NAVELBINE 10 mg flakon Klinik Özellikler
Pierre Fabre İlaç A.Ş.
[ 17 November 2011 ]
Pierre Fabre İlaç A.Ş.
[ 17 November 2011 ]
NAVELBINE, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde, evre I dışı hastalarda cerrahi rezeksiyon sonrası veya lokal ileri (evre IIIB) ve metastatik (evre IV) hastalıkta tek başına ya da platin grubu ilaçlarla kombine olarak ve metastatik meme kanserinde kullanımı endikedir.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri ve ileri meme kanseri tedavisinde: Monoterapide genel olarak kullanılan doz haftada 25-30 mg/m²'dır.
Kombinasyon kemoterapisinde doz (25-30 mg/m²) korunurken uygulama sıklığı üç haftada bir 1 ve 5. günler ya da 3 haftada bir 1 ve 8. günler olmak üzere azaltılır.
NAVELBINE uygun dilüsyon yapıldıktan sonra sadece intravenöz yoldan kullanılır. NAVELBINE'in intratekal yoldan kullanımı ölümcül olabilir (Ayrıntılı bilgi için bkz. bölüm 6.6.)
NAVELBINE'nin, 20-50ml'lik enjeksiyonluk serum fizyolojik çözeltisi (9mg/ml;%0,9) ile veya %5 dekstroz çözeltisi ile dilüsyonu hazırlandıktan sonra 6-10 dakikalık infüzyon şeklinde verilmesi önerilmektedir.
Uygulamadan sonra, damar en az 250 ml serum fizyolojik ile yıkanmalıdır.
İnfüzyon süresi arttıkça venöz irritasyon riski arttığı için, mutlaka 6-10 dakikalık infüzyon şeklinde verilmelidir.
NAVELBINE infüzyonuna başlamadan önce kanülün damar içine doğru bir şekilde yerleştirildiğinden emin olunmalıdır. Uygulama sırasında ilaç çevre dokulara kaçarsa, lokal irritasyon oluşabilir. Bu durumda, uygulama durdurulmalı, damar %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ile yıkanmalı ve kalan doz başka bir damara uygulanmalıdır.
Damar dışına sızma durumlarında, yerel hastane ilke ve prensipleri uygulanmalıdır.
Renal atılımının çok az olması nedeniyle, ciddi renal yetmezliği olan hastalarda NAVELBINE dozunun azaltılmasına ilişkin farmakokinetik bir gerekçe yoktur.
NAVELBINE farmakokinetiği orta derecede ve ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda değişmez. Bununla birlikte, bir önlem olarak ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun 20 mg/m²'ye düşürülmesi ve hematolojik parametrelerin yakından izlenmesi önerilir (Bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
Çocuklarda güvenlilik ve etkililiği saptanmadığından kullanılması önerilmez. (Bkz. Bölüm 5.1)
Bazı hastalarda duyarlılığın daha fazla olması dışlanamamakla birlikte, klinik deneyim yaşlı hastalarda yanıt oranları açısından farklılık saptamamıştır. Yaş vinorelbinin farmakokinetiğini değiştirmez. (Bkz. Bölüm 5.2)
Vinorelbin ya da diğer vinka alkaloitlerine veya herhangi bir başka bileşenine karşı bilinen hipersensitivite
NAVELBINE kemoterapide deneyimli olan bir hekim tarafından sitotoksik ilaç tedavi izlemi gerçekleştirilen bir birimde uygulanmak üzere reçete edilmelidir.
NAVELBINE ile ilişkili ana risk hematopoetik sistemin inhibisyonu olduğu için, tedavi sırasında hastanın hematolojik durumu yakından izlenmelidir (her yeni uygulama gününde hemoglobin seviyesi ve lökosit, nötrofil ve trombosit sayımlarının belirlenmesi).
Doz sınırlayıcı advers etki esas olarak nötropenidir. Bu etki kümülatif değildir, uygulamadan 7-14 gün sonra en alt noktasına ulaşır ve 5-7 gün içinde önceki değerine döner. Nötrofil sayısı 1.500/mm3'ün altında ise ve/veya trombosit sayısı 100.000/mm3'ün altında ise, düzelme olana dek tedaviye ara verilmelidir.
Enfeksiyon bulgu veya belirtisi görülmesi halinde hemen tıbbi inceleme yapılmalıdır.
NAVELBINE'in CYP3A4 enziminin güçlü inhibitörleri ya da indükleyicileri ile eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle NAVELBINE'in fenitoin, fosfenitoin, itrakonazol veya posakonazol ile birlikte kullanımı önerilmez (bkz. bölüm 4.5).
İskemik kalp hastalığı öyküsü olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
NAVELBINE farmakokinetiği ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda değişmez. Bu özel hasta popülasyonunda doz ayarlaması için Bölüm 4.2'ye bakınız.
Renal atılımının çok az olması nedeniyle, ciddi renal yetmezliği olan hastalarda NAVELBINE dozunun azaltılmasına ilişkin farmakokinetik bir gerekçe yoktur (bkz. bölüm 4.2).
NAVELBINE, tedavi alanı karaciğeri de kapsayacaksa, radyoterapi ile birlikte kullanılmamalıdır.
Bu ürünün özellikle sarı humma aşısı ile eşzamanlı kullanımı kontrendikedir ve diğer canlı atenüe aşılarla eşzamanlı kullanımı önerilmez.
NAVELBINE'in gözle temasından kesinlikle kaçınılmalıdır, basınç nedeniyle göze fışkırması sonucu ciddi irritasyon ve kornea ülserasyonuna sebep olabilir. Yanlışlıkla göz ile temas ettiği takdirde göz derhal serum fizyolojik (%0,9'luk sodyum klorür) ile yıkanmalıdır.
NAVELBINE intravenöz farmasötik formunun kullanımı ile ortaya çıkan şiddetli akut bronkospazm, interstisyel pnömoni, akut respiratuvar sıkıntısı sendromu (ARDS) dahil olmak üzere pulmoner toksisite bildirilmiştir. Vinorelbin uygulamasından sonra ARDS'nin ortalama başlama süresi bir haftadır (3 ila 8 gün arasında).
Açıklanamayan nefes darlığı gelişen veya herhangi bir pulmoner toksisite kanıtı olan hastalarda infüzyon derhal kesilmelidir.
Bu popülasyonda interstisyel akciğer hastalığı vakaları daha sık bildirildiğinden, Japon hastalarda daha dikkatli olunmalıdır.
Tüm sitotoksiklerdeki ortak etkileşimler:
Eşzamanlı kullanım kontrendikasyonu
Sarı humma aşısı: Ölümcül yaygın aşı hastalığı riski bkz. Bölüm 4.3
Önerilmeyen eşzamanlı kullanımlar:
Canlı atenüe aşılar: Ölümcül olma olasılığına sahip yaygın aşı hastalığı riski. Bu risk altta yatan hastalık nedeniyle immün sistemi baskılanmış hastalarda artmıştır. Bu durum varsa inaktif bir aşı (poliomiyelit) kullanılması önerilir. (bkz. Bölüm 4.4)
Fenitoin (ekstrapolasyon ile fosfenitoin): Sitotoksik ilaç tarafından fenitoin emiliminde azalma olmasına bağlı olarak konvülziyonların alevlenme riski ya da fenitoinin/fosfenitoin hepatik metabolizmayı artırmasına bağlı olarak sitotoksik ilacın etkililik kaybı.
Önlem gerektiren eşzamanlı kullanımlar:
K vitamini antagonistleri: Tümör hastalığında artan tromboz ve kanama riski. Ayrıca VKA ve kemoterapi arasındaki olası etkileşim. INR'nin daha sık izlenmesi.
Makrolidler (klaritromisin, eritromisin, telitromisin): Klaritromisin, eritromisin veya telitromisin tarafından hepatik metabolizmasında bir azalmaya bağlı olarak anti-mitotik ajanın artan toksisite riski. Yakın klinik ve laboratuvar izleme. Muhtemelen, alternatif bir antibiyotik kullanın.
Kobisistat: Kobisistat tarafından hepatik metabolizmasında bir azalmaya bağlı olarak antimitotiklerin artan nörotoksisitesi. Yakın klinik izleme ve anti-mitotik ajanın dozunun olası ayarlanması.
Dikkat edilmesi gereken eşzamanlı kullanımlar:
İmmünosupresif ilaçlar (Siklosporin, takrolimus, everolimus, sirolimus): Lenfoproliferasyon riski ile birlikte aşırı immünodepresyon.
Vinka alkaloitlerine özgü etkileşimler Önerilmeyen eşzamanlı kullanımlar:
İtrakonazol, posakonazol, ketokonazol: Hepatik metabolizmalarının azalmasına bağlı olarak vinka alkaloitlerinin nörotoksisitesinde artış.
Kullanım için özel dikkat isteyen etkileşimler:
Proteaz inhibitörleri: Proteaz inhibitörleri neden olduğu hepatik metabolizmalarının azalmasına bağlı olarak antimikotik ajanların toksisitesinde artış. Yakın klinik izlem ve bunun sonucunda antimikotik ajan dozajında düzenleme gereklidir.
Dikkat edilmesi gereken eşzamanlı kullanımlar:
Mitomisin C: Bronkospazm ve dispne riskinde artış, nadiren interstisyel pnömoni gözlenmiştir.
Vinka alkaloitleri P-glikoproteinin bir substratı olarak bilindiğinden ve bu konuda özgün bir çalışma olmadığından NAVELBINE ile bu membran taşıyıcısının güçlü modülatörlerinin eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Vinorelbine özgü etkileşimler
CYP 3A4 enzimi vinorelbin metabolizmasındaki temel enzim olduğundan bu izoenzimin güçlü inhibitörleri (örn. ketokonazol, itrakonazol gibi azol antifungaller) ile kombinasyon vinorelbin kan konsantrasyonlarını artırabilir ve bu enzimin güçlü indükleyicileri (örn. rifampisin, fenitoin) ile kombinasyon vinorelbin kan konsantrasyonlarını azaltabilir. (bkz. Bölüm 4.4)
NAVELBINE ile kemik iliği toksisitesi bilinen ilaçların kombinasyonu miyelosüpresif advers olayları alevlendirebilir.
NAVELBINE ile sisplatin kombinasyonunda birkaç siklus boyunca farmakokinetik etkileşim ortaya çıkmaz. Bununla birlikte NAVELBINE ile ilişkili granülositopeni insidansı, tek başına NAVELBINE tedavisine göre sisplatin kombinasyonunda daha yüksek olmuştur.
İntravenöz vinorelbin ve lapatinib kombinasyonunu inceleyen bir faz I klinik çalışmada, derece 3/4 nötropeni insidansında artış önerilmiştir. Bu çalışmada, önerilen intravenöz vinorelbin dozu, günlük 1000 mg lapatinib ile kombinasyon halinde her 3 haftada bir 1. ve 8. günlerde 22.5 mg/m2 idi. Bu nedenle bu tip bir kombinasyon dikkatle uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
Pediyatrik hastalarda yapılmış herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
Gebelik kategorisi: D
Hamile kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvanlarda üreme çalışmalarına göre vinorelbin, embriyotoksik ve teratojeniktir (bkz. Bölüm 5.3).
NAVELBINE'in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
NAVELBINE, gerekli olmadıkça (bunun koşulları belirtilmelidir) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Hamilelik sırasında NAVELBINE tedavisi için hayati bir endikasyon olması durumunda, çocuk için zararlı etki riskine ilişkin bir tıbbi konsültasyon yapılmalıdır. Tedavi sırasında gebelik oluşursa genetik danışmanlık önerilmelidir.
Vinorelbinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Vinorelbinin süte geçişi hayvanlarda çalışılmamıştır.
Emzirmeye bağlı risk dışlanamadığından NAVELBINE tedavisine başlamadan önce emzirmeye son verilmelidir (bkz. bölüm 4.3).
NAVELBINE ile tedavi edilen erkeklere tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 3 ay çocuk sahibi olmamaları önerilir. Vinorelbin tedavisinin sonucu olarak geri dönüşümsüz infertilite olasılığı nedeniyle spermlerin saklanmasına ilişkin öneri için başvurulmalıdır.
İzole olgulardan daha sık bildirilen advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı ve sıklığına göre aşağıda listelenmiştir. Sıklık tanımlanması: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (a‰¥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (a‰¥1/1.000 ila <1/100); seyrek (a‰¥1/10.000, <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden tahmin edilemiyor) olarak MedDRA sıklık tanımlaması ve sistem organ sınıflandırmasına göre yapılmıştır.
En yaygın olarak bildirilen advers ilaç reaksiyonları nötropeni ve anemi ile birlikte kemik iliği depresyonu, nörolojik bozukluklar, bulantı, kusma, stomatit ve konstipasyon ile görülen gastrointestinal toksisite, karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselme, alopesi ve lokal flebittir.
Pazarlama sonrası toplanan deneyime ve klinik araştırmalara ilişkin ek advers reaksiyonların sıklığı bilinmiyor olarak MedDRA sınıflamasına göre eklenmiştir.
Ayrıntılı advers reaksiyon bilgisi:
Reaksiyonlar DSÖ sınıflandırmasına (derece 1; derece 2; derece 3; derece 4; derece 1-4;
derece 1-2; derece 3-4) göre tanımlanmıştır.
Yaygın: Farklı lokalizasyonlarda (solunum sistemi, üriner sistem, gastrointestinal sistem, vb.) hafif veya orta şiddetli uygun tedavi ile giderilebilen bakteriyel, viral ya da fungal enfeksiyonlar
Yaygın olmayan: Septisemi, ciddi sepsis (bazen organ yetmezlikleri birlikte) Çok seyrek: Komplike septisemi, nadiren ölüm.
Bilinmiyor: Nötropenik sepsis, Nötropenik enfeksiyon (derece 3-4).
Çok yaygın: Esas olarak nötropeniyle sonuçlanan kemik iliği depresyonu (derece 3: %24,3; derece 4: %27,8) 5-7 günde geri dönüşümlüdür ve kümülatif değildir, anemi (derece 3-4:
%7,4)
Yaygın: Trombositopeni (derece 3-4: %2,5) görülebilir ancak nadiren ciddidir. Bilinmiyor: Febril nötropeni, pansitopeni, lökopeni (derece 1-4).
Bilinmiyor: Anafilaksi, anafilaktik şok ya da anaflaktoid tip reaksiyon gibi sistemik alerjik reaksiyonlar.
Bilinmiyor: Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması.
Seyrek: Ciddi hiponatremi Bilinmiyor: Anoreksi
Çok yaygın: Derin tendon refleksi kaybını içeren nörolojik bozukluklar (derece 3-4: %2,7), uzun süreli kemoterapi sonrasında alt ekstremitelerde güçsüzlük.
Yaygın olmayan: Duyusal ve motor semptomlarla birlikte ciddi parestezi. Bu etkiler genellikle geri dönüşümlüdür.
Bilinmiyor: Baş ağrısı (derece 1 -2), baş dönmesi, ataksi.
Seyrek: İskemik kalp hastalığı (anjina pektoris, miyokart enfarktüsü, zaman zaman ölümcül). Çok seyrek: Taşikardi, palpitasyonlar ve kalp ritim bozuklukları.
Bilinmiyor: Kalp yetmezliği.
Yaygın olmayan: Arteriyel hipotansiyon, arteriyel hipertansiyon, kızarma ve periferik soğukluk.
Seyrek: Ciddi hipotansiyon, kollaps.
Yaygın olmayan: Dispne ve bronkospazm diğer vinka alkaloitleri gibi NAVELBINE tedavisi ile birlikte ortaya çıkabilir.
Seyrek: Bazen ölümcül olan interstisyel pnömopati bildirilmiştir. Bilinmiyor: Öksürük (derece 1-2)
Çok yaygın: Stomatit (derece 1-4: %15, monoterapide), bulantı ve kusma (derece 1-2: %30,4 ve derece 3-4: %2,2) antiemetik tedavi sıklığı azaltabilir. Kabızlık, tek ajan olarak Navelbine ile ve Navelbine ve diğer kemoterapötik ajanların kombinasyonu ile (G3-4: %4.1) nadiren paralitik ileusa ilerleyen ana semptomdur (G 3-4: %2.7).
Yaygın: Diyare (genellikle hafif ve orta şiddette).
Seyrek: Paralitik ileus (tedaviye bağırsak motilitesi normale döndüğünde devam edilebilir) ve pankreatit.
Bilinmiyor: GİS kanaması, ciddi diyare, karın ağrısı.
Çok yaygın: Klinik semptom vermeksizin karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselme (derece 1-2) (SGOT %27,6 ve SGPT %29,3)
Bilinmiyor: Hepatik hastalık.
Çok yaygın: Hafif alopesi (derece 3-4: %4,1, monoterapide). Seyrek: Yaygın deri reaksiyonları.
Bilinmiyor: El ve ayaklarda eritem
Yaygın: Çene ağrısı dahil olmak üzere artralji ve miyalji.
Çok yaygın: Enjeksiyon yerindeki reaksiyonlar eritem, yakıcı ağrı, damarda renk değişikliği ve lokal flebit (derece 3-4: %3,7, monoterapide).
Yaygın: Asteni, yorgunluk, ateş, göğüs ve tümör yeri ağrısı dahil farklı yerlerde ağrı.
Seyrek: Lokal nekroz (intravenöz iğne ya da kateterin uygun yerleştirilmesi ve bolus enjeksiyon ardından damarın yıkanması bu etkileri sınırlayabilir)
Bilinmiyor: Titreme (derece 1-2)
Bilinmiyor: Kilo kaybı
Navelbinin (NAVELBINE, yumuşak kapsül) oral kullanımı için ek advers reaksiyonlar raporlandı: Nöromotor bozukluklar, tat alma bozukluğu, görme bozukluğu, insomnia, disfaji, oesofajit, kilo alımı, dizüri, diğer genitoüriner belirtiler
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta:tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Semptomlar:
NAVELBINE ile doz aşımı bazen enfeksiyon, ateş, paralitik ileus ile birlikte olan kemik iliği hipoplazisine yol açabilir.
Acil Prosedürü:
Hekim tarafından gerekli görüldüğünde kan transfüzyonu, büyüme faktörleri ve geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi ile birlikte genel destekleyici önlemler alınmalıdır. Karaciğer işlevlerinin yakından izlenmesi önerilir. NAVELBINE için bilinen bir antidot yoktur.