NEVIMOL 5 mg 28 tablet Klinik Özellikler
Mentis İlaç San. Tic. Ltd. Şti
[ 24 May 2013 ]
Mentis İlaç San. Tic. Ltd. Şti
[ 24 May 2013 ]
Hipertansiyon
Esansiyei hipertansiyon tedavisi.
Kronik Kalp Yetmezliği (KKY)
Pozoloj i/uygu lama sıklığı ve süresi:
Hipertansiyon
Yetişkinler
Önerilen başlangıç dozu günlük bir tablettir (5 mg). Tercihen her zaman günün aynı saatinde alınmalıdır.
Kan basıncını düşürücü etkisi tedavinin 1 -2 haftasından sonra ortaya çıkmaya başlar.
Bazen, optimal etkiye ancak 4 hafta sonra erişilebilir. Kan basıncının daha çok düşürülmesi gereken hastalarda doz 2 hafta aralıklarla artırılarak 40 mg’a kadar yükseltilebilir.
Diğer antihipertansif ilaçlarla kombinasyonu
Beta-blokörler tek başlarına veya diğer antihipertansif ilaçlarla birlikte kullanılabilirler. Bu güne kadar, aditif bir antihipertansif etki NEVİMOL, hidroklorotiyazid 12.5-25 mg ile kombine edildiğinde gözlenmiştir.
Kronik kalp yetmezliği (KKY)
Stabil kronik kalp yetmezliği tedavisi, dozun dereceli titrasyonu ile başlar ve en uygun bireysel idame dozuna ulaşılıncaya kadar devam edilir.
Hastalarda, son 6 hafta içerisinde akut yetmezlik geçirmeyen stabil kronik kalp yetmezliği olması gereklidir. Tedaviyi uygulayan hekimin, kronik kalp yetmezliği tedavisinde deneyimli bir hekim olması önerilmektedir.
Diüretikler ve/veya digoksin ve/veya Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim inhibitörleri gibi kardiyovasküler ilaç tedavisi gören hastalarda, NEVİMOL ile tedaviye başlamadan önceki iki hafta boyunca bu ilaç dozlannın stabilize edilmesi gerekmektedir.
Başlangıç titrasyonu, hasta toleransına bağlı olarak aşağıdaki basamaklara göre 1-2 haftalık aralıklarla yapılmalıdır:
Günde bir kez alınan 1.25 mg nebivolol önce günde bir kez 2.5 mg’a, sonra günde bir kez 5 mg’a ve daha sonra günde bir kez 10 mg’a yükseltilir.
Tavsiye edilen en yüksek doz günde bir kez 10 mg nebivololdür.
Hastanın klinik durumunun stabil kalmasını sağlamak için (özellikle kan basıncı, kalp hızı, iletim bozukluklan ve kalp yetmezliğinin kötüleşmesine dair gözlenecek belirtiler açısından), tedavinin başlatılması ve sonraki doz artışlarının en az 2 saatlik bir süreçte, deneyimli bir hekimin gözetimi altmda yapılması gereklidir.
Advers olay oluşumu, tüm hastalann önerilen maksimum doz ile tedavi edilmesini önleyebilir. Gerekli olduğu takdirde, ulaşılan doz kademeli olarak da azaltılabilir ve uygun şekilde yeniden uygulanabilir.
Titrasyon fazı sırasında kalp yetmezliğinin kötüleşmesi ya da intolerans gelişmesi durumunda, ilk olarak nebivolol dozunun azaltılması ya da gerekli olduğu takdirde, tedavinin hemen kesilmesi önerilmektedir (şiddetli hipotansiyon, akut pulmoner ödem ile birlikte kalp yetmezliğinin kötüleşmesi, kardiyojenik şok, semptomatik bradikardi ya da AV blok).
Stabil kronik kalp yetmezliğinin nebivolol ile tedavisi genellikle uzun vadeli bir tedavidir. Nebivolol tedavisinin aniden kesilmemesi önerilmektedir çünkü bu, kalp yetmezliğinde geçici bir şiddetlenmeye neden olabilir. Eğer tedavinin sonlandınlması gerekli ise, doz haftalık olarak yanya indirilmek suretiyle kademeli olarak azaltılmalıdır.
Uygulama şekli:
Tabletler yemeklerle birlikte, yeterli miktarda su ile yutularak alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hipertansif hastalarda önerilen başlangıç dozu günde 2.5 mg’dır. Gerektiğinde, günlük doz 5 mg’a artınlabilir.
Kronik kalp yetmezliğine sahip hafif-orta şiddetteki böbrek yetmezliği olan hastalarda maksimum tolere edilebilir doz düzenlemesi yapıldığında doz ayarlamasına gerek yoktur. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda, bu ilacın kullanımına dair herhangi bir deneyim mevcut değildir (serum kreatinin > 250 ^mol/L). Bu nedenle, bu hastalarda nebivolol kullanımı önerilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği veya karaciğer fonksiyonu bozuk hastalardaki veriler kısıtlıdır. Dolayısıyla bu hastalarda NEVİMOL kullanımı kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla, çocuklarda ve adolesanlarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
• NEVİMOL’ün etkin maddesine veya içindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olanlar
• Karaciğer yetmezliği veya karaciğer fonksiyonu bozukluğunda
• Akut kalp yetmezliği, kardiyojenik şok veya IV inotropik tedavi gerektiren dekompanse kalp yetmezliği durumlannda
İlave olarak, diğer beta blokörlerde olduğu gibi NEVİMOL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Sino-atrial blok dahil olmak üzere hasta sinüs sendromu
• İkinci ve üçüncü derecede kalp bloğu (pacemaker olmadan)
• Bronkospazm ve bronşiyal astım hikayesi olanlarda
• Tedavi edilmemiş feokromositoma
• Metabolik asidoz
• Bradikardi (tedaviye başlamadan önce kalp atım hızı < 60 atım/dakika).
• Hipotansiyon (sistolik kan basıncı < 90 mmHg)
Aynca bkz. Bölüm 4.8.
Aşağıdaki uyanlar ve önlemler beta-adreneıjik antagonistlere genel olarak uygulanır.
Anestezi
Beta blokajın sürdürülmesi indüksiyon ve intübasyon sırasındaki aritmi riskini azaltır.
Eğer cerrahi girişim hazırlığı sırasında beta blokaja ara verilecekse, beta-adreneıjik antagonistler en az 24 saat önce kesilmelidir.
Miyokard depresyonuna neden olan bazı anestetikler kullanılırken dikkatli olunmalıdır. İntravenöz atropin uygulamasına bağlı vagal reaksiyonlara karşı hasta korunmalıdır.
Kardiyovasküler
Genel olarak, beta-adreneıjik antagonistler tedavi altında olmayan konjestif kalp yetmezliği (KKY) olan hastalarda, durumlan stabilize oluncaya kadar kullanılmamalıdır.
İskemik kalp hastalığı olan hastalarda, beta-adreneıjik antagonist tedavisi yavaş yavaş (öm. 1-2 haftadan uzun) kesilmelidir. Gerekirse, angina pektoris alevlenmelerini önlemek amacıyla başka bir tedavi eş zamanlı olarak başlamalıdır.
Beta-adreneıjik antagonistler bradikardiye yol açabilirler: Eğer nabız hızı istirahatte 50- 55 atım/dakika’nın altına düşerse ve/veya hasta bradikardi izlenimi veren semptomlar yaşarsa dozaj azaltılmalıdır.
Beta-antagonistler aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmalıdırlar:
• Periferik dolaşım bozukluğu (Raynaud hastalığı veya sendromu, intermittent kladikasyon) olan hastalarda bu bozukluklann artmasına neden olabileceklerinden;
• Birinci dereceden kalp bloğu olan hastalarda, beta-blokörlerin ileti zamanı üzerindeki negatif etkisinden dolayı;
• Alfa reseptör aracılı koroner arter vazokonstriksiyonundan dolayı Prinzmetal anginası olan hastalarda: beta-adreneıjik antagonistler angina nöbetlerinin sayısını arttırabilir ve süresini uzatabilirler.
Nebivololün genellikle, verapamil ve diltiazem tipi kalsiyum kanal antagonistleri, sınıf I anti-aritmik ilaçlar ve merkezi etkili antihipertansif ilaçlarla kombine olarak kullanılması önerilmemektedir; ayrıntılar için lütfen Bölüm 4.5’e bakınız.
Metabolik/Endokrinoloj ik
NEVİMOL diyabetik hastalarda glukoz düzeylerini etkilemez. Ancak, nebivolol hipogliseminin bazı semptomlarını (taşikardi, palpitasyon) maskeleyebileceğinden, şeker hastalannda dikkatli olunmalıdır.
Beta-adreneıjik antagonistler hipertiroidizmde taşikardik semptomları maskeleyebilir.
İlacın ani kesilmesi semptomlan şiddetiendirebilir.
Solunum
Kronik obstrüktif pulmoner bozukluğu olan hastalarda, havay o Harındaki konstriksiyon şiddetlenebileceğinden beta-adreneıjik antagonistler dikkatli kullanılmalıdır.
Diğer
Geçmişinde psoriazis hikayesi olan hastalarda, beta-adrenerjik antagonistleri hastalann durumlan dikkatli değerlendirildikten sonra kullanmalıdırlar.
Beta-adreneıjik antagonistler, aleıjenlere duyarlılığı ve anafilaktik reaksiyonlann şiddetini artırabilir.
için lütfen Bölüm 4.2’ye bakınız. Kesin olarak belirtilmediği takdirde, tedavi aniden sonlandmlmamalıdır. İlave bilgi için bkz. Bölüm 4.2.
Sodyum uyansı;
NEVİMOL her bir tabletinde 1 mmol’den daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Laktoz uyarısı;
Farmakodinamik etkileşimler:
Aşağıdaki etkileşimler beta-adreneıjik antagonistler ile genellikle rastlanan etkileşimlerdir: Birlikte kullanılması önerilmeyen kombinasyonlar:
Sınıf 1 anti-aritmikler (kinidin, hidrokinidin, sibenzolin, flekainid, disopiramid
’ lidokain, meksiletin, propafenon):
Atriyoventriküler iletim süresi üzerindeki etki şiddetlenebilir ve negatif inotropik etki artabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Verapamil ve diliiazem tipi kalsiyum kanal antagonistleri:
Kontraktilite ve atriyoventriküler iletim üzerinde olumsuz etki, p-bloker tedavisi gören hastalara yapılan intravenöz verapamil uygulaması şiddetli hipotansiyona ve atriyoventriküler blok gelişimine neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Merkezi etkili antihipertansifler (klonidin, guanfasin, moksonidin, metildopa, rilmenidin): Merkezi etkili antihipertansif ilaçlann eşzamanlı kullanımı kalp hızının ve kalp debisinin azalması, vazodilatasyon gibi merkezi sempatik tonusta meydana gelecek bir azalma ile kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.4). İlacın aniden kesilmesi, özellikle de beta-bloker tedavisinin kesilmesinden önce gerçekleştiriliyorsa “rebound hipertansiyon” riskini arttırabilir.
Birlikte uygulanması dikkat gerektiren kombinasyonlar:
Sınıf III anti-aritmik ilaçlar (Amiodaron):
Atriyoventriküler iletim süresi üzerindeki etki şiddetlenebilir.
Anestezikler ~ uçucu halojenler:
Beta-adrenerjik antagonistlerin anesteziklerle birlikte kullanılması refleks taşikardi ve hipotansiyon riskini arttırır (bkz. Bölüm 4.4). Genel bir kural olarak, beta-blokör tedavisinin aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır. Hastanın NEVİMOL kullandığı anesteziste bildirilmelidir.
İnsülin ve oral antidiyabetik ilaçlar:
Nebivololün glukoz düzeyini etkilememesine rağmen, eş zamanlı kullanım belirli hipoglisemi semptomlarını gizleyebilir (çarpıntı, taşikardi).
Birlikte kullanılabilecek kombinasyonlar:
Dijitalis glikozitleri:
Eş zamanlı kullanımı atriyoventriküler iletim süresini artırabilir. Nebivolol ile gerçekleştirilen klinik çalışmalar, etkileşime dair herhangi klinik bir kanıt ortaya koymamıştır. Nebivolol digoksinin kinetiğini etkilemez.
Dihidropiridin tipi kalsiyum antagonistleri (amlodipin, felodipin, lasidipin, nifedipin, nikardipin, nimodipin, nitrendipin):
Eşzamanlı kullanım hipotansiyon riskini artırabilir ve kalp yetmezliği olan hastalarda ventriküler pompa fonksiyonunun daha da kötüleşme riskini artırabileceği göz ardı edilmemelidir.
Antipsikotikler, antidepresanlar (trisiklikler, barbitüratlar ve fenotiazinlerj;
Eşzamanlı kullanım beta-blokörlerin hipotansif etkisini arttırabilir (ilave etki).
Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ):
Nebivololün kan basıncını düşürücü etkisi üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.
Sempatomimetik ajanlar:
Eşzamanlı kullanım, beta-adreneıjik antagonistlerin etkisini yok edebilir. Beta-adreneıjik ajanlar, hem alfa- hem de beta-adrenerjik etkileri olan sempatomimetik ajanların alfa-adreneıjik aktivitesinin ortaya çıkmasına yol açabilir (hipertansiyon, şiddetli bradikardi ve kalp bloğu riski).
Farmakokinetik etkileşimler:
Nebivololün metabolizmasında CYP2D6 izoenzimi rol oynadığı için, bu enzimi inhibe edici maddelerle, Özellikle de paroksetin, fluoksetin, tioridazin ve kinidin ile eşzamanlı kullanım, aşın bradikardi ve advers olay riskinde artışa eşlik eden plazma nebivolol düzeylerinin yükselmesine yol açabilir.
Simetidin ile nebivololün birlikte uygulanması nebivololün klinik etkilerini değiştirmeksizin kan düzeylerini arttırmıştır. Ranitidin ile birlikte uygulanması nebivolol farmakokinetiğini etkilememiştir. NEVİMOL’ün yemeklerle, antasitlerin de yemekler arasında alınması koşuluyla iki uygulama beraber reçetelendirilebilir.
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü
Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanılması önerilmemektedir. Eğer tedavi sırasında hamile kalınırsa, NEVİMOL kullanımı sonlandırıİmalıdır.
Gebelik dönemi
NEVİMOL’ün gebelik ve/veya fetus/yenidoğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
Genel olarak beta-adrenoseptör blokörler gelişme geriliği, intrauterin ölüm, düşük yapma ya da erken doğum ile bağlantılı plasental perfüzyonu azaltır.
Fetus ve yenidoğanda advers etkiler (hipoglisemi ve bradikardi gibi) ortaya çıkabilir. Eğer beta-adrenoreseptör blokörleri ile tedavi gerekliyse, betaı-selektif adrenoreseptör blokörleri tercih edilmelidir.
NEVİMOL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Eğer gerekli olduğu düşünülürse, uteroplasental kan akışı ve fetal büyüme takip edilmelidir. Gebelik ya da fetus üzerine zararlı etkileri olması durumunda alternatif tedavi düşünülmelidir.
Yeni doğanlar yakından takip edilmelidir. Hipoglisemi ve bradikardi semptomlan genellikle ilk 3 gün içinde beklenir.
Laktasyon dönemi
Hayvanlarda yapılan çalışmalar nebivololün anne sütüne geçtiğini göstermiştir. Bu ilacın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Beta-blokörlerin çoğu, özellikle nebivolol gibi lipofilik bileşikler ve aktif metabolitleri anne sütüne değişik oranlarda geçer. Bu sebeple, emzirme döneminde NEVİMOL’ün kullanımı önerilmemektedir.
Üreme Yeteneği/ Fertilite
, Sistem Organ Sınıfına göre sıralanmış ve şu sıklık tanımlan kullanılarak başlıklar altmda toplanmıştır: Çok yaygm (> 1/10); yaygm (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Hipertansiyon ve kronik kalp yetmezliği için yan etkileri, hastalıkların patogenezlerinin farklılığından dolayı ayn ayn listelenmiştir.
Hipertansiyon
Rapor edilen, çoğu hafif veya orta şiddette olan yan etkiler, organ sistemi sınıfına göre ve sıklığa göre aşağıda verilmiştir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anjiyonörotik ödem, hipersensivite
Psikiyatrik bozukluklar:
Yaygm olmayan: Kabus, depresyon
Sinir sistemi bozuklukları:
Yaygm: Baş ağnsı, baş dönmesi, parestezi Çok seyrek: Senkop
Göz ile ilgili bozukluklar:
Yaygm olmayan: Görme bozuklukları
Kardiyak bozukluklar:
Yaygm olmayan: Bradikardi, kalp yetmezliği, AV iletiminde yavaşlama/AV blok
Vasküler bozukluklar:
Yaygm olmayan: Hipotansiyon, intermitant kladikasyon (artışı)
Solunum, göğüs ve mediastinal bozukluklar:
Yaygm: Dispne
Yaygm olmayan: Bronkospazm
Gastrointestinal bozukluklar:
Yaygm: Konstipasyon, bulantı, diyare Yaygm olmayan: Dispepsi, kannda gaz, kusma
Deri ve derialtı dokusu bozuklukları:
Yaygm olmayan: Kaşıntı, eritematöz döküntü Çok seyrek: Psoriazis alevlenmesi
Ürogenital bozukluklar:
Yaygm olmayan: Erektil disfonksiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar:
Yaygın: Yorgunluk, ödem
Bu istenmeyen etkiler bazı beta-adreneıjik antagonistler için de bildirilmiştir:
Halüsinasyonlar, psikozlar, konfüzyon, soğuk/siyanotik ekstremiteler, Raynaud fenomeni, göz kuruluğu ve praktolol-tipi okulo-mukokütanöz toksisite.
Kronik kalp yetmezliği
Kronik kalp yetmezliği hastalarında görülen yan etkilerle ilgili veriler, nebivolol kullanan 1067 hasta ve plasebo kullanan 1061 hastanın yer aldığı bir plasebo-kontrollü klinik çalışmadan elde edilmiştir. Bu çalışmada, 449 nebivolol kullanan hasta (% 42.1) ile 334 plasebo kullanan hastanın (%31.5) kıyaslandığı yan etkiler rapor edilmiştir.
Nebivolol kullanan hastalarda en sık rapor edilen yan etkiler hastalann yaklaşık %11’inde görülen bradikardi ve baş dönmesidir. Plasebo kullanan hastalarda bu yan etkilerin görülme sıklığı sırasıyla %2 ve %7’dir.
Kronik kalp yetmezliği tedavisinde özel olarak anlamlı kabul edilen advers reaksiyonlar için (en azından ilaçla muhtemelen bağlantılı) aşağıdaki insidanslar bildirilmiştir:
- Plasebo hastalannın %5.2’sine kıyasla, nebivolol hastalarının %5.8’inde kalp yetmezliği şiddetlenmiştir.
- Plasebo hastalannın %1.0’ına kıyasla, nebivolol hastalarının %2.1’inde postüral hipotansiyon bildirilmiştir.
- Plasebo hastalannın %0.8’ine kıyasla, nebivolol hastalarının %1.6’sında ilaca karşı intolerans gelişmiştir.
- Plasebo hastalannın %0.9’una kıyasla, nebivolol hastalannın %1.4’ünde birinci derece atriyoventriküler blok gelişmiştir.
NEVİMOL’ün doz aşımına ilişkin veri yoktur.
Semptomlar
Beta-blokörlerle aşın doz semptomlan şunlardır: Bradikardi, hipotansiyon, bronkospazm ve akut kalp yetmezliğidir.
Doz aşımı veya aşın duyarlılık durumunda, hasta yakın takibe alınmalı ve yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmelidir. Kan glukoz düzeyleri kontrol edilmelidir. Gastrointestinal kanalda hala bulunabilecek herhangi bir ilaç kalıntısının emilimi gastrik lavajla önlenmeli, aktive edilmiş kömür ve bir laksatif uygulanmalıdır. Suni solunum gerekli olabilir. Bradikardi veya aşın vagal reaksiyonlar atropin veya metilatropin uygulanarak tedavi edilmelidir. Hipotansiyon ve şok plazma/plazma substituentleri ve gerekli ise, katekolaminlerle tedavi edilmelidir. Beta-bloke edici etki, yavaş intravenöz uygulama şeklinde izoprenalin ile yaklaşık 5 pg/dakika veya dobutamin ile 2.5 jıg/dakika dozu ile başlanarak kaldınlabilir. Refraktör olgularda izoprenalin, dopamin ile kombine edilebilir. Eğer bu da arzu edilen etkiyi oluşturamazsa intravenöz 50-100 jig/kg glukagon uygulaması düşünülebilir. Gerekirse, bir saat içinde tekrarlanmalı ve bunu gerekirse 70 fig/kg/saat dozunda i.v. glukagon infüzyonu izlemelidir. Tedaviye dirençli bradikardilerin ekstrem olgulannda bir pacemaker takılabilir.