PRIMOLUT-N 5 mg 30 tablet { Bayer } Farmakolojik Özellikler
Bayer Türk Kimya San. Tic. Ltd. Şti.
[ 14 March 2014 ]
Bayer Türk Kimya San. Tic. Ltd. Şti.
[ 14 March 2014 ]
Farmakoterapötik grup: Progestojenler, Estren türevleri ATC kodu: G03DC02
Noretisteron güçlü bir progesterondur. Östrojen ile uygun bir şekilde hazırlanmış kadınlarda siklus başına 100-150 mg noretisteron oral yoldan verilerek endometriyumun proliferatif fazdan sekretuar faza tam transformasyonu sağlanır. Noretisteronun endometriyum üzerindeki progestajenik etkileri, PRIMOLUT-N ile disfonksiyonel kanama, primer ve sekonder amenore ve endometriyozis tedavisinin temelini oluşturur.
Gonadotropin sekresyon inhibisyonu ve anovulasyon günlük 0,5 mg noretisteron alımı ile sağlanabilir. PRIMOLUT-N'in premenstrüel semptomlar üzerindeki olumlu etkisi yumurtalıklarla ilgili fonksiyonların baskılanmasıyla ilişkilendirilebilir.
Noretisteronun endometriyum üzerindeki stabilize edici etkilerine bağlı olarak PRIMOLUT-N
adet kanamalarının zamanının değiştirilmesinde kullanılabilir.
Progesteron gibi noretisteron da termojeniktir ve bazal vücut ısısını değiştirir.
Emilim:
Oral uygulamayı takiben noretisteron tümüyle absorbe edilir. Maksimal plazma düzeyleri olan yaklaşık 16 ng/mL'ye 1 tablet PRIMOLUT-N'in uygulanmasından yaklaşık 1,5 saat içerisinde ulaşılır. Belirgin bir ilk geçiş etkisinden dolayı oral doz sonrasında noretisteronun biyoyararlanım derecesi yaklaşık % 64'dür.
Dağılım:
Noretisteron serum albuminine ve seks hormon bağlayıcı globuline (SHBG) bağlanır. Total ilaç serum konsantrasyonlarının sadece % 3-4'ü serbest steroid olarak bulunur ve yaklaşık % 35 ile % 61'i sırasıyla SHBG ve albumine bağlanır. Noretisteronun dağılım hacmi 4,4  1,3 L/kg'dır. Oral alımdan sonra, ilaç serum seviyesi-zaman bağlantısı bifazik bir akış izler. Her iki faz, sırasıyla yaklaşık 1-2 ve 5-13 saatlik bir yarılanma ömrüyle karakterizedir.
Noretisteron anne sütüne geçebilir ve alım yolundan bağımsız olarak sütte bulunan ilaç düzeyleri anne plazmasında bulunan miktarın yaklaşık %10'u veya daha azıdır. Ortalama maksimum ilaç düzeylerinin yaklaşık 16 ng/mL olmasından hareketle, bebeğin günlük aldığı 600 mL'lik anne sütünden hareketle, yaklaşık 1 mikrogram (plazma dozunun % 0,02'si) bebeğe geçebilir.
Biyotransformasyon:
Noretisteron çoklu yollardan metabolize edilir. Bu metabolitlerin bir kısmı plazmadan çok yavaş, yaklaşık 67 saatlik yarı ömür ile elimine edilir. Bu nedenle noretisteronun oral uygulanması ile uzun süreli tedavide metabolitlerin bazıları plazmada birikebilir.
İnsanlarda noretisteron ya da noretisteron asetat oral uygulamanın ardından kısmen etinilestradiole metabolize olur. Bu dönüşümde 1 mg oral noretisteron / noretisteron asetat için yaklaşık 4-6 mikrogram etinilestradiole karşılık gelmektedir.
Eliminasyon:
Noretisteron, değişime uğrayarak atılır. Büyük oranda, A halkası indirgenmiş ve hidroksillenmiş metabolitleri ve bunların konjugatları (glukuronid ve sülfat konjugatları) idrar ve feçes yoluyla yaklaşık 7:3 oranında atılır. Böbrekten atılan metabolitlerin büyük bir bölümü 24 saat içinde 19 saatlik bir yarılanma ömrüyle atılır.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Noretisteronun çok dozlu günlük uygulaması ile ilacın yarılanma ömrünün oldukça kısa olması nedeniyle birikmesi olası değildir. Bununla beraber etinilestradiol gibi SHBG- endükleyici ajanlarla birlikte uygulandığında, noretisteronun SHBG'ne bağlanması nedeniyle noretisteron plazma düzeylerinde bir artış beklenebilir.
Noretisteron veya noretisteron esterleri ile yapılan tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel çalışmaları, insanlar için özel bir risk olmadığını ortaya çıkarmıştır. Ancak, seks steroidlerinin hormon ilişkili olmayan doku ve tümörlerin büyümesini uyarabileceği unutulmamalıdır.
Noretisteron veya noretisteron esterleri ile yapılan üreme toksikolojisine ilişkin çalışmalarda, dış genital organların gelişimi sırasında yüksek dozlarda kullanıma bağlı olarak dişi fetüslerde maskülinizasyon belirtileri görülmüştür. Epidemiyolojik çalışmalar yüksek dozlarda insanlarda bu etkinin ortaya çıkabileceğini gösterdiğinden somatik seksüel diferansiasyonun (gebeliğin 45. gününden itibaren) hormona duyarlı olduğu dönem süresince kullanıldığında PRIMOLUT-N'in dişi fetüslerde virilizasyon belirtilerini arttırabileceği belirtilmelidir. Bunun yanısıra, yapılan çalışmalarda teratojenik etkiye ait hiçbir bulgu bulunamamıştır.