POLIFLEKS %0.45 Sodyum Klorür IV infüzyon için çözelti 500 ml (setsiz) Klinik Özellikler
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
[ 17 May 2016 ]
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
[ 17 May 2016 ]
POLİFLEKS %0,45 SODYUM KLORÜR, hipertonik ekstraselüler dehidrasyon tedavisinde ve hipovolemi tedavisinde sıvı ve elektrolitlerin normal yollardan almanın uygun olmadığı vakalarda, klinik olarak sodyum ihtiyacı duyan hastalarda, parenteral sıvı desteği gerektiren hastalarda endikedir. Bu çözelti vücuda su ve tuz sağlamaktadır.
Ayrıca sodyum klorür çözeltisi gerektiğinde diğer ilaçların verilmesi için seyreltici ya da taşıyıcı olarak kullanılabilmektedir. Bu ilaçlarla karıştırılarak venden verilebilmektedir.
Uygulanacak doz ve infüzyon hızı hastanın yaşına, ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna (asit baz dengesine), hastanın hidrasyon durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafından ayarlanır.
Yetişkinler, yaşlılar ve adölesanlar için önerilen doz: 500 ml-3 litre/24 saat
Bebekler ve çocuklar için önerilen doz: Her bir 24 saat ve vücut ağırlığının her bir kg’ı için 20100 ml. (yaşa ve toplam vücut kütlesine bağlıdır)
Taşıyıcı ya da seyreltici olarak kullanıldığı durumlarda önerilen doz, kullanılan ürünün herbir dozu için 50-250 ml arasındadır.
Uygulama hızı:
İnfüzyon hızı hastanın klinik durumuna bağlı olarak değişmektedir. Genellikle;
- 40ml/kg/24 saat yetişkinler, yaşlılar ve adölesanlar için,
- Ortalama 5ml/kg/sa pediyatrik hastalar için; bu değerler yaşla değişiklik gösterebilir:
■ 6-8ml/kg/sa bebekler için,
■ 4-6 ml/kg/sa yürümeye başlamış çocuklar için,
■ 2-4 ml/kg/sa okul çağındaki çocuklar için.
Not: Bebekler ve yürümeye başlayan çocuklar için yaş aralığı 28 gün-23 ay
Çocuklar ve okul çağındaki çocuklar için yaş aralığı 2 yıl-11 yıl
Bu çözelti diğer enjektabl ürünler için seyreltici olarak kullanıldığında, infüzyon hızı ve dozu o ürünün gerektirdiği şekilde ayarlanır.
Uygulama şekli:
Uygulama steril apirojen setlerle intravenöz yoldan yapılır.
İzleme: Sıvı dengesi ve plazma elektrolit konsantrasyonu tedavi sırasında izlenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir dozaj önerisi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda güvenlilik ve etkinlik ile ilgili yayınlanmış bir çalışma bulunmamaktadır. Pediyatrik hastalarda güvenlilik ve etkinlik genellikle yetişkin hastalardakine benzemektedir. Yenidoğanlarda ve çok küçük çocuklarda sıvı hacmi, sıvı ve elektrolit dengesini etkilemektedir. Bu nedenle dikkatli uygulama yapılmalıdır.
Yenidoğanlarda ve çok küçük çocuklarda renal fonksiyonlar yeteri kadar gelişmediğinden dolayı sodyumun fazlası tutulabilmektedir. Bu nedenle tekrarlayan sodyum klorür infüzyonları yapılacaksa, serum sodyum seviyesi tespit edildikten sonra yapılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir dozaj önerisi bulunmamaktadır. Ancak genel olarak bu popülasyonda karaciğer, böbrek ya da kalp işlevlerinde azalmanın ve birlikte başka ilaç kullanımının daha sık olduğu düşünülerek doz seçiminde dikkatli davranılmalıdır.
Çözelti sodyum ya da klorür uygulamasının klinik olarak zararlı olduğu durumlarda kontrendikedir.
Bu çözelti aşağıdaki bulguları gösteren hastalarda kontrendikedir:
- Hiponatremi, hipokloremi
- Ekstraselüler hiperhidrasyon ya da hipervolemi,
- Ciddi renal yetmezlik (oligüri/ anüri eşlik ettiği)
- Sıvı ve sodyum retansiyonu,
- Dengesiz kardiyak yetmezlik,
- Ödem ve sirotik assit.
Eklenen ürünler varsa bunların kontrendikasyonları da göz önünde bulundurulmalıdır.
İntravenöz çözeltilerin uygulanması, serum elektrolit konsantrasyonunda dilüsyon, aşırı hidrasyon, konjestif durumlar veya pulmoner ödem oluşturacak şekilde sıvı ve/veya solüt yüklenmesine yol açabilir. Dilüsyon riski elektrolit konsantrasyonuyla ters orantılıdır. Periferik ve pulmoner ödeme yol açabilen konjestif durumların gelişme riski ise çözeltideki elektrolit konsantrasyonuyla doğru orantılıdır.
Uygulama düzenli ve dikkatli bir gözlem gerektirmektedir. Klinik ve biyolojik parametreler, özellikle de serum elektrolit düzeyleri izlenmelidir. Kardiyak, renal ve pulmoner yetmezliği olan hastalarda yüksek hacimde infüzyon dikkatli bir izlem gerektirmektedir.
Sıvı dengesi ve elektrolit konsantrasyonları tedavi sırasında izlenmelidir.
Çözelti 77 mmol/l sodyum (Na+) ve 77 mmol/l klorür (Cl-) içerir; Ozmolaritesi yaklaşık 154 mOsm/l’dir.
Sodyum içeren çözeltiler, konjestif kalp yetmezliği olanlarda, ciddi böbrek yetmezliği olanlarda ve ödemle birlikte sodyum retansiyonu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Böbrek işlevleri azalmış hastalarda, sodyum iyonu içeren çözeltilerin uygulanması, sodyum retansiyonuna yol açabilir.
Sodyum tuzları hipertansiyon, preeklampsi ve sodyum retansiyonu ile ilişkili her türlü rahatsızlığı olan hastada dikkatle uygulanmalıdır.
Potasyum içermeyen çözeltilerin aşırı uygulaması durumu önemli bir hipokalemi durumuna yol açabilir. Serum potasyum düzeyleri normal düzeylerinde devam ettirilmeli ve gerekirse tedaviye potasyum eklenmelidir.
Uzun süre infüzyon durumunda, doktor uygun bir beslenme takviyesi vermeyi uygun bulabilir. Bütün parenteral preparatlarda olduğu gibi, katkı kullanıldığı zaman geçimsizlik kontrol edilmelidir.
Gerektiği durumlarda tedaviye esansiyel elektrolitler, mineraller ve vitaminler de eklenmelidir. Sodyum içeren çözeltiler, kortikosteroid veya kortikotropin kullanan ya da diğer nedenlerle vücudunda tuz retansiyonu olan hastalarda dikkatli uygulanmalıdır. Konjestif kalp yetmezliği eşlik eden ya da etmeyen renal ya da kardiyovasküler yetmezlik durumunda, özellikle de hastalar cerrahi sonrası dönemde ya da yaşlı iseler sodyum içeren çözeltiler dikkatle uygulanmalıdır.
Çözeltiye eklenecek herhangi bir başka ilaçla olabilecek bir geçimsizlik riskini en aza indirmek için, karıştırma işleminden hemen sonra, uygulamadan önce ve uygulama sırasında belirli aralarla infüzyonu yapılacak son karışımda herhangi bir bulanıklık veya çökelme olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Uygulama kontrollü bir infüzyon pompasıyla yapılacaksa, torbanın tümüyle boşalmadan önce pompanın çalışmasının durmuş olduğuna dikkat edilmelidir; aksi halde hava embolisi oluşabilir.
Çözelti, steril setler aracılığıyla intravenöz yoldan uygulanır. İntravenöz uygulamada kullanılan setlerin 24 saatte bir değiştirilmesi önerilir.
Yalnızca çözelti berraksa, torba sağlam ve sızdırmıyorsa kullanınız.
Laboratuvar testleri:
Uzun süreli parenteral uygulamalarda ya da hastanın durumunun gerektirdiği durumlarda hastadaki sıvı dengesi, elektrolit konsantrasyonları ve asit-baz dengesindeki değişiklikleri izlemek amacıyla klinik değerlendirme ve periyodik laboratuvar testleri yapılmalıdır.
Pediyatrik kullanımla ilgili uyarı ve önlemler:
Çözeltilerin pediyatrik hastalarda etkinlik ve güvenirliği, usulüne uygun düzenlenmiş ve kontrollü çalışmalarla gösterilmemiştir.
Yenidoğanlarda ya da çok küçük bebeklerde sıvı ve elektrolit dengesi çok az miktarlarda sıvı uygulanmasıyla bile etkilenebilmektedir. Yenidoğanların, özellikle de böbrek işlevleri henüz tam gelişmemiş ve sıvılarla solütleri atma yeteneği kısıtlı olan zamanından önce doğmuş yenidoğanların tedavisinde dikkatli olunmalıdır. Sıvı alımı, idrar miktarı ve serum elektrolit düzeyleri yakından izlenmelidir (Bkz. “Uyarılar” ve “Pozoloji ve uygulama şekli” bölümleri).
Yaşlılarda kullanımla ilgili uyarı ve önlemler:
Gerçekleştirilen klinik çalışmalarda, yaşlıların genç erişkinlere göre daha farklı yanıt verip vermediklerinin belirlenebilmesine yetecek kadar 65 yaş ve üzeri kişi yer almamıştır. Bildirilen diğer klinik deneyimlere göre yaşlılarla genç erişkinler arasında yanıtta farklılıklar bulunamamıştır.
Genel olarak yaşlı hastalarda doz dikkatle seçilmelidir. Yaşlılarda karaciğer, böbrek veya kardiyak işlevlerin azalmış olabileceği, birlikte başka ilaçların da kullanılabileceği ya da tedavi edilmeye çalışılan durumdan başka hastalıkların da bulunabileceği düşünülerek genelde tedaviye doz aralığının en altındaki dozlarla başlanması önerilir.
Bu ilaçlar büyük oranda böbrekler yoluyla atılmaktadır ve bu nedenle böbrek işlevlerinin bozulduğu hastalarda bu ilaçlara karşı toksik reaksiyon riski artmaktadır.
Böbrek işlevlerinde azalma yaşlılarda genç erişkinlere göre daha fazla oranda görüldüğünden, yaşlı hastalarda doz seçiminde dikkatli olunmalıdır; böbrek işlevlerinin izlenmesi yararlı olabilir (Bkz. “Uyarılar” bölümü).
Sodyum içeren çözeltiler, kortikosteroid/steroid ve karbenoksolon alan hastalarda sodyum ve su tutulumuna (ödem ve hipertansiyona) neden olabilir.
Lityum toksistesi sodyum kaybından dolayı kötüleşebilir.
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
POLİFLEKS %0,45 SODYUM KLORÜR elektrolit ve sıvı dengesi kontrol edilerek, gerekli durumlarda kullanılabilir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. POLİFLEKS %0,45 SODYUM KLORÜR gebe kadınlarda ancak çok gerekliyse kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Bu ilacın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiği bilindiğinden emzirmekte olan annelerde POLİFLEKS %0,45 SODYUM KLORÜR dikkatle kullanılmalıdır.
Ürüne başka bir ürün eklendiğinde, eklenen ürünün gebelik ve laktasyona olan etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnfüzyon yoluyla uygulanan çözeltilerin kullanımı sırasında araç kullanımı pratik yönden mümkün değildir. Kullanıldıktan sonra araç ve makina kullanma üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.
İstenmeyen etkiler çözeltideki iyonların eksikliği ya da fazlalığından kaynaklanabilir; bu nedenle sodyum ve klorür düzeylerinin yakından izlenmesi gereklidir.
Ayrıca seyreltilerek uygulanan ek ilaçların da advers etkilere yol açabileceği konusunda uyanık olunmalıdır. Böyle bir durumda, uygulanan ek ilacın ürün bilgisine bakılmalıdır. Uygulama sırasında yan etki görüldüğünde infüzyon durdurulmalı hastanın durumu değerlendirilmeli ve uygun tedavi önlemleri alınmalıdır.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki veriler ile hareket edilemiyor)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Kardiyak bozukluğu ve pulmoner ödemi olan hastalarda su tutulması, Konjestif kalp yetmezliğinde ağırlaşma (hipernatremiye bağlı); Asidoz (hiperkloremiye bağlı); Sıvı ve elektrolit dengesizlikleri*, Hiponatremi.
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk hali, iritasyon, konvülsiyonlar, koma ve ölüm (hipernatremiye bağlı)
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Pulmoner ödemi ve kardiyak rahatsızlığı olan hastalarda kalp yetmezliği
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Hipertansiyon (hipernatremiye bağlı), Tromboflebit, Venöz tromboz.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Pulmoner ödem, solunum depresyonu ve solunum durması (hipernatremiye bağlı)
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, kusma, diyare, karında kramplar, susama hissi, tükürük miktarında azalma (hipernatremiye bağlı)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Terlemede azalma (hipernatremiye bağlı)
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kaslarda seğirme ve sertleşme (hipernatremiye bağlı)
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği (hipernatremiye bağlı); Poliüri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Ateş, halsizlik (hipernatremiye bağlı)
Cerrahi ve tıbbi prosedürler***
Bilinmiyor: Febril reaksiyonlar; Enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon; Lokal ağrı ya da reaksiyon; Ven iritasyonu; Enjeksiyon uygulanan bölgeden başlayarak yayılan venöz tromboz ve filebit gelişimi; Damar dışına sızma; Hipervolemi
* Hipokalemi, hipomagnezemi ve hipofosfatemi vb.
* * Genellikle yanlış parenteral uygulama sonucunda görülen advers etkiler.
* ** Uygulama tekniğine bağlı görülebilen advers etkiler
Seyreltilerek uygulanan ek ilaçların da advers etkilere yol açabileceği konusunda uyanık olunmalıdır. Böyle bir durumda, uygulanan ek ilacın ürün bilgisine bakılmalıdır.
İstenmeyen etkilerin görülme durumunda infüzyon kesilmeli, hasta değerlendirilmeli, uygun terapötik önlemler alınmalı ve gerekli görüldüğünde torbada kalan çözelti inceleme için saklanmalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensupları herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta:tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99
Parenteral tedavi sırasında aşırı infüzyona bağlı sıvı ya da solüt yüklenmesi görülürse, hasta yeniden değerlendirilmeli ve uygun düzeltici tedavilere başlanmalıdır.
Aşırı infüzyon ya da çok hızlı uygulama durumunda fazla sıvı yüklenmesi, ödem, hemodilüsyon ve kardiyak rahatsızlıklara yol açabilir. (Özellikle renal ekstraksiyonda defekt durumunda oligüri/anüri gibi) Bu durumda ekstra renal diyaliz gerekli olabilir.
Böbreklerden sodyum atılımının bozuk olduğu durumlarda, fazladan sodyum retansiyonu pulmoner ve periferik ödeme neden olabilir. Sodyum klorür terapötik dozlarda verildiğinde nadiren hipernatremi oluşur. Hipernatreminin en ciddi etkisi uyuklama hali ve bilinçte bulanıklığa yol açarak daha sonra konvülsiyon, koma, solunum yetmezliği ve ölüme ilerleyebilen beyin dehidratasyonudur. Diğer semptomlar arasında susama, tükürük ve göz yaşı salgılanmasında azalma, ateş, taşikardi, hipertansiyon, baş ağrısı, baş dönmesi/sersemlik hali, huzursuzluk, iritabilite ve halsizlik bulunmaktadır.
Klorür içeren tuzların aşırı dozda uygulanması asitleştirici etkiye neden olan bir bikarbonat kaybına yol açabilir.
Tedavi sırasında yanlışlıkla doz aşılırsa, uygulamaya son verilmeli ve hasta uygulanan ilaçla ilişkili belirti ve semptomlar açısından izlenmelidir. Gerektiğinde bu semptomlara yönelik semptomatik ve destek tedavileri uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
Genel özellikler
POLİFLEKS %0.45 SODYUM KLORÜR’ün, farmakodinamik ve farmakokinetik özellikleri içeriğinde bulunan sodyum ve klorüre bağlıdır.