RINOMAST 2.5/120 mg efervesan tablet (20 efervesan tablet) Klinik Özellikler
Neutec İlaç San. Tic.A.Ş.
[ 10 July 2018 ]
Neutec İlaç San. Tic.A.Ş.
[ 10 July 2018 ]
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinlerde ve 12 yaş üstü çocuklarda
Günde iki kez (sabah ve akşam) birer tablet, aç veya tok karnına alınır. Tedavinin süresi, belirtilerin görüldüğü dönemi geçmemeli ve 2-3 haftayı aşmamalıdır. Nazal belirtilerde yeterli rahatlama sağlandığında, uygunsa, tedavi sadece levosetirizin içeren ürün ile sürdürülmelidir.
Uygulama şekli:
RİNOMAST ağızdan kullanım içindir. Efervesan tablet bir bardak suda (150 ml) eritilerek içilir. Suda çözülerek kullanıma hazırlanan ilaç bekletilmeden içilmelidir. Efervesan tabletler çiğnenmemeli ve yutulmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Doz aralıkları kişinin böbrek fonksiyonlarına göre bireyselleştirilir. Doz ayarlaması, aşağıdaki tablo uyarınca yapılır. Bu doz tablosunu kullanmak için, hastanın kreatinin klerensi (CLcr) ml/dak olarak hesaplanmalıdır. CLcr (mL / dak) değeri, serum kreatinin (mg/dl) değerinin aşağıdaki formüle uygulanmasıyla hesaplanır:
[ 140-yaş (yıl) ] x ağırlık (kg)
-(x 0.85 kadınlar için)
72 x serum kreatinin (mg/dl)
Böbrek Fonksiyon Bozukluğu Olan Hastalarda Doz Ayarlaması:
Grup | Kreatinin Klerensi (mL / | Doz ve Doz sıklığı |
Normal | > 80 | Günde iki kere 1 efervesan tablet |
Hafif | 50-79 | Günde iki kere 1 efervesan tablet |
Orta | 30-49 | İki günde bir kere 1 efervesan tablet |
Ağır | <30 | Üç günde bir kere 1 efervesan tablet |
Son dönem böbrek yetmezliği ve diyalizdeki hastalar | < 10- | Kontrendike |
Böbrek yetmezliği olan pediyatrik hastalarda doz, hastanın renal klerensi ve vücut ağırlığı göz önüne alınarak bireysel olarak ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliği olan çocuklar için spesifik veri bulunmamaktadır.
Karaciğer yetmezliği:
Sadece karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlanmasına gerek yoktur.
Böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması önerilmektedir (bkz.,
Bölüm "Böbrek yetmezliği ”).
Şiddetli hepatik yetmezlik durumunda dikkatli olunması gerekmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
RİNOMAST’ın 12 yaş altmdaki çocuklarda kullanımı, bu yaş grubunda setirizin/ psödoefedrin
kombinasyonu ile çalışma yapılmamış olduğundan, önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
RİNOMAST;
• Bileşimindeki maddelerden herhangi birine, efedrine veya diğer piperazinlere ve diğer adreneıjik ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
• Şiddetli hipertansiyon ya da şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda,
• Dihidroergotamin alan hastalarda,
• Kontrol altına alınamayan hipertiroidi,
• Ciddi aritmiler
• Ağır böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 10 mL / dak’nın altında), feokromasitoma, göz içi basıncı yüksek olan hastalarda veya idrar retansiyonu olanlarda,
• Monoamino oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda RİNOMAST kullanımından önceki 14 gün içinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil) / RIMA almış ve/veya almaya devam eden hastalarda) kontrendikedir. RİNOMAST etken maddelerinden psödoefedrin ve bu tip bir ilacm aynı zamanda kullanılması kan basıncında yükselmeye neden olabilir.
• İnme öyküsü olan hastalarda,
• Hemorajik inme riskini arttıran faktörleri olan hastalarda, RİNOMAST’ın bromokriptin, pergolid, lisurid, kabergolin, ergotamin gibi vazokonstriktörlerle veya nazal dekonjestan olarak oral veya nazal yoldan uygulanan diğer dekonjestan ilaçlarla (fenilpropanolamin, fenilefrin, efedrin) eş zamanlı kullanımda,
• Diğer sempatomimetrik ilaçlar (dekonjestanlar, trisiklik antidepresanlar, iştah bastıncı ilaçlar ya da amfetamin benzeri psikostimülanlar) veya beta blokörlerle birlikte kullanımda,
• Aritmisi olanlarda
• Kardiyovasküler hastalığı olanlarda
• İskemik kalp hastalığı olanlarda
• Glokomu olanlarda
• Taşikardisi olanlarda
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
• Hipertansiyonu olanlarda,
). Kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalarda
RİNOMAST’ın kan basıncı üzerindeki etkisi gözlenmelidir.)
• Diabetes mellitusu olanlarda,
• Tiroid fonksiyon bozukluklarında,
• Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
• Antihipertansif ilaç (antihipertansif etkilerin azalması) kullananlarda,
• Alkol veya diğer Santral Sinir Sistemi (SSS) depresanları kullananlarda (SSS
baskılanmasının artması ve performans bozukluğu),
• Dijital (kardiyak aritmi riski) alan hastalarda
• Prostat hipertrofısi (hiperplazisi) veya mesane fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkat gereklidir.
Uzun süreli kullanımdan kaçınılmalı,5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Psödoefedrinin vazokonstriktör etkisi nedeniyle, inflamatuvar bağırsak hastalığında olduğu
gibi, hiperkoagülasyon açısından risk grubundaki hastalarda da dikkat edilmesi önerilir.
Diğer santral etkili stimülanlar gibi, psödoefedrinin de suistimali gözlemlenmiştir.
Şiddetli derecede karaciğer yetmezliği olanlarda ve orta derecede böbrek yetmezliği özellikle
birlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda dikkatli olunmalıdır.
İçeriğinde bulunan psödoefedrin sebebiyle RİNOMAST’ın, tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalannda kullanımından kaçınılmalıdır.
Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetrik ilaçlarla posterior geri dönüşlü ansefalopati (PRES)/geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS) bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve görme bozukluğudur. Olgulann çoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir. PRES/RCVS belirti ve semptomlan gelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir.
Hipertansif hastalarda non-steroid antienflamatuvar ilaçlarla (NSAİİ’ler) eşzamanlı tedavide, hem psödoefedrin, hem de NSAİİ’ler kan basıncını arttırabileceğinden, dikkatli olmak gereklidir.
Levosetirizin ile yapılmış etkileşim çalışması yoktur (CYP3A4 indükleyicilerle yapılan bir çalışma da yoktur). Levosetirizinin rasemat bileşiği olan setirizin ile yapılan çalışmalarda, klinikte anlamlı advers etkileşimlerin olmadığı (psödoefedrin, simetidin, ketokonazol, eritromisin, azitromisin, glipizid ve diazepam ile) gösterilmiştir. Teofılin (günde bir kez 400 mg) ile yapılan çok dozlu bir çalışmada setirizin klerensinde küçük bir azalma (%16) gözlenmiş; ancak setirizin ile birlikte uygulandığında teofılinin dağılımı değişmemiştir. Levosetirizin gıdalar ile birlikte alındığında emilim hızında azalma olmasına karşın emilim miktarı değişmemektedir.
Rasemat setirizinin alkolün etkisini artırmadığı gösterilmiş olsa da, hassas hastalarda, alkol veya diğer Santral Sinir Sistemi depresanlannın setirizin veya levosetirizin ile birlikte eşzamanlı kullanımının santral sinir sistemi üzerine etkisi olabilir.
Ritonavir (günde iki kez 600 mg) ve setirizin (günde bir kez 10 mg) ile yapılan çoklu bir doz çalışmasında, setirizine maruziyet yaklaşık %40 artmış, setirizin ile birlikte uygulandığında ritonavirin dağılımı hafifçe azalmıştır (%-l 1).
). Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergot alkoloidleri ise ergotism riskine sebep olabilir.
Sempatomimetik aminlerin monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımı hipertansif kriz ile sonuçlanabilir. MAO inhibitörlerinin uzun etki süreleri nedeniyle bu etkileşim, böyle bir tedavinin kesilmesinin 15 gün sonrasında hala mümkündür.
Linezolid’in psödoefedrin ile birlikte uygulanması, kan basıncı normal olanlarda kan basıncında artışa neden olabilir.
Psödoefedrin, dijitalle eş zamanlı kullanıldığında ektopik “pacemaker” aktivitesinde artış meydana gelebilir. Bu nedenle dijitalize hastalarda RİNOMAST kullanımından kaçınılmalıdır.
Antasitler ve proton pompa inhibitörleri, psödoefedrinin emilim hızını artırır, kaolin ise azaltır.
Halojenli anestezik ajanlarla eş zamanlı kullanım, ventriküler aritmiyi provoke edebilir veya kötüleştirebilir.
Aleıji deri testleri, antihistaminikler tarafından inhibe edilir ve bu testleri uygulamadan önce uygun bir süre ilaçtan arınma dönemi gereklidir.
Aşırı yağlı bir yemek her iki aktif bileşenin de biyoyararlanımını değiştirmemekle birlikte, setirizinin doruk plazma konsantrasyonunu düşürmüş ve geciktirmiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi "C"’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar RİNOMAST ile tedavi edilebilir, ancak hamilelik teşhis edildi ise tedavi kesilmelidir.
RİNOMAST’ın oral kontraseptifler ile eş zamanlı kullanımının, kontrasep siy onun etkililiğini azaltması beklenmez.
Gebelik dönemi
Hamile kadınlarda, levosetirizin / psödoefedrin kombinasyonunun kullanımına yönelik veri bulunmamaktadır. Psödoefedrinin hamileliğin ilk 3 ayında kullanımına, gastroşizi (barsak fıtığı ile birlikte karın duvarında gelişimsel bir kusur) sıklığında artış eşlik eder.
Psödoefedrin uzun süreden beri istenmeyen etkiler görülmeden yaygm bir şekilde kullanılmaktaysa da, gebelik sırasında güvenli kullanımı saptanmamıştır.
Psödoefedrin vazokonstriktif etkilerine bağlı olarak, uteroplasental dolaşımda azalmayı indükleyebileceğinden, hamileliğin ilk 3 ayında RİNOMAST kullanılmamalıdır. Hamilelikte yapılan sınırlı sayıda uygulamadan elde edilen veriler, setirizinin hamilelik veya fetus/yeni doğan bebeğin sağlığı üzerinde istenmeyen bir etki oluşturmadığını göstermektedir.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda, gebelik, embriyonal/fötal gelişim, doğum ya da doğum-sonrası gelişim ile ilgili yeterli veri ortaya konmamıştır (bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Hamilelik boyunca RİNOMAST kullanılmamalıdır. RİNOMAST’ın gebe kadına sağlayacağı yararı, fötüs üzerindeki riski değerlendirilerek dikkatli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Setirizin/psödoefedrin kombinasyonu anne sütüne geçer; bu nedenle, emziren kadınlarda RİNOMAST kullanılmamalıdır.
üreme yeteneği / Fertilite
Hayvanlarda yapılan bir çalışma ile, önerilen dozun 10 katma çıkan bir dozda setirizin:psödoefedrin (1:24) kombinasyonunun fertilite üzerine etkili olmadığı gösterilmiştir. Oral yolla verilen psödoefedrinin, dişi sıçanlarda 20 mg/kg/gün dozu ve erkek sıçanlarda 100 mg/kg/gün dozu, üremeyi bozmamakta veya morfolojik gelişimi ve yaşamı değiştirmemektedir.
Setirizin/psödoefedrin kombinasyonunun önerilen dozunda; araç kullanma becerisi, uykuya dalma ve düz çizgide yürüme performansına ait objektif ölçümlerde, klinik olarak anlamlı bir etki gösterilmemiştir.
Klinik çalışmalarda, sübjektif somnolans hissi bildirilmiş olduğundan, farklı bireylerde, farklı ilaçlann gösterebileceği bu etkilerdeki değişkenlikler kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Normal önerilen dozlardan daha yüksek dozlarda santral sinir sistemi üzerinde etkiler meydana gelebilir.
Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda, levosetirizin, önerilen dozlarda kullanıldığında, zihinsel dikkati, reaksiyonlan veya araç kullanma yeteneğini olumsuz etkilediğine dair herhangi bir bulgu ortaya çıkmamıştır.
Ancak, levosetirizin kullanan bazı hastalarda somnolans, yorgunluk ve asteni görülebilir. Bu nedenle, araç kullanması gereken, potansiyel olarak tehlikeli aktivitelerde bulunan veya makine kullanmak zorunda olan hastalar, ilaca verdikleri yanıtı dikkate almalı, dikkatli olmalıdırlar.
Psödoefedrinin de herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir ve beklenmemektedir. Yine de, motorlu taşıt ve tehlikeli makineler kullanılacaksa, önerilen dozların üzerine çıkılmaması önerilmektedir. Hasta uyuşuk veya sersemlemiş hissediyorsa araba kullanmamalıdır.
Baş dönmesi olan hastalar araç ve makine kullanmamaları konusunda bilgilendirilmelidir.
Setirizin/psödoefedrin kombinasyonu
Kontrollü klinik çalışmalarda, setirizin/psödoefedrin kombinasyonu alan hastaların %1’inden fazlasında bildirilen advers reaksiyonlar, tek başma setirizin veya psödoefedrin için bildirilenlerden farklı değildir.
Setirizine bağlı olarak görülen istenmeyen etkiler genellikle, SSS depresanı veya paradoksik SSS uyarıcı etkileri, antikolinerjik aktivitesi veya aşırı duyarlılık reaksiyonlarıyla; psödoefedrine bağlı görülen istenmeyen etkiler ise daha çok, SSS uyarımı ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilidir. Psödoefedrine bağlı izole inme ve iskemik kolit vakaları literatürde tanımlanmıştır.
Levosetirizin
12-71 yaş grubundaki kadın ve erkeklerde yapılan terapötik çalışmalarda, levosetirizin 5 mg grubundaki hastalann %15.1’inde, plasebo grubundaki hastaların %11.3’ünde en az bir advers ilaç reaksiyonu görülmüştür.
Terapötik çalışmalarda, advers olaylara bağlı olarak tedaviyi bırakanların oranı, levosetirizin 5 mg ile %1.0 (9/935); plasebo ile %1.8 (14/771) idi.
Levosetirizin ile yapılan klinik çalışmalarda 935 gönüllü, tavsiye edilen 5 mg’lik günlük dozu almıştır. Levosetirizin 5 mg ya da plasebo alan hastalarda elde edilen bu verilerde, % 1 ya da daha fazla oranda (yaygııL 1/100, < 1/10) aşağıdaki advers ilaç reaksiyon insidanslan bildirilmiştir:
, MedDRA primer Sistem Organ Sınıflarına ve tahmin edilen görülme sıklıklarına göre aşağıda verilmiştir. Bu etkilerin görülme sıklıkları şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygm Ç 1/10); yaygm Ç 1/100 ila < 1/10); yaygm olmayan^ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek Ç 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 4:1 Setirizin / psödoefedrin kombinasyonu ve her bir etken madde ile bildirilen istenmeyen etkiler
MedDRA Sistem Organ Sınıfı | Advers reaksiyonlar | Sıklık | ||
Setirizin/ Psödoefedrin | Levosetirizin | Psödoefedrin | ||
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Aşın duyarlılık | Seyrek | ||
Anafılaktik şok dahil aşın duyarlılık | Çok seyrek | |||
Psikiyatrik hastalıkları | Sinirlilik, uykusuzluk | Yaygm | Yaygm | |
Anksiyete | Yaygm olmayan | Bilinmiyor | ||
Ajitasyon | Yaygm olmayan | Çok seyrek | Yaygm olmayan | |
Yorgunluk | Yaygm olmayan | Yaygm olmayan | ||
Halüsinasyon | Seyrek | Çok seyrek | Seyrek | |
Paranoiddelüsyon | Seyrek | Seyrek | ||
Eksitabilite | Seyrek | Seyrek | ||
Psikotik bozukluk | Çok seyrek | |||
Telaş hali | Yaygm olmayan | |||
Depresyon | Çok seyrek | |||
Agresyon | Çok seyrek | |||
Sinir sistemi hastalıkları | Baş dönmesi | Yaygm | ||
Baş ağnsı | Yaygm | Yaygın | Bilinmiyor | |
Sersemlik hissi | Yaygın | Yaygın | ||
Somnolans | Yaygm | Yaygın | ||
Konvülsiyon | Seyrek | Çok seyrek | ||
Tremor | Seyrek | |||
irritabilite | Çok seyrek | Bilinmiyor | ||
Serebrovasküler olay (inme) | Çok seyrek | |||
Tat alma bozukluklan (disguezi) | Çok seyrek | |||
Göz hastalıkları | Görme bozukluğu | Çok seyrek | ||
Kardiyak hastalıklar | Taşikardi | Yaygm | Çok seyrek | Seyrek |
Aritmi | Seyrek | |||
Palpitasyonlar | Çok seyrek | |||
Diğer kardiyak disritmiler | Seyrek | |||
Vasküler hastalıkları | Hipertansiyon1 | Seyrek | Seyrek | |
Solukluk | Seyrek |
Dolaşım kollapsı | Çok seyrek | |||
Solunum, göğüs bozukluklan ve mediastinal hastalıklar | Dispne | Çok seyrek | ||
Gastrointestinal sistem hastalıkları | Ağız kuruluğu | Yaygm | Yaygm | Yaygm |
Mide bulantısı | Yaygm | Çok seyrek | Yaygm | |
Kusma | Seyrek | Yaygm | ||
İskemik kolit | Çok seyrek | |||
Kann ağnsı | Yaygm olmayan | |||
Hepatobiliyer sistem hastalıkları | Hepatik fonksiyon bozukluklan (transaminazlar, alkalin fosfataz, gamma-GT, bilirubin düzeylerinde artış) | Seyrek | ||
Hepatit | Çok seyrek | |||
Deri ve derialtı doku hastalıkları | Deride kuruluk | Seyrek | ||
Döküntü | Seyrek | Çok seyrek | ||
Terlemede artış | Seyrek | |||
Ürtiker | Seyrek | Çok seyrek | ||
Sabit ilaç erüpsiyonu | Çok seyrek | Çok seyrek | ||
Anjiyonörotik ödem | Çok seyrek | Çok seyrek | ||
Kaşıntı | Çok seyrek | |||
Iritasyonlu veya iritasyonsuz deri döküntüleri | Seyrek | |||
Hipersensitivite reaksiyonlan | Seyrek | |||
Aleıjik dermatit2 | Seyrek | |||
Diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon | Seyrek | |||
Kas-iskelet bozukluklan, bağ doku ve kemik hastalıkları | Kas ağnsı (miyalji) | Çok seyrek | ||
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları | Dizüri | Yaygm olmayan | Yaygm olmayan | |
Erkek hastalarda üriner retensiyon (önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hızlandıncı bir faktör olabilir) | Yaygm olmayan | Yaygm olmayan | ||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Asteni | Yaygm | Yaygm olmayan | |
Halsizlik | Yaygm | |||
Araştırmalar | Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik | Çok seyrek | ||
Kilo artışı | Çok seyrek |
1 Sistolik kan basıncı artışı gözlenmiştir. Terapötik dozlarda psödoefedrinin kan basıncı üzerindeki etkisi klinik olarak anlamlı değildir.
2 Psödoefedrin kullanımı ardından bronkospazm, anjiyoödem gibi sistemik belirtileri olan/olmayan çeşitli aleıjik deri reaksiyonlan bildirilmiştir.
Belirtiler
Aşın dozda setirizin alimim takiben gözlenen belirtiler, esas olarak santral sinir sistemi etkileri veya antikolinerjik etkiler ile ilişkilidir.
Levosetirizinin doz aşımının belirtileri yetişkinlerde uyuşukluk; çocuklarda ise önce ajitasyon ve huzursuzluk, ardından da uyuşukluk olabilir.
Sempatomimetikler yüksek dozlarda, delüzyon ve halüsinasyonlarla seyreden bir toksik psikozu indükleyebilirler. Bazı hastalarda, kardiyak aritmi, dolaşım kollapsı, konvülsiyonlar, koma ve ölümcül olabilecek solunum yetmezliği gelişebilir.
Psödoefedrin ile doz aşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon, hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem semptomları ortaya çıkabilir. Şiddetli olgularda psikoz, konvülziyon, koma ve hipertansif kriz gelişebilir. Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyum düzeyi düşebilir.
Setirizin-psödoefedrin kombinasyonu ile akut doz aşımı, ölümcül olabilen ishal, sersemlik hissi, halsizlik, baş ağrısı, kırıklık, midriyazis, idrar retansiyonu, taşikardi, kardiyak aritmi, arteriyel hipertansiyon, SSS depresyonu (sedasyon, apne, bilinç kaybı, siyanoz ve kardiyovasküler kollaps) veya stimülasyon (uykusuzluk, halüsinasyonlar, tremor ve nöbetler) belirtilerine yol açabilir.
Tedavi
Psödoefedrin doz aşımında solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler komplikasyonları ve hipokalemiyi düzeltebilir. İstenirse, psödoefedrin atıhmının hızlandırılması için asit diürezi veya diyaliz yapılabilir. Tercihen hastane koşullarında, beraberinde alınmış herhangi bir ilaca da dikkat edilerek, semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. Kendiliğinden kusma yok ise, kusma uyarılmalıdır. Gastrik lavaj önerilir. Bilinen bir antidotu yoktur. Sempatomimetik aminler kullanılmamalıdır.
Hipertansiyon ve taşikardi alfa adrenerjik reseptör blokörleri ile ve/veya beta adreneıjik reseptör blokörleri ile kontrol altına alınabilir. Nöbetler, intravenöz diazepam ile tedavi edilebilir (çocuklarda, diazepam rektal yoldan verilir).
Setirizin ve psödoefedrinin hemodiyalizle atımı zayıftır.