KARDIYOMIL 10 mg/ 10 ml IV ENJEKSIYON/ÝNFÜZYON ÝCIN çözelti içeren 1 ampül Klinik Özellikler
Haver Pharma İlaç A.Ş.
[ 7 February 2017 ]
Haver Pharma İlaç A.Ş.
[ 7 February 2017 ]
KARDİYOMİL klasik bakım tedavisine yanıt vermeyen şiddetli konjestif kalp yetmezliğinin kısa süreli tedavisinde ve kalp cerrahisi sonrası düşük çıkış (out put) durumlarını da içeren akut kalp yetmezliği olan hastaların tedavisi için endikedir.
KARDİYOMİL,pediatrik popülasyonda, klasik idame tedavisinde (glikozidler, diüretikler, vazodilatörler,ve/veya ACE inhibitörlerine) yanıt vermeyen şiddetli konjestif kalp yetmezliğinin kısa süreli tedavisinde (en fazla 35 saat) ve kalp cerrahisi sonrası düşük kardiak çıkış (out put) durumlarının da dahil olduğu akut kalp yetmezliğinin kısa süreli tedavisinde (en fazla 35 saat) endikedir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler için, KARDİYOMİL’in önce 10 dakikalık sürede 50 pg/kg yükleme dozu verilmelidir, ardından hemodinamik ve klinik yanıta göre, sürekli infüzyon şeklinde, 0.375 pg/kg/dk ve 0.750 pg/kg/dk dozla devam edilmelidir. Toplam doz 1.13 mg/kg/günü geçmemelidir.
KARDİYOMİL’in 200 pg/ml’lik infüzyonluk solüsyonunu hazırlamak için; her bir 10 mlTik ampule 40 ml seyreltici (her bir 100 mlTik ampule 400 ml seyreltici) kullanılmalıdır. Kullanılan seyrelticiler: %0.45 sodyum klorür, %0.9 sodyum klorür veya %5 dekstroz’dur.
Uygulanırken aşağıdaki tablo esas alınmalıdır.
KARDİYOMİL enjeksiyon dozu (pg /kg/dk) | İnfüzyon hızı (ml/kg/saat) |
0.375 | 0.11 |
0.400 | 0.12 |
0.500 | 0.15 |
0.600 | 0.18 |
0.700 | 0.21 |
0.750 | 0.22 |
Solüsyonların farklı konsantrasyonları, hastanın sıvı gereksinimlerine uygun olarak kullanılmalıdır. Tedavi süresi hastanın verdiği cevaba bağlı olmalıdır. Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda, en fazla 5 gün tedavi devam ettirilmesine rağmen normal süre 48- 72 saattir.
Kalp cerrahisini takiben akut durumlarda 12 saatten fazla tedavi sürdürülmem elidir.
Uygulama şekli:
İntravenöz uygulama içindir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Doz ayarlaması gereklidir.
Ciddi böbrek yetmezliği olan ancak kalp rahatsızlığı olmayan hastalardan elde edilmiş verilerde, böbrek yetmezliğinin varlığında KARDİYOMİL’in terminal eliminasyon yarı ömrünün önemli ölçüde arttığı gösterilmiştir. Böbrek yetmezliği klinik olarak kanıtlanmış olan hastalarda yükleme dozu etkili değildir fakat KARDİYOMİL’in aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde kullanılması önerilir:
Kreatinin klirensi (ml/dk/1.73m2 ) | KARDİYOMİL enjeksiyon dozu (pg/kg/dk) | Sürdürülen infüzyonun hızı (ml/kg/saat) |
0.20 | 0.06 | |
0.23 | 0.07 | |
0.28 | 0.08 | |
0.33 | 0.10 | |
0.38 | 0.11 | |
50 | 0.43 | 0.13 |
İnfüzyon hızı hemodinamik yanıta göre ayarlanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Yayınlanan çalışmalarda infantlarda ve çocuklar için seçilen dozlar:
-İntravenöz yükleme dozu: 30-60 dakika boyunca uygulanan 50-75 pg/kg’dır.
-İntravenöz sürekli infüzyon: Hemodinamik yanıta ve olası yan etkilerin başlamasına göre en fazla 35 saatlik bir süre boyunca 0.25-0.75 pg/kg/dk’dır.
İnfantlarda ve 6 yaşından küçük çocuklarda konjenital kalp rahatsızlığı için olan düzeltici ameliyatlardan sonraki düşük kardiak output sendromu ile ilgili klinik çalışmalarda, 60 dakika boyunca uygulanan 75 pg/kg yükleme dozu ve onu takiben 35 saat boyunca uygulanan 0.75 pg/kg/dk infüzyonun düşük kardiak output sendromu gelişim riskini azaltmıştır.
Farmakokinetik çalışma sonuçlan da dikkate alınmalıdır.(Bölüm 5.2 ‘ye bakınız.)
Böbrek Yetmezliği:
Veri eksikliği nedeniyle,milrinonun kullanımı böbrek yetmezliği olan pediatrik hastalarda önerilmemektedir.(Bölüm 4.4 ‘ e bakınız.)
Patent duktus arteriyoz:
Eğer patent duktus arteriyoz riski olan veya patent duktus arteriyoz hastası olan preterm ve term infantlarda milrinon kullanımı isteniyorsa, terapötik gereklilik/potansiyel risk oranı tartılarak kullamlmalıdır.(Bölüm 4.4 ,4.8,5.2 ve 5.3’ e bakınız.)
Geriyatrik popülasyon:
Özel bir doz ayarlaması gerekmemektedir.
• KARDİYOMİL, içindeki etkin maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
• Ciddi hipovolemi durumlarında kullanılmamalıdır.
Miyokard infarktüsünün akut aşamasında milrinon gibi inotropik ajanların kullanımı, miyokard oksijen tüketiminin istenilmeyen artışına neden olabilir.
Akut miyokard infarktüsünden hemen sonra, hastanın güvenlik ve etkinliği sağlanıncaya kadar KARDİYOMİL’in, kullanılması önerilmez.
KARDİYOMİL ile tedavi esnasında; kan basıncının, kalp atım hızının, klinik durumun, elektro- kardiyogramın, sıvı dengesinin, elektrolitler ve böbrek fonksiyonunun (örneğin serum kreatinin) dikkatle izlenmesi gerekmektedir.
Şiddetli obstrüktif aort veya akciğer kapak hastalığı veya hipertrofık subaortik darlığı olan hastalarda KARDİYOMİL, obstrüksiyonun cerrahi olarak rahatlatılması yerine kullanılmamalıdır. Bu koşullarda, KARDİYOMİL gibi inotropik/ vazodilatatör özelliğinde olan bir ilaç kan akış tıkanıklığını arttırabilir.
KARDİYOMİL ile tedavi edilen yüksek risk grubu popülasyonunda, supraventriküler ve ventriküler aritmi, gözlemlenmiştir. Bazı hastalarda, hastanın güvenliğini veya tedavinin sonucunu etkilemeyecek biçimde, sürekli olmayan ventriküler taşikardi de dahil olmak üzere ventriküler ektopide artış gözlemlenmiştir.
A-V nodül iletişiminde az miktarda artışa neden olduğundan, atriyal çarpıntı / fıbrilasyon kontrolü yapılmayan hastalarda, ventriküler cevap verme hızında artış olma ihtimali vardır. Bu nedenle, KARDİYOMİL ile tedaviye başlamadan önce, A-V nodül iletişim süresini uzatmak amacıyla diğer ajanlarla tedavi veya dijitalizasyon düşünülmelidir ve aritmi durumunda tedavi kesilmelidir.
Kalp yetmezliğinin kendisinde mevcut olan aritmi potansiyeli birçok ilaçla veya ilaçların kombinasyonu ile artabilir. KARDİYOMİL alan hastalar infüzyon esnasında yakından takip edilmeli ve aritmi geliştiği takdirde infüzyon sonlandırılmalıdır.
Vazodilatör etkisinden dolayı milrinon hipotansiyona neden olabilir, bu yüzden KARDİYOMİL uygulanacak hipotansiyonlu hastalar tedavi öncesinde dikkatlice incelenmelidir. Kan basıncında aşırı düşme görülen hastalarda enjeksiyon hızı yavaşlatılmalı veya kesilmelidir.
Eğer önceden yapılan güçlü bir diüretik tedavinin kardiyak dolum basıncında önemli bir azalmaya neden olduğu şüphesi var ise, KARDİYOMİL enjeksiyonu; kan basıncı, kalp atışı ve kliniksel semptomatoloji gözlemlenerek yapılmalıdır.
Diüretiklerle tedavide, kardiyak çıktılarında görülen bir iyileşmede diüretik dozunun azaltılması gerekir. Aşırı diüretik alımıyla görülen potasyum kaybında, diüretik dozunda bir azaltma gerekli görülür. Aşırı diüretikler nedeniyle görülen potasyum kaybı, dijitalize hastaları aritmiye doğru yatkınlaştırabilir. Bu nedenle, KARDİYOMİL ile tedaviye başlamadan evvel veya uygulama esnasında potasyum desteği ile hipokalemi düzeltilmelidir.
). Sonuç olarak, muhtemel bir ekstravazasyon vakasını önlemek için infüzyon bölgesi dikkatlice gözlemlenmelidir.
Aneminin de dahil olduğu hemoglobindeki düşüş çoğu kez kalp yetmezliği durumunda gerçekleşir. Trombositopeni ve anemi riski nedeniyle, düşük platelet sayımı veya düşük hemoglobini olan hastalarda ilgili laboratuar parametrelerinin dikkatle takip edilmesi gerekmektedir.
Kontrollü çalışmalarda Milrinon’un infüzyonu ile ilgili 48 saati aşan periyotlar için çalışma mevcut değildir.
Pediatrik popülasvon:
Yetişkinler için anlatılan uyarılara ve önlemlere ek olarak aşağıdaki bilgiler de dikkate alınmalıdır:
Yenidoğanlarda, KARDİYOMİL tedavisi sırasında, açık kalp ameliyatını takiben, izleme, kalp hızı ve ritmi, umbilikal arter kateteri veya periferik kateter ile sistemik arteriyel kan basıncı, santral venöz basınç, kalp indeksi, kalp debisi, sistemik vasküler rezistans, pulmoner arter basıncı, atriyal basınç içermelidir. İzlenmesi gereken laboratuar değerleri, platelet sayımı, serum potasyumu, karaciğer fonksiyonları ve böbrek fonksiyonlarıdır. Frekans ölçme ve değerlendirilmesi taban çizgisi değerlerine göre ve yeni doğanların tedavideki değişikliklere yanıtlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Literatür, bozulmuş böbrek fonksiyonu olan pediatrik hastalarda, Milrinon klirensinde belirgin azalma ve klinik olarak önemli yan etkilerin olduğunu ortaya koyar. Fakat pediatrik hastalarda, dozun hangi spesifik kreatinin klirensinde ayarlanması gerektiği henüz belli değildir. Bu nedenle, Milrinon kullanımı bu popülasyonda önerilmemektedir (Bakınız bölüm 4.2).
Pediatrik hastalarda Milrinon kullanımına hasta hemodinamik açıdan stabil ise başlanmalıdır. Milrinon trombositopeniye neden olabileceğinden, intraventriküler hemoraji riski olan yeni doğanlarda (prematüre bebek, düşük doğum ağırlığı) dikkatli olunmalıdır. Pediyatrik hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, trombositopeni riski infüzyon süresi ile önemli ölçüde artmıştır. Klinik veriler Milrinon ilişkili trombositopeninin çocuklarda yetişkinlere oranla daha sık olduğunu göstermektedir (Bölüm 4.8’e bakınız).
Klinik çalışmalarda Milrinon’un pediatrik hastalarda duktus arteriyozun’un kapanmasını yavaşlattığı görülmüştür. Bu nedenle, eğer patent duktus arteriyozu olan veya olma riski olan prematürelerde veya term infantlarda Milrinon’un kullanımı isteniyorsa, terapötik gerekler potansiyel risklere karşı değerlendirilmelidir (Bölüm 4.2, 4.8, 5.2 ve 5.3’e bakınız).
Bu tıbbi ürün her 1 ml’sinde yaklaşık olarak 0,47 g susuz dekstroz (glukoz) içermektedir.Bu yüzden glukoza bağlı herhangi bir etki oluşması beklenmez.
Karışımda çökelti oluşacağından KARDİYOMİL içeren intravenöz enjeksiyon hatlarına furosemid veya bumetanid uygulanmamalıdır.
İntravenöz infüzyonla uygulamada seyreltme için sodyum bikarbonat kullanılmamalıdır. Kalsiyum kanal blokerleri ile teorik bir potansiyel etkileşim var olmasına rağmen bu güne kadar klinik olarak anlamlı bir etkileşim için hiçbir kanıt yoktur.
Kanda tedavi için gerekli dijital seviyesi sağlanmış olan hastalarda glikozid toksisitesi belirtilerine neden olmadan Milrinon’un uygun inotropik etkisi vardır.
Uyumlu oldukları tespit edilmiş ilaçlarda dahil KARDİYOMİL enjeksiyonuna başka ilaçlar karıştırılmamalıdır.
Milrinon ile tedavi sırasında sıvı ve elektrolit değişimleri ve serum kreatinin seviyeleri dikkatlice takip edilmelidir. Kalp debisindeki iyileşme ve böylece diürez bir diüretik ajanın dozunda azalma gerektirebilir. Aşırı diüreze bağlı potasyum kaybı, dijitalleştirilmiş hastalarda aritmiye önceden hazırlayabilir. Bu nedenle, Milrinon kullanımı öncesinde veya sırasında hipokalemi, potasyum takviyesi ile düzeltilmelidir.
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Milrinon için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
Her ne kadar hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda ilacın cenin hasarına neden olduğu veya üreme fonksiyonu üzerine diğer zararlı etkilerinin bulunduğu kanıtlanmamışsa da insanlarda gebelik döneminde Milrinon’un emniyeti henüz tesbit edilmemiştir. Gebelik sırasında ancak risk / fayda oranı tartılarak kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Milrinon’un insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Milrinon’un süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da
KARDİYOMİL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp
kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve KARDİYOMİL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
KARDİYOMİL için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Araç ve makine kullanımını etkilediğine dair herhangi bir veri mevcut değildir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki istenmeyen etkiler KARDİYOMİL ile tedavide meydana gelebilir.
Sıklık sıralaması şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ve <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Trombositopeni*
Bilinmiyor: Hemoglobin konsantrasyonu ve kırmızı kan hücresi sayısında azalma.
*Bebeklerde ve çocuklarda, trombositopeni riski infüzyon süresi ile birlikte önemli ölçüde artmıştır.Klinik veriler milrinon ile ilişkili trombositopeninin çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygın olduğunu gösterir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek :Anafılaktik şok
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın olmayan: Hipokalemi
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Genellikle orta hafif şiddette baş ağrısı Yaygın olmayan: Tremor
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Ventriküler ektopik aktivite, sürekli olmayan veya sürekli ventriküler taşikardi, supraventriküler aritmiler, hipotansiyon.
Yaygın olmayan: Ventriküler fıbrilasyon, anjina/göğüs ağrısı.
Çok seyrek: Torsades de pointes (TdP) (kendi kendini sonlandırabilen ya da ventrikül fıbrilasyonuna dejenere olabilen bir polimorf ventrikül taşikardisi türü).
Aritmi insidansı, doz veya Milrinon’un plazma düzeyleri ile ilgili değildir. Bu aritmiler nadiren hayatı tehdit edicidir. Aritmi mevcut ise, bu önceden var olan aritmilerle, metabolik anormalliklerle (örneğin hipokalemi), anormal digoksin düzeyleri ile ve kateter ekleme gibi bazı temel faktörler ile genellikle ilişkilidir.Klinik veriler,milrinon ile ilişkili aritminin çocuklarda yetişkinlere göre daha az yaygın olduğunu gösterir.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok seyrek: Bronkospazm
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Anormal karaciğer fonksiyon testleri
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok seyrek: Döküntü gibi deri reaksiyonları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edil emiyor) :İnfüzy on bölgesi reaksiyonu.
Pedivatrik popülasvon:
Sinir Sistemi Hastalıkları
Bilinmeyen: intraventriküler kanama (Bölüm 4.4’e bakınız).
Konienitak Familyal ve Genetik Hastalıklar
Bilinmeyen: patent duktus arteriyoz *** (bölüm 4.2, 4.4 ve 5.3’e bakınız)
*** Patent duktus arteriyoz’un kiritik sonuçlan, literatürde anlatıldığı gibi aşırı pulmoner dolaşımın ardışık pulmoner ödem ve kanama ile kombinasyonu ve ardışık intraventriküler kanamalı ve olası ölümcül sonuçlu nekrotize enterokolitli azalmış organ perfüzyonu ile ilgilidir.
Pediatrik popülasyon için uzun süreli güvenilirlik verileri henüz mevcut değildir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirilmeleri gerekmektedir, t w ww. ti tek, gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
KARDİYOMİL’in intravenöz aşırı dozu, hipotansiyon (çünkü vazodilatatör etkisi vardır) ve kardiyak aritmiye neden olabilir. Bunlar oluşmuşsa KARDİYOMİL’in uygulaması azaltılmalıdır veya hastanın durumu stabil hale gelinceye kadar durdurulmalıdır. Bilinen spesifik bir antidotu yoktur, ama dolaşım desteği için genel tedbirler alınmalıdır.