SARILEN 100 mg 28 film tablet Klinik Özellikler

Ali Raif İlaç San. A.Ş.

[ 25 May  2012 ]

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Hipertansiyon:

    SARİLEN hipertansiyon tedavisinde endikedir.

    Sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inme riskinde azalma:

    Son ventrikül hipertrofisi olan hipertansiyonlu hastalarda inme riskini azaltmada endikedir.

    Proteinürisi olan tip 2 diyabetli hastalarda renal koruma:

    SARİLEN, proteinüriyi azaltma ve ölüm, son evre böbrek hastalığı (diyaliz veya renal transplantasyon gerektiren) veya serum kreatinin seviyesinin iki katına çıkma süresi, insidansları ile ölçülen böbrek yetmezliğinin ilerlemesini geciktirmede endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji:‌

    Hipertansiyon:

    SARİLEN'in başlangıç dozu genellikle günde bir kez 50 mg'dır. Maksimum antihipertansif etki, tedavinin başlangıcından 3 ila 6 hafta sonra elde edilir. Bazı hastalar, dozun günde 100 mg'a yükseltilmesiyle (sabahları) ek bir yarar görebilirler.

    SARİLEN, diğer antihipertansif ajanlar ve özellikle diüretiklerle (örn. hidroklorotiyazid) ile birlikte uygulanabilir.

    Günde ≥ 0.5 g proteinürisi olan hipertansif Tip 2 diyabetli hastalar:

    SARİLEN'in başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg'dır. Tedavi başlangıcından bir ay sonrasından itibaren kan basıncındaki yanıta göre doz günde bir defa 100 mg'a çıkarılabilir. SARİLEN diğer antihipertansif ajanlarla birlikte (örn: diüretikler, kalsiyum kanal blokerleri, alfa ya da beta blokerler ve merkezi sinir sistemini etkileyen ajanlar) olduğu gibi insülin ve diğer yaygın kullanılan hipoglisemik ajanlarla da (örn; sülfonilüreler, glitazonlar ve glukozidaz inhibitörleri) kullanılabilir.

    Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inme riskinin azaltılması:

    SARİLEN'in başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg'dır. Kan basıncı yanıtına bağlı olarak SARİLEN dozu günde bir defa 100 mg'a çıkarılabilir ve/veya hidroklorotiyazidin düşük

    bir dozu ilave edilebilir.

    Uygulama sıklığı ve süresi:‌

    SARİLEN 100 mg film tablet günde bir kez yemekle birlikte veya öğünler arasında alınır.

    Uygulama şekli:

    Ağızdan kullanım içindir.

    SARİLEN, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktarda su ile yutularak alınmalıdır.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:‌

    Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ve hemodiyaliz hastalarında başlangıç dozunda ayarlama gerekmez.

    Karaciğer yetmezliği:

    Karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tedavi deneyimi yoktur. Bu nedenle, losartan ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).

    Pediyatrik popülasyon:

    6-18 yaş arası çocuklarda ve adolesanlarda hipertansiyon tedavisinde losartanın etkinlik ve güvenilirliğiyle ile ilgili veriler sınırlıdır (bkz. bölüm 5.1). Yaşı 1 aydan fazla hipertansif çocuklarda sınırlı farmakokinetik veriler mevcuttur (bkz. bölüm 5.2).

    Tabletleri yutma problemi olmayan, >20 - <50 kg arası hastalarda önerilen doz günde bir kez 25 mg'dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 50 mg'a çıkarılabilir. Dozaj kan basıncı yanıtına göre ayarlanmalıdır.

    Vücut ağırlığı >50 kg olan hastalarda doz günde bir kez 50 mg'dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 100 mg'a çıkarılabilir. Günde 1.4 mg/kg'ın üzerindeki dozlar (veya günde > 100 mg) pediyatrik hastalarda incelenmemiştir.

    6 yaşından küçük çocuklarda veriler sınırlı olduğundan, losartanın bu hasta gruplarında kullanımı tavsiye edilmez.

    Glomerüler filtrasyon hızı < 30 ml/min / 1.73 m olan çocuklarda veri bulunmadığından bu çocuklara losartan önerilmez (bkz. bölüm 4.4).

    Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklara da önerilmez (bkz. bölüm 4.4).

    Geriyatrik popülasyon:

    75 yaşın üzerindeki hastalarda tedaviye 25 mg ile başlanması düşünülmelidir ancak yaşlılarda doz ayarlaması genellikle gerekmez.

    Diğer:

    İntravasküler hacim azalması olan hastalarda kullanım:

    İntravasküler hacim azalması olan hastalarda (örn., yüksek doz diüretiklerle tedavi edilenler) günde 25 mg başlangıç dozu düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).

    4.3. Kontrendikasyonlar

    :

    SARİLEN, bu ürünün herhangi bir bileşenine, gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde ve şiddetli karaciğer bozukluğunda kontrendikedir.

    Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB'ler) veya anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ile aliskirenin beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 Ml/dak/l.73 m) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5).

    4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

    Aşırı duyarlılık:

    Anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) öyküsü olan hastalar yakından takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.8).

    Hipotansiyon ve elektrolit/sıvı dengesizlikleri:

    Aşırı diüretik tedavisi, diyetle alınan tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azlığı olan hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra ve doz yükseltildikten sonra semptomatik hipotansiyon ortaya çıkabilir. Bu tip durumlar SARİLEN uygulanmadan önce düzeltilmeli veya daha düşük başlangıç dozu kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2). Bu 6-18 yaş arası çocuklarda da geçerlidir.

    Elektrolit dengesizlikleri:

    Elektrolit dengesizlikleri diyabetik veya diyabeti olmayan, böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda yaygındır ve düzeltilmelidir. Nefropatili tip 2 diyabetli hastalarda yürütülen bir klinik çalışmada hiperkalemi insidansı losartan ile tedavi edilen grupta plasebo grubuna göre daha yüksektir (bkz. bölüm 4.8). Buna bağlı olarak, plazma potasyum konsantrasyonları ve kreatinin klerens değerleri yakından izlenmelidir; özellikle kalp yetmezliği olan ve kreatinin klerensi 30-50 ml/dak olan hastalar yakından takip edilmelidir.

    Potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri ve potasyumlu tuzların losartan ile eş zamanlı uygulanması önerilmez (bkz. bölüm 4.5).

    Karaciğer fonksiyon bozukluğu:

    Sirozlu hastalarda plazma losartan konsantrasyonlarında anlamlı artış gösteren farmakokinetik verilerine dayanarak, karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan ile tedavi deneyimi mevcut değildir. Bu nedenle, ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan kontrendikedir (bkz. bölüm 4.2, 4.3 ve 5.2).

    Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklarda kullanılmaz (bkz. bölüm 4.2).

    Böbrek fonksiyon bozukluğu:

    Böbrek fonksiyon bozukluğu olan pediyatrik hastalarda kullanım

    Losartan glomerüler filtrasyon hızı <30 ml/dak/1.73 m olan çocuklarda veri olmadığı için tavsiye edilmez (bkz. bölüm 4.2).

    Losartanla tedavi sırasında, renal fonksiyonda bozulma olabileceğinden, renal fonksiyon düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bu özellikle losartan ateş, dehidratasyon gibi renal fonksiyonlarda bozulmaya neden olacak diğer durumların varlığında geçerlidir.

    Losartanla ADE-inhibitörlerinin bir arada kullanımının renal fonksiyonlarda bozulmaya neden olduğu gösterilmiştir. Bundan dolayı, bir arada kullanım önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.5).

    Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:

    Duyarlı kişilerde, özellikle bu sistemi etkileyecek kombinasyon kullanımlarında hipotansiyon, senkop, inme, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikler (akut renal yetmezlik dahil) rapor edilmiştir. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ARB veya ADE inhibitörlerinin aliskiren ile beraber kullanımı önerilmemektedir. Aliskirenle kombinasyon diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60ml/dak/1.73 m) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4. 3).

    Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde artışlar bildirilmiştir; böbrek fonksiyonundaki bu değişiklikler tedavi kesildikten sonra geri dönüşlü olabilmektedir. Losartan çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

    Böbrek transplantasyonu:

    Yakın tarihte böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda deneyim mevcut değildir.

    Primer hiperaldosteronizm:

    Primer aldosteronizm olan hastalar renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki gösteren antihipertansif ilaçlara genel olarak yanıt vermezler. Bu nedenle, losartan tabletlerinin bu hastalarda kullanımı önerilmez.

    Koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık:

    Diğer antihipertansif ajanlarda olduğu gibi, iskemik kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı düşüşü miyokard infarktüsü veya inmeye yol açabilir.

    Kalp yetmezliği:

    Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, kalp yetmezliği olan hastalarda (böbrek fonksiyon bozukluğu ile birlikte veya hariç), ciddi arteriyel hipotansiyon ve (genellikle akut) böbrek fonksiyon bozukluğu riski vardır.

    Kalp yetmezliği ve eşlik eden ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, ağır kalp yetmezliği (NYHA sınıf IV) olan hastalarda ve kalp yetmezliğiyle birlikte yaşamı tehdit eden, semptomatik kardiyak aritmileri olan hastalarda losartan ile yeterli tedavi deneyimi yoktur. Dolayısıyla losartan bu hasta gruplarında dikkatli kullanılmalıdır. Losartan ile bir beta-blokerin kombinasyonu dikkatli kullanılmalıdır (bkz. bölüm 5.1).

    Aort ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:

    Diğer vazodilatatör ilaçlarda olduğu gibi, aort veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.

    Gebelik:

    Losartana gebelik döneminde başlanmamalıdır. Losartan tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.

    Gebelik sırasında losartan kullanılmamalıdır. Renin-anjiyotensin sistemi üzerinde doğrudan etkili olan ilaçlar, gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde kullanıldığında, oluşmakta olan fetusta hasara, hatta ölüme yol açabilir. Gebelik fark edildiğinde SARİLEN kullanımına en kısa zamanda son verilmelidir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).

    Diğer uyarılar ve önlemler:

    Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleriyle gözlendiği gibi, losartan ve diğer anjiyotensin antagonistleri siyah ırka mensup hastalarda kan basıncını düşürmede belirgin şekilde daha az etkilidir; bunun muhtemel nedeni siyah hipertansif popülasyonda düşük renin düzeylerinin prevalansının daha yüksek olmasıdır.

    Laktoz: Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz/galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

    Potasyum: Her bir tablet 8.48 mg potasyum içerir. Potasyum miktarına bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.

    4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

    Diğer antihipertansif ajanlar, losartanın hipotansif etkisini güçlendirebilir.

    Trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, baklofen, amifostin gibi hipotansiyonu indükleyen diğer maddeler: İstenmeyen bir reaksiyon olarak kan basıncını düşürebilen bu ilaçlarla birlikte kullanım hipotansiyon riskini arttırabilir.

    Losartan aktif karboksilik asit metabolitine esas olarak sitokrom P450 (CYP) 2C9 ile metabolize edilir. Klinik bir çalışmada flukonazolün (CYP2C9 inhibitörü) aktif metabolite maruz kalımı yaklaşık %50 azalttığı gösterilmiştir. Losartan ve rifampisini (metabolizma enzimlerini indükleyen bir ilaç) içeren kombine tedavide aktif metabolitin plazma konsantrasyonunda %40 azalma olduğu saptanmıştır. Bu etkinin klinik önemi bilinmemektedir. Fluvastatin (CYP2C9'un zayıf bir inhibitörü) ile kombine tedavide maruz kalım bakımından fark saptanmamıştır.

    Anjiyotensin II'yi veya etkilerini bloke eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, potasyum tutan diğer ilaçlar (örn. potasyum tutucu diüretikler: amilorid, triamteren, spironolakton) veya potasyum düzeylerini yükseltebilen ilaçlar (örn. heparin), potasyum takviyeleri veya potasyumlu tuzların eş zamanlı kullanımı serum potasyumunda artışlara neden olabilir. Eş zamanlı uygulama önerilmez.

    Lityum ve ADE inhibitörlerinin birlikte uygulanması sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile çok nadir olgular da bildirilmiştir. Lityum ve losartan eş zamanlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Bu kombinasyonun kullanımı zorunluysa, eş zamanlı kullanım döneminde serum lityum düzeylerinin izlenmesi önerilir.

    Anjiyotensin II antagonistleri NSAİİ'ler (antiinflamatuvar dozlarda seçici COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit ve seçici olmayan NSAİİ'ler) ile birlikte uygulandığında antihipertansif etkide azalma görülebilir. Anjiyotensin II antagonistleri veya diüretiklerin NSAİİ'ler ile eş zamanlı kullanımı özellikle böbrek fonksiyonu zaten bozulmuş hastalarda serum potasyumunda yükselmeye ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme riskinde (muhtemel akut böbrek yetmezliği dahil) artışa yol açabilir. Bu kombinasyon özellikle yaşlılara dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedaviye başlandıktan sonra ve ardından periyodik olarak böbrek fonksiyonunun takibine dikkat edilmelidir.

    İkili blokaj (örneğin bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör antagonistine eklenmesiyle) ya da aliskiren kullanımının hipotansiyon, bayılma, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikleri (akut renal yetmezlik dahil) ile daha yüksek sıklıkta ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kan basıncı, renal fonksiyon, elektrolit seviyeleri, SARİLEN tedavisindeki ve renin anjiyotensin aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçları alan hastalarda yakinen takip edilmelidir. Diyabeti olan hastalarda SARİLEN aliskirenle birlikte kullanılmamalıdır. Renal

    bozukluğu olan hastalarda aliskiren SARİLEN'le birlikte kullanılmamalıdır (GFR<60ml/dak.).

    Aliskiren ile kullanım:

    ARB ve ADE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/l.73m) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

    Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

    Pediyatrik popülasyon:

    Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

    4.6. Gebelik ve laktasyon

    Gebelik kategorisi: İlk trimester için C, ikinci ve üçüncü trimester için D'dir.

    Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

    Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif antihipertansif tedaviye geçilmelidir.

    Gebelik dönemi

    Losartanın gebeliğin ilk trimestrinde kullanılması önerilmez (bkz. bölüm 4.4). Losartanın gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde kullanımı kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).

    Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerine maruz kalımdan sonra teratojenite riskine işaret eden epidemiyolojik kanıtlar kesinlik kazanmamıştır; bununla birlikte riskte küçük bir artış dışlanamaz. Anjiyotensin II Reseptör İnhibitörleri (AIIRA'lar) ile riske dair kontrollü hiçbir epidemiyolojik veri bulunmamasına karşın, bu ilaç sınıfı için benzer riskler mevcut olabilir. AIIRA tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.

    Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde AIIRA tedavisine maruz kalımın insanlarda fetotoksisiteyi (böbrek fonksiyonunda azalma, oligohidramnios, kafatası kemiklerinde gelişme geriliği) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir (bkz. bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterinde losartana maruz kalınmışsa, böbrek fonksiyonu ve kafatasının ultrasonla kontrolü tavsiye edilir.

    Anneleri losartan kullanmış bebekler hipotansiyon yönünden dikkatle gözlemlenmelidir (ayrıca bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).

    Laktasyon dönemi

    Losartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmediğinden, losartan önerilmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiği ve bunun emzirilen bebekte yarattığı istenmeyen etkiler göz önüne alınarak ilacın anne için önemi saptandıktan sonra emzirmeye veya ilaç kullanımına son verilmesi hakkında bir karara varılmalıdır.

    Üreme yeteneği /Fertilite

    Klinik veya klinik dışı üreme yeteneği üzerine çalışmalar mevcut değildir.

    4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

    Araç ve makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak

    araç veya makine kullanırken, antihipertansif alımı sırasında ve özellikle de tedaviye başlanırken veya doz arttırıldığında baş dönmesi veya uyuklamanın zaman zaman yaşanabileceği akılda tutulmalıdır.

    4.8. İstenmeyen etkiler

    Losartanın değerlendirildiği klinik çalışmalar aşağıdaki gibidir:

      Esansiyel hipertansiyon için, 18 yaş ve üstünde 3000'den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,

      6-16 yaş arasındaki 177 hipertansif pediyatrik hastanın dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma

      55 ila 80 yaş arasındaki 9000'den fazla sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,

      Kronik kalp yetmezliği olan 7700'den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,

      31 yaş ve üstündeki 1500'den fazla proteinürili Tip II diyabet hastasının dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma,

      Bu klinik çalışmalarda en yaygın görülen yan etki baş dönmesidir.

      Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila

      <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

      4.8. İstenmeyen etkiler

      4.8. İstenmeyen etkiler

      Pazarlama sonrası deneyim

      Hipertansiyon

      Sol ventriküler hipertrofili hipertansif hastalar

      Kronik kalp yetmezliği

      Hipertasiyon ve böbrek hastalıklarıyla tip 2 diyabet

      Kan ve lenf sistemi hastalıkları

      Anemi

      Yaygın

      Sıklık bilinmiyor

      Trombositopeni

      Sıklık Bilinmiyor

      Bağışıklık sistemi hastalıkları

      Aşırı duyarlılık reaksiyonları,

      anjiyoödem* ve vaskülit**

      Seyrek

      Endokrin hastalıkları

      Erektil disfonksiyon ve impotans

      Sıklık bilinmiyor

      Psikiyatrik hastalıklar

      Depresyon

      Sıklık bilinmiyor

      Sinir sistemi hastalıkları

      Baş dönmesi

      Yaygın

      Yaygın

      Yaygın

      Yaygın

      Uyku hali

      Yaygın olmayan

      Baş ağrısı

      Yaygın olmayan

      Yaygın olmayan

      Uyku bozukluğu

      Yaygın olmayan

      Parestezi

      Seyrek

      Migren

      Sıklık bilinmiyor

      Disgüzi

      Sıklık bilinmiyor

      Kulak ve iç kulak hastalıkları

      Vertigo

      Yaygın

      Yaygın

      Kulak çınlaması

      Sıklık bilinmiyor

      Kardiyak hastalıklar

      Çarpıntı

      Yaygın olmayan

      Angina pektoris

      Yaygın olmayan

      Bayılma

      Seyrek

      Atriyal fibrilasyon

      Seyrek

      Serebrovasküler olay

      Seyrek

      Vasküler hastalıklar

      (Ortostatik) Hipotansiyon (Doza bağlı

      ortostatik etkileri içeren)

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Yaygın

      Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıkları

      Dispne

      Yaygın olmayan

      Öksürük

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor

      Gastrointestinal hastalıklar

      Abdominal ağrı

      Yaygın olmayan

      Kabızlık

      Yaygın olmayan

      Diyare

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor

      Bulantı

      Yaygın olmayan

      Kusma

      Yaygın olmayan

      Hepato-bilier hastalıklar

      Pankreatit

      Bilinmiyor

      Hepatit

      Seyrek

      Karaciğer

      fonksiyon bozuklukları

      Bilinmiyor

      Deri ve deri altı doku hastalıkları

      Ürtiker

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor

      Kaşıntı

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor

      Döküntü

      Yaygın olmayan

      Yaygın olmayan

      Bilinmiyor

      Işığa karşı hassasiyet

      Bilinmiyor

      Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları

      Miyalji

      Bilinmiyor

      Artralji

      Bilinmiyor

      Rabdomiyaliz

      Bilinmiyor

      Böbrek ve idrar hastalıkları

      Böbrek fonksiyonunda

      bozukluk

      Yaygın

      Böbrek yetmezliği

      Yaygın

      Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları

      Asteni

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Yorgunluk

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Ödem

      Yaygın olmayan

      Kendini iyi hissetmeme

      Bilinmiyor

      Araştırmalar

      Hiperkalemi

      Yaygın

      Yaygın olmayan

      Yaygın

      Alanin aminotransferaz- da artış (ALT)

      Seyrek

      Kan üre, serum kreatinin ve serum potasyumunda artış

      Yaygın

      Hiponatremi

      Bilinmiyor

      Hipoglisemi

      Yaygın

      *Larenks, küçük dil, yüz, dudaklar, farenks ve/veya dilde (havayolu tıkanıklığına neden olan) şişme; anjiyoödem görülen bazı hastalar, geçmişte ADE inhibitörleri dahil diğer ilaçların birarada kullanılmasının sonucuyla ilişkilendirilmiştir.

      **Henoch-Schönlein purpura dahil

      II Şiddetli kalp yetmezliği olan ya da yüksek doz diüretik tedavisinde olan hastalarda gibi özellikle intravasküler azalması olan hastalar

      + 50 mg losartan yerine 150 mg losartan alan hastalarda yaygındır.

      ++ Tip II diyabeti ve nefropatisi olan hastalarda yapılan klinik çalışmada, losartan tabletle tedavi edilen hastaların

      %9.9'unda >5.5 mmol/l ve plaseboyla tedavi edilen hastaların %3.4'ünde hiperkalemi gelişmiştir.

      § Tedavinin bırakılmasıyla geri döner.

      Sırt ağrısı, üriner sistem infeksiyonu ve flu-benzeri belirtiler, plaseboya gore losartan alan hastalarda daha sık (sıklığı bilinmiyor) görülmüştür.

      Böbrek ve idrar hastalıkları:

      Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu sonucu, renal yetmezlik dahil renal fonksiyonda değişiklikler yüksek risk altındaki hastalarda daha sık görülmüştür; bu değişiklikler tedavinin bırakılmasıyla geri dönüşümlü olabilir (bkz. bölüm 4.4).

      Pediyatrik hastalardaki istenmeyen olay profili erişkin hastalardaki ile benzerdir. Pediyatrik popülasyonda veriler sınırlıdır.

    4.9. Doz aşımı ve tedavisi

    İntoksikasyon semptomları

    İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veriler mevcuttur. Doz aşımının en muhtemel semptomları hipotansiyon ve taşikardidir. Bradikardi parasempatik (vagal) stimülasyondan kaynaklanabilir.

    İntoksikasyon tedavisi

    Semptomatik hipotansiyon meydana geldiğinde destekleyici tedavi verilmelidir. Önlemler ilacın alındığı zamana ve semptomların tipi ve şiddetine bağlıdır. Kardiyovasküler sisteminin stabilizasyonuna öncelik verilmelidir. Oral alımından sonra yeterli dozda aktif kömür uygulanması endikedir. Ardından, yaşamsal parametrelerin yakın takibi yapılmalıdır. Gerekirse yaşamsal parametreler düzeltilmelidir. Ne losartan ne de aktif metaboliti hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.