MICATOR 40 mg 28 tablet Klinik Özellikler
Pharmactive İlaç Sanayi ve Tic A.Ş.
[ 20 September 2013 ]
Pharmactive İlaç Sanayi ve Tic A.Ş.
[ 20 September 2013 ]
Pozoloji ve uygulama sıklığı:
Önerilen doz günde bir kez 40 mg’dır. Bazı hastalar günlük 20 mg doz ile yarar sağlayabilirler. Hedeflenen kan basıncının elde edilemediği durumlarda, telmisartan dozu maksimum günde tek doz 80 mg’a artırılabilir.
Telmisartan, alternatif olarak, telmisartan ile birlikte kullanıldığında kan basıncında ilave bir düşürücü etki yaptığı gösterilen hidroklorotiyazid gibi, tiyazid tipi diüretikler ile kombine olarak da kullanılabilir. Doz artırımı düşünüldüğünde, maksimum antihipertansif etkinin tedavi başlangıcından genellikle dört-sekiz hafta sonra elde edildiği akılda tutulmalıdır (Bkz. 3.1).
Uygulama şekli:
MİCATOR günde bir kez oral yolla uygulanır, tek başına ya da yiyeceklerle birlikte alınabilir.
Bu ilacı kullanmadan önce alınacak önlemler:
MİCATOR tabletler nem çekici Özelliktedir. Bu nedenle nemden korumak üzere, açılmamış blister ambalajlarında saklanmalı ve her bir tablet blisterinden, sadece kullanımındın hemen önce çıkartılmalıdır (Bkz. 6.6).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler;
Böbrek yetmezliği:
Hemodiyalizde olanlar da dahil olmak üzere, şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalard^ı sınırlıdır. Bu hastalarda başlangıç dozu olarak daha düşük bir doz (20 mg) önerilir ( Hafıf-orta derecede renal bozukluğu olan hastalarda pozolojide ayarlama yapılması ger
deneyim 4.4.). kmez.
Bkz
Karaciğer yetmezliği:
MİCATOR, şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. 4.3).
Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük doz 40 mg’ı geçmemelidir (Bkz. 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
18 (On sekiz) yaşından küçük çocuklarda ve adölesanlarda telmisartan kullanımının ejtkılilik ve güvenliliği belirlenmemiştir. Bu konuda veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
• Etkin maddeye veya ilacın bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (Bkz. 6.1),
* Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesteri (Bkz. 4.4 ve 4.6)
• Biliyer obstrüktif bozukluklar,
Gebelik:
Gebelik sırasında anjiyotensin II reseptör antagonistleri başlatılmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonişti tedavisine devam edilmesi zorunlu görülmedikçe, gebelik planlayan hastalarda, gebelikte kullanım için kanıtlanmış bir güvenlilik profiline sahip, alternatif antihipertansif tedavi ajanlarına geçiş yapılmalıdır.
Gebelik tanısı konulduğunda, anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle teda durdurulmalı ve uygunsa, alternatif bir tedavi başlatılmalıdır (Bkz. 4.3 ve 4.6).
vi derhal
Karaciğer yetmezliği:
Telmisartan büyük oranda safra ile atılır. Bu nedenle, kolestazı, biliyer obstrüktif bozuklukları veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara MİCATOR verilmemelidir (Bkz. 4.3). Bu hastalarda telmisartan için hepatik klerensin azalmış olabileceği düşünülmelidir. MİCATOR, hafıf-orta derecede hepatik bozukluğu olan hastalarda kullanılacaksa özel dikkat gösterilmelidir. Günde bir kez 40 mg’ı geçmemelidir.
Renovasküler hipertansiyon:
Bilateral renal arter stenozlu veya tek işlevsel böbreğindeki arterde stenozu olan hastilar renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla tedavi edildiğinde, şiddetli hipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski artar.
Renal yetmezlik ve renal transplantasyon:
MİCATOR böbrek fonksiyonları bozulmuş hastalarda kullanıldığında, serum potasyum ve kreatinin düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilmektedir.
Yeni böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda telmisartan uygulamasıyla ilgili bulunmamaktadır.
deneyim
İntravasküler hacim kaybı:
Yoğun diüretik tedavi, diyetteki tuzun kısıtlanması, diyare veya kusma sonucunda hacijn ve/veya sodyum kaybına uğramış hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra, semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu gibi tablolar, özellikle hacim ve/veya sodyum kayıpları, MİCATOR uygulamasından önce düzeltilmelidir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin ikili blokajı:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibe edilmesinin bir sonucu olarak, duyarlı kişilerde, özellikle bu sistemi etkileyen ilaçlarla kombine edildiğinde, hipotansiyon, senkop, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonlarında değişmeler (akut böbrek yetmezliği dahil) bildirilmiştir. Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin ikili blokajı (öm. Telmisartanın renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin diğer blokerleri ile birlikte uygulanması) bu nedenle önerilmez. Birlikte kullanım gerekli görülüyorsa, böbrek fonksiyonlarının yakından izlenmesi önerilir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimüle olduğu diğer durumlar:
Vasküler tonusu ve böbrek fonksiyonu başlıca renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine dayanan hastalarda (öm., şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu dahil altta yatan bir böbrek bozukluğu olan hastalar), telmisartan gibi bu sistemi etkileyen ilaçlarla tedavi esnasında, akut hipotansiyon, hiperazotemİ, oligüri veya nadiren akut renal yetmezlik görülmüştür (Bkz. 4.8).
Primer aldosteronizm:
Primer aldosteronizm i olan hastalar genellikle, renin-anjiyotensin sisteminin ı üzerinden etki gösteren antihipertansif ilaçlara cevap vermeyecektir. Bu nedenle N kullanımı önerilmemektedir.
nhibisyonu
IİCATOR
Aort ve mitral kapak stenozu. obstrüktif hipertrofik kardivomivonati:
Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aort ya da mitral stenozu veya obstrüktif ^ıipertrofık kardiyomiyopatisi olan hastalarda özel dikkat gereklidir.
İnsülin veva antidiyabetiklerle tedavi gören diyabetik hastalar:
Bu hastalarda telmisartan tedavisi sırasında hipoglisemi ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bu hastalarda kan glukoz düzeylerinin uygun bir yöntemle takibi yapılmalıdır. Gerektiğinde, insülinin veya antidiyabetiklerin dozunda ayarlama yapılması gerekli olabilir.
Hiperkalemi:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçların kullanımı, hiperkalemiye neden olabilir. Yaşlılarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda, diyabet hastalarında, potasyum düzeylerini etkileyen diğer ilaçlan birlikte kullanan kişilerde ve/veya araya giren başljra olayları yaşayan hastalarda hiperkalemi ölümcül olabilir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlarla birlikte kullanımı düşünmeden önce, yarar-zarar oranı değerlendirilmelidir.
ilaçla
ve/veya lar veya kler, ACE ar ilaçlar ilaçlar
ilaç
sif
Hiperkalemi için ana risk faktörleri şunlardır:
- Diabetes mellitus, renal bozukluk, hastanm 70 yaşından daha büyük olması Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemim etkileyen bir veya daha fazla potasyum takviyeleri ile kombine tedaviler. Hiperkalemiyi tetikleyen terapötik İlaç sınıfları, potasyum içeren tuz takviyeleri, potasyum tutucu diüreti inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri, non-steroid antienflamatuv (selektif COX-2 İnhibitörleri dahi! N S Ali’ler), heparin, immünsupre (siklosporin veya takrolimus) ve trimetoprimdir.
Dehidratasyon, akut kardiyak yetmezlik, metabolik asidoz, böbrek fonksiyonlarının kötüye gitmesi (öm. enfeksiyon hastalıkları), hücresel erime (öm. akut ekstremite iskemisi, rabdomiyoliz, uzun süreli travma).
Risk altındaki hastalarda serum potasyum düzeylerinin yakından izlenmesi önerilir (Bk^ Yardımcı maddeler:
:. 4.5). sodyuma yan etki
MİCATOR her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
MİCATOR her dozunda 104.14 mg mannitol içerir. Bu dozda mannitolden kaynaklı bir beklenmemektedir.
Etnik farklılıklar;
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri için gözlendiği gibi, telmisartan ve diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri, siyah ırkta, diğer ırklara göre daha az etkilidir. Bu durum, siyah ırktan hipertansİyonlu hastalarda, düşük renin düzeyi prevalansmın dalış yüksek olmasından kaynaklanabilir.
Diğer:
Renin-Anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarla olduğu gibi, telmisartan hiperkalemiyi arttırabilir (Bkz. 4.4). Risk, hiperkalemiyi arttıran diğer ilaçlarla [potasyum içeren tuz takviyeleri, potasyum tutucu diüretikler, ACE İnhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar (selektif COX-2 inhibitörleri dahil NSAİİ’ler), heparin, immünosupresif ilaçlar (siklosporin veya takrolimus) ve trimetoprim] birlikte kullanım durumunda artar.
Hiperkaleminin ortaya çıkışı, ilgili risk faktörlerine bağlıdır. Risk yukarıda sayı kombinasyonlarında artar. Risk, özellikle, potasyum tutucu diüretiklerle ve potasyum takviyeleri ile kombinasyon tedavisi uygulandığında yüksektir. Örnek olarak, ACE in veya NSAİİ’iar ile kombinasyon tedavisinden kaynaklanan risk, uyarı ve önlemlere s uyulması koşuluyla, daha düşüktür.
Şu ilaçlarla eşzamanlı kullanım önerilmez:
Un
tedavi içeren tuz hibitörleri ıkı sıkıya
Potasyum tutucu diüretikler veva potasyum takviyeleri
Temisartan dahil, anjiyotensin II reseptör antagonistleri, diüretiklerle indüklenen kaybını azaltır. Spirinolakton, eplerenon, triamteren veya amilorid, potasyum takviyil potasyum içeren tuz takviyeleri, serum potasyum düzeylerinde önemli artışlara neden Tanısı konmuş hipokalemi nedeniyle eşzamanlı kullanım endike ise, bu kombinasyonl kullanılmalı ve serum potasyum düzeyleri sık aralıklarla izlenmelidir.
potasyum eri veya olabilir, dikkatle
ar
Lityum:
Lityum ile anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin ve telmisartan dahil, anjiybtensin II reseptör antagonistlerinin birlikte uygulanması sırasında, serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşümlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Telmisartan dahil anjiyotensin II reseptör
antagonistleri ile de olgular bildirilmiştir. Bu ilaçlann birlikte kullanımları gerekli görülüyorsa, serum lityum düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir.
Su ilaçlarla eşzamanlı kullanım sırasında dikkat edilmelidir:
Nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar (NSAİİk
Non-steroid antienflamatuar ilaçlar (yani antienflamatuar dozlarda asetilsalisilik asi inhibitörleri ve selektif olmayan NSAlİ’ler) ile tedavi, anjiyotensin II reseptör antago: antihipertansif etkisini azaltabilir. Böbrek fonksiyonları bozulmuş bazı hastalarda (öm. hastalar veya böbrek fonksiyonları bozuk yaşlılar), anjiyotesin II reseptör antago siklooksijenazı inhibe eden ajanların eş zamanlı kullanımı, genellikle geri dönüşümlfi akut renal yetmezlik dahil, renal fonksiyonların daha fazla bozulmasına yol açabilir, bu kombinasyonlar kullanılırken özellikle yaşlı hastalarda dikkatli—olunmalıdır, yeterince hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedavinin başlanmasından hemen sonra \ aşamalarda böbrek fonksiyonları periyodik olarak izlenmelidir.
İt, COX-2 Kistlerinin dehidrate Kistleri ve olan bir nedenle, -Hastalar e izleyen
Bu
Yapılan bir çalışmada, telmisartan ile ramiprilin eş zamanlı kullanılması, ramipril ve ramiprilatm AUCo-24
ve Cmak3 değerlerinde 2.5 kata kadar artışa yol açmıştır. Bu gözlemin klinik önemi bilinmemektedir.
Diüretikler (tiyazid veya loop diüretikler):
Furosemid (loop diüretik) ve hidroklorotiyazid (tiyazid diüretik) gibi diüretiklerin yüksek dozlarıyla ön tedavi, telmisartan tedavisine başlandığında, hacim kaybı ve hipotansiyon riski ile sonuçlanabilir.
Eşzamanlı kullanımları sırasında şu bilgiler dikkate alınmalıdır:
Dİğer antihipertansif ajanlar:
Telmisartanın kan basıncını düşürücü etkisi, diğer antihipertansif ilaçlarm kullanılması ile artabilir.
eşzamanlı
hipertansif
ortostatik
Farmakolojik özelliklerine bağlı olarak, şu ilaçların, telmisartan dahil tüm anti ilaçların hipotansif etkilerini güçlendirmesi beklenebilir: Baklofen, amifostin. Ayrıca, hipotansiyon alkol, barbitüratlar, narkotikler veya antidepresanlarla artabilir.
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi ilk trimester için C, 2. ve 3. trimesterler için ise D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kapul edilen doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır.
Gebelik dönemi:
Telmisartanın gebe kadınlarda kullanımı hakkında yeterli veri yoktur. Hayvan çalışmalarında üreme toksisitesi gösterilmiştir (Bkz. 5.3).
ACE inhibitörlerinin birinci trimesterde kullanılması ile ortaya çıkan teratojenite riskine ait epidemiyolojik kanıtlar kesin sonuca ulaşmamıştır. Bununla birlikte riskte küçük bir artış dahi ihmal edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile kontrollü epidemiyolojik veriler olmamakla birlikte, benzer riskler bu sınıf ilaçların tümü için söz konusu olabilir. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye devam etmek mutlaka gerekmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar gebelikte kullanımının güvenli olduğu bilinen alternatif bir antihipertansif tedaviye geçirilmelidir.
Gebelik tanısı konmuş ise, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalı ve uygun İse, alternatif bir tedavi başlanmalıdır.
Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II reseptör antagonist ler i nin kullanılmasının, insanlarda fetotoks i siteye (renal fonksiyonlarda azalma, oligohid’amniyoz, kafatası kemikleşmesinde gerilik) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) yol açtığı bilinmektedir (Bkz. 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterinderı itibaren anjiyotensin II reseptör antagonistleri ne maruz kalınması halinde, böbrek fonksiyon arının ve kafatasının ultrasonografik kontrolü önerilir.
Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonisti kullanan infantlar, hipotansiyon açısından izlenmelidir (Bkz. 4.3 ve 4.4).
yakından
Laktasyon dönemi:
Emzirme sırasında telmisartan kullanımı ile ilgili bir veri olmadığı için bu dönemde MİCATOR kullanımı Önerilmez. Özellikle yenidoğan ve preterm infantların emzirilmesi döneminde, laktasyon dönemindeki güvenlilik profilinin daha iyi olduğu bilinen alternatif bir tedaviye geçilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite:
Güvenlilik profili Özeti
Ciddi advers etkiler arasında, seyrek olarak (>1/10.000 ila <1/1.000) görülen ainafılaktik reaksiyon ve anjiyoödem ve akut renal yetmezlik bulunur.
Hipertansiyon tedavisi gören hastalar üzerindeki kontrollü klinik araştırmalarda telmisartan ile bildirilen istenmeyen olayların bütünsel insidansı (%41.4), genellikle plasebo ile (%43.9) karşılaştırılabilir durumdaydı. Advers etkilerin insidansı, doza bağlı değildi ve hastanın cinsiyeti, yaşı ya da ırkı ile herhangi bir bağıntı göstermemekteydi. Kardiyovasküler morbiditenin azaltılması için tedavi gören hastalarda telmisartanın güvenlilik profili, hipertansif hastalardan elde edilen verilerle tutarlı bulunmuştur.
Aşağıda listelenen advers ilaç reaksiyonlar, hipertansiyon için tedavi edilen kontrollü klinik araştırmalardan ve pazarlama sonrası raporlardan bir araya getirilmiştir aynı zamanda, kardiyovasküler morbiditenin azaltılması için altı yıla kadar sürelerle t
has
italardaki Listede ülmisartan
ile tedavi edilen 21,642 hastayı kapsayan uzun süreli üç klinik çalışmada bildirilen,ciddi advers etkiler ve tedavinin sonlandırıİmasına yol açan advers etkiler de dikkate alınmıştır.
in cizelueli özeti
Aşağıdaki listede belirtilen istenmeyen etkilerin sıklık tanımları şu şekildedir:
Çok yaygın >1/10
Yaygın > 1/100 ila < 1/10
Yaygın olmayan > 1/1.000 ila < 1/100
Seyrek > 1/10.000 ila < 1/1.000
Çok seyrek < 1/10.000
Her sıklık grubunda advers etkiler ciddiyetteki azalmaya göre sıralanmıştır.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan: İdrar yolu enfeksiyonları (sistit dahil), üst solunum yolu enfeksiyonları
(farenjit ve sinüzit dahil)
Seyrek: Sepsis (fatal sonuçlananlar dahil)1
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anemi
Seyrek: Eozinofdi, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafılaktik reaksiyon, aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Hiperkalemi
Seyrek: Hipoglisemi (diyabetik hastalarda)
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Uykusuzluk, depresyon
Seyrek: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Senkop
Seyrek: Somnolans
Göz hastalıkları
Seyrek: Görmede bozukluk
Kulak ve içkulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Vertigo
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Bradikardi
Seyrek: Taşikardi
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipotansiyon" , ortostatik hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastin al hastalıklar
Yaygm olmayan: Dispne, öksürük
Çok seyrek: İnterstisyel akciğer hastalığı4
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Abdominal ağrı, diyare, dispepsi, flatulans, kusma
Seyrek: Ağız kuruluğu, midede rahatsızlık hissi
Hepato-biliyer hastalıklar
Seyrek: Anormal hepatik fonksiyon/karaciğer bozukluğu3
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Yaygm olmayan: Pruritus, hiperhidrozis, döküntü
Seyrek: Anjiyoödem (fatal sonuçlanım dahil), egzama, eritem, ürtiker, il^ç
erupsiyonu, toksik deri erupsiyonu
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Sırt ağrısı (örn: siyatik), kas spazmları, miyalji
Seyrek: Artralji, ekstremite ağrısı, tendon ağrısı (tendinite benzer semptomlar)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygm olmayan: Böbrek fonksiyon bozukluğu (akut böbrek yetmezliği dahil)
Genel bozukluklar ve uygulama yerine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Göğüs ağrısı, asteni (halsizlik)
Seyrek: Grip benzeri hastalık
Araştırmalar
Kanda kreatinin artışı
Hemoglobinde azalma, kanda ürik asit artışı, hepatik enzimlerdi yükselme, kanda kreatin fosfokİnaz artışı
Yaygm olmayan:
Seyrek
f,?,3,4, Daha fazla açıklama iç İn lütfen "Seçilen advers etkilerle ilgili açıklamalar
bakınız.
" kısmına
Secilen advers etkilerle ilgili açıklamalar
Sepsis:
PRoFESS çalışmasında, telmisartan kullanımı ile sepsis insidansında, plaseboya ğöre, artış gözlenmiştir. Bu durum tesadüfi olabilir veya henüz bilinmeyen bir mekanizmaya bağlı oluşabilir (Bkz. 5.1).
Hipotansiyon:
Bu advers etki, kan basıncı kontrol altında olan ve kardiyovasküler morbiditenin azaltı ması için standart bakıma ek olarak telmisartan ile tedavi edilen hastalarda "yaygın" olarak bildirilmiştir.
Hepatik fonksiyonlarda anormallik / karaciğer bozukluğu:
Telmisartanla elde edilen pazarlama sonrası deneyimlerde, hepatik fonksiyonlarda anormallik/karaciğer bozukluğu, çoğunlukla Japon hastalarda görülmüştür. Japon hasılalarda bu advers etkilerin görülme olasılığı daha yüksektir.
İnterstisyel akciğer hastalığı:
Pazarlama sonrası deneyimlerde telmisartan kullanan hastalarda interstisyel akciğer vakalan bildirilmiş ve bu vakalar zamansal olarak telmisartan alımı ile ilişkili bul Bununla birlikte bir nedensellik ilişkisi belirlenmemiştir.
hastalığı
İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır.
Semptomlar:
Telmisartan doz aşımının en göze çarpan belirtileri hipotansiyon ve taşikardi idi. £ sersemleme, serum kreatininde artma ve akut renal yetmezlik de bildirilmiştir.
radikardi,
Tedavi:
Telmisartan hemodiyalizle uzaklaştırılamaz. Hasta yakından izlenmeli, tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Müdahale, ilacm alınmasından itibaren geçen süreye ve semptomların şiddetine bağlıdır. Tavsiye edilen önlemler arasında kusturma ve/veya mide yıkanması bulunur. Aktif kömür kullanılması faydalı olabilir. Serum elektolitleri ve kreatinin düzeyleri sık aralıklarla izlenmelidir. Eğer hipotansiyon oluşursa hasta supin pozisyonda tutulmalı vç hızla tuz ve sıvı replasmanı yapılmalıdır.