/kg faktör IX'un plazma faktör IX düzeyini %1.1 yükselttiği şeklindeki ampirik bulguya dayandırılmıştır.
Gereken doz aşağıdaki formülle hesaplanabilir:
Uygulanacak miktar ve uygulama sıklığı, her hasta için bireysel olarak klinik yararlılık esasına göre düzenlenmelidir. Faktör IX preparatlarının nadiren günde 1 defadan fazla uygulanma gerekliliği vardır.
Aşağıda belirtilen kanama olaylarında, faktör IX aktivitesi bu süreçte karşılık gelen plazma faktör IX aktivite düzeyinin (normal düzeyin yüzdesi veya IU/dL olarak) altına düşürülmemelidir.
Aşağıdaki tablo kanama dönemleri ve cerrahide kullanılacak dozu belirlemeye yardımcı olmak için verilmektedir:
Kanama düzeyi cerrahi prosedür türü | Gereken Faktör IX düzeyi (normaline %) (IU/dl) |
Doz sıklığı (saat) / Tedavi süresi (gün) | ||||
Kanamalar | ||||||
Erken hemartroz, kas içi veya ağız içi kanamaları | 20 a€“ 40 | Her 24 saatte bir tekrarlanmalıdır. Tedaviye ağrı ile belirlenen kanama atağı düzelene veya iyileşme görülene kadar en az 1 gün devam edilir. | ||||
Yoğun eklem içi kanamaları, kas içi kanama ya da hematom |
30 - 60 | Ağrı ve akut hareket kısıtlılığı düzelene kadar 3-4 gün boyunca ya da daha uzun süreyle, 24 saatte bir infüzyon tekrarlanmalıdır. | ||||
Yaşamı kanamalar | tehdit | eden | 60 - 100 | Hayati tehlike geçene kadar 8 a€“ 24 saatte bir infüzyon tekrarlanmalıdır. | ||
Cerrahi Girişimler | ||||||
Minör (Diş çekimi dahil) | 30 a€“ 60 | Düzelme görülene kadar en az 1 gün her 24 saatte bir uygulanmalıdır. | ||||
Majör ameliyatlar |
80 a€“ 100 (ameliyat sonrası) |
öncesi |
ve | Yeterli yara iyileşmesi görülene kadar her 8-24 saatte bir, daha sonra en az 7 gün süreyle F IX aktivitesi %30-%60 olacak şekilde infüzyon tekrarlanmalıdır. |
Profilaksi
Ciddi hemofili B hastalığı olanlarda kanamaya karşı uzun dönem profilakside, 20-40 IU/kg'lık dozlar 3-4 günlük aralarla verilmelidir.
Özellikle genç hastalar olmak üzere bazı olgularda, daha kısa dozaj aralıkları ya da daha yüksek dozlar gerekebilir.
Tedavi süresince, tekrarlanan infüzyon sıklığının ve uygulanacak dozun ayarlanmasına rehber olması için faktör IX düzeyi ölçülmesi önerilmektedir. Özellikle majör cerrahi girişimlerde, koagülasyon analizleriyle (plazma faktör IX aktivitesi) yerine koyma tedavisinin sıkı takibi gereklidir. Farklı yarılanma zamanı ve in vivo yanıt nedeniyle, faktör IX'a cevap kişiden kişiye değişebilir.
İntravenöz yoldan uygulanır. 2 mL/dk'dan daha hızlı bir şekilde uygulanmaması önerilmektedir. Uygulama öncesinde ürünün seyreltilmesine ilişkin talimatlar için bkz. Bölüm 6.6.
Böbrek yetmezliği olan hastalara ilişkin ek bir bilgi bulunmamaktadır.
Karaciğer yetmezliği olanlarda, trombotik gelişimin ve tüketim koagülopatisinin erken belirtilerinin klinik takibinin uygun biyolojik testlerle yapılması gereklidir (Bkz. Bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri: Tromboembolizm, DIC, Fibrinoliz).
Bu popülasyonla ilgili mevcut veri Bölüm 5.2'de yer almaktadır.
Mevcut verilere göre, 12 yaşından büyük hastalar için pediyatrik hasta pozolojisi önerisi yapılabilir. 6 ila 12 yaş grubunda, mevcut klinik veriler bir doz önerisi yapmak için yeterli değildir.
IMMUNINE kullanımı pediyatrik hastalarda 6 ila 12 yaşındaki hasta grubunda ve 12 yaşından büyük Hemofili B hastalarında incelenmiştir. Güvenlilik IMMUNINE kullanan yetişkinlerdeki güvenliliğe benzerdir.
Ayrıca, IMMUNINE kullanımı sırasıyla 6 yaşına kadar çocuklarda ve 0-64 yaşındaki Hemofili B hastalarında yapılan iki gözlemsel çalışmada incelenmiştir. 6 yaşına kadar çocuklardaki güvenlilik, IMMUNINE kullanan 6 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerdeki güvenliliğe benzerdir.
popülasyonda dikkatle uygulanmalıdır.
- 4 -
IMMUNINE'ın yaşlı hastalarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut olmadığından bu
Aktif maddeye veya bileşimindeki diğer maddelere karşı aşırı duyarlılık
IMMUNINE kullanılması gerekiyorsa hekim tarafından, hastalık yapıcı etkenlerin hastaya bulaşmasını önlemek için uygun aşıların (Hepatit A, Hepatit B vb.) yaptırılması önerilebilir. Hastalar açısından IMMUNINE her uygulandığında, hastayla ürünün seri numarası arasındaki bağlantının korunabilmesi için, ürünün adı ve seri numarası kaydedilmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
IMMUNINE ile alerjik tipte aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir. Ürün, faktör IX dışında eser miktarlarda diğer insan kaynaklı proteinleri içerir.
Hastalara aşırı duyarlılık semptomlarının ortaya çıkması durumunda, ürünün kullanımına hemen son vererek hekimlerine danışmaları öğütlenmelidir.
Hastalar ve/veya sağlık bakımını üstlenen kişiler kurdeşen, yaygın ürtiker, göğüste sıkışma hissi, hırıltılı solunum, hipotansiyon ve anafilaksi gibi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının erken belirtileri konusunda bilgilendirilmelidir.
Şok gelişmesi durumunda, güncel şok tedavisine yönelik tıbbi standartlara uyulmalıdır.
İnhibitörler
İnsan koagülasyon faktörü IX ürünleriyle yapılan tekrarlayan tedavilerden sonra, hastalar nötralizan antikorların (inhibitör) gelişme riski açısından izlenmelidir. Oluşan antikorların miktarı, uygun biyolojik test yöntemleri kullanılarak BU (Bethesda Ünitesi) cinsinden tanımlanmalıdır.
Beklenen faktör IX aktivitesi plazma düzeylerine ulaşılamadıysa ya da uygun bir dozla kanama kontrol altına alınamadıysa, faktör IX inhibitörünün varlığını araştırmak için ölçüm yapılmalıdır. Yüksek inhibitör seviyelerine sahip hastalarda, faktör IX tedavisi etkili olmayabilir ve diğer tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. Bu durumdaki hastaların tedavisi, hemofili olan hastalar konusunda deneyimli hekimler tarafından yürütülmelidir ve bu nedenle bu konuda özelleşmiş bir hemofili merkezi ile iletişim kurulmalıdır.
Literatürde, faktör IX inhibitörlerinin oluşumu ve alerjik reaksiyonların gelişmesi arasında ilişki olduğunu gösteren bildirimler vardır. Dolayısıyla, alerjik reaksiyon gelişen hastalar, inhibitör varlığı açısından da değerlendirilmelidir. Faktör IX inhibitörü olan hastaların, daha sonraki faktör IX uygulamalarında anafilaksi açısından daha büyük bir risk taşıdığı akılda tutulmalıdır.
Faktör IX konsantreleriyle görülebilecek alerjik reaksiyon riski nedeniyle, faktör IX preparatının ilk uygulamaları, tedavi eden hekimin kararı doğrultusunda, alerjik reaksiyonların tıbbi tedavisinin uygun bir şekilde sağlanabileceği bir merkezde yapılmalıdır.
Tromboembolizm, DIC, Fibrinoliz
Faktör IX kompleks konsantrelerinin kullanımı tarihsel olarak tromboembolik komplikasyonlarla ilişkilidir. Düşük saflıktaki preparatlarla komplikasyon gelişme riski daha yüksektir. Bu nedenle, faktör IX içeren ürünlerin kullanımı fibrinoliz ve yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) belirtileri gösteren hastalarda kullanımı tehlikeli olabilir.
Trombotik komplikasyon potansiyel riski nedeniyle karaciğer hastalığı olanlarda, trombofilisi olanlarda, hiperkoagülopati durumlarında, anjina pektoriste, koroner hastalığı ya da akut miyokard enfarktüsü durumunda, post-operatif dönemdeki hastalarda, prematüre ve yenidoğanlarda ya da trombotik olay veya DIC gelişme riski bulunan hastalarda bu ürün kullanılırken trombotik ve tüketim koagülopatisinin erken belirtilerinin klinik takibinin, uygun biyolojik testlerle başlatılması gereklidir. Bu koşulların her birinin varlığında, IMMUNINE ile tedavinin sağlayacağı yarar, komplikasyon gelişme riskiyle karşılaştırılmalıdır.
DIC kuşkusu bulunan hastalarda, IMMUNINE ile yapılan replasman tedavisi derhal kesilmelidir.
Sodyum içeriği
Bu tıbbi ürün her flakonunda 41 mg sodyum içermektedir. Bu miktar, bir yetişkin için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen maksimum günlük 2 g sodyum alımının %2'sine eşdeğerdir.
IMMUNINE ile gerçekleştirilen herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Gebelik Kategorisi: C.
Faktör IX ile hayvan üreme çalışmaları yapılmamıştır.
Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda faktör IX kullanımıyla ilgili bir deneyim de bulunmamaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan gebelik döneminde IMMUNINE kullanımıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle gebelik döneminde kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.
Parvovirüs B19 enfeksiyonu riski açısından Özel kullanım uyarıları ve önlemleri: "Virüs güvenliliği" bölümüne bakınız.
Emziren kadınlarda IMMUNINE'ın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan emzirme döneminde IMMUNINE kullanımıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle emzirme döneminde kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.
Faktör IX ile hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlardaki üreme yeteneği / fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
Araç ve makine kullanımı üzerinde herhangi bir etki bildirilmemiştir.
Güvenilirlik profili özeti
Faktör IX içeren ürünlerle tedavi edilen hastalarda seyrek olarak aralarında anjiyoödem, infüzyon uygulanan bölgede yanma ve batma, üşüme/ürperme, yüz ve boyunda kızarma (flushing), yaygın ürtiker, baş ağrısı, kurdeşen, hipotansiyon, letarji, bulantı, huzursuzluk, taşikardi, göğüste baskı hissi, karıncalanma, kusma, hırıltılı solunum gibi belirtileri olabilen aşırı duyarlılık veya alerjik reaksiyonlar gözlenmiştir.
Bazı vakalarda bu reaksiyonların şiddetli anafilaksiye kadar ilerlediği ve anafilaksi oluşumunun faktör IX'a karşı inhibitör gelişimiyle yakından ilişkili olduğu bildirilmiştir (aynı zamanda Bkz. Bölüm 4.4).
Faktör IX inhibitörleri ve alerjik reaksiyon hikayesi olan hemofili B hastalarında immün tolerans indüksiyonu girişimini takiben nefrotik sendrom gelişebildiği bildirilmiştir.
Seyrek olarak ateş gözlenmiştir.
Hemofili B hastalarında faktör IX'a karşı nötralizan antikorlar (inhibitör) gelişebilir (Bkz. Bölüm 4.4). Bu tür inhibitörler oluşursa, durum yetersiz klinik yanıtla ortaya çıkar. Bu tür durumlarda bu konuda özelleşmiş bir hemofili merkezi ile iletişim kurulmalıdır.
Düşük saflıktaki preparatlar kullanıldığında risk daha yüksek olmak üzere faktör IX ürünlerinin kullanımında tromboembolik ataklara ilişkin potansiyel risk bulunmaktadır. Düşük saflıktaki faktör IX ürünlerinin kullanımı miyokard enfarktüsü, yaygın damar içi pıhtılaşma, venöz tromboz ve pulmoner emboli olaylarıyla ilişkili olmuştur. Yüksek saflıktaki faktör IX ile bu tür yan etkiler seyrektir.
Virüs güvenilirliği ile ilgili olarak Bkz. Bölüm 4.4.
Advers reaksiyonların listesi
IMMUNINE kullanımı sırasında görülen advers reaksiyonlar MedDRA sistem-organ sınıflamasına (SOC ve tercih edilen terminoloji) göre aşağıda listelenmiştir.
Listede raporlanan istenmeyen etkiler, 197 denekte IMMUNINE ile yürütülen 6 klinik çalışmadan elde edilen rapora ve pazarlama sonrası deneyimlere dayanmaktadır.
İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı, izleyen kriterler kullanılarak değerlendirilmiştir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (a‰¥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (a‰¥1/1.000 ila <1/100); seyrek (a‰¥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bilinmiyor: Faktör IX inhibisyonu, yaygın damar içi pıhtılaşma
Bilinmiyor: Alerjik reaksiyon, anafilaktik / anafilaktoid reaksiyon, anjiyoödem, ürtiker, inhibitörlerin varlığı durumunda serum hastalığı, aşırı duyarlık reaksiyonu
Bilinmiyor: Baş ağrısı, huzursuzluk, karıncalanma hissi
Bilinmiyor: Miyokard enfarktüsü, taşikardi
Bilinmiyor: Hipotansiyon, tromboembolik ataklar, (örn., pulmoner emboli, venöz tromboz, arteriyel tromboz, serebral arter trombozu), yüz ve boyunda kızarma (flushing)
Yaygın olmayan: Boğaz tahrişi, orofarengeal ağrı, kuru öksürük Bilinmiyor: Hırıltılı solunum, dispne
Bilinmiyor: Bulantı, kusma
Bilinmiyor: Nefrotik sendrom
Yaygın olmayan: Pireksi
Bilinmiyor: Titreme, infüzyon bölgesinde yanma ve batma, letarji, göğüste sıkışma hissi.
Faktör IX'a karşı inhibitörler
IMMUNINE ile klinik çalışmalarda faktör IX inhibitörü gelişimi bildirilmemiştir. IMMUNINE klinik çalışmalarına, daha önceden hiç tedavi almamış hastalar dahil edilmemiştir.
İnsan koagülasyon faktör IX konsantreleri ile görülmesi olası istenmeyen etkiler: Parestezi
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
İnsan koagülasyon faktör IX ile doz aşımında ortaya çıkan herhangi bir belirti bildirilmemiştir.
Transfer iğnesinin diğer ucundaki koruyucu kapağını, açıkta kalan kısımlarına temas etmemeye dikkat ederek çıkarınız.