PROPOFOL-PF %2 1000 mg/50 ml I.Venjeksiyonluk/infüzyonluk emülsiyon (1 flakon) Farmakolojik Özellikler
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
[ 11 April 2023 ]
Polifarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
[ 11 April 2023 ]
Farmakoterapötik grup: Diğer genel anestezikler. ATC kodu: N01AX10
Etki mekanizması
Propofol (2,6-diizopropilfenol); yaklaşık 30 saniye gibi hızlı bir etki başlangıcı olan kısa etkili bir genel anestezik ajandır. Anesteziden uyanma genellikle hızlıdır. Tüm genel anesteziklerde olduğu gibi etki mekanizması iyi anlaşılamamıştır. Bununla birlikte, propofolün sedatif/ anestetik etkilerini ligand kapılı GABAA reseptörleri aracılığıyla nörotransmiter GABA'nın inhibitör fonksiyonunun pozitif modülasyonu ile ürettiği düşünülmektedir.
Genel olarak, anestezi indüksiyonu ve idamesi için Propofol-PF % 2 uygulandığında ortalama arteriyel kan basıncında düşme ve kalp hızında hafif değişiklikler gözlenir. Bununla birlikte, hemodinamik parametreler normalde bakım sırasında nispeten sabit kalır ve istenmeyen hemodinamik değişikliklerin insidansı düşüktür. % 2 Propofol uygulamasının ardından solunum depresyonu meydana gelebilmesine rağmen, herhangi bir etki niteliksel olarak diğer intravenöz anestezik ajanlarınkine benzerdir ve klinik uygulamada kolayca yönetilebilir. Propofol % 2, beyin kan akışını, kafa içi basıncını ve beyin metabolizmasını azaltır. İntrakraniyal basınçtaki azalma, yüksek referans değerli intrakraniyal basıncı olan hastalarda daha fazladır.
Klinik etkililik ve güvenlik
Anesteziden iyileşme genellikle hızlı ve nettir ve düşük baş ağrısı insidansı ve ameliyat sonrası bulantı ve kusma görülür.
Genel olarak, % 2 Propofol ile anesteziyi takiben, inhalasyon ajanlarıyla anesteziye göre daha az ameliyat sonrası bulantı ve kusma görülür. Bunun propofolün azalmış emetik potansiyeli ile ilişkili olabileceğine dair kanıt vardır.
Propofol % 2, klinik olarak oluşması muhtemel konsantrasyonlarda, adrenokortikal hormonların sentezini engellemez.
Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda propofol bazlı anestezi süresi üzerine yapılan sınırlı çalışmalar, güvenlilik ve etkililiğin 4 saate kadar değişmediğini göstermektedir. Çocuklarda kullanıma ilişkin literatürler, güvenlilik ve etkililikte değişiklik olmaksızın uzun süreli prosedürler kullanımı kanıtlar.
Emilim:
Anesteziyi sürdürmek için Propofol %2 kullanıldığında, kan konsantrasyonları verilen uygulama hızı için asimptotik olarak kararlı durum değerine yaklaşır.
Dağılım:
Propofol geniş bir şekilde dağıtılır ve vücuttan hızla atılır (toplam vücut klirensi 1,5 a€“ 2 L / dk).
Biyotransformasyon:
Başlıca karaciğerde metabolize olur.
Eliminasyon:
Bir bolus dozunu takiben veya bir infüzyonun sonlandırılmasını takiben propofol konsantrasyonlarındaki düşüş, propofolün zayıf perfüze dokudan yeniden dağılımını temsil eden, çok hızlı dağılım, hızlı eliminasyon (yarılanma ömrü 30 - 60 dakika) ve daha yavaş bir son faz ile üç bölmeli açık bir modelle (yarılanma ömrü 2 - 4 dakika) tanımlanabilir.
Klirens, esas olarak kan akışına bağımlı olduğundan dolayı karaciğerde metabolik süreçlerle propofolün inaktif konjugatları ile buna karşılık gelen ve idrarla atılan kinol oluşturmak üzere gerçekleşir.
Tek bir doz 3 mg intravenöz uygulamadan sonra, propofol klirensi/kg vücut ağırlığı yaşa göre aşağıdaki gibi artmıştır:
Medyan klirens büyük çocuklar ile karşılaştırıldığında (n = 36, yaş aralığı 4 ay - 7 yıl), 1 aydan küçük yenidoğanlarda önemli ölçüde daha düşüktür (n = 25) (20 mL/kg/dk). Buna ek olarak, yeni doğanlarda bireysel anlamda ciddi değişkenlikler (3,7 - 78 mL/kg/dk aralığında) bulunmaktadır. Bu büyük değişkenlik gösteren sınırlı deneme verilerine göre, bu yaş grubu için doz önerileri verilemeyeceği görülmüştür.
Daha büyük çocuklarda tek bir 3 mg/kg bolus uygulamasından sonra medyan propofol klirensi yetişkinler 23.6 mL/dk/kg (n=6) ile karşılaştırıldığında 37,5 mL/dk/kg (4 - 24 ay) (n=8),
38,7 mL/dk/kg (11 - 43 ay) (n=6 ), 48 mL/dk/kg (1 - 3 yıl) (n=12), 28,2 mL/dk/kg (4 - 7 yıl) (n=10)'dır.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Farmakokinetik, Propofol % 2'nin önerilen infüzyon hızları aralığında doğrusaldır.
Hafiften orta dereceli anesteziyle sonuçlanan dozlarda hayvanlar üzerinde (primatlar dahil) yayınlanan çalışmalar, hızlı beyin büyümesi veya sinaptogenez süresi boyunca anestetik ajanların kullanımının, gelişmekte olan beyinde uzamış kognitif eksikliklerle ilişkili olabilen hücre kaybına yol açtığını göstermektedir.
Türler arası karşılaştırmalara dayanarak, bu değişikliklere karşı savunmasızlık penceresinin, üçüncü trimesterde yaşamın ilk birkaç ayı boyunca maruz kalmalarla ilişkili olduğuna inanılıyor, ancak insanlarda yaklaşık 3 yaşına kadar uzayabilir. Yenidoğan primatlarında, hafif cerrahi bir anestezi düzlemi üreten 3 saatlik bir anestezi rejimine maruz kalmak, nöronal hücre kaybını artırmamıştır, ancak 5 saat veya daha uzun tedavi rejimleri nöronal hücre kaybını artırmıştır. Bu klinik olmayan bulguların klinik önemi bilinmemektedir. Üç yaşından küçük çocuklarda ve preklinik verilerin önerdiği potansiyel risklere karşı işlem gerektiren hamile kadınlarda sağlık mesleği mensupları uygun anestezinin yazar/zarar ilişkisini dikkate almalıdır.