REVAFEN 50 mg/ 2 ml IM7IV ENJEKSIYONVE infüzyon için çözelti içeren 6 ampül Klinik Özellikler
Haver Pharma İlaç A.Ş.
[ 31 May 2016 ]
Haver Pharma İlaç A.Ş.
[ 31 May 2016 ]
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları (örn. bel ağrısı), post-operatif ağrı, dismenore ve renal kolik tedavisinde endikedir.
Tavsiye edilen doz her 8-12 saatte bir 50 mg'dır. Günlük maksimum doz olan 150 mg'ı aşmamak şartıyla, 6 saat arayla uygulanabilir.
REVAFEN, kısa süreli kullanım içindir ve tedavi akut semptomatik dönem ile sınırlandırılmalıdır (maksimum 2 gün). Hastalar mümkün olan sürede oral analjezik tedaviye geçmelidirler.
Semptomları kontrol etmek amacıyla gerekli en kısa sürede en düşük etkili doz kullanılarak
istenmeyen etkiler en aza indirilebilir. (Bkz. Bölüm 4.4)
Orta ve ağır şiddetteki postoperatif ağrıların olduğu durumda, REVAFEN, eğer endike ise, opioid analjezikler ile bir arada, yetişkinlerde tavsiye edilen dozlarda kullanılabilir (Bkz. Bölüm 5.1).
REVAFEN intramüsküler ya da intravenöz yollarla uygulanabilir.
IM uygulama:
1 adet REVAFEN içeriği (2 mL) kas içine derin ve yavaş bir enjeksiyon ile verilmelidir.
IV uygulama:
IV infüzyon: Bölüm 6.6'da tarif edilen şekilde hazırlanan seyreltik çözelti, 10 ile 30 dakika arası bir sürede yavaş bir şekilde damar içine infüzyon ile verilmelidir. Çözelti daima güneş ışığından korunmalıdır.
IV bolus: Gerekli ise, bir REVAFEN içeriği (2 mL) 15 saniyeden uzun bir sürede yavaş IV
bolus ile verilebilir.
İlacın kullanımı ile ilgili talimatlar:
REVAFEN IM veya IV bolus ile verildiğinde, çözelti, renkli ampulden çekildikten hemen sonra enjekte edilmelidir (Bkz. Bölüm 6.2 ve 6.6)
IV infüzyon ile verildiğinde, çözelti aseptik olarak seyreltilmeli ve güneş ışığından korunmalıdır (Bkz. Bölüm 6.3 ve 6.6). Uygulamadan önce tıbbi ürünün seyreltme talimatı için Bölüm 6.6'ya bakınız.
Hafif böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi 60-89 mL/dak) toplam günlük doz 50 mg'a indirilmelidir (bkz. bölüm 4.4). REVAFEN orta ve ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi ≤59 mL/dak) kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
Hafif ve orta derecede (Child-Pugh skoru 5-9 arası) karaciğer bozukluğu olan hastalarda toplam günlük doz 50 mg'a indirilmelidir ve ilacın kullanımı sırasında karaciğer fonksiyonları dikkatli bir şekilde izlenmelidir. REVAFEN, ağır karaciğer bozukluğu olan (Child-Pugh skoru 10-15 arası) hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
REVAFEN'in çocuklarda ve adolesanlarda yapılmış çalışmaları bulunmamaktadır. Bu nedenle
güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmadığından çocuk ve adolesanlarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda genellikle doz ayarlamasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarının fizyolojik olarak gerilemesinden dolayı, böbrek fonksiyonlarının hafifçe bozulması durumunda daha düşük bir doz (toplam günlük doz 50 mg) tavsiye edilir (bkz. Bölüm 4.4).
REVAFEN aşağıdaki durumlarda uygulanmamalıdır:
Deksketoprofene, diğer NSAİİ'lara veya bölüm 6.1.'de listelenen, üründeki herhangi bir
yardımcı maddeye karşı duyarlılığı olan hastalar,
NSAİİ'ler ölümcül olabilecek kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk, kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan veya kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir (bkz. Uyarılar).
Aşağıdaki etkileşmeler genelde tüm non-steroidal antiinflamatuar (NSAİİ) ilaçlar için geçerlidir:
Önerilmeyen kombinasyonlar:
Yüksek doz silikatlar da (≥ 3 g/gün) dahil olmak üzere diğer NSAİİ'ler: Sinerjitik etkiyle gastrointestinal ülser ve kanama riskini arttırabileceklerinden, birkaç NSAİİ'nin eşzamanlı kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Gebelik Kategorisi: 1. ve 2. trimesterde C; 3. Trimesterde D'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar uygun bir doğum kontrolü uygulamalıdır.
REVAFEN'in hamileliğin üçüncü trimestrinde kullanılması kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Prostaglandin sentezi inhibisyonu, hamileliği ve/veya embriyo-fetal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler hamileliğin erken döneminde prostaglandin sentezi inhibitörlerinin kullanılmasından sonra düşük ve kardiyak malformasyon riskinde artışla ilgili bir kaygıyı ortaya çıkarmışlardır. Mutlak kardiyovasküler malformasyon riski %1'in altında iken, yaklaşık %1,5 düzeyine yükselmiştir. Doz arttıkça ve tedavi süresi uzadıkça riskin arttığı düşünülmektedir.
Kesin gerekli olmadıkça, gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, deksketoprofen trometamol verilmemelidir. Deksketoprofen trometamol gebelik planlayan, gebeliğin birinci veya ikinci trimesterindeki hastalar tarafından kullanılacaksa, tedavi dozu mümkün olduğunca düşük olmalı ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüsü aşağıdaki risklerle karşı karşıya getirirler:
Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon);
Baş dönmesi ve uyuşukluk oluşabileceğinden, REVAFEN araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde hafif ya da orta derecede etkisi olabilir.
Parenteral deksketoprofen ile yapılan klinik çalışmalarda deksketoprofen trometamol ile ilişkili olma olasılığı bulunduğu rapor edilen ayrıca deksketoprofen trometamolün ruhsatının alınmasından sonra bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda tablo şeklinde gösterilmekte olup reaksiyonlar sistem organ sınıfına göre düzenlenip görülme sıklığına göre sıralanmışlardır.
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
SİSTEM ORGAN SINIFI |
Yaygın | Yaygın olmayan |
Seyrek |
Çok seyrek | |||
Kan sistemi | ve | lenf |
| Anemi |
| Nötropeni, Trombositopeni | |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
| Larinjial ödem | Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok | |||
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
|
| Hiperglisemi, hipogilisemi, hipertrigliseridemi, anoreksi |
| |||
Psikiyatrik hastalıklar |
| Uykusuzluk |
|
| |||
Sinir sistemi hastalıkları |
| Baş ağrısı, başdönmesi, uyuklama | Parestezi, senkop |
| |||
Göz hastalıkları |
| Bulanık görme |
|
| |||
Kulak kulak | ve | iç |
|
| Kulak çınlaması |
| |
Kardiyak hastalıklar |
|
| Ekstrasistol, taşikardi |
| |||
Vasküler hastalıklar |
| Hipotansiyon, yüzde kızarıklık | Hipertansiyon, yüzeysel tromboflebit |
| |||
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar |
|
| Bradipne | Bronkospazm, dispne | |||
Gastrointestinal hastalıklar | Bulantı, kusma, | Karın ağrısı, dispepsi, diyare, kabızlık, kan, kusma, ağız kuruluğu | Peptik ülserasyon, peptik ülser kanaması veya perforasyonu (bkz. Bölüm 4.4) | Pankreas iltihabı | |||
Hepatobiliyer hastalıklar |
|
| Hepatit, sarılık | Hepatik hasar | |||
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
| Dermatit, prurit, |
deri | Ürtiker, akne | Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal |
|
| döküntüsü, terleme artışı |
| nekroliz (Lyell sendromu), anjiyo ödem, yüzde ödem, fotosensitivite reaksiyonları |
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik |
|
| Kas sertleşmesi, eklem sertleşmesi, kas krampları, bel ağrısı |
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
|
| Akut renal yetmezlik, poliüri, böbrek ağrısı, ketonüri, proteinüri | Nefrit veya nefrotiksendrom |
Üreme sistemi ve meme hastalıkları |
|
| Adet dönemi bozuklukları, prostat bozuklukları |
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Enjeksiyon yeri ağrısı, inflamasyon içeren enjeksiyon yeri reaksiyonları, morarma veya kanama | Isı artışı, kas yorgunluğu, ağrı, soğuk hissi | Sertlik, periferal ödem |
|
Araştırmalar |
|
| Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler |
|
Gastrointestinal: En sık gözlemlenen advers olaylar gastrointestinal özelliktedirler. Özellikle yaşlılarda olmak üzere bazen ölümcül seyredebilen peptik ülser, perforasyon veya gastrointestinal kanama meydana gelebilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4). İlacın kullanımından sonra bulantı, kusma, diyare, flatulans, kabızlık, dispepsi, karın ağrısı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolit ve Crohn hastalığında kötüleşme (Bkz Bölüm 4.4 Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri) bildirilmiştir. Daha nadiren gastrit gözlenmiştir. Pankreatit çok nadir bildirilmiştir.
NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi aşağıdaki istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir: Belirgin olarak sistemik lupus eritematozus veya karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda oluşabilen aseptik menenjit; ve hematolojik reaksiyonlar (purpura, aplastik ve hemolitik anemi ve nadiren agranülositoz ve medullar hipoplazi).
Stevens Johnson Sendromu ve Toksik Epidermal Nekroliz (oldukça nadir) dahil büllöz
reaksiyonlar bildirilmiştir.
Klinik araştırmalar ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİİ'lerin (özellikle yüksek dozda ve uzun süreli tedavide) kullanılmasına arteriyel trombotik olaylarda (örneğin miyokard enfarktüsü veya inme) hafif risk artışının eşlik edebildiğini ileri sürmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).