M-M-R II 0.7 ml þýrýnga 1 flakon Klinik Özellikler
Merck İlaç Ecza ve Kimya Ticaret AŞ
[ 30 December 1899 ]
Merck İlaç Ecza ve Kimya Ticaret AŞ
[ 30 December 1899 ]
M-M-R II, 12 aylık veya daha büyük kişilerde kızamık, kabakulak ve kızamıkçığa karşı eş zamanlı aşılama için endikedir (bkz. bölüm 4.2).
Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:
M-M-R II, 12. ayını doldurmuş çocuklarda uygulanır. İkincil doz uygulama ise Ulusal Sağlık Otoritesinin tavsiyeleri doğrultusunda uygulanmalıdır. Uygulanan iki doz arasında en az 6 hafta olması tercih edilmeli, hiçbir durumda bu aralık 4 haftanın altına düşmemelidir.
Uygulama şekli :
Aşı subkutan (sc) yolla enjekte edilmelidir. Damar içine enjekte edilmez.
Tercih edilen enjeksiyon bölgeleri küçük çocuklarda uyluğun anterolateral bölgesi ve büyük çocuklar, adolesanlar ve erişkinlerde deltoid bölgedir.
Trombositopeni veya herhangi bir pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda aşı subkutan yolla uygulanmalıdır.
Hazırlanma şekli için bkz. bölüm 6.6.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili çalışma mevcut değildir. Doz ayarlaması gerektirmemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Altı aylıktan küçük bebeklerde kızamık aşısının güvenlilik ve etkinliği belirlenmemiştir. 12 aylıktan küçük bebeklerde kabakulak ve kızamıkçık aşısının güvenlilik ve etkinliği belirlenmemiştir. Kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Kesin kontrendikasyon:
• Herhangi bir kızamık, kabakulak veya kızamıkçık aşısına veya neomisin ve jelatin dahil yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık öyküsü (bkz. bölüm 2, 4.4 ve 6.1).
• Yumurtaya karşı anaflaktik veya anaflaktoid reaksiyon (Anaflaksi dışındaki yumurta allerjileri engel değildir)
• Gebelik (bkz. bölüm 4.4 ve 4.6).
• Jeneralize malign hastalık, lenfoma, lösemi, konjenital immün yetmezlik ya da HIV enfeksiyonu nedeniyle immün cevabın bozulduğu durumlar
• Kortikosteroidler, alkilleyici ajanlar, antimetabolitler veya radyasyon nedeniyle immün cevabın baskılandığı durumlar
• >38.5°C ateşle seyreden herhangi bir hastalık varsa aşılama ertelenmelidir.
• Tedavi edilmemiş aktif tüberküloz (bkz. bölüm 4.4).
• Kan diskrazileri, hematopoetik ve lenfatik sistemi etkileyen diğer malin neoplazmlar.
• Humoral veya hücresel (primer veya edinsel) immün yetmezlik (hipogamaglobulinemi ve disgamaglobulinemi ve AIDS dahil) ya da yaşa spesifik CD4+ T-lenfosit yüzdesi <%25 (bkz. bölüm 4.4). Yanlışlıkla kızamık içeren aşıyla aşılanan, bağışıklığı ciddi şekilde bozulmuş kişilerde, kızamık inklüzyon cisimciği ensefaliti, pnömonit ve yaygın kızamık aşısı virüs enfeksiyonunun direkt bir sonucu olarak ölüm bildirilmiştir.
• Aşılanan potansiyel kişinin immün yeterliliği gösterilmedikçe, ailede konjenital veya kalıtsal immün yetmezlik öyküsü kontrendikasyon oluşturur.
Önlem alınarak aşı yapılacak durumlar:
• Yakın zamanda (ürün veya doza göre 3-11 ay arasında değişebilir) kan ürünü veya immünoglobulin preperatı verilmiş olması
• Trombositopeni
Aşı uygulandıktan sonra nadir bir anaflaktik reaksiyon ihtimaline karşı uygun tıbbi tedavi ve gözetim her zaman hazır bulundurulmalıdır.
Canlı kızamık ve kabakulak aşısı civciv embriyosunun hücre kültüründen üretilir. Anaflaktik, anaflaktoid veya diğer akut reaksiyon (örneğin, kurdeşen, ağız ve boğazda şişkinlik, nefes almakta zorluk, hipotansiyon veya şok) öyküsü olan hastalara yumurta yendikten hemen sonra civciv embriyo antijeni içeren aşılar uygulanırsa bu tip akut reaksiyon riski artabilir. Böyle durumlarda aşılamadan önce yarar zarar oranı dikkatle değerlendirilmelidir.
Bireysel veya ailevi konvülsiyon öyküsü olanlarda M-M-R II dikkatle uygulanmalıdır. Ateşin neden olabileceği stresten kaçınması gereken serebral travma veya başka bir hastalık öyküsü olanlarda, aşı uygulaması sırasında gerekli önlemler alınmalıdır. Doktor, aşılama sonrası oluşabilecek vücut ısısı yükselmesine karşı dikkatli olmalıdır (bkz. bölüm 4.8).
Aşı çok az miktarda rekombinant insan albümini (rHA) içerir. M-M-R II’nin ikinci dozunu alan çocuklarda yapılan bir çalışmada, rHA’ya karşı duyarlılaşma gözlenmemiştir. Düşük sıklıkta rHA’ya aşırı duyarlılık için teorik risk yok sayılamaz. Dolayısıyla, rHA’ya karşı önceden aşırı duyarlılık belirtileri göstermiş kişilerde rHA içeren herhangi bir ürün kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Aşı gebe kadınlara uygulanmamalıdır; ayrıca, aşılamadan sonraki 3 ay boyunca gebe kalmaktan kaçınılmalıdır (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).
Bu aşı trombositopeni veya herhangi bir pıhtılaşma bozukluğu olan kişilere subkutan yolla uygulanmalıdır.
Devam eden bir trombositopeni durumu bulunan bireylerde, aşılamayı takiben çok daha ciddi bir trombositopeni durumu oluşabilir. Ek olarak, M-M-R II’nin (ya da aşının bileşenlerinin) ilk dozuyla trombositopeni oluşan bireylerde tekrarlayan dozlarla da trombositopeni oluşabilir. Aşının ek dozuna gerek olup olmadığını belirlemek için serolojik durum değerlendirilebilir. Böyle durumlarda aşılamadan önce potansiyel riskin yarara oranı değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
insan immün yetmezlik virüsleri ile enfekte olduğu bilinen, bağışıklığı bozulmamış kişiler aşılanabilir. Ancak aşılanan bu kişiler kızamık, kabakulak ve kızamıkçık yönünden yakından izlenmelidir. Çünkü bu hastalarda aşılama insan immün yetmezlik virüsüyle enfekte olmamış kişilere göre daha az etkili olabilir (bkz. bölüm 4.3).
Tüberküloz tedavisi alan çocuklar canlı kızamık virüsü aşısıyla aşılandıklarında hastalıklarında kötüleşme yaşamamışlardır; kızamık virüs aşılarının tüberkülozu tedavi edilmeyen çocuklardaki etkisi bugüne kadar hiçbir çalışmada bildirilmemiştir (bkz. bölüm 4.3).
Kızamık salgını sırasında kızamık içeren bir aşı ile aşılanan veya resmi tavsiyeler doğrultusunda yaşa uygun şekilde aşılanan 6 aylıktan büyük ve 12 aylıktan küçük bebekler dolaşımda anne kaynaklı antikorların varlığı nedeniyle aşıya yanıt vermeyebilirler. Bu tip bebekler 12-15 aylıkken tekrar aşılanmalı ve ardından resmi tavsiyelere uygun şekilde kızamık içeren aşının ilave bir dozunu almalıdır.
Tüm aşılarda olduğu gibi, M-M-R II ile aşılanan kişilerin hepsinde koruma sağlamayabilir.
Aşılamadan 7 ile 28 gün sonra duyarlı bireylerin çoğunun burun veya boğazından az miktarlarda atenüe canlı kızamıkçık virüsü atılabilir. Aşılanmış bireylerle temas eden duyarlı kişilere bu virüsün bulaştığına ilişkin kanıtlar mevcut değildir. Sonuçta teorik bir olasılık olarak kabul edilmesine karşın yakın kişisel temasla bulaşmanın anlamlı bir risk oluşturduğu düşünülmemektedir. Buna karşın kızamıkçık aşı virüsünün anne sütüyle bebeğe geçtiği belgelenmiştir (bkz. bölüm 4.6).
Kızamık virüsünün daha atenüe Enders’ Edmonston suşu veya kabakulak virüsünün Jeryl Lynn™ suşunun aşılanan kişilerden temasta bulunulan duyarlı kişilere bulaştığına ilişkin hiçbir rapor yoktur.
Yardımcı maddeler:
M-M-R II 0.5 mL’lik dozu 23 mg’dan daha az sodyum (sodyum fosfat, sodyum bikarbonat), 39 mg’dan daha az potasyum (potasyum fosfat) içerir. Sodyum ve potasyum miktarına bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.
M-M-R II 0.5 mL’lik dozu 14.5 mg sorbitol içermektedir. Nadir kalıtımsal früktoz intolarans problemi olan hastalar bu aşıyı kullanmamalıdır.
M-M-R II ile eş zamanlı olarak immün globulin (IG) verilmemelidir.
immün globulinlerin M-M-R II ile eş zamanlı uygulanması, beklenen immün yanıtı azaltabilir. Kan veya plazma transfüzyonları veya insan immün serum globulini uygulandıktan sonra en az 3 ay aşılama ertelenmelidir.
Zorunlu olduğuna karar verilmedikçe, M-M-R II dozundan sonraki 1 ayda kızamık, kabakulak veya kızamıkçık antikoru içeren kan ürünlerini (immün globulin preparatları dahil) uygulamaktan kaçınılmalıdır.
M-M-R II topikal veya düşük dozda parenteral kortikosteroidler alan hastalarda kontrendike değildir (örn. astım profilaksisi veya replasman tedavisi için).
Ayrı ayrı verilen canlı atenüe kızamık, kabakulak ve kızamıkçık virüs aşılarının tüberkülin deri duyarlılığında geçici bir bozulmaya yol açabildiği bildirilmiştir. Dolayısıyla, tüberkülin testi yapılacaksa, M-M-R II aşılamasından önce herhangi bir zamanda, eş zamanlı olarak veya 4-6 hafta yapılması gerekir.
Diğer aşılarla kullanım
Yayınlanmış klinik veriler M-M-R II’ın önceki formülasyonunun diğer çocukluk çağı aşılarıyla (DTaP (veya DTwP), IPV (veya OPV), HIB (Haemophilus influenzae tip b), HIB-HBV (Haemophilus influenzae tip b ile Hepatit B aşısı) ve VAR (varisella) dahil) eş zamanlı uygulanmasını desteklemektedir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar aşılamadan sonra 3 ay gebe kalmaktan kaçınmalıdır. M-M-R II’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
M-M-R II gebe kadına uygulandığında fetüsa zarar verip vermeyeceğine veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin yeterli bilgi mevcut değildir. M-M-R II gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Ayrıca aşılamadan sonra 3 ay gebe kalmaktan kaçınılmalıdır.
Hamileyken istenmeden aşılanmış ya da aşılandıktan sonraki 3 ay içinde hamile kalan kadınlara öneride bulunan doktorlar şunlara dikkat etmelidir; 1) Hamile kalmadan önceki üç ay içinde ya da hamile kaldıktan sonra kızamıkçık aşısı olmuş 700 hamile kadının (189’u Wistar RA 27/3 suşu almıştır) katıldığı 10 yıllık bir izlem programında, yeni doğanların hiçbirinde konjenital kızamıkçık sendromu ile karşılaştırılabilir anormallikler oluşmamıştır. 2) Hamileliğin ilk trimestri boyunca kabakulak virüsü spontan düşüklere yol açabilir. Kabakulak aşısı virüsünün plasenta ve fetüsü enfekte ettiği gösterilmişse de, insanlarda konjenital anomalilere yol açtığına dair bir kanıt yoktur. 3) Hamilelikte vahşi tip kızamık virüsüyle karşılaşmanın fetal riski artırdığı bildirilmiştir. Hamilelikte vahşi tip kızamık virüsüyle enfeksiyondan sonra, spontan düşük, ölü doğum, konjenital defektler ve prematüre doğum oranlarında artış gözlenmiştir. Hamilelikte kızamık virüsünün zayıflatılmış suşlarıyla ilgili yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bununla
birlikte, önlem olarak virüsün aşı suşunun istenmeyen fetal etkileri indükleme kapasitesi olduğu varsayılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Kızamıkçığa duyarlı kadınların doğumdan hemen sonra aşılanmasının uygun olduğu pek çok durumda belirlenmiştir. Çalışmalar canlı atenüe kızamıkçık aşılarıyla aşılanan, doğum yapmış, emzirme dönemindeki kadınlarda virüsün anne sütüne geçebildiğini ve emzirilen bebeğe virüs bulaşabildiğini göstermiştir. Kızamıkçık enfeksiyonuna ait serolojik bulguları olan bebeklerden hiçbirinde semptomatik hastalık görülmemiştir.
Kızamık veya kabakulak aşı virüsünün anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirme döneminde aşının yapılıp yapılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve M-M-R II aşısının emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Klinik bir çalışmada 752 çocuk intramusküler veya subkutan yolla M-M-R II almıştır. Her iki uygulama yolunun genel güvenlilik profili benzerdir ancak enjeksiyon bölgesi reaksiyonları IM grubunda (% 15.8) SC grubuna göre daha az (%25.8) görülmüştür.
1940 çocukta tüm advers reaksiyonlar değerlendirilmiştir. Bu çocuklarda M-M-R II aşılamasından sonra aşıyla ilişkili aşağıdaki advers reaksiyonlar gözlenmiştir (sıklığı <%0.2 olan izole raporlar hariç).
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ila < 1/100); seyrek(> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan: Nazofarenjit, üst solunum yolu enfeksiyonu veya viral enfeksiyon.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Yaygın olmayan: Rinore
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın olmayan: Diyare veya kusma
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Morbiliform döküntü veya diğer döküntüler Yaygın olmayan: Ürtiker
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Çok yaygın: Ateş (> 38.3°C), enjeksiyon bölgesinde eritem, enjenksiyon bölgesinde ağrı, enjeksiyon bölgesinde şişme.
Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde morarma. Yaygın olmayan: Enjeksiyon bölgesinde döküntü.
ilk dozla karşılaştırıldığında, M-M-R II’nin ikinci dozu aşırı duyarlılık reaksiyonunu düşündürenler dahil olmak üzere klinik semptomların insidans ve şiddetinde artışla ilişkili değildir.
Pazarlama sonrası deneyim
M-M-R II’ın ve monovalan aşıların önceki formülasyonlarının insan serum albuminiyle üretilen ilave klinik ve pazarlama sonrası verileri (sıklık veya nedenden bağımsız olarak) mevcuttur ve aşağıda özetlenmiştir. Bu veriler tüm dünyada dağıtılan 400 milyondan fazla doza dayanarak bildirilmiştir. Önceki bölümde yer alan potansiyel istenmeyen etkiler (M-M-R II klinik deneyimiyle bağlantılı) aşağıda sunulan verilere dahil değildir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Aseptik menenjit (bkz. aşağı), atipik kızamıkçık, orşit, otitis media (dış kulak iltihabı), parotit, rinit, subakut sklerozan panensefalit (bkz. aşağı).
Kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşılamalarını takiben aseptik menenjit vakaları bildirilmiştir. Kabakulak aşısının Urabe Suşu ve aseptik menenjit arasındaki nedensel ilişki her ne kadar gösterilmiş olsa da Jeryl LynnTM kabakulak aşısı ile aseptik menenjit arasında bir ilişki kurulamamıştır.
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Bölgesel lenfadenopati, trombositopeni.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Anaflaktoid reaksiyonlar, anaflaktik ve anjiyonörotik ödem, yüz ödemi ve periferal ödem gibi ilişkili fenomenler.
Psikiyatrik bozukluklar
Hırçınlık.
Sinir sistemi bozuklukları
Afebril konvülsiyonlar veya nöbetler, ataksi, baş dönmesi, ensefalit (bkz. aşağı), ensefalopati (bkz. aşağı), çocuklarda febril konvülsiyonlar, Guillain-Barre Sendromu, baş ağrısı, kızamığın eşlik ettiği vücut ensefaliti (MIBE) (bkz. bölüm 4.3), oküler paralizi, optik nörit, parestezi, polinörit, polinöropati, retrobulber nörit, senkop.
Üretilen her 3 milyon dozun yaklaşık 1’inde ensefalit ve ensefalopati (subakut sklerozan panensefalit (SSPE hariç) bildirilmiştir. Yaklaşık 25 yıldan (1978-2003) uzun süredir tüm dünyada dağıtılan 400 milyondan fazla dozun pazarlama sonrası takibi, ensefalit ve ensefalopati gibi ciddi advers olayların nadiren bildirilmeye devam ettiğini göstermektedir. Hiçbir olguda bu reaksiyonların gerçekten aşıdan kaynaklandığı gösterilmemiştir; ancak veriler bu olguların bazılarının kızamık aşılarından kaynaklanması olasılığını ortaya koymaktadır.
Kızamık aşısının SSPE’ye yol açtığına dair hiçbir kanıt yoktur. Vahşi tip kızamık enfeksiyonu öyküsü olmayan ancak kızamık aşısı uygulanan çocuklarda SSPE raporları alınmıştır. Bu olguların bazıları yaşamın ilk yılında fark edilmemiş kızamıktan veya muhtemelen kızamık aşısından kaynaklanmış olabilir. A.B.D. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından yürütülen geriye dönük bir olgu-kontrollü çalışmanın sonuçları, kızamık aşısının genel etkisinin kendisi SSPE riski taşıyan kızamığı önleyerek SSPE’ye karşı koruma sağlamak olduğunu göstermektedir.
Göz bozuklukları
Konjunktivit, retinit.
Kulak ve iç kulak hastalıkları Sinirsel sağırlık.
Vasküler bozukluklar
Vaskülit.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Bronşiyal spazm, öksürük, pnömoni, boğaz ağrısı.
Gastrointestinal bozukluklar
Bulantı.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Pannikülit, purpura, deride sertleşme, Stevens-Johnson sendromu, kaşıntı.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Artralji ve/veya artrit (çoğunlukla geçici ve nadiren kronik [bkz. aşağı]), miyalji.
Artralj i ve/veya artrit (genellikle geçici ve nadiren kronik) ve polinörit vahşi tip kızamıkçıkla enfeksiyonun özellikleridir ve yaş ve cinsiyete bağlı olarak sıklığı değişir. En fazla yetişkin kadınlarda, en az puberte öncesi çocuklarda görülür.
Çocuklara aşılamayı takiben eklem reaksiyonları nadirdir ve genellikle kısa sürer. Kadınlarda artrit ve artralji için insidans oranları çocuklara göre genellikle daha yüksektir (kadınlarda %12-20, çocuklarda %0-3) ve bu reaksiyonlar genellikle daha belirgin ve uzun sürelidir. Semptomlar aylarca nadir durumlarda yıllarca sürebilir. Adolesan kızlarda bu reaksiyonların insidansı kadınlarla çocuklardaki insidansın arasındadır. Yaşça daha büyük kadınlarda (35 ile 40) bu reaksiyonlar genellikle iyi tolere edilir ve nadiren normal aktiviteleri engeller.
Kronik artrit vahşi tip kızamıkçık enfeksiyonuyla ilişkilidir ve devamlı virüs ve/veya vücut dokularından izole edilmiş viral antijenle ilişkilidir. Aşılananlarda nadir olarak kronik eklem semptomları oluşmuştur.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
Doz aşımı çok seyrek bildirilmiş ve herhangi bir ciddi istenmeyen olayla ilişkili olmamıştır.