SKINOREN % 20 30 gr krem { Abdi Ýbrahim Ýlaç } Klinik Özellikler
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 19 May 2020 ]
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
[ 19 May 2020 ]
Akne vulgaris, Melazma
SKİNOREN derinin hastalıklı bölgelerine günde 2 defa (sabah ve akşam) uygulanır. (Yaklaşık 2.5 cm krem tüm yüz bölgesi için yeterlidir).
SKİNOREN'in öngörülen tedavi süresince sürekli ve düzenli uygulanması önemlidir.
SKİNOREN'in kullanım süresi kişiden kişiye göre değişebilir ve cilt sorununun ağırlık derecesine bağlıdır. Genelde, belirgin bir iyileşme yaklaşık olarak 4 haftalık bir tedavi sonrasında ortaya çıkar. En iyi sonuçlar için SKİNOREN birkaç ay süre ile kullanılmalıdır. 12 aydan daha uzun süre kullanımı önerilmemektedir.
Melazmada, en kısa tedavi süresi yaklaşık olarak 3 ay olmalı; en iyi sonuçları almak için SKİNOREN kullanımı düzenli olarak devam ettirilmelidir. Tüm tedavi süresince geniş spektrumlu bir güneşten koruyucunun (UVA ve UVB) tedaviye eklenmesi, güneşe bağlı alevlenmeleri ve/veya rengi açılan bölgelerin yeniden pigmente olmalarını engellemek için zorunludur.
Ciltte tolere edilemeyen iritasyon durumlarında (bkz. Bölüm İstenmeyen etkiler) her
uygulamada kullanılan krem miktarı azaltılmalı veya iritasyon geçene kadar SKİNOREN uygulama sıklığı günde bir defaya indirilmelidir. Gerekirse tedaviye geçici olarak bir kaç gün ara verilebilir.
SKİNOREN'in 12 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır.
SKİNOREN'in içeriğindeki etkin maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
SKİNOREN sadece haricen kullanılır.
SKİNOREN'i uygularken göz, ağız ve diğer mukozal membranlar ile temas ettirmemeye özen gösterilmeli, hastalar bu konuda (bkz Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri) bilgilendirilmelidir. Kaza ile temas halinde; gözler, ağız ve/veya etkiye maruz kalmış mukozal membranlar bol su ile yıkanmalıdır. Eğer göz iritasyonu devam ederse hasta bir doktora başvurmalıdır. Her uygulamadan sonra eller yıkanmalıdır.
Melazmanın epidermal ve epidermal-dermal karışık tipleri SKİNOREN tedavisine iyi yanıt verirken saf dermal melazma yanıt vermez.
Preparatın içeriğinde bulunan benzoik asit cilde, gözlere ve diğer mukozal membranlara hafif iritan etkilidir. Propilen glikol deride iritasyona sebep olabilir.
Pazarlama sonrası araştırmalarda seyrek olarak aşırı duyarlılık ve astım tablosunda ağırlaşma rapor edilmiştir.
Etkileşim çalışması yapılmadı. SKİNOREN'in bileşimi, ürünün güvenliğini etkileyebilecek herhangi bir etkileşim belirtisi göstermez. Kontrollü klinik çalışmalarda herhangi bir ilaca özel etkileşim kaydedilmemiştir.
Gebelik kategorisi B'dir.
SKİNOREN'in hamile kadınlarda kullanımına dair yeterli ve iyi kontrollü çalışma yoktur. Bu nedenle çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda, hamile kalma riski, tedaviyi öneren doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, embriyonik/fötal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişime doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Hamile kadınlarda azelaik asidin topikal olarak uygulanmasıyla yürütülmüş yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır.
Gebe kadınlarda kullanımı sırasında tedbirli olunmalıdır.
Azelaik asidin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Ancak in vitro yapılan bir denge diyaliz testi ilacın anne sütüne geçebileceğini göstermiştir.
Ancak azelaik asidin anne sütüne dağılımının, sütte başlangıçtaki azelaik asit düzeylerine göre anlamlı bir değişikliğe neden olması beklenmemektedir.
Azelaik asit sütte konsantre olmadığı ve topikal olarak uygulanan azelaik asidin %4'ten azı sistemik olarak absorbe edildiği için, endojen azelaik asit maruziyeti fizyolojik düzeylerin üzerine çıkmamaktadır. Perkütan absorpsiyonun düşük olması ve azelaik asitin süt içinde konsantre olmamasından dolayı anne sütü ile bebeğe ulaşan azelaik asit miktarı yaklaşık % 0.01'dir. Bu da, günde iki kez önerilen, maksimum doz olan 5 g SKİNOREN ile, günlük 200 mikrogram'dan az bir miktara karşılık gelmektedir. Yine de, SKİNOREN emziren kadınlara uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Bebekler tedavi uygulanan cilt / göğüsle temas etmemelidir.
SKİNOREN'in insan fertilitesi üzerine etkisi ile ilgili klinik veri bulunmamaktadır.
Hayvanlarda kısırlık üzerine etkilerin araştırıldığı deneylerde SKİNOREN'in terapötik kullanımıyla böyle bir risk oluşturduğuna dair kanıt görülmemiştir.
Araç ve makine kullanma üzerine herhangi bir etkisi yoktur.
Klinik çalışmalarda, en sık gözlemlenen advers olaylar; uygulama bölgesinde yanma, pruritis ve eritemdir.
Klinik çalışmalarda gözlemlenen yan etkiler MedDRA sıklık sistemine göre aşağıda tanımlanmıştır; çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın değil (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerle tahmin edilemiyor)
Seyrek: İlaca karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları, astım tablosunda ağırlaşma (bkz. Bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Bilinmiyor1: Anjiyoödem2, kontakt dermatit2, gözde şişme2, yüzde şişme2
Yaygın olmayan: Sebore, deride depigmentasyon, akne Seyrek: Keilitis
Bilinmiyor1: Ürtiker, döküntü
Çok yaygın: Uygulama bölgesinde yanma, pruritus, ve eritem
Yaygın: Uygulama bölgesinde ağrı, eksfoliyasyon, kuruluk, renk değişikliği iritasyon. Yaygın olmayan: Uygulama bölgesinde parestezi, dermatit, rahatsızlık hissi, ödem Seyrek: Uygulama bölgesinde sıcaklık hissi, vezikül, egzema, ülser
Genellikle, lokal deri iritasyonu tedavi süresince geriler.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
12-18 yaş arası ergenlerde yapılan klinik çalışmalar (454/1336; %34), SKİNOREN'e olan lokal toleransın pediyatrik ve ergen hastalarda aynı olduğunu göstermiştir.
12-17 yaş arası ergenlerin (120/383; 31%) katıldığı 4 faz II ve II/III klinik çalışmada görülen istenmeyen etkilerin ortalama insidansı, 12-17 yaş (% 40), ≥18 yaş (% 37) ve tüm hasta popülasyonlarında (38%) görülenle benzer olarak bulunmuştur. Bu benzerlik 12-20 yaş grubu (% 40) için de benzerdir.
Azelaik asit düşük lokal ve sistemik toksisiteye sahiptir
Akut toksisite çalışmalarının sonuçlarına dayanarak deriye aşırı dozda tek uygulama (absorpsiyona olanak veren şartların varlığında geniş bir yüzeye) veya tüp içeriğinin yanlışlıkla ağızdan alınması sonrasında akut bir entoksikasyon riski beklenmemektedir.