KALINOR 15 efervesan tablet {Abbott} Klinik Özellikler
Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti.
[ 17 November 2011 ]
Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti.
[ 17 November 2011 ]
Aşağıdaki durumlarda potasyum eksikliğinin giderilmesi için:
• Bariz hipokalemi (<3.2 mmol/L), özellikle birlikte seyreden metabolik asidoz durumunda,
• Hipokalemik nöromüsküler bozukluklar ve kalp ritim bozukluklarında,
• Dijital tedavisinde hipokalemik durumda dijital entoksikasyonu veya entoleransın önlenmesinde,
• Ketoasidozda hipokalemi profilaksisi için.
Aşağıdaki durumlarda böbrek taşı metaflaksisinde (rekküren böbrek taşlarının yeni oluşumunun önlenmesinde):
• Kalsiyum taşlarında (örn; renal tübüler asidozda)
• Çeşitli nedenli hipositratüride (<320 mg/gün)
Potasyum eksikliğinin profilaksisi ve tedavisi için gereken doz, potasyum düzeyine bağlıdır. Hekim tarafından başka türlü önerilmemişse, aşağıdaki dozlama geçerlidir:
a) Potasyum sübstitüsyonu: Dozlama potasyum eksikliğinin derecesine bağlıdır.
Genel olarak günde 40-100 mmol potasyum yeterlidir. Günlük doz 160 mmol’ü aşmamalıdır.
b) Böbrek taşı metaflaksisi: Tedaviyi yürüten hekim tarafından doz, günlük sitrat itrahı, 320 mg’ın üstünde ve idrar pH’sı 6.2-6.8 olacak şekilde düzenlenmelidir. Bu değer günde 1-2 KALİNOR® efervesan tablet ile sağlanabilir.
Her iki endikasyonda da bir kerede verilen doz 40 mmol potasyumu, yani bir adet
®
KALİNOR efervesan tablet’i geçmemelidir.
Günde iki veya daha fazla KALİNOR® efervesan tabletin alındığı durumlarda dozlar muntazam aralıklarla (sabah, öğle ve akşam) alımr.Yemek sırasında uygulama tolerabiliteyi yükseltir.
Sebebi ortadan kaldırılamayan potasyum eksikliğinin görüldüğü durumlarda, sebep devam ettiği sürece KALİNOR® efervesan tablet kullanılmalıdır. Diğer potasyum eksikliği durumlarında potasyum dengesinin temini için birkaç gün ile birkaç hafta genelde yeterli olmaktadır.
Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.
Bir adet KALİNOR® efervesan tablet bir bardak suda (100-150 ml) eritilir ve istenirse şeker veya meyva suyu ile tatlandırılarak içilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
Akut ve kronik böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon
®
KALİNOR ’un çocuklarda kullanımının etkinliliği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Bu nedenle, çocuklarda kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon
®
KALİNOR® efervesan tablet içeriğindeki maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.
KALİNOR® efervesan tablet hiperpotasemik durumlarla ilişkili aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;
• Dehidrasyon
• Bozulmuş böbrek atılımı
• Addison hastalığı
• Ailesel periyodik paralizis
KALİNOR® efervesan tablet, böbrek itrah bozukluklarında ve serum potasyum düzeylerinin yükselmesi ile birlikte seyreden tedavi sırasında (örn; potasyum tutan diüretiklerle), intraselüler alandan ekstraselüler alana potasyum kayması nedeniyle yükselmiş potasyum
®
KALİNOR efervesan tablet kalıtsal olarak görülen nadir durumlarda örn; fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu ya da sükroz-izomaltaz eksikliği olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Uzun süre ve sık sık KALİNOR® efervesan tablet kullanılması diş için zararlıdır.
Bir adet KALİNOR® efervesan tablet 1.42 g sükroz içermektedir. Bu durum diabetik hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Replasman tedavisine başlamadan önce, kalp ritminin ve böbrek fonksiyonlarının kontrolüne ilaveten, hastanın asit-baz dengesi ve elektrolit dengesi özellikle kontrol edilmelidir. Bu durum özellikle yaşlı insanlar için geçerlidir. Bu paremetreler, tedavinin başında sık aralıklar ile daha sonra ise daha az sıklıkta izlenmelidir.
KALİNOR® efervesan tablet, orak hücre anemisi olan hastalarda özellikle dikkatli kullanılmalıdır.
Ayrıca, potasyum tutan diüretikler ile birlikte kullanılması durumunda, aldosteron antagonistleri, ADE inhibitörleri, antikolinerjik ve potansiyel nefrotoksik ilaçlar ile (örn; non steroidal
®
antiinflamatuar ilaçlar) birlikte kullanılması durumunda dikkatli olunmalıdır. KALİNOR efervesan tablet’in bu bileşiklikler ile etkileşimi sonucunda hiperkalemi ve ani asidozis, akut böbrek bozukluğu ile diğer durumlar oluşabilir.
Ekstraselüler potasyum konsantrasyonlarının yükselmesi kalp glikozitlerinin etkisini azaltır, düşmesi ise bu ilaçların aritmojenik etkisini artırır.
Aldosteron antagonistleri, potasyum tutan diüretikler, ACE-inhibitörleri, non-steroidal anti- enflamatuvarlar ve analjezikler renal potasyum itrahını azaltırlar.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Karaciğer/böbrek yetmezliği:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü
®
KALİNOR ’un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanıldığında üreme kapasitesini etkileyip etkilemediğine ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Bu nedenle çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda planlanmış bir gebelikten önce uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Gebelik dönemi
Gebeliğin özellikle ilk üç ayında ilaç uygulamasındaki bugünkü anlayışa göre kullanılması özenle tartılmalıdır. Yüksek ve düşük potasyum seviyeleri maternal ve fetal kalp fonksiyonunu etkiler. Bu nedenle gebelikte Kalinor Efervesan Tablet uygulanması durumunda, annenin serum düzeyi fizyolik sınırlar içinde kaldığı sürece embriyo ve fetus üzerine zararlı etki beklenmez. Gebelik döneminde herhangi zararlı bir etkiye işaret eden bulgulara şimdiye kadar rastlanmamıştır.
Laktasyon dönemi
KALİNOR®’un insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. KALİNOR®’un süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına
®
ya da KALİNOR tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve KALİNOR tedavisinin emziren anne açısından
faydası dikkate alınmalıdır. Laktasyon döneminde herhangi zararlı bir etkiye işaret eden bulgulara şimdiye kadar rastlanmamıştır.
Üreme yeteneği/fertilite:
Araç ve makine kullanımına herhangi bir etkisi yoktur.
Klinik denemeler ve pazarlama deneyimlerinde elde edilen yan etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre verilmiştir.
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (>1/100 ila < 1/10);yaygın olmayan (>1/1.000 ila < 1/100);
seyrek (
>1/10.000 ila <1/1.000);çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anjioödemin de dahil olduğu alerjik reaksiyonlar ve bazen de ciddi anafilaktik şok.
Gastrointestinal hastalıklar
Hiperkaleminin tedavisi, entoksikasyonun ağırlık derecesine göre farklı hedefe yöneliktir:
2. Glukoz-insülin infüzyonu ile ekstraselüler sıvıdan intraselüler sahaya potasyum geçmesi sağlanarak serum potasyum düzeyinin düşürülmesi ve asidoz tedavisi.
3. Diyalizle veya mide-barsak kanalından bir katyon değiştiricisi (örn.: RESONIUM A®) vasıtasıyla potasyumun eliminasyonu.