LIBAVIT-K 20 mg 5 ampül Klinik Özellikler
Liba Laboratuarları A.Ş.
[ 13 July 2012 ]
Liba Laboratuarları A.Ş.
[ 13 July 2012 ]
Vitamin K aktivitesi bozukluğu ya da vitamin K eksikliği sonucu, faktör II, VII, IX ve X'un aktif hale gelememesi nedeniyle ortaya çıkan çeşitli koagülasyon bozukluklarının tedavisi ve önlenmesi için endikedir.
Eksiklik aşağıdaki durumlarda veya hastalarda ortaya çıkabilir: Tamamen parenteral beslenenler; pankreas yetmezliği (kistik fibrozis dahil), karaciğer-safra yolu hastalıkları (obstruktif sarılık, internal bilier fistül) ve ince barsak hastalıkları (çöliak hastalığı, tropikal sprue, rejional enterit, ülseratif kolit, inatçı diyare, aşırı barsak rezeksiyonundan sonra kısa barsak sendromu) ile ilişkili malabsorbsiyon sendromları; abetalipoproteinemi; salisilatlar veya geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi.
Eksiklik hipoprotrombinemiye yol açar, böylece kanda pıhtılaşma zamanının uzamasına neden olur ve spontan kanamalar ortaya çıkabilir.
Tedavi süresi ve doz sıklığı, kan protrombin zamanına göre belirlenmelidir. Terapötik dozu belirlerken diyetle ve diğer kaynaklarla alınan vitamin K da değerlendirilmelidir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu yoksa genellikle tek bir doz 8-24 saat içinde hipoprotrombinemiyi düzeltebilir. Düzelme gözlenmezse, enjeksiyonlar 12 saatte tekrarlanır.
Genelde önerilen doz, erişkinlerde günde bir veya iki kez 5-15 mg, çocuklara ise günde bir veya iki kez 5-10 mg, subkütan, intramüsküler veya intravenöz yoldan uygulamadır.
Subkütan, intramüsküler veya intravenöz yoldan uygulanır. İntravenöz yol, ancak diğer uygulama yolları kullanılmadığı zaman denenmelidir. Ayrıca intravenöz zerkler çok yavaş yapılmalıdır.
Böbrek yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, yüksek miktarlarda kullanılması durumu ağırlaştırabileceğinden dikkatle uygulanmalıdır.
Hepatotoksisite ve hemolitik anemi riski nedeniyle çocuklarda menadion ve türevleri dikkatli
kullanılmalıdır; yenidoğanlarda, özellikle prematüre bebeklerde kullanılmamalıdır.
Çocuklardaki dozu günde bir veya iki kez 5-10 mg'dır.
Yaşlılarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
İçerdiği maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olduğu bilinen vakalarda,
Doğacak bebeğin fizyolojik hipoprotrombinemi veya hemorajik hastalıklarına karşı
profilaktik olarak hamileliğin son 2-3 haftası içinde verilmesi durumunda kontrendikedir.
Yüksek dozlarda menadion sodyum bisülfit alan annelerin prematüre çocuklarında serbest
bilirubin plazma seviyeleri yükselebilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenez (G6PD) plazma seviyeleri düşük olan kişilerde menadion ve
türevleri hemoliz oluşturabileceğinden, dikkatle kullanılmalıdır.
Yenidoğan bebeklerde özellikle prematürelerde, hepatik fonksiyonlar tam oluşmadığı için, hemolitik anemi, hiperbiliribünemi ve kernikterus ile ilişkili bulunduğundan menadion ve türevleri verilmemelidir. Yeni doğanlarda profilaktik olarak veya ortaya çıkan hemorajik hastalıkların tedavisinde fitomenadion daha güvenlidir.
Oral antikogülanların yüksek dozda alınmasından dolayı oluşan hipoprotrombinemilerin tedavisinde de etkileri daha kısa süre içinde ortaya çıktığı ve endikasyonda daha etkili olduğu için fitomenadion tercih edilmelidir.
Kumarin türevleri tarafından karaciğerde Vitamin K aktivitesi inhibe edilebilir. Bu tip ilaçlarla tedavi olan hastalarda koagülasyon faktörlerinin aktiviteleri düşer. Ortaya çıkabilecek ciddi kanamalarda antikoagülan tedavisi kesilir ve intravenöz K vitamini tedavisine geçilir. K vitamini tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda taze plazma veya kan transfüzyonu gerekebilir.
Karaciğer, protrombinin başlıca yapım yeri olduğundan, karaciğer hasarına bağlı
hipoprotrombinemi durumu K vitamini ile düzeltilemez.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, yüksek miktarlarda kullanılması durumu ağırlaştırabileceğinden dikkatle uygulanmalıdır.
İçerdiği sülfit'ten dolayı nadir olarak şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonları ve bronkospazma
neden olabilir.
Libavit K, her ampulde (2 ml) 23 mg'dan daha az sodyum içermektedir; yani esasında a€œsodyum içermeza€.
Kumarin ve indandion türevi antikoagülanların etkileri K vitamini tarafından antagonize edilir. Özellikle yüksek dozda K vitamini kullanıldığında oral antikoagülanlara geçici direnç oluşmaktadır. Kumarin türevleri tarafından da karaciğerde vitamin K aktivitesi inhibe edilebilir.
Geniş spektrumlu antibiyotikler, moksalaktam, kinidin, kinin, yüksek doz salisilatlar,
antibakteriyel sülfonamidler K vitamini gereksinimini artırabilirler.
Daktinomisin K vitamininin etkilerini azaltabilir.
Erişkinlerde Vitamin K'nın maksimum dozlarıyla PT zamanının uzadığı gösterilmiştir.
Gebelik kategorisi C.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.
İnsan ve deney hayvanlarında hamilelikte kullanımı ile ilgili çalışma yapılmamıştır. Yüksek dozlarda menadion sodyum bisülfit alan annelerin prematüre çocuklarında serbest bilirübin plazma seviyeleri yükselebilir. Olası neonatal toksisite nedeniyle, yeni doğanın fizyolojik hipoprotrombinemi veya hemorajik hastalıklarına karşı, profilaktik olarak doğumdan önce anneye uygulama önerilmemektedir.
Menadion sıçanlarda yapılan çalışmalarda 15-150 mg/kg (insanlarda kullanılan terapötik dozun 2640 katı) teratojenik olmadığı bulunmuştur. Ancak hamilelere verildiğinde fetüse zarar verip vermeyeceği bilinmemektedir.
LİBAVİT K, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Emziren annelerde süte geçtiği gösterilmiştir. Emziren annelere uygulama gerektiğinde, bu göz önünde bulundurulmalıdır.
Üreme kapasitesini etkileyip etkilemeyeceği bilinmemektedir.
Bu konuda herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Erişkinlerde yan etki insidansı oldukça düşüktür.
Aşağıdaki istenmeyen etkiler çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila 1/10), yaygın olmayan (≥1/1000 ila 1/100), seyrek (≥1/10000 ila 1/1000), çok seyrek (1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak listelenmiştir.
Bilinmiyor:
İntravenöz enjeksiyon sırasında veya hemen sonra anaflaktoid reaksiyonlar, şok, solunum sorunları ortaya çıkabilir. İlk defa K vitamini alan bazı vakalarda bu tip reaksiyonlar görülebilir. Bu nedenle intravenöz yol ancak diğer uygulama yolları kullanılmadığı zaman denenmelidir.
Bilinmiyor:
Deri döküntüleri veya ürtiker gibi alerjik yan etkiler oluşabilir.
Bilinmiyor:
İntravenöz dışındaki diğer parenteral uygulamalarda lokal reaksiyonlar oluşabilir. Enjeksiyon yerinde ağrı, şişkinlik ve hassasiyet ortaya çıkabilir.
İnsanlarda doz aşımı ile ilgili veri bulunmamaktadır. Menadion sodyum fosfat ile yapılan çalışmalarda, hayvanlarda büyük miktarlardaki uygulamalar anemi oluşumu, polisitemi, splenomegali, renal ve hepatik hasar ve ölüm ile sonuçlanmıştır. Akut intravenöz toksisite (LD50) fareler için 500±55 mg/kg, sıçanlarda 400±65 mg/kg olarak bulunmuştur.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).