MAGNEZYUM SULFAT %15 10 ml Farmakolojik Özellikler
Galen İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 21 January 2011 ]
Galen İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 21 January 2011 ]
Farmakoterapötik grup: Mineral destekleri
ATC kodu: A12CC02
Magnezyum iyonu (Mg+2) intraselüler sıvıda en çok bulunan ikinci katyondur. Birçok enzimin fonksiyonuna kofaktör olarak katılır. Nörokimyasal impuls transmisyonu ve kas eksitabilitesinde önemli rol oynar. Etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Magnezyum miyonöral kavşakta asetilkolin salıverilmesini inhibe ederek nöromüsküler aşınmı baskılayabilir. Aynca düz kaslar üzerinde depresan etkisi olabileceği gibi santral sinir sistemini de deprese edebilir. Antikonvülsan olarak terapötik serum konsantrasyonları 4-7 mEq/L’dir. Eliminasyonu plazma konsantrasyonuna ve glomerüler fıltrasyon hızına bağlıdır. Magnezyum adenozintrifosfat (ATP) ve diğer nükleotid trifosfatlan substrat olarak kullanan enzimlerde kofaktördür. mRNA’mn ribozomlara bağlanması ve ribozomların integritesi Mg+2 iyonu gerektirir. Total vücut magnezyumu (70 kg için) 100 mmol (2000 mEq) kadardır. Bunun % 50’si kemikte, % 45’i intraselüler sıvıda, % 5’i de plazmada bulunur. Plazmadaki j ^
Mg konsantrasyonu 1,6-2,6 mEq/L (0.8-1.2 mmol/L) arasında olup bunun 2/3’ü iyonize (serbest), 1/3’ü proteinlere bağlıdır. İntraselüler ve ekstraselüler Mg+2 konsantrasyonlan birbirinden bağımsız değişebilir.
Genel özellikler
Emilim:
i.v. yolla verilen magnezyum sülfatın etkisi derhal görülür ve bu etki yaklaşık 30 dakika sürer,
i.m. yolla verilen magnezyum sülfatın etkisi İse 1 saat içinde görülür ve bu etki 3-4 saat sürer.
Da&ılım:
Dolaşımdaki magnezyum süratle doku ve sıvılara dağılır. Plazmadaki magnezyumun yansı serbest Mg+2 iyonu şeklindedir, üçte biri albümine bağlıdır ve kalanı fosfat, sitrat ve diğer anyonlarla kompleksler oluşturur. Bedendeki magnezyumun % 60-65’i kemikte, % 27’si kasta, % 6’sı diğer dokularda ve % 1 ’i plazmada bulunur. Magnezyum anne sütüne ve plasenta yoluyla fetusa geçer.
Biyotransformasyon:
Mangezyum dengesi ve dönüşümü başlıca böbrek tarafından kontrol edilir. Böbrekteki çeşitli ATPaz enzimleri magnezyum homeostazisini sağlar. Glomerüler fıltrata geçen magnezyumun bütünü reabsorbe olur. Magnezyumun bir kısmı enterohepatik sirkülasyona girer. Kemikteki magnezyumun % 20-30’u kandaki magnezyumla çabuk değişim gösterir, kalanı apatit kristallerine bağlıdır.
Eliminasyon:
Magnezyumun başlıca atılım yolu böbreklerdir. Atılan miktar kandaki magnezyum konsantrasyonu ve glomerüler fıltrasyon hızı ile orantılıdır. Plazmadaki serbest magnezyum glomerüler fıltrata geçer ve hemen hemen hepsi reabsorbe olur. Bir kısmı ise enterohepatik sirkülasyona girer.
Doğrusallık/ doğrusal olmavan durum:
Magnezyum bileşiklerinin akut oral toksisitesi düşüktür. Sıçanda oral LD50 değerleri magnezyum klorür için 2800 mg/kg, nitrat için 5440 mg/kg’dır. Toksisite belirtileri oral yolla hipotansiyon ve solunum paralizisi, i.v. yolla genel anestezi ve narkozdur.
Magnezyum bileşiklerinin karsinojenik etkisi araştırılmamıştır. Ancak klinikte böyle bir etki bildirilmemiştir. Magnezyum bileşikleri karsinojen madde indekslerinde yoktur. Magnezyum klorürün mutajenik aktivitesi Salmonella testiyle araştırılmış ve zayıf mutajenik etki bildirilmiştir.
Magnezyum bileşiklerinin teratojenisitesi ve üreme toksisitesi araştın lmamıştır. Bununla beraber eklampsi nedeniyle veya tokolitik olarak hamile kadınlara verildiğinde teratojen etki görülmemiştir.
Yenidoğanda görülen konjenital raşitizm ve kemik anomalileri farmakodinamik etki sonucu olarak değerlendirilmektedir.
Magnezyum eritme atölyelerinde çalışanlarda magnezyum buharının inhalasyonu sonucu “metal dumanı humması” (metal füme fever) görülür. Semptomları ateş, titreme, bulantı, kusma ve kas ağrılarıdır. Bu durum selim tabiatlıdır. Kalıcı bir hasar bırakmaz.