METADEM 50 mg/2 ml I.M./I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren 6 ampül Klinik Özellikler
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti
[ 2 October 2014 ]
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti
[ 2 October 2014 ]
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları (ör. bel ağrısı), post-operatif ağrı, dismenore ve renal kolik tedavisinde endikedir.
Tavsiye edilen doz her 8-12 saatte bir 50 mg'dır. Günlük maksimum doz olan 150 mg'ı aşmamak şartıyla, 6 saat arayla uygulanabilir.
METADEM, kısa süreli kullanım içindir ve tedavi akut semptomatik dönem ile sınırlandırılmalıdır (maksimum 2 gün). Hastalar mümkün olan sürede oral analjezik tedaviye geçmelidirler.
Semptomları kontrol etmek amacıyla gerekli en kısa sürede en düşük etkili doz kullanılarak istenmeyen etkiler en aza indirilebilir (Bkz. Bölüm 4.4)
Orta ve ağır şiddetteki postoperatif ağrıların olduğu durumda, METADEM, eğer endike ise, opioid analjezikler ile bir arada, yetişkinlerde tavsiye edilen dozlarda kullanılabilir (Bkz. Bölüm 5.1).
METADEM intramüsküler ya da intravenöz yollarla uygulanabilir. İ.M. uygulama:
1 adet METADEM içeriği (2 mL) kas içine derin ve yavaş bir enjeksiyon ile verilmelidir. İ.V. uygulama:
İ.V. infüzyon: Bölüm 6.6'da tarif edilen şekilde hazırlanan seyreltik çözelti, 10 ile 30 dakika arası bir sürede yavaş bir şekilde damar içine infüzyon ile verilmelidir. Çözelti daima güneş ışığından korunmalıdır.
İ.V. bolus: Gerekli ise, bir METADEM içeriği (2 mL) 15 saniyeden uzun bir sürede yavaş İ.V. bolus ile verilebilir.
İlacın kullanımı ile ilgili talimatlar:
METADEM İ.M. veya İ.V. bolus ile verildiğinde, çözelti, renkli ampulden çekildikten hemen sonra enjekte edilmelidir (Bkz. Bölüm 6.2 ve 6.6).
İ.V. infüzyon ile verildiğinde, çözelti aseptik olarak seyreltilmeli ve güneş ışığından korunmalıdır (Bkz. Bölüm 6.3 ve 6.6). Uygulamadan önce tıbbi ürünün seyreltme talimatı için bölüm 6.6'ya bakınız.
Hafif böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klirensi 60-89 mL/dk) toplam günlük doz 50 mg'a indirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4). METADEM orta ve ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi ≤59 mL/dk) kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
Hafif ve orta derecede (Child-Pugh skoru 5-9 arası) karaciğer bozukluğu olan hastalarda toplam günlük doz 50 mg'a indirilmelidir ve ilacın kullanımı sırasında karaciğer fonksiyonları dikkatli bir şekilde izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4). METADEM, ağır karaciğer bozukluğu olan (Child-Pugh skoru 10-15 arası) hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
METADEM'in çocuklarda ve adolesanlarda yapılmış çalışmaları bulunmamaktadır. Bu nedenle güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmadığı için çocuk ve adolesanlarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda genellikle doz ayarlamasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarının fizyolojik olarak gerilemesi nedeniyle, böbrek fonksiyonlarının hafifçe bozulması durumunda daha düşük bir doz (toplam günlük doz 50 mg) tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.4).
METADEM aşağıdaki durumlarda uygulanmamalıdır:
Deksketoprofene, diğer NSAİİ'lere veya bölüm 6.1'de listelenen, üründeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı duyarlılığı olan hastalar
Kardiyovasküler risk:
NSAİİ'ler ölümcül olabilecek kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk, kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan veya kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir (Bkz. Uyarılar).
Hastaların açıklanamayan kilo artışı veya ödemle ilgili semptom ve bulgularını derhal hekimlerine bildirmesi gerekir.
Aşağıdaki etkileşmeler genelde tüm NSAİ ilaçlar için geçerlidir:
Önerilmeyen kombinasyonlar:
Yüksek doz salisilatlar (≥3 g/gün) ve diğer NSAİİ'ler (siklooksijenaz-2 seçici inhibitörleri dahil): Sinerjistik etkiyle gastrointestinal ülser ve kanama riskini arttırabilecekleri için, birkaç NSAİİ'nin eş zamanlı kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Gebelik kategorisi:1. ve 2. trimesterde C; 3. trimesterde D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar uygun bir doğum kontrolü uygulamalıdır.
METADEM'in hamileliğin üçüncü trimestrinde kullanılması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo-fetal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler gebeliğin erken döneminde prostaglandin sentezi inhibitörlerinin kullanılmasından sonra düşük, kardiyak malformasyon ve karın duvarının doğuştan, yarık şeklinde açık olması ile tanımlanan teratojenik bir etki oluşum riskinde artışla ilgili bir kaygıyı ortaya çıkarmışlardır. Mutlak kardiyovasküler malformasyon riski %1'in altında iken, yaklaşık %1,5 düzeyine yükselmiştir. Doz arttıkça ve tedavi süresi uzadıkça riskin arttığı düşünülmektedir.
Kesin gerekli olmadıkça, gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, deksketoprofen trometamol verilmemelidir. Deksketoprofen trometamol gebelik planlayan, gebeliğin birinci veya ikinci trimesterindeki hastalar tarafından kullanılacaksa, tedavi dozu mümkün olduğunca düşük olmalı ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Hayvanlarda, bir prostaglandin sentez inhibitörü uygulanmasının, implantasyon öncesi ve sonrası kayıplarda artışla ve embriyo-fetal ölümle sonuçlandığı gösterilmiştir. Ek olarak, organogenetik dönemde bir
prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler sistem dahil olmak üzere çeşitli malformasyon insidanslarının arttığı bildirilmiştir. Bununla birlikte, deksketoprofen ile yapılan hayvan çalışmaları üreme toksisitesi varlığını göstermemiştir (Bkz. Bölüm 5.3).
Gebeliğin üçüncü trimesterinde, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüsü aşağıdaki risklerle karşı karşıya getirirler:
Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon)
Deksketoprofen tabletleri baş dönmesi, görme bozuklukları veya uyuşukluk gibi istenmeyen etkilere neden olabilir. Bu durumlarda, tepki verme, karayolu trafiğinde aktif olarak yer alma ve araç kullanma yeteneği bozulabilir.
Parenteral deksketoprofen ile yapılan klinik çalışmalarda deksketoprofen trometamol ile ilişkili olma olasılığı bulunduğu rapor edilen ayrıca deksketoprofenin ruhsat almasından sonra bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda tablo şeklinde gösterilmekte olup reaksiyonlar sistem organ sınıfına göre düzenlenip görülme sıklığına göre sıralanmışlardır.
İstenmeyen etkilerin sınıflandırılmasında aşağıda belirtilen terminoloji kullanılmıştır: Çok yaygın a‰¥1/10, yaygın a‰¥1/100 ve <1/10, yaygın olmayan a‰¥1/1.000 ve <1/100, seyrek
a‰¥1/10.000 ve <1/1.000), çok seyrek <1/10.000, bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
SİSTEM ORGAN SINIFI | Yaygın | Yaygın olmayan | Seyrek | Çok seyrek İzole bildirimler |
Kan ve lenf sistem hastalıkları |
| Anemi |
| Nötropeni Trombositopeni |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
| Larinks ödemi | Anaflaktik şok dahil anaflaktik reaksiyon |
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
|
| Hiperglisemi, hipoglisemi, hipertrigliseride mi, anoreksi |
|
Psikiyatrik hastalıklar |
| Uykusuzluk, anksiyete |
|
|
Sinir sistemi hastalıkları |
| Baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama | Parestezi, senkop |
|
Göz hastalıkları |
| Bulanık görme |
|
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
| Vertigo | Kulak çınlaması (tinnitus) |
|
Kardiyak hastalıklar |
| Çarpıntı (palpitasyon) | Ekstrasistol, taşikardi |
|
Vasküler hastalıklar |
| Hipotansiyon, yüzde kızarıklık | Hipertansiyon, yüzeysel tromboflebit |
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar |
|
| Bradipne | Bronkospazm, dispne |
Gastrointestinal hastalıklar | Bulantı, kusma | Karın ağrısı, dispepsi, diyare, kabızlık, kan kusma, ağız kuruluğu | Peptik ülserasyon, peptik ülser kanaması veya perforasyonu (Bkz. Bölüm 4.4) | Pankreas iltihabı |
Hepatobiliyer hastalıklar |
|
| Hepatoselüler hasar |
|
Deri ve deri altı doku hastalıklar |
| Dermatit, pruritis, deri döküntüsü, terlemede artış | Ürtiker, akne | Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu), anjiyo ödem, yüzde ödem, fotosensitivite reaksiyonları |
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları |
|
| Kas sertleşmesi, eklem sertleşmesi, kas krampları, bel ağrısı/sırt ağrısı |
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
|
| Akut renal yetmezlik, poliüri, böbrek ağrısı, ketonüri, proteinüri | Nefrit veya nefrotik sendrom |
Üreme sistemi ve meme hastalıklar |
|
| Adet dönemi bozuklukları, prostat bozuklukları |
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Enjeksiyon yerinde ağrı, inflamasyon içeren enjeksiyon yeri reaksiyonları, morarma veya | Ateş, kas yorgunluğu, ağrı, soğuk hissi, | Rigor, periferal ödem |
|
| kanama |
|
|
|
Araştırmalar |
|
| Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler |
|
Gastrointestinal: En sık gözlemlenen advers olaylar gastrointestinal özelliktedirler. Özellikle yaşlılarda olmak üzere bazen ölümcül seyredebilen peptik ülser, perforasyon veya gastrointestinal kanama meydana gelebilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4). İlacın kullanımından sonra bulantı, kusma, diyare, flatulans, kabızlık, dispepsi, karın ağrısı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolit ve Crohn hastalığında kötüleşme (Bkz Bölüm 4.4) bildirilmiştir. Daha nadiren gastrit gözlenmiştir.
NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi aşağıdaki istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir: Belirgin olarak sistemik lupus eritematozus veya karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda oluşabilen aseptik menenjit ve hematolojik reaksiyonlar (purpura, aplastik ve hemolitik anemi ve nadiren agranülositoz ve medullar hipoplazi).
Stevens Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (oldukça nadir) dahil büllöz reaksiyonlar bildirilmiştir.
Klinik araştırmalar ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİİ'lerin (özellikle yüksek dozda ve uzun süreli tedavide) kullanılmasına arteriyel trombotik olaylarda (örneğin miyokard enfarktüsü veya inme) hafif risk artışının eşlik edebildiğini ileri sürmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35
99).
Aşırı dozu takiben ortaya çıkan semptomlar bilinmemektedir. Benzer tıbbi ürünler, gastrointestinal (kusma, anoreksi, abdominal ağrı) ve nörolojik (uyuşukluk, vertigo, dezoryantasyon, baş ağrısı) rahatsızlıklara neden olmuştur.
Kazara veya fazla alımı veya uygulanması durumunda hastanın klinik durumuna göre acilen, semptomatik tedavi uygulanmalıdır.
Deksketoprofen trometamol diyaliz ile uzaklaştırılabilir.