SANTIS 8 mg aðýzda daðýlan 10 tablet Klinik Özellikler
Kaya Beşeri İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 27 February 2015 ]
Kaya Beşeri İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
[ 27 February 2015 ]
SANTİS sitotoksik kemoterapi ve radyoterapi ile indüklenen bulantı ve kusmanın tedavisinde endikedir. Aynı zamanda postoperatif bulantı ve kusmanın (POBK) önlenmesinde ve tedavisinde endikedir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
Kemoterapi ve radyoterapi ile indüklenen bulantı ve kusma tedavisinde:
Kanser tedavisinin emetojenik potansiyeli uygulanan kemoterapi kombinasyonlarının dozlarına ve kullanılan radyoterapi rejimlerine göre değişir. SANTİS’in uygulama yolu ve dozu 8-32 mg/gün’lük aralık içinde esneklik sağlamalı ve aşağıdaki gibi olmalıdır.
Yetişkinler:
Emetojenik kemoterapi ve radyoterapi:
SANTİS, emetojenik kemoterapi veya radyoterapi alan hastalara ağız yoluyla veya intravenöz yolla uygulanabilir.
Aşağıdaki doz rejimlerinden biri, kemoterapinin veya radyoterapinin ilk 24 saati içinde tavsiye edilmektedir:
- Kemoterapi veya radyoterapiden hemen önce yavaş intravenöz enjeksiyon yoluyla uygulanan 8 mg’lık tek doz.
- Tedaviden 1 - 2 saat önce alman 8 mg’lık oral doz ve bunu takiben 12 saat sonra alman 8 mg’lık oral doz.
İlk 24 saatten sonra görülebilen gecikmiş veya uzamış emezisten korunmak için, SANTİS tedavisine, tedavi küründen sonraki 5 gün boyunca günde 2 kez alman 8 mg’lık oral doz uygulamasıyla devam edilir.
Yüksek derecede emetojenik kemoterapi:
SANTİS, yüksek derecede emetojenik kemoterapi (örneğin yüksek doz sisplatin) alan hastalara intravenöz yolla uygulanabilir.
Doz rejiminin seçimi emetojenik tedavinin şiddetine göre belirlenir.
İlk 24 saatten sonra görülebilen gecikmiş veya uzamış emezisten korunmak için, SANTİS tedavisine, tedavi küründen sonraki 5 gün boyunca günde 2 kez alman 8 mg’lık oral doz uygulamasıyla devam edilir.
Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesinde ve tedavisinde:
Yetişkinler
Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi:
4 mg’lık tek doz, anestezinin indüklenmesiyle intramüsküler enjeksiyon veya yavaş intravenöz enjeksiyon şeklinde uygulanır, ya da 16 mg’lık tek doz, anesteziden 1 saat önce oral yolla uygulanır.
Başlamış postoperatif bulantı ve kusmanın tedavisi:
Operasyon sonrası başlamış olan bulantı ve kusmanın tedavisi için intravenöz uygulama gereklidir.
Uygulama şekli:
Ağızda çözünen tablet dil üzerine yerleştirilir. Tablet hızla çözülür.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmeliği olan hastalar:
Günlük dozun, doz sıklığının veya uygulama yolunun değiştirilmesi gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Orta derecede veya şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan kişilerde SANTİS klerensi anlamlı derecede azalır ve serum yarılanma ömrü anlamlı derecede uzar. Böyle hastalarda toplam günlük doz 8 mg’ı aşmamalıdır.
Yavaş sparten/debrisokin metabolizması olan hastalar:
Sparten ve debrisokin metabolizması yavaş olan hastalarda SANTİS’in eliminasyon yarı ömrü değişmez. Dolayısıyla, böyle hastalarda tekrarlı doz uygulamalarıyla sağlanan ilaç maruziyeti düzeyi genel popülasyondakinden farklılık göstermez. Günlük dozda ve doz sıklığında değişiklik yapılması gerekli değildir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar (2 yaşından büyük) ve adolesanlar (18 yaşından küçük)
Kemoterapi ve radyoterapi ile indüklenen bulantı ve kusma tedavisinde: Pediyatrik hastalarda deneyim sınırlıdır.
SANTİS kemoterapiden hemen önce intravenöz yolla 5 mg/m2’lik tek doz uygulanır ve bunu takiben 12 saat sonra oral yolla 4 mg’lık doz uygulanır. Tedavi kürünü takiben günde 2 kez oral yolla alman 4 mg’lık uygulamaya 5 gün kadar devam edilir.
Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisi: Postoperatif bulantı ve kusmanın
önlenmesi ve tedavisi için yavaş intravenöz enjeksiyon tavsiye edilmektedir.
2 yaşından küçük çocuklar: 2 yaşından küçük çocuklarda SANTİS’in güvenliği ve etkinliği belirlenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Kemoterapi ve radyoterapi ile indüklenen bulantı ve kusma tedavisinde: SANTİS, 65 yaşın üzerindeki hastalarda iyi tolere edilmektedir. Dozun, doz sıklığının veya uygulama yolunun değiştirilmesine gerek yoktur.
Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisi: Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisinde SANTİS kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Bununla birlikte SANTİS, kemoterapi almış 65 yaşın üzerindeki hastalarda iyi tolere edilmektedir.
SANTİS, diğer 5HT3 reseptör antagonistlerine (örneğin: granisetron, dolasetron) veya SANTİS’in yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
SANTİS’in kaim bağırsaktan geçiş süresini uzattığı bilindiğinden, subakut bağırsak obstruksiyonu belirtileri olan hastalar ondasetron uygulamasını takiben izlenmelidir.
Yardımcı maddeler ile ilgili uyarılar:
SANTİS yardımcı madde olarak 16,88 mg sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
SANTİS 98,89 mg mannitol içerir. Bu miktar eşik değerin altında olduğundan hiçbir olumsuz etki gözlenmez.
SANTİS 1,76 mg aspartam içerir. Fenilalanin için bir kaynak içermektedir. Fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.
SANTİS her dozunda 1 mmol’den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder. Bu miktar eşik değerin altında olduğundan hiçbir olumsuz etki gözlenmez.
SANTİS, kendisinin ya da diğer ilaçların metabolizmasını indüklediğine veya inhibe ettiğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Spesifik çalışmalar ondasetronun alkol, temazepam, furosemid, tramadol veya propofol ile birlikte uygulandığında fannakokinetik etkileşim olmadığını göstermiştir.
Ondansetron çeşitli hepatik sitokrom P450 enzimleri aracılığıyla metabolize edilir: CYP3A4, CYP2D6 ve CYP1A2. Ondansetronu metabolize edebilen metabolik enzimlerin çokluğuna bağlı olarak enzim inhibisyonu veya aktivitesinin azalması (örneğin CYP2D6’nm genetik eksikliği) normal olarak diğer enzimler tarafından telafi edilebilir ve genel ondasetron klerensinde veya doz rejiminde çok küçük veya önemsiz miktarda değişiklik olabilir.
Bitkisel ürünler ile etkileşim: St. John’s worth plazma ondansetron düzeylerini azaltabilir.
Fenitoin, karbamazepin ve rifampisin: Güçlü CYP3A4 indükleyicileriyle (örneğin fenitoin, karbamazepin ve rifampisin) tedavi edilen hastalarda oral ondansetron klerensi artmış ve ondansetron kan konsantrasyonları azalmıştır.
Tramadol: Küçük çalışmalardan sağlanan veriler ondansetronun tramadolün analjezik etkisini azaltabileceğini göstermektedir.
Apomorfin: Ondansteron apomorfinin hipotansif etkisini güçlendirebilir. Birlikte
kullanılmamalıdır.
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi B.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
SANTİS için gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı olarak zararlı etkileri olduğunu göstermemektedir (bkz. 5.3 - Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
İnsanlarda ondasetronun gebelik sırasında kullanımının güvenli olup olmadığı saptanmamıştır. Deney hayvanları ile yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde, embriyo veya fetus gelişimi, gestasyon süreci ve doğum öncesi veya doğum sonrası gelişme üzerine direkt ya da dolaylı olarak zararlı bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Bununla birlikte hayvan çalışmaları insanların vereceği yanıt yönünden belirleyici olmadığından gebelikte ondansetron kullanımı tavsiye edilmez.
Üreme yeteneği /Fertilite
Üreme yeteneği üzerindeki etkileri ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Laktasyon dönemi:
Ondansetronun insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, Ondansetronun sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da SANTİS tedavisinin durdumlup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve SANTİS tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Ondansetron psikomotor performansı bozmaz, sedasyona yol açmaz.
Aşağıdaki advers olaylar organ sistemi sınıflandırması ve sıklığına göre sıralanmıştır. Sıklıklar aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Çok yaygın, yaygın ve yaygın olmayan gruplardaki olaylar genellikle klinik çalışma verilerinden elde edilmiştir. Plasebo grubundaki insidans da dikkate alınmıştır. Seyrek ve çok seyrek gruplardaki olaylar genellikle pazarlama sonrası spontan verilerden sağlanmıştır.
Aşağıdaki sıklıklar, ondansetronun endikasyon ve formülasyona göre önerilen standart dozlarına göre hesaplanmıştır.
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Seyrek: Anafılaksi dahil bazen ciddi olabilen aşın duyarlılık reaksiyonları
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın:
Yaygın olmayan:
Göz bozuklukları
Seyrek:
Çok seyrek:
Baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, kırıklık
Kesin ve kalıcı bir sekel olmaksızın gözlenen (istemsiz göz
hareketler ve distonik reaksiyonlar gibi) ekstrapiramidal
reaksiyonlar, uyuklama, anksiyete
Nöbet
Özellikle intravenöz uygulama sırasında geçici görme bozukluğu (örneğin görmede bulanıklık)
Özellikle intraveöz uygulama sırasında geçici körlük
Bildirilen körlük olgularının çoğu 20 dakika içinde düzelmiştir. Hastaların çoğu sisplatin de dahil kemoterapötik ilaç almıştır. Geçici körlük bazı olgularda kortikal kökenli olarak bildirilmiştir.
Kardiyak bozukluklar
Yaygın olamayan: Aritmiler
ST segmenti deperesyonlu veya depresyonsuz göğüs ağrısı
Bradikardi
Çok seyrek: QT aralığında uzama dahil geçici EKG değişiklikleri
Vasküler bozukluklar
Yaygın: Sıcaklık hissi ve kızarma
Yaygın olmayan: Hipotansiyon
Solunum, torasik ve mediyastinal bozukluklar
Yaygın olmayan: Hıçkırık
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Kabızlık, diyare
Hepatobiliyer bozukluklar
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde asemptomatik artışlar*
* Bu olaylar sıklıkla sisplatin ile kemoterapi uygulanan hastalarda gözlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.tick.gov.tr: e-posta: tufam@titck.gov.tr: tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
SANTİS’in aşırı dozu hakkında sınırlı bilgi bulunmaktadır, ancak, az sayıdaki hasta aşın doz almıştır. Rapor edilen belirtilere görme bozuklukları, şiddetli kabızlık, düşük tansiyon ve geçici ikinci derece AV bloğu ile birlikte vazovagal atak (ve baygınlık) dahildir. Tüm örneklerde olaylar tamamen düzelmiştir.
SANTİS için spesifik bir antidod bulunmamaktadır. Bu nedenle doz aşımı olan tüm vakalarda uygun semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
SANTİS doz aşımının tedavisi için ipeka kullanılması tavsiye edilmez; çünkü SANTİS’in antiemetik etkisine bağlı olarak hastaların yanıt vermesi olası değildir.