LUMIGAN RC %0.01 2.5 ml göz damlasý Farmakolojik Özellikler
AbbVie Tibbi İlaçlar San. Tic. Ltd. Şti.
[ 5 September 2014 ]
AbbVie Tibbi İlaçlar San. Tic. Ltd. Şti.
[ 5 September 2014 ]
Farmakoterapötik grup: Oftalmolojikler, Prostaglandin analogları ATC kodu: S01EE03
Etki mekanizması
Bimatoprost insanda trabeküler ağ yoluyla hümör aközün dışa akımını arttırarak ve üveoskleral dışa akımı güçlendirerek intraoküler basıncı azaltır. İntraoküler basıncın azalması, ilacın ilk verilişinden yaklaşık 4 saat sonra başlar ve yaklaşık 8 ila 12 saatte maksimum etkiye ulaşılır. Etki süresi en az 24 saattir.
Bimatoprost güçlü bir oküler hipotansif ajandır. Yapısal olarak, bilinen herhangi bir prostaglandin reseptörü aracılığıyla etkili olmayan prostaglandin F(PGF) ile ilişkili sentetik bir prostamiddir. Bimatoprost seçici olarak prostamidler olarak adlandırılan, biyolojik olarak sentezlenen yeni keşfedilmiş maddelerin etkilerini taklit eder. Buna karşın prostamid reseptörü yapısal olarak henüz tanımlanmamıştır.
LUMIGAN RC ile erişkinlerde yapılan 12 aylık ön çalışmada, 12 ay boyunca herhangi bir visitte ölçülen ortalama diürnal göz içi basınç değerleri arasındaki fark gün boyunca 1,1 mmHg'dan yüksek olmamıştır ve 17,7 mmHg üzerine çıkmamıştır.
LUMIGAN RC 200 ppm konsantrasyonda benzalkonyum klorür içermektedir.
LUMIGAN RC'nin psödoeksfoliyatif ve pigmenter glokomu olan açık açılı glokom hastalarında ve patent iridotomili kronik kapalı açılı glokom hastalarında kullanımına ait sınırlı deneyim vardır.
Klinik çalışmalarda, ilacın kalp atış hızı ve kan basıncı üzerinde klinik açıdan önemli bir etkisi görülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
LUMIGAN RC'nin 18 yaşından küçük pediyatrik hastalarda etkililik ve güvenliliği saptanmamıştır.
Emilim:
Bimatoprost, insan kornea ve sklerasına in vitro olarak iyi penetre olur. Erişkinlerde oküler uygulamadan sonra, bimatoprostun sistemik maruziyeti çok düşüktür ve zamanla herhangi bir birikim olmaz. Toplam iki hafta süreyle her iki göze günde bir kez bir damla 0,3 mg/ml bimatoprostun oküler uygulanmasından sonra, kan konsantrasyonları dozlamadan sonra 10 dakika içinde doruk seviyesine ulaşmış ve dozlamadan sonra 1,5 saat içinde alt tespit sınırının (0,025 ng/ml) altına düşmüştür. Ortalama Cve EAAdeğerleri, 7 ve 14. günlerde sırasıyla yaklaşık 0,08 ng/ml ve 0,09 nga€¢saat/ml'dir. Bu da, oküler dozlamanın ilk haftası içinde kararlı bir bimatoprost konsantrasyonuna ulaşıldığını göstermektedir.
Dağılım:
Bimatoprost, vücut dokularına orta düzeyde dağılmaktadır ve kararlı durumda insanlarda sistemik dağılım hacmi 0,67 l/kg'dır. İnsan kanında, bimatoprost esas olarak plazmada bulunur. Bimatoprostun plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık %88'dir.
Biyotransformasyon:
Bimatoprost, oküler uygulama sonrasında sistemik dolaşıma geçtikten sonra dolaşımdaki başlıca yapılardan biri haline gelir. Daha sonra çeşitli metabolitler oluşturmak üzere oksidasyon, N-deetilasyon ve glukuronidasyon süreçlerinden geçer.
Eliminasyon:
Bimatoprost, esas olarak renal yolla atılır. Sağlıklı gönüllülere verilen intravenöz bir dozun
%67'si idrarla ve %25'i feçesle atılmıştır. İntravenöz uygulamadan sonra tespit edilen eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 45 dakikadır ve toplam kan klerensi 1,5 litre/saat/kg'dır.
Geriyatrik hastalar:
Günde iki kez bimatoprost 0,3 mg/ml göz damlası uygulamasından sonra, yaşlı bireylerdeki (65 yaş ve üzerindeki kişiler) 0,0634 nga€¢saat/ml'lik ortalama EAAdeğeri genç sağlıklı erişkinlerdeki 0,0218 nga€¢saat/ml değerinden anlamlı biçimde yüksektir. Buna karşın yaşlı ve genç bireylerle ilişkili sistemik maruziyet, oküler uygulamada son derece düşük olduğu için, bu bulgu klinik açıdan anlamlı değildir. Zaman içinde kanda bimatoprost birikimi olmamıştır, güvenlilik profili yaşlı ve genç hastalarda benzerdir.
Klinik olmayan çalışmalardaki etkilerin insandaki maksimal maruziyetin yeterince fazlasına maruz kalındığında ortaya çıktığı düşünülmektedir ve klinik kullanımda önemi azdır.
1 yıl süreyle günde ≥0,3 mg/ml konsantrasyonlarda oküler bimatoprost uygulanan maymunlarda iris pigmentasyonunda artış ve belirgin üst ve/veya alt sulkus ve palpebral fisurun genişlemesiyle karakterize dozla ilişkili geri dönüşür nitelikte perioküler etkiler gözlenmiştir. İris pigmentasyonundaki artışın melanosit sayısındaki artıştan değil, melanositlerdeki melanin üretiminin artan uyarımından kaynaklandığı görülmüştür. Perioküler etkilere ilişkin işlevsel ya da mikroskopik değişiklikler gözlenmemiştir. Perioküler değişikliklerin etki mekanizması bilinmemektedir.
Bimatoprost, bir dizi in vitro ve in vivo deneyde mutajenik veya karsinojenik değildir.
Bimatoprost, 0,6 mg/kg/gün dozlarına (amaçlanan insan maruziyetinin en azından 103 katı) kadar, erkek ve dişi sıçanlarda fertiliteyi bozmamıştır. Fare ve sıçanlarda yapılan embriyo/fetal gelişim çalışmalarında, amaçlanan insan dozunun sırasıyla, en az 860 veya 1700 katı daha yüksk dozlarda gelişimsel etki görülmezken, düşük görülmüştür. Bu dozlar insanda amaçlanan maruziyetin sırasıyla en az 33 ila 97 katı sistemik maruziyet ile sonuçlanmıştır. Sıçanlarda yapılan peri/postnatal çalışmalarda,  0,3 mg/kg/gün (amaçlanan insan maruziyetinin en azından 41 katı) doz verilen dişilerde gebelik süresinde azalma, fetus ölümü ve yavru vücut ağırlığında azalma etkileri görülmüştür. Yavruların nöro-davranışsal işlevler etkilenmemiştir.