SEVIKAR 20/5 mg 28 film tablet Klinik Özellikler
Daiichi Sankyo İlaç Ticaret Limited Şirketi
[ 17 May 2013 ]
Daiichi Sankyo İlaç Ticaret Limited Şirketi
[ 17 May 2013 ]
Esansiyel hipertansiyon tedavisinde; olmesartan ya da amlodipin monoterapisi ile kan basıncı yeterli düzeyde düşürülemeyen yetişkin hastalarda endikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
Yetişkinlerde
SEVİKAR® için önerilen doz günde bir tablettir.
SEVİKAR® 20 mg/5 mg, tek başına 20 mg olmesartan medoksomil veya 5 mg amlodipin ile kan basıncı yeterli düzeyde düşürülemeyen hastalarda uygulanabilir.
Sabit kombinasyona geçmeden önce bileşenlerin monoterapi için kullanılan dozlarının basamaklı titrasyonu önerilir. Klinik olarak uygun olduğunda, monoterapiden sabit kombinasyona doğrudan geçiş düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
Ayrı tabletlerden olmesartan medoksomil ve amlodipin alan hastalara kolaylık için, aynı bileşen dozlarını içeren SEVİKAR® tabletlere geçiş yaptırılabilir.
SEVİKAR® yemekle birlikte veya aç karnına alınabilir.
Sadece ağızdan kullanım içindir.
Tabletler yeterli miktarda sıvı ile yutularak alınır (örn. bir bardak su).
Tabletler çiğnenmemelidir ve her gün aynı zamanda alınmalıdır.
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 20-60 mL/dak) olan hastalardaki maksimum olmesartan medoksomil dozu, bu hasta grubunda daha yüksek dozların kullanımındaki sınırlı deneyimden dolayı, günde bir kez 20 mg olmesartan medoksomil düzeyindedir. Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 20 mL/dak) olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda potasyum ve kreatinin seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilir.
SEVİKAR® hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olarak kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, günde bir kez 10 mg olmesartan medoksomil başlangıç dozu önerilir ve maksimum doz günde bir kez 20 mg'ı geçmemelidir. Diüretikler ve/veya diğer antihipertansif ilaçlardan (ilaçlar) alan ve hepatik bozukluğu bulunan hastalarda, kan basıncı ve böbrek fonksiyonunun yakından izlenmesi tavsiye edilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil kullanımı ile ilgili deneyim yoktur.
Tüm kalsiyum antagonistlerinde olduğu gibi amlodipinin de yarılanma ömrü, karaciğer fonksiyonu bozulmuş hastalarda uzamıştır ve doz önerileri belirlenmemiştir. SEVİKAR® bundan dolayı bu hastalarda dikkatli olarak uygulanmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda amlodipinin farmakokinetiği ile ilgili çalışma yoktur. Karaciğer işlevleri bozulmuş olan hastalarda amlodipin en düşük doz ile kullanılmaya başlanmalı ve yavaş yavaş doz artırımına gidilmelidir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
18 yaşından küçük çocuklar ve adolesanlarda SEVİKAR®'ın etkililiği ve güvenliliği değerlendirilmemiştir. Bu hasta grubu için veri bulunmamaktadır.
Yaşlı hastalar için önerilen dozun değiştirilmesine genellikle ihtiyaç duyulmaz (bkz.
Bölüm 4.4 ve 5.2).
Eğer 40 mg olmesartan medoksomil günlük maksimum dozuna çıkmaya ihtiyaç duyulursa kan basıncı yakından takip edilmelidir.
herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (bkz. Bölüm 6.1).
Hipovolemi veya sodyum azalması olan hastalar:
Etkin diüretik tedavisi, diyet ile alınan tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma aracılığıyla volüm ve/veya sodyum azalması olan hastalarda özellikle ilk doz sonrası semptomatik hipotansiyon gelişebilir. SEVİKAR® uygulamasından önce bu durumun düzeltilmesi veya yakın tıbbi takip tedavinin başlangıcında önerilir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimulasyonu ile bağlantılı diğer durumlar: Vasküler tonüsü ve renal fonksiyonu ağırlıklı olarak renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin aktivitesi üzerine dayanan hastalarda (örn. ciddi konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu gibi altta yatan bir renal hastalığı olan hastalar) anjiyotensin II reseptör antagonistleri gibi bu sistemi etkileyen diğer ilaçlar ile tedavi, akut hipotansiyon, azotemi, oligüri veya nadiren akut renal yetmezlik ile ilişkilendirilmiştir.
Renovasküler hipertansiyon:
Bilateral renal arter stenozu veya fonksiyon gören tek böbreğinin arterinde stenozu olan hastalar renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlar ile tedavi edildiğinde, ciddi hipotansiyon ve renal yetmezlik riskinde artış vardır.
Renal yetmezlik ve böbrek transplantasyonu:
SEVİKAR® renal fonksiyonu bozulmuş hastalarda kullanıldığında serum potasyum ve kreatinin seviyelerinin periyodik olarak izlenmesi önerilir. SEVİKAR®'ın kullanımı ciddi renal yetmezliği olan hastalarda önerilmez (kreatinin klerensi < 20 mL/dak) (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2). Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda veya son-dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 12 mL/dak) SEVİKAR® kullanımı ile ilgili deneyim yoktur.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.
Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.
Hepatik yetmezlik:
Hepatik yetmezliği olan hastalarda amlodipin ve olmesartan medoksomile maruziyet, artar (bkz. Bölüm 5.2). Hafif ile orta derecede hepatik yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Orta derecede yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil dozu 20 mg'ı geçmemelidir (bkz. Bölüm 4.2). Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda amlodipin en düşük doz aralığında
başlatılmalı ve hem başlangıç tedavisinde hem de doz artırılırken dikkatli olunmalıdır. SEVİKAR®'ın kullanımı ciddi hepatik yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Hiperkalemi:
Özellikle renal yetmezlik ve/veya kalp yetmezliği bulunması durumunda, diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve ADE inhibitörleri ile olduğu gibi, tedavi süresince hiperkalemi gelişebilir (bkz. Bölüm 4.5). Risk altındaki hastalarda serum potasyum seviyelerinin yakından izlenmesi önerilir.
Eş zamanlı olarak potasyum takviyesi, potasyum-tutucu diüretikler, potasyum içeren tuzlar veya potasyum seviyelerini artırabilen diğer ilaçların (heparin vb.) kullanımında dikkatli kullanım ve potasyum seviyelerinin sık olarak izlenmesi gerekir.
Lityum:
Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile olduğu gibi, SEVİKAR® ve lityumun eş zamanlı kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.5).
Aort kapağı veya mitral kapak stenozu; obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati: SEVİKAR®'ın amlodipin bileşeninden dolayı, tüm diğer vazodilatörler ile olduğu gibi, aort kapağı veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati bulunan hastalarda özellikle dikkatli kullanım gereklidir.
Primer aldosteronizm:
Primer aldosteronizm bulunan hastalar genellikle renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki eden antihipertansif ilaçlara yanıt vermeyecektir. Bu nedenle SEVİKAR®'ın bu hasta grubunda kullanımı önerilmez.
Kalp yetmezliği:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonunun bir sonucu olarak duyarlı bireylerde renal fonksiyonda değişiklikler beklenebilir. Renal fonksiyonu renin- anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine dayanabilen ciddi kalp yetmezliği olan hastalarda anjiyotensin-dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ve anjiyotensin-reseptör antagonistleri ile tedavi, oligüri ve/veya ilerleyen azotemi ve (nadiren) akut renal yetmezlik ve/veya ölüm ile ilişkilendirilir.
Kalp yetmezliği olan hastalar dikkatli bir şekilde tedavi edilmelidir. Amlodipin ile ağır kalp yetmezliği olan hastalarla yapılan uzun vadeli, plasebo kontrollü bir çalışmada (NYHA III ve IV), pulmoner ödem görülme sıklığı plasebo grubuna kıyasla amlodipin grubunda daha yüksek bulunmuştur (bkz. Bölüm 5.1). Amlodipin de dahil kalsiyum kanal blokörleri; kardiyovasküler olayları ve ölüm riskini artırabileceğinden konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Sprue-benzeri enteropati:
Nadir durumlarda, olmesartan alan hastalarda ilaca başlandıktan sonra birkaç ay ila yıllar arasında, muhtemelen bir lokalize gecikmiş hipersensitivite nedeniyle şiddetli, kronik diyare ile kilo kaybı bildirilmiştir. Hastaların intestinal biyopsisi genellikle villöz atrofi gösterir. Bir hasta olmesartan ile tedavi sırasında bu semptomları geliştirirse ve başka belirgin bir etiyoloji yoksa olmesartan tedavisi hemen kesilmelidir ve yeniden
başlanmamalıdır. Olmesartanı bıraktıktan sonraki haftada diyarede bir iyileşme olmazsa başka bir uzmanın da (örn. gastroenterolog) görüşünün alınması düşünülmelidir.
Etnik farklılıklar:
Tüm diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile olduğu gibi, SEVİKAR®'ın kan basıncı düşürücü etkisi siyah ırktan hastalarda siyah olmayan hastalara kıyasla, muhtemelen siyah hipertansif popülasyonda düşük-renin durumunun daha yüksek prevalansından ötürü olmak üzere daha düşük olabilir.
Yaşlı hastalar:
Yaşlı hastalarda doz artırımları dikkatle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Gebelik:
Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye gebelik süresince başlanmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonist tedavisine devam etmenin gerekli olduğu düşünülmüyorsa, gebelik planlayan hastalarda gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik tanısı konduğunda anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalıdır ve eğer uygunsa alternatif tedavi başlatılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).
Diğer:
Antihipertansif ilaçların hepsinde olduğu gibi, iskemik kalp hastalığı veya iskemik serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı azalması, miyokard infarktüsü veya inme ile sonuçlanabilir.
Bu tıbbi ürün her a€œdoza€unda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında a€œsodyum içermeza€.
SEVİKAR® kombinasyonu ile ilgili bağlantılı etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler
Diğer antihipertansif ilaçlar:
SEVİKAR®'ın kan basıncını düşürücü etkisi, diğer antihipertansif ilaçların (örn. alfa
blokörler, diüretikler) eş zamanlı kullanımı ile artabilir.
Olmesartan medoksomil ile bağlantılı etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı önerilmeyenler
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II-reseptör blokörleri veya aliskiren:
Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldesteron sisteminin (RAAS), ADE- inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).
Potasyum düzeylerini etkileyen ilaçlar:
Potasyum-tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri, potasyum içeren tuzlar veya serum potasyum seviyelerini arttırabilen diğer ilaçların (örn. Heparin, ADE inhibitörleri) eş zamanlı kullanımı serum potasyum düzeyinde artışa yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4). Eğer potasyum seviyelerini etkileyen ilaçlar SEVİKAR® ile birlikte reçetelenecekse potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilir.
Lityum:
Lityumun ADE ile ve nadiren olmak üzere anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile eş zamanlı olarak uygulanması durumunda serum lityum konsantrasyonlarında geriye döndürülebilir artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Bu nedenle SEVİKAR® ve lityumun eş zamanlı kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). SEVİKAR® ve lityumun eşzamanlı kullanımı gerekliyse serum lityum seviyelerinin dikkatli olarak izlenmesi önerilir.
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler
Selektif COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit (> 3 g/gün) ve selektif olmayan NSAİİ içeren non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ'ler):
Anjiyotensin II reseptör antagonistleri NSAİİ'ler ile eş zamanlı olarak uygulandığında antihipertansif etkide azalma gerçekleşebilir. Ayrıca anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve NSAİİ'lerin eş zamanlı kullanımı renal fonksiyonun kötüleşme riskini arttırabilir ve serum potasyum düzeyinde artışa yol açabilir. Bu nedenle böyle bir eş zamanlı tedavinin başlangıcında renal fonksiyonun izlenmesi ve bunun yanında hastanın yeterli düzeyde sıvı takviyesi önerilir.
Safra asidi bağlayıcı (sekestran) kolesevelam:
Safra asidi bağlayıcı kolesevelam hidroklorürün olmesartan ile eş zamanlı uygulanması, olmesartanın sistemik maruziyetini ve doruk plazma konsantrasyonunu azaltır ve t'yi düşürür. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorürden en az 4 saat önce uygulanması ilaç etkileşim etkisini azaltmıştır. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorür dozundan en az 4 saat önce uygulanması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 5.2).
Ek bilgi
Antiasid (alüminyum magnesyum hidroksit) ile tedavi sonrası, olmesartanın biyoyararlanımında düşük miktarda azalma gözlenmiştir.
Olmesartan medoksomil, varfarinin farmakokinetik veya farmakodinamik özellikleri veya digoksinin farmakokinetik özellikleri üzerinde anlamlı bir etki göstermemiştir.
Olmesartan medoksomil ile pravastatinin birlikte uygulanması, sağlıklı deneklerde her iki bileşenin farmakokinetik özellikleri üzerinde klinik olarak anlamlı etki göstermemiştir.
Olmesartan, insan sitokrom P450 enzimleri 1A1/2, 2A6, 2C8/9, 2C19, 2D6, 2E1 ve 3A4 üzerinde in vitro ortamda klinik olarak anlamlı bir inhibitör etki göstermemiştir. Sıçan sitokrom P450 aktiviteleri üzerinde de etki göstermemiştir veya bu etkileri çok düşük düzeyde olmuştur. Olmesartan ve yukarıdaki P450 enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçlar arasında, klinik olarak anlamlı etkileşimler beklenmez.
Amlodipin ile bağlantılı etkileşimler:
Diğer ilaçların amlodipin üzerindeki etkisi
CYP3A4 inhibitörleri:
Amlodipinin güçlü veya orta düzey CYP3A4 inhibitörleriyle (proteaz inhibitörleri, azol antifungaller, eritromisin veya klaritromisin gibi makrolidler, verapamil veya diltiazem) birlikte kullanılması amlodipin maruziyetinde anlamlı bir artışa yol açabilir. Bu farmakokinetik varyasyonların klinik anlamı yaşlı insanlarda daha belirgin olabilir. Artan hipotansyon riski vardır. Bu nedenle, hastaların yakın takibi önerilir ve doz ayarlaması gerekebilir.
CYP3A4 indükleyicileri:
CYP3A4'ün bilinen indükleyicilerinin birlikte uygulanması halinde, amlodipinin plazma konsantrasyonu değişebilir. Bu sebeple, özellikle güçlü CYP3A4 indükleyicileri (örn., rifampisin, sarı kantaron) ile birlikte ilaç kullanımı sırasında ve sonrasında kan basıncının izlenmesi ve doz ayarlaması yapılması düşünülmelidir.
Amlodipinin greyfurt veya greyfurt suyuyla birlikte uygulanması bazı hastalarda biyoyararlanımı artırarak kan basıncını düşürücü etkileri artırabileceğinden tavsiye edilmez.
Dantrolen (infüzyon):
Hayvanlarda, verapamil veya intravenöz dantrolen uygulamasından sonra hiperkalemiyle ilişkili ölümcül ventriküler fibrilasyon ve kardiyovasküler kollaps gözlemlenmiştir. Hiperkalemi riskinden dolayı; malign hipertermiye duyarlı olan hastalarda ve malign hipertermi tedavisi sırasında amlodipin gibi kalsiyum kanal blokörleriyle birlikte eşzamanlı uygulamasından kaçınılmalıdır.
Amlodipinin diğer ilaçlar üzerindeki etkileri
Amlodipinin kan basıncını düşürücü etkisi, diğer ilaçların kan basıncını düşürücü etkilerine eklenir.
Klinik etkileşim çalışmalarında, amlodipinin atorvastatin, digoksin, veya varfarinin farmakokinetikleri üzerinde bir etki göstermediği görülmüştür.
Simvastatin:
10 mg amlodipinin çoklu dozları ile 80 mg simvastatinin birlikte uygulanması, simvastatinin tek başına uygulanmasıyla karşılaştırıldığında simvastatin maruziyetinde
%77 artışa yol açmıştır. Amlodipin kullanan hastalarda simvastatin dozu günde 20 mg olarak sınırlandırılmalıdır.
Takrolimus:
Amlodipin ile birlikte uygulandığında kandaki takrolimus seviyesinin artma riski bulunmaktadır. Takrolimus toksisitesinden kaçınmak için, takrolimus ile tedavi gören bir hastaya amlodipin uygulandığında, hastanın kan takrolimus seviyesinin izlenmesi ve gerektiğinde takrolimus dozunun ayarlanması gerekir.
Rapamisin (mTOR) İnhibitörlerinin Mekanik Hedefi:
Sirolimus, temsirolimus ve everolimus gibi mTOR inhibitörleri CYP3A substratlarıdır. Amlodipin zayıf bir CYP3A inhibitörüdür.
Siklosporin:
Renal transplant hastaları ile yürütülen prospektif bir çalışmada; siklosporinin amlodipin ile birlikte uygulanması ile, siklosporin çukur düzeylerinde ortalama %40'lık bir artış gözlemlenmiştir. SEVİKAR®'ın siklosporin ile birlikte uygulanması siklosporin maruziyetini artırabilir. Birlikte kullanım sırasında siklosporin çukur düzeyleri izlenmeli ve gerektiğinde siklosporin dozu azaltılmalıdır.
Gebelik Kategorisi: D
Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Gebe hastalarda SEVİKAR® kullanımı hakkında veri yoktur. Hayvan üreme toksisitesi çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.
Olmesartan medoksomil (SEVİKAR®'ın etkin maddesi)
Gebelikte antiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimesteri süresince ADE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörlerine maruziyeti takiben teratojenisite riskine ilişkin epidemiyolojik kanıt kesin değildir; ancak riskte küçük bir artış olduğu göz ardı edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin riski ile ilgili kontrollü epidemiyolojik veri olmasa da bu ilaç sınıfı için de benzer riskler ortaya çıkabilir. Anjiyotensin II reseptör antagonist ile tedaviye devam etmenin gerekli olduğu düşünülmüyorsa, gebelik planlayan hastalarda gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik tanısı konduğunda anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalıdır ve eğer uygunsa alternatif tedavi başlatılmalıdır.
İkinci ve üçüncü trimesterler süresince anjiyotensin II reseptör antagonist ilaç tedavisi maruziyetinin insan fetotoksisitesi (azalmış renal fonksiyon, oligohidramniyoz, kafatası kemikleşmesinin gecikmesi) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olduğu bilinmektedir (bkz. Bölüm 5.3).
Anjiyotensin II reseptör antagonistlerine maruziyetin ikinci trimesterden itibaren gerçekleşmesi durumunda renal fonksiyonun ve kafatasının ultrason incelemeleri önerilir. Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonistleri almış olan yenidoğanlar hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Amlodipin (SEVİKAR®'ın etkin maddesi)
Maruziyet bulunan gebeliklerden elde edilen sınırlı veriler, amlodipin ve diğer kalsiyum reseptör antagonistlerinin fetusun sağlığı üzerine zararlı bir etkiye sahip olduğunu göstermemektedir. Ancak doğum eyleminin uzaması riski bulunabilir.
Sonuç olarak SEVİKAR® gebelik süresince kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
SEVİKAR®'ın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
Olmesartan emziren sıçanların sütüne geçer. Ancak olmesartanın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Amlodipin insan sütüne geçer. Bebek tarafından alınan maternal dozun oranı, çeyrekler açıklığında tahmini olarak % 3-7 ve en fazla % 15 hesaplanmıştır. Amlodipinin infantlar üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Emzirmeye devam etme / etmeme veya amlodipin tedavisine devam etme/ etmeme ile ilgili karar; emzirmenin çocuğa yararı ve amlodipin tedavisinin anneye faydası göz önünde bulundurularak verilmelidir. Emzirme sırasında SEVİKAR® kullanımı önerilmemektedir ve özellikle yeni doğanlar veya prematüre bebeklerin anne sütüyle beslenmesi süresince, laktasyonda kullanım ile ilgili daha iyi güvenlilik profillerine sahip alternatif tedaviler tercih edilir.
Kalsiyum kanal blokörleriyle tedavi edilen bazı hastalarda spermatozoa başında geri dönüşlü biyokimyasal değişiklikler bildirilmiştir. Amlodipinin üreme yeteneği üzerindeki potansiyel etkisine ilişkin klinik veriler yetersizdir. Sıçanlarla yapılan bir çalışmada, erkek üreme yeteneği üzerinde olumsuz etkiler tespit edilmiştir (bkz. Bölüm 5.3).
SEVİKAR® araç veya makine kullanımı becerisi üzerine hafif veya orta düzeyde etki gösterebilir. Antihipertansif tedavi alan hastalarda, bazen reaksiyon becerisini etkileyebilen baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı veya bitkinlik ortaya çıkabilir. Özellikle tedavinin başlangıcında dikkat edilmesi önerilir.
SEVİKAR® tedavisi sırasında en sık bildirilen advers reaksiyonlar periferik ödem (%11,3), baş ağrısı (%5,3) ve baş dönmesini de içeren sersemlik halidir (%4,5).
Klinik çalışmalar, onay sonrası güvenlilik çalışmaları ve spontan raporlarda SEVİKAR® kullanımı ile ilişkili advers reaksiyonlar ve içerdiği etkin maddeler olan olmesartan medoksomil ve amlodipinin bilinen güvenlilik profillerine dayalı advers reaksiyonları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Aşağıdaki terminolojik terimler istenmeyen etkilerin oluşumunu sınıflandırmak için kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (a‰¥ 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (a‰¥ 1/1000, < 1/100);
seyrek (a‰¥ 1/10000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
MedDRA Sistem Organ Sınıfı | Advers reaksiyonlar | Sıklık |
|
|
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu | Olmesartan | Amlodipin | ||
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Lökositopeni |
|
| Çok seyrek |
Trombositopeni |
| Yaygın olmayan | Çok seyrek | |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Alerjik reaksiyonlar / İlaca aşırı duyarlılık | Seyrek |
| Çok seyrek |
Anafilaktik reaksiyon |
| Yaygın olmayan |
| |
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Hiperglisemi |
|
| Çok seyrek |
Hiperkalemi | Yaygın olmayan | Seyrek |
| |
Hipertrigliseridemi |
| Yaygın |
| |
Hiperürisemi |
| Yaygın |
| |
Psikiyatrik hastalıklar | Konfüzyon |
|
| Seyrek |
Depresyon |
|
| Yaygın olmayan | |
Uykusuzluk |
|
| Yaygın olmayan | |
Huzursuzluk |
|
| Yaygın olmayan | |
Libidoda düşme | Yaygın olmayan |
|
| |
Ruh hali değişiklikleri (anksiyete de dahil olmak üzere) |
|
| Yaygın olmayan | |
Sinir sistemi hastalıkları | Baş dönmesini de içeren sersemlik hali | Yaygın | Yaygın | Yaygın |
Disguzi |
|
| Yaygın olmayan | |
Baş ağrısı | Yaygın | Yaygın | Yaygın (özellikle tedavinin başlangıcında) | |
Hipertoni |
|
| Çok seyrek | |
Hipoestezi | Yaygın olmayan |
| Yaygın olmayan | |
Letarji | Yaygın olmayan |
|
| |
Parestezi | Yaygın olmayan |
| Yaygın olmayan | |
Periferik nöropati |
|
| Çok seyrek | |
Postural baş dönmesi | Yaygın olmayan |
|
|
| Uyku bozuklukları |
|
| Yaygın olmayan |
Uyku hali |
|
| Yaygın | |
Senkop | Seyrek |
| Yaygın olmayan | |
Tremor |
|
| Yaygın olmayan | |
Ekstrapiramidal bozukluk |
|
| Bilinmiyor | |
Göz hastalıkları | Görme bozuklukları (diplopi de dahil olmak üzere) |
|
| Yaygın |
Kulak ve iç kulak hastalıkları | Kulak çınlaması |
|
| Yaygın olmayan |
Vertigo | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan |
| |
Kardiyak hastalıklar | Anjina pektoris |
| Yaygın olmayan | Yaygın olmayan (anjina pektoris alevlenmeleri de dahil olmak üzere) |
Aritmi (bradikardi, vertriküler taşikardi ve atriyal fibrilasyon dahil olmak üzere) |
|
| Yaygın olmayan | |
Miyokardiyal enfarktüs |
|
| Çok seyrek | |
Palpitasyonlar | Yaygın olmayan |
| Yaygın | |
Taşikardi | Yaygın olmayan |
|
| |
Vasküler hastalıklar | Hipotansiyon | Yaygın olmayan | Seyrek | Yaygın olmayan |
Ortostatik hipotansiyon | Yaygın olmayan |
|
| |
Ateş basması | Seyrek |
| Yaygın | |
Vaskülit |
|
| Çok seyrek | |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar | Bronşit |
| Yaygın |
|
Öksürük | Yaygın olmayan | Yaygın | Yaygın olmayan | |
Dispne | Yaygın olmayan |
| Yaygın | |
Farenjit |
| Yaygın |
| |
Rinit |
| Yaygın | Yaygın olmayan | |
Gastrointestinal hastalıklar | Karın ağrısı |
| Yaygın | Yaygın |
Barsak alışkanlıklarında değişiklik (diyare ve |
|
| Yaygın |
| konstipasyon dahil olmak üzere) |
|
|
|
Konstipasyon | Yaygın olmayan |
|
| |
Diyare | Yaygın olmayan | Yaygın |
| |
Ağız kuruluğu | Yaygın olmayan |
| Yaygın olmayan | |
Dispepsi | Yaygın olmayan | Yaygın | Yaygın | |
Gastrit |
|
| Çok seyrek | |
Gastroenterit |
| Yaygın |
| |
Gingival hiperplazi |
|
| Çok seyrek | |
Bulantı | Yaygın olmayan | Yaygın | Yaygın | |
Pankreatit |
|
| Çok seyrek | |
Üst karın ağrısı | Yaygın olmayan |
|
| |
Kusma | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Sprue-benzeri enteropati (bkz. Bölüm 4.4) |
| Çok seyrek |
| |
Hepato-biliyer hastalıklar | Karaciğer enzimlerinde artma |
| Yaygın | Çok seyrek (genellikle kolestazla uyumlu) |
Hepatit |
|
| Çok seyrek | |
Sarılık |
|
| Çok seyrek | |
Otoimmün hepatit* |
| Bilinmiyor |
| |
Deri ve derialtı doku hastalıkları | Alopesi |
|
| Yaygın olmayan |
Anjiyonörotik ödem |
| Seyrek | Çok seyrek | |
Alerjik dermatit |
| Yaygın olmayan |
| |
Eritema multiforme |
|
| Çok seyrek | |
Eksantem |
| Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Eksfoliyatif dermatit |
|
| Çok seyrek | |
Hiperhidroz |
|
| Yaygın olmayan | |
Fotosensitivite |
|
| Çok seyrek | |
Kaşıntı |
| Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Purpura |
|
| Yaygın olmayan | |
Quincke ödemi |
|
| Çok seyrek | |
Deri döküntüleri | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Deride renk değişimi |
|
| Yaygın olmayan |
| Steven-Johnson sendromu |
|
| Çok seyrek |
Toksik epidermal nekroliz |
|
| Bilinmiyor | |
Ürtiker | Seyrek | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları | Ayak bileklerinde şişme |
|
| Yaygın |
Artralji |
|
| Yaygın olmayan | |
Artrit |
| Yaygın |
| |
Sırt ağrısı | Yaygın olmayan | Yaygın | Yaygın olmayan | |
Kas spazmı | Yaygın olmayan | Seyrek | Yaygın | |
Miyalji |
| Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Ekstremitelerde ağrı | Yaygın olmayan |
|
| |
İskelet ağrısı |
| Yaygın |
| |
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları | Akut böbrek yetmezliği |
| Seyrek |
|
Hematüri |
| Yaygın |
| |
İdrar yapma sıklığında artış |
|
| Yaygın olmayan | |
İşeme bozuklukları |
|
| Yaygın olmayan | |
Noktüri |
|
| Yaygın olmayan | |
Pollaküri | Yaygın olmayan |
|
| |
Böbrek yetmezliği |
| Seyrek |
| |
İdrar yolu enfeksiyonu |
| Yaygın |
| |
Üreme sistemi ve meme hastalıkları | Erektil disfonksiyon / impotans | Yaygın olmayan |
| Yaygın olmayan |
Jinekomasti |
|
| Yaygın olmayan | |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Asteni | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | Yaygın olmayan |
Göğüs ağrısı |
| Yaygın | Yaygın olmayan | |
Yüzde ödem | Seyrek | Yaygın olmayan |
| |
Bitkinlik | Yaygın | Yaygın | Yaygın | |
Grip benzeri semptomlar |
| Yaygın |
| |
Letarji |
| Seyrek |
| |
Kırgınlık |
| Yaygın olmayan | Yaygın olmayan | |
Ödem | Yaygın |
| Çok yaygın |
| Ağrı |
| Yaygın | Yaygın olmayan |
Periferik ödem | Yaygın | Yaygın |
| |
Gode bırakan ödem | Yaygın |
|
| |
Araştırmalar | Kan kreatinin seviyesinde artma | Yaygın olmayan | Seyrek |
|
Kan kreatin fosfokinaz seviyesinde artma |
| Yaygın |
| |
Kan potasyum seviyesinde azalma | Yaygın olmayan |
|
| |
Kan üre seviyesinde artma |
| Yaygın |
| |
Kan ürik asit seviyesinde artma | Yaygın olmayan |
|
| |
Gama glutamil transferaz seviyesinde artma | Yaygın olmayan |
|
| |
Vücut ağırlığında azalma |
|
| Yaygın olmayan | |
Vücut ağırlığında artma |
|
| Yaygın olmayan |
*Pazarlama sonrasında olmesartanın kesilmesiyle birkaç ay ila yıl gecikmeli, geri dönüşümlü otoimmün hepatit vakaları bildirilmiştir.
Anjiyotensin II reseptör blokörlerinin kullanımıyla (zamansal) ilişkili olan az sayıda rabdomiyaliz vakaları bildirilmiştir. Amlodipin ile tedavi olan hastalarda, münferit ekstrapiramidal sendrom vakaları bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr <//www.titck.gov.tr/> ; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Semptomlar:
SEVİKAR®'ın doz aşımıyla ilgili deneyim yoktur. Olmesartan medoksomil doz aşımının en olası etkileri hipotansiyon ve taşikardidir. Eğer parasempatik (vagal) uyarı gelişmişse bradikardi ile karşılaşılabilir. Amlodipinin doz aşımının aşırı periferik vazodilatasyon ile belirgin hipotansiyona ve muhtemelen bir refleks taşikardiye neden olması beklenebilir. Ölümle sonuçlanan şoku da içeren veya buna varan düzeylerde belirgin ve potansiyel olarak uzamış sistemik hipotansiyon bildirilmiştir.
Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem nadiren amlodipin doz aşımının bir sonucu olarak rapor edilmiştir, bu da gecikmeli bir başlangıçla (sindirimden 24-48 saat sonra) ortaya çıkabilir ve solunum desteği gerektirebilir. Perfüzyonu ve kalp debisini idame
ettirmek için erken resüsitatif önlemler (sıvı yüklenmesi dahil) hızlandırıcı faktörler olabilir.
Tedavi:
Eğer ilaç yakın zamanda alınmışsa gastrik lavaj düşünülebilir. Sağlıklı deneklerde amlodipinin alımından hemen sonra veya 2 saat sonrasına kadar aktif kömür uygulamasının amlodipin emilimini önemli derecede azalttığı gösterilmiştir.
SEVİKAR®'ın doz aşımına bağlı olarak görülen klinik olarak anlamlı hipotansiyon, kalp ve akciğer fonksiyonunun yakından izlenmesi, ekstremitelerin vücut seviyesinden yukarı kaldırılması, dolaşan sıvı hacmi ve idrar çıkışına dikkat edilmesi de dahil olmak üzere aktif kardiyovasküler sistem desteği gerektirir.
Vasküler tonüsü ve kan basıncını düzeltmek amacıyla kullanımı için kontrendikasyon olmaması şartıyla bir vazokonstriktör ilaç faydalı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat, kalsiyum kanal blokörünün etkilerinin geriye döndürülmesinde faydalı olabilir.
Amlodipin proteinlere yüksek düzeyde bağlandığından diyalizden fayda sağlama ihtimali düşüktür. Olmesartanın diyaliz edilebilme durumu bilinmemektedir.