OSTEZOLEN 4 mg/5 ml IV inf. için konsantre çöz. içeren 1 flakon Klinik Özellikler
Recordati İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 7 September 2012 ]
Recordati İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 7 September 2012 ]
Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:
Standart antineoplastik tedaviyle birlikte solid tümörlere bağlı gelişen kemik metastazlarının ve multipl miyelomun osteolitik lezyonlarının tedavisi
Kemik metastazlarının ve multipl miyelomun osteolitik lezyonlarının tedavisinde önerilen doz, 4 mg zoledronik asittir. Konsantre çözelti, 100 ml %0.9 sodyum klorür veya %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilmeli ve 15 dakikadan kısa süreli olmamak şartıyla intravenöz infüzyon yoluyla uygulanmalıdır. Tedavi her 3 - 4 haftada bir tekrarlanmalıdır.
Hastalara tedavi süresince günlük 500 mg kalsiyum ve 400 IU D vitamini takviyesi, oral yoldan verilmelidir.
Maligniteye bağlı hiperkalsemi tedavisi
Hiperkalsemi (albumin - düzeltilmiş serum kalsiyumu > 12.0 mg/dL veya 3.0 mmol/L) durumunda önerilen doz, 4 mg zoledronik asittir. Konsantre çözelti, 100ml %0.9 sodyum klorür veya %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilmeli, 15 dakikadan kısa süreli olmamak şartıyla, tek bir seferde, intravenöz infüzyon yoluyla verilmelidir. OSTEZOLEN uygulanımından önce ve sonra hastaların iyi hidrate edilmesi sağlanmalıdır.
Başlangıçta tam yanıt veren (serum kalsiyumun normalizasyonu < 2.7 mmol/L ) ve nükseden veya başlangıç tedavisine direnç gösteren hastalar 8 mg zoledronik asit ile en az 15 dakikalık tek bir intravenöz infüzyon şeklinde tekrar tedavi edilebilirler. Ancak, ilk doza tam yanıt alabilmek için süre tanınması açısından tedavinin tekrarlanmasından önce en az bir hafta geçmesi beklenmelidir. Klinik çalışmalarda 69 hasta, OSTEZOLEN 8mg ile bu şekilde tekrar tedavi görmüştür.
Nükse kadar medyan süresi 4 mg OSTEZOLEN dozunda 30 gün, 8 mg dozunda 40 gündür.
Uygulama şekli
OSTEZOLEN intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır.
Uygulamadan önce, bir flakondaki 5.0 ml konsantre çözelti 100 ml kalsiyum içermeyen infüzyon çözeltisi ( %0.9 sodyum klorür veya %5 glukoz çözeltisi) ile seyreltilir. Buzdolabında muhafaza edildiği takdirde, uygulamadan önce çözeltinin oda sıcaklığına erişmesi için bir süre bekletilmelidir.
Eğer 8 mg’lık bir doz gerekli ise (tedavinin tekrarı) iki adet OSTEZOLEN 8 mg flakondaki 10 ml konsantre çözelti 100 ml %0.9 sodyum klorür veya %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği gösteren hastalarda (serum kreatinin < 200 p,mol/L ya da < 4.5 mg/dL, veya Cockcroft-Gault formülüyle hesaplanan kreatinin klerensinin >30mL/dak. olması) doz ayarlaması gerekmemektedir. Ağır böbrek yetmezliği (kemik metastazlı hastalar için serum kreatinin > 265p,mol/ L ya da >3.0 mg/dl) olan hastalarda sınırlı sayıda klinik deneyim mevcuttur.
Diğer bisfosfonatlarla olduğu gibi, böbrek fonksiyonunun izlenmesi, her OSTEZOLEN dozundan önce serum kreatininin ölçülmesi tavsiye edilir. Böbrek fonksiyonu bozulmuşsa, tüm hastalarda doz kesilmelidir.
Klinik çalışmalarda, böbrek fonksiyon bozukluğu aşağıdaki gibi belirlenir: Kreatinin başlangıç değeri normal olan hastalarda, 0.5mg/dl artış Kreatinin başlangıç değeri normal olmayan hastalarda 1.0 mg/dl artış
Klinik çalışmalarda, kreatinin seviyesi başlangıç değerinin %10 limiti dahiline döndüğü durumlarda OSTEZOLEN tekrar kullanılmıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda maligniteye bağlı hiperkalsemi tedavisinde OSTEZOLEN kullanımıyla ilgili sınırlı klinik bilgi mevcuttur ve bu bilgi bu hastalar için doz seçimi ve güvenli kullanımı için yeterli değildir.
Pediyatrik popülasyon:
OSTEZOLEN’in çocuklarda güvenilirliği ve etkinliği üzerine yeterli veri bulunmadığından, bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Hastalar OSTEZOLEN uygulamasından önce yeterince hidrate olmaları açısından değerlendirilmelidirler.
OSTEZOLEN tedavisine başlandıktan sonra, serum kalsiyum, fosfat ve magnezyum düzeyleri, serum kreatinin gibi standart hiperkalsemi ile ilişkili metabolik parametreler dikkatle izlenmelidir.
Hipokalsemi, hipofosfatemi ya da hipomagnezemi oluşursa, kısa vadeli destek tedavisi gerekli olabilir.
Maligniteye bağlı hiperkalsemi bulunan ve böbrek fonksiyonunda bozulma kanıtı gösteren hastalar OSTEZOLEN ile tedaviye tedaviye devam edilmesinin olası yararlarının, ortaya çıkabilecek riskleri aşıp aşmadığı da göz önüne alınarak uygun şekilde değerlendirilmelidir.
Bisfosfonatların böbrek fonksiyonu bozukluğu raporlarıyla ilişkisi vardır. Böbrek fonksiyonunda kötüleşme potansiyelini artırabilecek faktörler, önceden mevcut böbrek bozukluğu ve 8 mg dozunda
kronik olarak OSTEZOLEN uygulaması ya da halen önerilmekte olan daha kısa infüzyonun kullanılmasını içermektedir.
Daha seyrek olsa da, önerilen dozlarda kronik OSTEZOLEN uygulaması yapılan bazı hastalarda serum kreatininde artış ortaya çıkabilir.
Diğer bisfosfonatlarda olduğu gibi, böbrek fonksiyonunun izlenmesi, her bir OSTEZOLEN dozundan önce serum kreatininin ölçülmesi tavsiye edilir. Böbrek fonksiyonu bozulmuşsa, kemik metastazlı tüm hastalarda doz kesilmelidir. Klinik çalışmalarda, kreatinin seviyesi başlangıç değerinin %10 limiti dahiline döndüğü durumlarda OSTEZOLEN tekrar kullanılmıştır.
OSTEZOLEN’in de dahil olduğu bisfosfonatların böbrek fonksiyonu üzerindeki potansiyel etkileri açısından bakıldığında, başlangıçta ciddi böbrek bozukluğu (serum kreatinini>400p,mol/l ya da 4.5mg/dL ) bulunan hastalarla ilgili yoğun klinik güvenilirlik verilerinin olmaması ve başlangıçta ciddi böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi <30mL/dak) olan hastalarla ilgili sınırlı farmakokinetik verilerin bulunması nedeniyle bu hasta grubunda OSTEZOLEN önerilmemektedir.
Ağır karaciğer yetersizliği olan hastalardaki klinik veriler sınırlı olduğundan bu hasta grubu için spesifik öneriler vermek mümkün değildir.
Kalp yetmezliği riski olan hastalarda aşırı hidratasyondan sakınılmalıdır.
Bifosfonat içeren tedavi kürü alan kanserli hastalarda çene kemiğinde osteonekroz bildirilmiştir. Bu hastaların çoğu kemoterapi ve kortikosteroid de alan hastalardır. Bildirilen vakaların önemli kısmı diş çekimi gibi dental işlemlerle ilişkilendirilmiştir.Birçok hastada osteomiyelitin de dahil olduğu lokal enfeksiyon semptomları görülmüştür.
Risk faktörlerini bir arada taşıyan hastalarda (kanser, kemoterapi, kortikosteroidler, kötü ağız hijyeni gibi), uygun koruyucu diş hekimliği ile diş muayenesi, bifosfonat tedavisinden önce dikkate alınmalıdır.
Bu hastalar tedavi süresince eğer mümkün ise invasiv dental uygulamalardan uzak durmalıdırlar. Bifosfonat tedavisi esnasında, çene kemiğinde osteonekroz gelişen hastalarda, diş ameliyatları durumu kötüleştirebilir. Dental uygulamalara gereksinim duyan hastalarda, bifosfonat tedavisinin kesilmesi çene kemiğinin osteonekroz riskini azaltsa da, bu konuda hiçbir veri bulunmamaktadır. Tedavi eden doktorun klinik görüşü, yarar-risk değerlendirmesine dayanarak her hastanın tedavi planını yönlendirmelidir.
OSTEZOLEN; flakon başına 24 mg sodyum sitrat ihtiva eder. İçeriğinde yer alan sodyum miktarı 1mmol’dan (23 mg) azdır. Bu nedenle düşük sodyum veya kontrollü sodyum diyetinde olan hastalarda da kullanılabilir.
Klinik çalışmalarda, yaygın olarak kullanılan anti- kanser ilaçlar, diüretikler, antibiyotikler ve analjezikler ile birlikte OSTEZOLEN uygulanmış ve belirgin herhangi bir etkileşmeye rastlanmamıştır.
Zoledronik asit plazma proteinlerine in vitro belirgin bağlanma göstermez ve insan P450 enzimlerini inhibe etmez ancak resmi boyutta klinik etkileşme çalışmaları yapılmamıştır. OSTEZOLEN gibi bisfosfonatlar aminoglikozidler ile birlikte uygulandıklarında her iki ilacın da aditif etkisinin olabileceği ve bunun sonucunda gerekenden daha uzun süre daha düşük serum kalsiyum düzeyi oluşabileceği göz önüne alınarak dikkatli olunması önerilir. OSTEZOLEN diğer nefrotoksik ilaçlarla kullanıldığında dikkat edilmelidir. Tedavi sırasında hipomagnezemi gelişme ihtimaline karşı da dikkatli olunmalıdır.
Multipl miyelom hastalarında, OSTEZOLEN gibi intravenöz bisfosfonatlar talidomid ile birlikte kullanıldığında böbrek fonksiyon bozukluğu riski artabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon:
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
OSTEZOLEN’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. OSTEZOLEN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamalıdırlar.
Gebelik dönemi
OSTEZOLEN gebelik döneminde kullanılmamalıdır. OSTEZOLEN hamilelere uygulandığında fetüse zarar verebilir. Eğer bu ilaç hamilelik sırasında kullanılırsa, hasta fetüse olan potansiyel zararları konusunda uyarılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Zoledronik asidin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. OSTEZOLEN emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
OSTEZOLEN için advers reaksiyonların sıklığı temel olarak kronik tedaviden elde edilen verilere dayanmaktadır. OSTEZOLEN ile advers etkiler genellikle hafif ve geçicidir ve diğer bisfosfonatlar ile bildirilenlere benzerdir. OSTEZOLEN ya da pamidronat 90 mg alan hastaların yaklaşık üçte birinde bu reaksiyonların oluşması beklenebilir. İntravenöz uygulamada en sık grip benzeri bir sendrom ortaya çıkmış, hastaların yaklaşık %9’unda kemik ağrısı, ateş, yorgunluk ve rigor ile seyreden bir durum saptanmıştır. Hastaların yaklaşık %3’ünde nadir artralji ve miyalji vakaları bildirilmiştir.
Sıklıkla, böbrekle kalsiyum atılımındaki azalma, hastaların yaklaşık %20’sinde serum fosfat düzeylerinde asemptomatik ve tedavi gerektirmeyen bir düşüş oluşturmaktadır. Hastaların yaklaşık %3’ünde serum kalsiyumu asemptomatik hipokalsemik düzeylere düşebilir.
OSTEZOLEN intravenöz infüzyonu takiben, bulantı (%5.8) ve kusma (%2.6) gibi gastrointestinal reaksiyonlar bildirilmiştir. Hastaların %1’inden daha azında infüzyon yerinde kızarıklık veya şişme ve/veya ağrı gibi lokal reaksiyonlar da gözlenmiştir.
OSTEZOLEN ile tedavi edilen hastaların %1.5’inde anoreksi bildirilmiştir.
Az sayıda döküntü ya da kaşıntı vakası gözlenmiştir. Diğer bisfosfonatlarda olduğu gibi, yaklaşık %1’inde konjonktivit vakaları bildirilmiştir.
Böbrek fonksiyonunun bozulmasıyla ilgili bazı raporlar vardır (%1.2), bununla birlikte, bu hasta popülasyonundaki diğer risk faktörleri de bu duruma yol açmış olabilirler.
Plasebo kontrollü çalışmaların toplu olarak değerlendirildiği verilere göre, OSTEZOLEN alan hastaların %4.3’ünde buna karşılık plasebo alanların %3.2’sinde şiddetli anemi ( Hb<8.0 g/dl) bildirilmiştir.
Maligniteye bağlı hiperkalsemi durumunda, hafifçe daha yüksek olan ve ciddi hastalıkları bulanan bu popülasyondaki diğer yanıltıcı faktörler ile açıklanabilen böbrek fonksiyonu bozukluğu (%3.1) ve hipokalsemi (%6) dışında, 8mg’lık tedavi tekrarı dozuyla ortaya çıkan advers ilaç reaksiyonlarının sıklığı, 4 mg’lık kronik uygulamaya benzerdir.
Aşağıda bildirilen advers ilaç reaksiyonları, daha çok zoledronik asit ile kronik tedavi uygulanmış klinik çalışmalardan elde edilmiştir.
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın: anemi
Yaygın olmayan: trombositopeni, lökopeni Seyrek: pansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları: Yaygın olmayan : aşırı duyarlılık reaksiyonu Seyrek : anjiyonörotik ödem
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan:anksiyete, uyku bozukluğu Seyrek: konfüzyon
Sinir sistemi hastalıkları: Yaygın: başağrısı
Yaygın olmayan: baş dönmesi; parestezi, tat bozuklukları, hipoestezi, hiperestezi, tremor
Göz hastalıkları:
Yaygın: konjonktivit Yaygın olmayan:bulanık görme Çok seyrek: Uveit, episklerit
Kardiyak hastalıklar: Seyrek :bradikardi
Vasküler hastalıklar:
Yaygın olmayan: hipertansiyon, hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar: Yaygın olmayan : dispne, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: bulantı, kusma, anoreksi
Yaygın olmayan: diyare, konstipasyon, karın ağrısı, dispepsi, stomatit, ağız kuruluğu
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan : kaşıntı, döküntü (eritematöz ve maküler döküntüler dahil), terleme artışı
Kas -iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları: Yaygın : kemik ağrısı, miyalji, artralji Yaygın olmayan: kas krampları
Böbrek ve idrar hastalıkları:
Yaygın: böbrek bozukluğu
Yaygın olmayan :akut böbrek yetmezliği, hematüri, proteinüri
Genel Bozukluklar ve uygulama yeri koşulları:
Yaygın : ateş, grip -benzeri sendrom (yorgunluk, rigor, huzursuzluk ve ateş basması dahil)
Yaygın olmayan: asteni, periferik ödem, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (ağrı, iritasyon, şişme, sertleşme dahil), göğüs ağrısı, kilo artışı
Laboratuar anormallikleri:
Çok yaygın : hipofosfatemi
Yaygın : kan kreatinini ve kan üresinde artış ve hipokalsemi
Yaygın olmayan : hipomagnezemi
Çok seyrek : hiperkalemi, hipokalemi, hipernatremi
Akut entoksikasyon klinik deneyimi oldukça sınırlıdır. Önerilenden daha yüksek doz uygulanmış olan hastalar dikkatle izlenmelidir.
Yüksek doz; böbrek fonksiyon bozukluğu, hipokalsemi, hipofosfatemi ve hipomagnezemiye sebep olabilir. Klinik olarak belirgin hipokalsemi olması durumunda, bir kalsiyum glukonat infüzyonu ile geri dönüş sağlanabilir.