KLO-SAL %0.05 + %3 merhem (50 G) Klinik Özellikler
Orva İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 28 February 2023 ]
Orva İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 28 February 2023 ]
KLO-SAL; orta dereceli ve ağır psöriyazis (yaygın plak psöriyazis hariç), liken planus, egzama (el egzaması ve egzamatöz dermatitler) gibi subakut ve kronik hiperkeratotik durumlar ve salisilik asit ile topikal kortikosteroit kombinasyonuna yanıt veren kuru, pullanan ve inatçı dermatozların tedavisinde endikedir.
Günde bir veya iki kez uygulanmalıdır.
Çocukluk yaş grubunda zorunlu kalınmadıkça kullanımı önerilmemektedir.
Tedavi 2 haftadan uzun sürmemelidir. İyileşme görülmeye başlandığında, günde 2 kez olan uygulama günde 1 defaya indirilmeli ve daha sonra kademeli olarak sonlandırılmalıdır.
Haftalık doz en fazla 50 g olmalıdır.
Durum kötüleşirse ya da 2 haftada düzelme sağlanmazsa,tanı ve tedavi yeniden değerlendirilmelidir.
Sadece topikal olarak uygulanır. KLO-SAL, hastalıklı alanın üzerini kaplayacak biçimde, ince bir tabaka halinde sürülür.
Eğer tedavi uygulanan bölge eller değilse, KLO-SAL uygulanmasından sonra eller yıkanmalıdır.
Sistemik emilim durumunda (geniş bir alana uzun süre uygulamada) metabolizma ve eliminasyon gecikebilir ve sistemik toksisite riski artabilir. Bu nedenle, istenen klinik etkiyi sağlamak için gerekli olan en düşük miktarda ve en kısa sürede kullanılmalıdır.
Çocukluk yaş grubunda zorunlu kalınmadıkça kullanımı önerilmemektedir.
Tedavi mümkünse en fazla 5 gün ile sınırlandırılmalı ve her hafta gözden geçirilmelidir. Kapalı bandaj altında uygulama yapılmamalıdır.
Klinik çalışmalarda, klobetazol propiyonat için yaşlılar ile genç hastalar arasında yanıt farkı saptanmamıştır. Yaşlılarda hepatik ve renal fonksiyonlarda azalma sıklığının daha fazla olması, sistemik emilim ortaya çıktığında eliminasyonu geciktirebilir. Bu nedenle, istenen klinik etkiyi sağlamak için gerekli olan en düşük miktarda ve en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.
KLO-SAL; klobetazol propiyonat, salisilik asit veya KLO-SAL'in herhangi bir bileşenine alerjisi veya aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.
Rozasea, akne vulgaris ve perioral dermatitte, perianal ve genital pruritusta, enflamasyonsuz kaşıntıda, bakteriyel enfeksiyonlarda (örneğin piyoderma, sfiliz ve tüberküloz), viral enfeksiyonlarda (örneğin herpes simpleks, suçiçeği, herpes zoster, verruka vulgaris, kondiloma akuminata, molluskum kontagiosum), fungal enfeksiyonlarda (dermatofitler ve mayalar), parazitik enfeksiyonlarda ve dermatit dahil dermatozlarda kullanılması kontrendikedir.
Sadece haricen kullanım içindir.
KLOSAL; salisilik asit, klobetazol, diğer kortikosteroitler veya preparattaki yardımcı maddelerden herhangi birine lokal aşırı duyarlılık öyküsü olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Lokal aşırı duyarlılık reaksiyonları, teşhis edilen hastalığa benzer semptomlar gösterebilir.
Topikal steroitlerin artmış sistemik emilimi ile, bazı bireylerde glukokortikosteroit yoksunluğuna yol açan hiperkortizolizm (Cushing sendromu) ve geri dönüşlü HPA eksen baskılanması meydana gelebilir. Yukarıda sözü edilen durumlardan herhangi biri gözlenirse, kademeli olarak KLO-SAL'in kullanım sıklığı azaltılarak tedavi sonlandırılabilir veya daha düşük potense sahip bir kortikosteroit kullanılarak tedaviye devam edilebilir. KLO-SAL tedavisinin aniden kesilmesi, glukokortikosteroit yoksunluğuna sebep olabilir.
Topikal steroitlerin sistemik etkilerini arttıran risk faktörleri aşağıdaki gibidir:
Topikal steroitin potensi ve formülasyonu
Maruz kalma süresi
Geniş yüzey alanlarına uygulama
Oklüzif alanlarda (örneğin intertriginöz alanlar veya üzeri kapatılarak yapılan uygulamalar) kullanım
Stratum korneumun artan hidrasyonu
Yüz bölgesi gibi derinin daha ince olduğu alanlara uygulama
Hasarlı deri veya deri bariyerinin zarar görmüş olduğu diğer durumlarda kullanım
Çocuklar ve bebeklerde; cilt bariyerinin tam olarak gelişmemesi ve erişkinlere oranla cilt yüzeyinin toplam vücut ağırlığına oranının daha fazla olması nedeniyle, topikal kortikosteroitler erişkinlere oranla daha fazla miktarda emilebilir ve sistemik yan etkilerin görülme olasılığı daha fazladır. Bu sebeple, KLO-SAL'in çocukluk yaş grubunda zorunlu kalınmadıkça kullanımı önerilmemektedir.
KLO-SAL, çocuklarda kullanılırken adrenal supresyona yol açabileceğinden, uzun süreli tedavilerden kaçınılmalı, tedavi mümkünse en fazla 5 gün ile sınırlandırılmalı ve her hafta gözden geçirilmelidir.
Çocuklarda, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan kişilerde, uygulama yüzeyi ve tatbik süresi sınırlı tutulmalı ve hasta salisilat toksisitesi göstergeleri (baş dönmesi, kusma, uyuşukluk hali, işitmenin yitirilmesi, tinnitus, letarji, hızlı soluk alma, diyare, psikolojik dengesizlik) açısından kontrol altında tutulmalıdır. Salisilik asit toksisitesi göstergeleri tespit edildiği takdirde kullanıma ara verilmelidir.
Tüm topikal kortikosteroit preparatlarında olduğu gibi, geniş vücut yüzey alanları tedavi edilirken önlem alınmalıdır.
KLO-SAL'in kapalı bandaj altında kullanımı önerilmez.
KLO-SAL; yüz, göz ve çevresi, kasıklar, genital bölge veya diğer kıvrımlı bölgelerde kullanılmamalıdır. Yüz üzerine uzun süreli kullanımı perioral dermatit, atrofi, akne ve rozasea benzeri riskler nedeniyle önerilmez. Yüze uygulama yapılacaksa tedavi 5 gün ile sınırlandırılmalıdır.
KLO-SAL oftalmik kullanım için uygun değildir. KLO-SAL'in gözler, mukozalar ve açık yaralar ile temasından kaçınılmalıdır. Göz ile temas ettiği takdirde bol su ile yıkanmalıdır. Glokom ve katarakta neden olabileceğinden, göz kapaklarına uygulanacaksa göze kaçmamasına dikkat edilmelidir.
KLO-SAL; ülserler, yaralar veya deri çatlakları üzerine uygulanmamalıdır. KLO-SAL'in püstüler veya guttat psöriyaziste kullanımı önerilmez.
Ciltte aşırı kuruma dahil tahriş gelişirse, KLO-SAL kullanımı bırakılmalı ve uygun tedavi verilmelidir.
Kortikosteroitler cilt enfeksiyonlarını maskeleyebilir, aktive edebilir veya alevlendirebilirler. Tedavi sırasında cilt enfeksiyonları geliştiğinde, uygun bir antifungal veya antibakteriyel ajan kullanılmalıdır. Eğer olumlu yanıt alınmazsa, KLO-SAL kullanımı enfeksiyon kontrol altına alınıncaya kadar kesilmelidir.
Topikal kortikosteroitler bazen kronik bacak ülserleri çevresindeki dermatitin tedavisinde kullanılırlar. Ancak bu kullanım; lokal aşırı duyarlılık reaksiyonlarının görülme sıklığında ve lokal enfeksiyon riskinde artış ile ilişkilendirilebilir.
Karaciğer yetmezliği olan ve uzun süre tedavi gerektiren hastalarda, özellikle kapalı bandajın gerekli olduğu durumlarda, etkin maddelerin emiliminin artışı nedeniyle dikkatli bir şekilde ve gözlem altında kullanılmalıdır. Klobetazol propiyonat ve salisilik asite ilişkin sistemik belirtiler gelişebilir.
KLO-SAL, potansiyel toksisite sonucunu doğurabilecek yükselmiş salisilat düzeylerine neden olabilecek ilaçlarla birlikte kulanılmamalıdır.
Sistemik ve topikal kortikosteroitlerin kullanımı ile görme bozuklukları rapor edilmiştir. Eğer hastada bulanık görme veya diğer görme bozuklukları var ise, hasta sistemik ve topikal kortikosteroitlerin kullanımı sonrasında ortaya çıkabilen katarakt, glokom veya santral seröz koryoretinopati gibi ender görülen hastalıklar açısından değerlendirilmesi için bir oftalmoloğa yönlendirilmelidir.
KLO-SAL'in içeriğinde bulunan;
Propilen glikol ciltte iritasyona,
PEG-7 hidrojene hint yağı ise deri reaksiyonlarına sebep olabilir.
CYP3A4 inhibitörü ilaçlarla (örneğin Ritonavir, İtrakonazol) eşzamanlı kullanımının, kortikosteroit metabolizmasını baskılayarak sistemik etkide artışa yol açtığı gösterilmiştir. Bu etkileşimin klinik olarak önemli düzeye ulaşması, uygulanan kortikosteroit dozu ve uygulama yolu ile CYP3A4 inhibitörünün gücüne bağlıdır. Klobetazol propiyonat ve salisilik asit merheminin diğer topikal preparatlarla karıştırılması önerilmez.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Gebelik kategorisi: C
Gebelik planlayan kadınlarda; geniş yüzeylerde, yüksek dozda ve uzun süre kullanılmamalıdır.
Klobetazol propiyonat ve salisilik asitin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Kortikosteroitlerin hamile hayvanlara lokal uygulanması, ceninde anomalilere yol açabilir. İnsanlar için bu bulgunun ilişkisi tespit edilmemiştir. Buna karşın, KLO-SAL gebelik
sırasında yalnızca anne için beklenen yararın, fötusa vereceği riskten fazla olması halinde kullanılmalıdır. KLO-SAL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Klobetazol propiyonat ve salisilik asitin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Klobetazol propiyonat ve salisilik asitin süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da KLO-SAL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve KLO-SAL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır. KLO-SAL gerekli olmadıkça laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.
KLO-SAL, emzirmeden önce meme üzerine uygulanmamalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar klobetazolün üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. İnsanlarda topikal kortikosteroitlerin fertiliteye etkisini değerlendirecek veri bulunmamaktadır. Sıçanlara subkutan uygulanan klobetazol, çiftleşme performansını etkilememiş fakat yüksek dozda fertilite azalmıştır.
Salisilik asitin ise üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.
KLO-SAL'in araç ve makine kullanımı üzerine etkisini araştıran bir çalışma bulunmamaktadır.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Çok seyrek: Fırsatçı enfeksiyonlar
Çok seyrek: Hipersensitivite, yaygın kızarıklık.
Bilinmiyor: Ciddi alerjik reaksiyonlar (döküntü, ürtiker, kaşıntı, nefes almada zorluk, ağız, yüz, dudaklar veya dilde şişme).
Çok seyrek: Hipotalamik-pitüiter adrenal (HPA) eksen supresyonu, Cushing benzeri belirtiler (örneğin aydede yüzü, santral obezite), çocuklarda gecikmiş ağırlık artışı/gelişme geriliği, osteoporoz, glokom, hiperglisemi/glukozüri, katarakt, hipertansiyon, vücut ağırlığı artışı/obezite, endojen kortizol düzeyinde azalma, alopesi, trikoreksi.
Bilinmiyor: Bulanık görme
Yaygın: Kaşıntı, deride yanma, batma gibi bölgesel reaksiyonlar, iritasyon, ağrı. Yaygın olmayan: Atrofi, striae, telanjiektazi
Çok seyrek: Deride incelme, kırışıklık, kuruluk, pigmentasyon değişiklikleri, hipertrikoz, altta yatan semptomların alevlenmesi, dermatit/alerjik kontakt dermatit, püstüler psöriyazis, eritem, döküntü, ürtiker, folikülit, isilik, akne benzeri oluşumlar, ikincil enfeksiyon, perioral dermatit, deride çatlama ve fissür oluşumu, parmaklarda hissizlik/uyuşukluk.
Çok seyrek: Uygulama yerinde iritasyon / ağrı.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Topikal uygulanan klobetazol sistemik etkiler oluşturabilecek düzeyde emilebilir. Akut doz aşımı oluşması beklenmemekle birlikte, kronik doz aşımı veya yanlış kullanım sonucu hiperkortizolizm belirtileri ortaya çıkabilir.
Salisilat aşırı dozunun semptomlarıysa solukluk, halsizlik, sersemlik hali, taşipneyle beraber seyreden hiperventilasyon, bulantı, kusma, işitmede bozulma, konfüzyon vb. gibi belirtilerden oluşmaktadır.
Doz aşımı durumunda;glukokortikosteroit yoksunluğu riski nedeniyle, KLO-SAL tedavisi uygulama sıklığı azaltılarak ya da daha düşük potense sahip bir kortikosteroit ile değiştirilerek kesilmelidir. Normal vücut fonksiyonlarının sürdürülebilmesi için klasik semptomatik tedaviler uygulanır. Akut hiperkortikoit belirtileri genellikle geri dönüşümlüdür. Eğer gerekli görülürse, elektrolit dengesizliği tedavi edilir.
Salisilat doz aşımında ise, idrarla atılımı hızlandırmak için bol sıvı içirilmelidir. Gereken durumlarda, oral veya intravenöz sodyum bikarbonat verilmelidir.