SEDAPERIDOL 5 mg 1 ml x 100 ampül Klinik Özellikler
Osel İlaç San. Ve Tic. A.Ş
[ 27 July 2012 ]
Osel İlaç San. Ve Tic. A.Ş
[ 27 July 2012 ]
Yetişkinlerde:
Şizofreni semptomlarının tedavisinde ve tekrarının önlenmesinde
Her endikasyon için doz ayarlaması bireysel olarak yapılmalıdır ve yakın klinik gözetim altında en iyi şekilde belirlenmelidir. Başlangıç dozunun belirlenebilmesi için hastanın yaşı, semptomların şiddeti ve daha önceden diğer nöroleptik ilaçlara verdiği cevap göz önünde bulundurulması gerekir.
Zayıf ya da daha önceden nöroleptik ilaçlara advers reaksiyonlar gösteren hastalarda SEDAPERİDOL'un daha az miktarda kullanılması gerekebilir. Normal başlangıç dozu yarıya düşürülmeli, optimal cevap elde edilinceye kadar kademeli olarak doz ayarlamasına devam edilmelidir.
SEDAPERİDOL klinik bakımdan etkili olan minimum dozda kullanılmalıdır.
Yetişkinler:
Şizofreni, psikoz, mani ve hipomani, mental ya da davranış problemleri, psikomotor ajitasyon, eksitasyon, şiddet ve tehlike içeren dürtüsel davranışlar, organik beyin hasarı
2-10 mg i.m yolla uygulanır. Hastanın yanıtına bağlı olarak idame doz maksimum 18 mg/gün'e kadar her 4-8 saatte bir verilebilir.
Seyrek olarak, şiddetli rahatsız hastalarda maksimum 18 mg'a kadar olan başlangıç dozlarına ihtiyaç duyulabilir.
İntramüsküler uygulamanın ardından oral tedaviye geçilmesi mümkün olan en kısa sürede geçilmelidir. Oral uygulamanın biyoyararlanımı intramüsküler uygulamanın yaklaşık %60'ı kadardır ve yeniden doz ayarlanmasına ihtiyaç duyulabilir.
Aynca SEDAPERİDOL intravenöz yolla da uygulanabilir. Mide bulantısı ve kusmada:
1 - 2 mg I.M. yolla uygulanır.
SEDAPERİDOL intramüsküler veya intravenöz kullanım içindir.
Böbrek/ karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Çocuklarda parenteral olarak kullanımı tavsiye edilmez.
Yaşlı hastalarda SEDAPERİDOL'un daha az miktarda kullanılması gerekebilir. Normal başlangıç dozu yarıya düşürülmeli, optimal cevap elde edilinceye kadar kademeli olarak doz ayarlamasına devam edilmelidir.
Koma durumunda, MSS depresyonunda, Parkinson hastalığında, haloperidole ve ampul içeriğindeki yardımcı maddelere hipersensivitesi olduğu bilinen kişilerde, bazal ganglion lezyonlarında kontrendikedir.
Diğer nöroleptiklerde olduğu gibi, haloperidolün de QT aralığı uzamasına neden olabilecek potansiyeli vardır. Bu yüzden; 2. veya 3. derece kalp bloğu ve düzeltilmemiş hipokalemi hastalarında, Torsades de Pointes, klinik yönden anlamlı bradikardi ya da ventriküler aritmi öyküsü olan, QTc aralığı uzaması, Sınıf IA ve III antiaritmik ilaçlarla tedavi edilen aritmi, kompanse olmamış kalp yetmezliği ve yeni geçirilmiş akut miyokardiyal infarktüsü gibi klinik açıdan önemli kardiyak bozuklukları olan hastalarda haloperidolün kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler)
Haloperidolü de kapsayan antipsikotik ilaçlar alan psikiyatrik hastalarda, ani ölüm vakaları rapor edilmiştir.
Konvansiyonel ve atipik antipsikotik ilaçlar, demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.
Çoğunluğu atipik antipsikotik ilaçlar alan hastalarda yapılan 17 plasebo-kontrollü çalışma analizlerinde (tipik süre 10 hafta), ilaçla tedavi edilen hastaların, plasebo alan hastalara göre ölüm riskinin 1,6 ila 1,7 kat arasında olduğu ortaya çıkmıştır. 10 haftalık yapılan kontrollü çalışmalar sonunda, %2,6 ölüm oranı olan plasebo grubundakiler ile karşılaştırıldığında, ilaçla tedavi edilen hastalardaki ölüm oranı %4.5 dir. Her ne kadar ölüm nedenleri çeşitli ise de; çoğu ölümlerin kardiyovasküler (örn. kalp yetmezliği, ani ölüm) veya doğal enfeksiyon kökenli (pnömoni) olduğu görülmektedir. Gözlemsel çalışmalar, atipik antipsikotik ilaçlara benzer olarak geleneksel antipsikotik ilaçlarla tedavinin de mortaliteyi artırdığını göstermektedir. Gözlemsel çalışmalarda, mortalitenin artış bulgularının fazlalığı hastaların bazı karakteristiklerinin açık olmamasına karşın antipsikotik ilaçlara dayandırılabilir.
Kardiyovasküler etkileri
Haleporidol ile çok seyrek QT uzaması ve/veya ventriküler aritmi, buna ilave olarak seyrek ani ölümler rapor edilmiştir. Bu etkiler yüksek dozlara maruz kalan hastalarda daha sık görülebilir.
Haloperidol tedavisinin risk ve faydaları tedaviye başlamadan dikkatlice değerlendirilmelidir. Seyrek olarak venöz tromboembolik olay (VTE) riskine neden olabilir. Ventrikül aritmisi gibi kalp hastalığı olanların, aile hikayesinde ani ölüm ve/veya uzamış QT'si olanların, düzeltilmemiş elektrolit bozukluğu, subaraknoid kanaması, beslenme yetersizliği olanların, fazla alkol kullananların, özellikle tedavinin başlangıç safhasında plazma seviyelerini sabitlemek için EKG ve potasyum seviyeleri dikkatlice izlenmelidir. QT uzaması ve/veya ventriküler aritmi riski yüksek dozlarda (Bkz. Bölüm İstenmeyen etkiler ve Doz aşımı ve tedavisi) ya da parenteral kullanımlarda özellikle intravenöz kullanımda artabilir. Eğer haloperidol intravenöz olarak uygulanırsa QT aralık uzaması ya da ciddi kardiyak disritmi için EKG izlenmesi yapılmalıdır.
Haloperidol, CYP2D6'yi yavaş metabolize ettiği bilinen hastalarda ve sitokrom P450 inhibitörleri'nin kullanımı süresince, dikkatli kullanılmalıdır. Antipsikotikler ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler)
Tüm hastalarda, özellikle yaşlılarda ve kendinde veya aile hikayesinde kalp hastalığı veya anormal kardiyak klinik bulgular olan hastalarda EKG öncelikli olarak önerilmektedir, Tedavi sırasında EKG izlenmesi (örn. doz artırımında); hastanın durumuna göre gerekli olabilir. Tedavi sürerken eğer QT süresi uzamış ise doz azaltılmalı ve eğer QTc 500 ms'yi geçerse haloperidol kesilmelidir.
Periyodik olarak elektrolitlerin izlenmesi özellikle diüretik alan hastalarda veya ilave başka hastalıklar için önerilmektedir.
Bazı atipik antipsikotikleri kullanan demanslı popülasyonda yapılan randomize, plasebo kontrollü, klinik çalışmalarda serebrovasküler yan etkilerin riskleri yaklaşık 3 kat artmıştır. Bu artan riskin mekanizması bilinmemektedir. Bu artan risk diğer antipsikotikler ya da diğer hastalar için de geçerli olabilir. İnme risk faktörü taşıyan hastalarda SEDAPERİDOL dikkatli kullanılmalıdır.
Nöroleptik malign sendrom (NMS)
Diğer psikotik ilaçlarda olduğu gibi SEDAPERİDOL'e de nöroleptik malign sendrom eşlik eder: hipertermi ile karakterize edilmiş seyrek idiyosenkratik tepki, yaygın kas rijiditesi, otonomik instabilite, bilinç bozukluğu, hipertermi sıklıkla bu sendromun erken bir göstergesidir. Antipsikotik tedavi hızlı bir şekilde bırakılmalı ve hasta uygun destekleyici tedavi ve dikkatli gözetim altında tutulmalıdır.
Tardif diskinezi
Tüm antipsikotik ajanlarda olduğu gibi, uzun dönem tedavi altındaki ya da tedaviyi bırakma sonrasındaki bazı hastalarda tardif diskinezi görülebilir. Bu sendrom temel olarak ritmik istemsiz dil, yüz, ağız ya da çene hareketleri ile karakterize edilir. Hastalık belirtileri bazı hastalarda kalıcı olabilir. Tedavi değiştirilirse, dozaj arttırılırsa ya da farklı bir antipsikotik ilaç ile değiştirilirse bu sendrom maskelenebilir. Tedavi mümkün olduğunca çabuk bırakılmalıdır.
Ekstrapiramidal semptomlar
Genel olarak tüm nöroleptiklerde tremor, rijidite, hipersalivasyon, bradikinezi, akatizi, akut distoni gibi ekstrapiramidal semptomlar gelişebilir.
Antikolinerjik tip antiparkinson ilaçları gerekirse reçetelendirilebilir, ama önleyici olarak rutin bir şekilde reçetelendirilmemelidir. Eğer antiparkinson ilaçlar ile birlikte kullanılması gerekirse ve antiparkinson ilaçlar SEDAPERİDOL, den daha hızlı itrah oluyorsa ekstrapiramidal semptomların gelişimini ya da şiddetlenmesini önlemek amacıyla SEDAPERİDOL kullanımı sonlandınldıktan sonra bu ilaçlara devam edilebilir. Antikolinerjik tip antiparkinson ilaçları SEDAPERİDOL ile birlikte aldığınızda doktorunuz intraoküler basınç artışı ihtimalini hesaba katmalıdır.
Nöbetler / Konvülsiyon
SEDAPERİDOL tarafından tetiklenebilen nöbetler bildirilmiştir. Epilepsi hastalarında ve konvülsiyona zemin hazırlayan durumlarda (öm. alkolün bırakılması ve beyin hasarı) dikkatli olunması tavsiye edilir.
Hepatobiliyer hastalık
SEDAPERİDOL karaciğerde metabolize olur, karaciğer hastalarında dikkat edilmesi tavsiye edilir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu ya da hepatit (en sık kolestatik hepatit), izole vakalarda bildirilmiştir.
Endokrin sistem hastalığı
Tiroksin SEDAPERİDOL toksisitesine neden olabilir. Hipertiroidizmli hastalardaki antipsikotik tedavi yalnızca çok dikkat edilerek yapılmalıdır ve her zaman ötiroid duruma erişmek için yapılan tedavi eşliğinde yapılmalıdır.
Antipsikotik nöroleptik ilaçların hormonal etkileri: Galaktoreye, jinekomasti ve oligo ya da amenoreye sebep olabilen hiperprolaktinemi gelişebilir. Çok seyrek olarak hipoglisemi vakalan ve uygun olmayan ADH sekresyon sendromu bildirilmiştir.
Diğer etkiler
Şizofrenide antipsikotik ilaç tedavisine olan yanıt gecikebilir. Eğer ilaç kullanımı bırakılırsa, semptomlar birkaç hafta veya ay süresince ortaya çıkmayabilir. Çok nadir olarak, yüksek doz kullanılan antipsikotik ilaçların ani kesilmesine bağlı bulantı, kusma ve uykusuzluk gibi çekilme semptomları bildirilmiştir. Bu nedenle ilacın azaltılarak kesilmesi önerilir.
Tüm antipsikotik ajanlar gibi haloperidol depresyonun baskın olduğu durumlarda tek başına kullanılmamalıdır. Depresyon ve psikozun birlikte görüldüğü durumlarda antidepresanlar ile kombine edilebilir.
Haloperidol böbrek yetmezliği olan ve feokromasitomalı hastalarda çok dikkatli kullanılmalıdır. SEDAPERİDOL metil paraben ve propil paraben içermektedir. Alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) ve istisnai olarak bronkospazma neden olabilir.
Diğer QT aralığını arttıran ilaçlar ile haloperidol birlikte kullanıldığında Torsades de pointes'i kapsayan ventriküler aritmi riskini arttırabilir. Bu sebeple bu ürünlerle kullanımı önerilmez (Bkz. Bölüm Kontrendikasyonlar).
Sınıf lA (kinidin, dizopramid ve prokainamid gibi) ve Sınıf III (amiodaron, sotalol ve dofetilid gibi), bazı antibakteriyel (sparfloksasin, moksifloksasin, eritromisin I.V. gibi), trisiklik antideprasanlar (amitriptilin gibi), bazı tetrasiklik antidepresanlar (maprotilin gibi), diğer
nöroleptikler (örneğin fenotiyazin, pimozid, sertindol), bazı antihistaminikler (terfenadin gibi), sisaprit, bretilyum ve kinin, meflokin gibi bazı sıtma ilaçları örnek olarak verilebilir. Bu liste genişletilebilir.
Elektrolit dengesizliğine sebep olan ilaçlar ile birlikte kullanımı ventriküler aritmi riskini artırabilir ve tavsiye edilmez. (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri) Hipokalemiye sebep olan diüretiklerden uzak durulmalıdır. Ancak gerekli ise potasyum tutucu diüretikler tercih edilir.
Haloperidol glukuronidasyon ve sitokrom P450 enzim sistemi (özellikle CYP 3A4 ya da CYP 2D6) dahil çeşitli yolaklarla metabolize edilir. Diğer ilaçlar ile metabolizmasının çeşitli yollardaki inhibisyonu ya da CYP 2D6 enzim aktivitesinde azalma, haloperidol konsantrasyonunda artma ve QT uzamasını da içeren yan etkilerin riskinde artma ile sonuçlanabilir. Farmakokinetik çalışmalarda, itrakonazol, buspiron, venlafaksin, alprazolam, fluvoksamin, kinidin, fluoksetin, sertralin, klorpromazin ve prometazin gibi CYP 3A4 ya da CYP 2D6 izoenzim inhibitörleri ile haloperidol birlikte uygulandığında, hafif ile orta derecede artan haloperidol konsantrasyonları bildirilmiştir. CYP2D6 enzim aktivitesinde azalma haloperidol konsantrasyonunu arttırabilir. Metabolik inhibitör ketokonazol (400 mg/gün) ve paroksetin (20 mg/gün) kombinasyonu ile birlikte uygulandığında QTc ve ekstrapiramidal semptomlarda artış görülmüştür. Haloperidol dozunu azaltmak gerekli olabilir.
Diğer ilaçların haloperidol üzerine etkileri
SEDAPERİDOL tedavisine karbamazepin, fenobarbital, rifampisin gibi enzim indükleyici ilaçlar eklenerek yapılan uzun dönem tedavilerde, haloperidolün plazma seviyelerinde önemli derecede azalma görülür. Bu sebeple, kombinasyon tedavisi boyunca SEDAPERİDOL dozu gerekli olduğunda ayarlanmalıdır. Bu ilaçlar durdurulduğunda SEDAPERİDOL'un dozunu azaltmak gerekebilir.
Glukuronidasyonu önleyen bir ilaç olarak bilinen sodyum valproat, haloperidol konsantrasyonunu etkilemez.
Haloperidolün diğer ilaçlar üzerine etkileri
Diğer nöroleptiklerde olduğu gibi SEDAPERİDOL alkol, hipnotik, sedatif ya da güçlü analjezikler gibi MSS depresanlarının etkisini artırabilir. Metildopa ile birlikte kullanıldığında MSS üzerine etkisinin arttığı bildirilmiştir.
Haloperidol adrenalin ve diğer sempatomimetik ajanların etkisini antagonize edebilir ve guanetidin gibi adrenerjik blokör ajanların kan basıncını düşürücü etkisini tersine çevirebilir. Haloperidol, levodopanın anti-Parkinson etkilerini bozabilir.
Haloperidol CYP 2D6 inhibitörüdür. SEDAPERİDOL trisiklik antidepresanların metabolizmasını önleyebilir, böylece bu ilaçların plazma seviyeleri artar.
Diğer etkileşimler
Nadir vakalarda, lityum ve haloperidol kombinasyonunda ensefalopati benzeri sendrom rapor edilmiştir. Bu vakaların, belirgin klinik durum mu yoksa NMS ve/veya lityum zehirlenme vakası mı olduğu tartışmalıdır. Ensefalopati benzeri sendrom konfüzyon, zaman ve yer kavramının kaybı, baş ağrısı, denge bozukluğu ve uyuşukluğu kapsar. Kombinasyon üzerine semptomsuz EEG anormalliklerini gösteren bir rapor, EEG izlemenin makul olabileceğini göstermektedir. Lityum ve haloperidol birlikte kullanıldığında, haloperidol en düşük etkili dozda verilmeli, lityum seviyeleri izlenmeli ve 1 mmol/L altında tutulmalıdır. Eğer ensefalopati-benzeri sendrom meydana gelirse, tedavi acilen durdurulmalıdır.
Antikoagulan fenindiyon'un etkilerinin antagonizması bildirilmiştir.
Nöbet eşiğini düşürmesi nedeniyle kullanılan antikonvülzanların dozunun arttırılması gerekebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Gebelik kategorisi: C
Haloperidolün gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Güvenliliği saptanmamıştır.
Haloperidolün hamilelerde güvenli kullanımına ilişkin bir çalışma bildirilmemiştir. Hayvan çalışmalarında bazılarında, zarar verici etkileri olduğuna dair kanıtlar vardır. Gebeliğin üçüncü trimestrinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir.
SEDAPERİDOL, hamilelikte yalnızca yarar risk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra kullanılmalıdır. Uygulanan doz mümkün olan en düşük doz olmalı ve uygulama süresi mümkün olan en kısa süre olmalıdır.
Haloperidol anne sütüne geçmektedir. Emzirilen çocuklarda ekstraprarnidal semptomların görüldüğü vakalar seyrek de olsa rapor edilmiştir. Haloperidol kullanımı gerekli ise emzirmenin faydaları bunun potansiyel risklerine karşı düşünülmelidir.
Haloperidolün insanlarda fertilite üzerine etkisi bilinmemektedir. Haloperidol tedavisi sırasında bazı bireylerde impotans, libido artışı, priapizm ve menstrual düzensizlik görülmüştür.
Tedavinin başlangıcında ve özellikle yüksek dozlarda, bir derece sedasyon veya dikkat bozukluğu meydana gelebilir. Alkol veya diğer merkezi sinir sistemi depresanlarıyla birlikte bu etkiler artmaktadır. Hastalar, dikkat gerektiren araç ve makine kullanımı gibi aktivitelerden duyarlılıkları belli oluncaya kadar uzak durmaları konusunda uyarılmalıdır.
Aşağıda verilen bilgiler tüm haloperidol formülasyonlannı kapsamaktadır.
Plasebo kontrollü 3 klinik çalışmaya katılan, haloperidol ile tedavi edilen 284 gönüllü ve çift kör aktif karşılaştırıcı kontrollü 16 klinik çalışmaya katılan, haloperidol ile tedavi edilen 1.295 gönüllü üzerinde yapılan çalışmalarda haloperidolün güvenliği değerlendirilmiştir. Yapılan bu klinik çalışmalara göre en yaygın bildirilen (% insidans) yan etkiler: Ekstrapiramidal bozukluklar (%34), insomnia (%19), ajitasyon (%15), hiperkinezi (%13), baş ağrısı (%12), psikotik bozukluk (%9),
depresyon (%8), kilo artışı (%8), ortostatik hipotansiyon (%7) ve somnolans (%5).
Yukarıda ve aşağıda bahsi geçen yan etkiler klinik çalışmalardan ve haloperidolün kullanımı ile ilgili pazarlama sonrası deneyimlerden bildirilmiştir.
İstenmeyen etkiler, aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (a‰¥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (a‰¥ 1/1.000 ila <1/100); seyrek (a‰¥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Çok Yaygın (a‰¥ 1/10) | Yaygın (a‰¥ l/100 ila a‰¥ l/10) | Yaygın Olmayan (a‰¥l/1.000 ila a‰¥ l/100) | Çok seyrek (a‰¥ l/10.000) | Bilinmiyor |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
|
|
Lökopeni |
| Agranülositoz, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni |
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
|
|
Hipersensivite |
| Anaflaktik reaksiyonlar, |
Endokrin hastalıkları |
|
|
|
Hiperprolaktinemi | Uygun olmayan antidiüretik hormon sekrasyonu |
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
|
|
|
|
Hipoglisemi |
Psikiyatrik hastalık!ar | Ajitasyon, İnsomnia | Depresyon, psikotik bozukluklar | Konfüzyonel durum, Libido azalması, libido kaybı, huzursuzluk |
|
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Ekstrapiramidal bozukluklar, hiperkinezi, baş ağrısı | Tardif diskinezi, okülojirik kriz, distoni,diskinezi, akatizi, bradikinezi, hipokinezi, hipertoni, somnolans, maske yüz, tremor, sersemlik |
Konvülziyon, Parkinsonizm, akinezi, kas gerginliği, sedasyon, istemsiz kasılma |
Motor disfonksiyon, nöroleptik malign sendrom, nistagmus |
|
Göz hastalıkları |
|
Görsel rahatsızlık |
Bulanık görme |
|
|
Kardiyak hastalıkları |
|
|
Taşikardi |
| Ventrikuler fıbrilasyon, torsades de pointes, ventriküler taşikardi, ekstrasistol |
Vasküler hastalıklar |
| Ortostatik hipotansiyon, hipotansiyon |
|
|
|
| Çok Yaygın (a‰¥ 1/10) | Yaygın (a‰¥ l/100 ila a‰¥ l/10) | Yaygın Olmayan (a‰¥l/1.000 ila a‰¥ l/100) | Çok seyrek (a‰¥ l/10.000) |
Bilinmiyor |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar |
|
|
Dispne |
Bronkospazm |
Larenks ödemi, laringospazm |
Gastrointestinal hastalıklar |
| Konstipasyon, ağızda kuruluk, tükürük hipersekresyonu, kusma, bulantı |
|
|
|
Hepato-bilier hastalıklar |
| Anormal karaciğer fonksiyon testi |
Hepatit, sarılık |
| Akut hepatik yetmezlik, kolestazis |
Deri ve derialtı doku hastalıklar |
|
Döküntü | Fotosensitivite reaksiyonu, ürtiker, kaşıntı, hiperhidrozis |
| Lökositoklastik vaskülit, eksfoliyatif dermatit, |
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları |
|
|
Tortikoliz, kas gerginliği, kas spazmı, iskelet kası sertliği |
Trismus, kas çekilmesi |
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
|
Üriner retansiyon |
|
|
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları |
|
Erektil disfonksiyon | Amenore, dismenore, galaktore, meme rahatsızlığı | Menoraji, menstrual bozukluk, seksual disfonksiyon |
Jinekomasti, priapizm |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
|
Enjeksiyon bölgesinde ağrı |
Yürüyüş bozukluğu, hipertermi, ödem |
|
Ani ölüm, yüz ödemi, hipotermi |
Laboratuvar sonuçları |
| Kilo artışı, kilo azalması |
| Elektrokardiyogra m QT uzaması |
|
Ek bilgi:
QT süresinin uzaması, Torsades de pointes, ventrikül aritmi ventrikül fibrilasyonu ve ventrikül taşikardi ve kalp durması gibi kardiyak etkiler bildirilmiştir. Bu etkiler yüksek dozlarda ve daha önceden maruz kalan hastalarda meydana gelebilir.
Haloperidol uygulanan hastalarda toksik epidermal nekroliz ve Stevens-Johnson sendromu görülmüştür. Gerçek insidansları bilinmemektedir.
Pazarlama sonrası yan etki olarak rabdomiyoliz rapor edilmiştir.