PROCALUT 50 mg 28 film tablet Farmakolojik Özellikler

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.

[ 17 November  2011 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Antiandrojen ATC kodu: L02BB03

    Etki Mekanizması:

    Bikalutamid, başka bir endokrin aktivitesi olmayan, non-steroidal bir antiandrojendir. Androjen reseptörüne, gen ekspresyonunu aktive etmeksizin bağlanarak androjen uyarısını inhibe eder.

    Prostat tümörünün küçülmesi, bu inhibisyonun sonucudur. PROCALUT tedavisinin durdurulması, bazı hastalarda klinik olarak antiandrojen çekilme sendromu ile sonuçlanabilir.

    Bikalutamid, antiandrojen aktivitesi neredeyse sadece R-enantiyomerinde olan bir rasemattır.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Emilim:

    Bikalutamid, oral kullanım sonrası iyi emilir. Besinlerin biyoyararlanım oranı üzerinde, klinik önem taşıyan etkiye sahip olduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur.

    Dağılım:

    Bikalutamid, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (rasematın %96'sı, (R)- enantiyomerinin %99'undan fazlası) ve büyük ölçüde metabolize edilir (oksidasyon ve glukuronidasyon). Metabolitleri böbreklerden ve safra yolu ile yaklaşık olarak birbirine eşit oranlarda olmak üzere vücuttan uzaklaştırılır.

    Biyotransformasyon:

    (S)-enantiyomeri (R)-enantiyomerine kıyasla hızlı bir şekilde atılmakta olup, (R)- enantiyomerinin plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 1 haftadır.

    Günlük bikalutamid uygulamasında, (R)-enantiyomeri uzun yarı ömrü nedeniyle plazmada yaklaşık 10 kat daha fazla birikmektedir.

    Bikalutamidin günlük 50 mg'lık doz uygulanması sonucu (R)- enantiyomerin sabit düzeydeki plazma konsantrasyonunun 9 mcg/ml civarında olduğu tespit edilmiştir. Sabit düzeydeki plazma konsantrasyonunda total dolaşan enantiyomerlerin %99'u aktif olarak üstün olan (R)- enantiyomeridir.

    Eliminasyon:

    Klinik çalışmaların birinde, bikalutamid 150 mg kullanan erkeklerin menilerindeki ortalama R- bikalutamid konsantrasyonu 4,9 mcg/ml olarak ölçülmüştür. Cinsel ilişki sırasında kadına

    geçebilecek bikalutamid miktarı düşük olup yaklaşık 0,3 mcg/kg kadardır; bu miktar, laboratuvar hayvanlarının yavrularında değişikliklere neden olmak için gereken miktardan daha azdır.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Yaşlılar:

    Aktif enantiyomer olan (R)-enantiyomerin farmakokinetiği hastanın yaşından etkilenmez.

    Böbrek yetmezliği:

    Aktif enantiyomer olan (R)-enantiyomerin farmakokinetiği hastanın böbrek bozukluğundan etkilenmez.

    Karaciğer yetmezliği:

    Aktif enantiyomer olan (R)-enantiyomerin farmakokinetiği hafif-orta şiddetteki karaciğer yetmezliğinden etkilenmez. (R)-enantiyomerinin, şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda plazmadan daha yavaş uzaklaştırıldığı yönünde kanıtlar vardır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Bikalutamid hayvanlarda potansiyel antiandrojen ve karışık fonksiyonlu oksidaz enzim indükleyicidir. Hayvanlarda tümör indüksiyonu dahil olmak üzere hedef organ değişiklikleri bu aktivitelerle ilgilidir. Testislerdeki seminifer tübül atrofisi antiandrojenler ile beklenen bir sınıf etkisidir ve incelenen tüm türlerde gözlenmiştir. Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen 6 aylık bir çalışmada testis atrofisinin doz uygulamasının tamamlanmasından 4 ay sonra düzeldiği görülmüştür (50 mg'lık önerilen dozda insanlardaki terapötik konsantrasyonun yaklaşık 1,5 katına karşılık gelen dozlarda). Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen 12 aylık bir çalışmada, doz uygulamasının tamamlanmasından 24 hafta sonra herhangi bir düzelme olmadığı görülmüştür (50 mg'lık önerilen insan dozunda insanlardaki konsantrasyonun yaklaşık 2 katına karşılık gelen dozlarda). Köpeklerde 12 aylık tekrarlı doz uygulamasını takiben (50 mg'lık önerilen insan dozunda insanlardaki terapötik konsantrasyonun yaklaşık 7 katına karşılık gelen dozlarda) testis atrofisi insidansının, 6 aylık iyileşme periyodunun ardından doz uygulanan köpeklerde ve uygulanmayan kontrol köpeklerinde aynı olduğu görülmüştür. Bir fertilite çalışmasında (50 mg'lık önerilen insan dozunda insanlardaki terapötik konsantrasyonun yaklaşık 1,5 katına karşılık gelen dozlarda) 11 haftalık doz uygulamasından hemen sonra erkek sıçanların başarılı çiftleşme süresinde bir uzama olduğu gözlenmiştir; doz uygulanmayan 7 haftalık bir sürenin ardından bu durumun geriye çevrildiği görülmüştür.