SYCREST 5 mg 60 dilaltý tablet Klinik Özellikler
Lundbeck İlaç Ticaret Ltd.Şti.
[ 28 February 2013 ]
Lundbeck İlaç Ticaret Ltd.Şti.
[ 28 February 2013 ]
Şizofreni:
SYCREST erişkinlerde şizofreninin akut ve idame tedavisi için endikedir.
Bipolar bozukluk:
Monoterapi: SYCREST erişkinlerde bipolar I bozukluğa bağlı manik veya karma episodların akut tedavisi için endikedir.
Pozoloji/ Uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinlerde Tedavi için Uygulanan Doz Şizofreni:
SYCREST başlangıçta günde iki kez 5 mg dozunda uygulanmalıdır.
Önerilen SYCREST doz aralığı günde iki kez 5 mg ile 10 mg’dır.
Kısa süreli kontrollü çalışmalarda, günde iki kez 10 mg doz ile günde iki kez 5 mg doza kıyasla ilave fayda görüldüğüne dair bir kanıt bulunamamıştır.
İdame tedaviye olan ihtiyacı belirleyebilmek için, hastalar periyodik olarak yeniden değerlendirilmelidir.
Bipolar bozukluk:
Monoterapide önerilen SYCREST başlangıç dozu, günde iki kez 10 mg’dır. Doz, klinik değerlendirme doğrultusunda, günde iki kez 5 mg’a düşürülebilir. Kombinasyon tedavisinde, günde iki kez 5 mg’lık bir başlangıç dozu önerilmektedir. Hasta bireydeki klinik yanıt ve tolerabiliteye bağlı olarak, doz günde iki kez 10 mg şeklinde artırılabilir.
Bipolar bir hastanın SYCREST’i ne kadar kullanması gerektiği sorusunun cevaplanması için herhangi bir kanıt bulunmadığından, genellikle akut yanıtı takiben tedaviye cevap veren hastalann ilaca devam etmeleri önerilmektedir.
Uygulama şekli:
Tablet, uygulama için hazır oluncaya kadar blister ambalajından çıkanlmamalıdır. Tablete dokunurken eller kuru olmalıdır. Tablet üzerindeki ambalaja basılarak çıkanlmamalıdır. Tabletin ambalajı kesilmem eli ya da yırtılmamalıdır. Tabletin üzerindeki ambalaj, renkli uç çekilerek açılmalı ve tablet nazikçe çıkarılmalıdır. Tablet ezilmemelidir.
Optimal absorpsiyonun sağlanması için, SYCREST tablet dilin altına yerleştirilmeli ve tamamen erimesi sağlanmalıdır. Tablet tükürük içinde birkaç saniyede çözünecektir. SYCREST dilaltı tablet çiğnenmemeli ya da yutulmamalıdır. Uygulamadan sonraki 10 dakika içerisinde, bir şey yemek ya da içmekten kaçınılmalıdır.
Diğer ilaç tedavileri ile birlikte uygulanırken, SYCREST en son alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan olgularda (Child-Pugh C), sistemik asenapin maruziyetinde 7 katlık bir artış gözlenmiştir. Bu nedenle, şiddetli karaciğer yetmezliği hastalarında SYCREST önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşın altındaki çocuklarda SYCREST’in etkinliği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Ergen hastalar üzerinde SYCREST ile kısıtlı güvenlilik verileri bulunmaktadır. Ergen hastalarda bir farmakokinetik çalışma yürütülmüştür ve ilişkili veriler Bölüm 5.2’de açıklanmaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Etkin maddeye ya da yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık halinde kontrendikedir.
Demans-ilişkili psikozu olan yaslı hastalar:
Antipsikotik ilaçlar ile tedavi gören demans-ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda ölüm riski artar. SYCREST demans-ilişkili psikozu olan yaşlı hastalann tedavisi için onaylı değildir ve bu özel hasta grubunda kullanımı önerilmemektedir.
Nöroleptik Malign Sendrom:
Hipertermi, kas rijiditesi, otonom instabilite, bilinç bozukluğu ve serum kreatin fosfokinaz düzeylerinde yükselme ile karakterize olan Nöroleptik Malign Sendromun (NMS), SYCREST dahil olmak üzere, antipsikotik ilaçlar ile ortaya çıktığı bildirilmiştir. Ek klinik bulgular arasında miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrek yetmezliği bulunabilir.
Eğer hastada NMS göstergesi olan bulgu ve semptomlar gelişirse, SYCREST’e son verilmelidir.
Nöbetler:
Klinik araştırmalarda, SYCREST tedavisi esnasında zaman zaman nöbet olguları bildirilmiştir. Bu nedenle, nöbet öyküsü olan ya da nöbetlerle ilişkili tabloları olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
İntihar:
İntihar girişimi olasılığı psikotik hastalıklar ve bipolar bozukluğun doğalannda yer almaktadır ve yüksek riskli hastalarda ilaç tedavisinin yanısıra bu hastalann yakın takibi gereklidir.
Ortostatik Hipotansiyon:
SYCREST, muhtemelen al-adrenerjik antagonist özelliklerinin yansımasına bağlı olarak, özellikle tedavinin erken dönemlerinde ortostatik hipotansiyon ve senkopa neden olabilmektedir. Yaşlı hastalar, özellikle ortostatik hipotansiyon riski altındadırlar. Klinik araştırmalarda, SYCREST tedavisi sırasında ara sıra bayılma olgulan bildirilmiştir. SYCREST bilinen bir kardiyovasküler hastalığı (öm. kalp yetmezliği, miyokard enfarktüsü ya da iskemisi, ileti anormallikleri), serebrovasküler hastalıkları ya da hastalan hipotansiyona yatkın hale getiren (örn. dehidrasyon ve hipovolemi) durumlardave yaşlı hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Geç Diskinezi:
Dopamin reseptör antagonisti özelliği taşıyan ilaçlar, ağırlıklı olarak dil ve/veya yüzde ritmik istemsiz hareketler ile karakterize geç diskinezi tablosunun indüksiyonu ile ilişkilendirilmiştİr. Klinik araştırmalarda, SYCREST tedavisi sırasında zaman zaman geç diskinezi olguları bildirilmiştir. Ekstrapiramidal semptomların başlangıcı, geç diskinezi için bir risk faktörüdür. Eğer SYCREST almakta olan bir hastada geç diskinezi bulgu ve semptomları görülürse, tedavinin sonlandırılması gündeme getirilmelidir.
Hiperprolaktinemi:
SYCREST kullanan bazı hastaların prolaktin düzeylerinde artışlar gözlenmiştir. Klinik araştırmalarda, anormal prolaktin düzeyleriyle ilişkili olarak bildirilen az sayıda advers olay ortaya çıkmıştır.
OT aralığı:
Klinik önem taşıyan QT uzamasının asenapin ile ilişkili olmadığı görünmektedir. Kardiyovasküler hastalığı olduğu bilinen ya da ailesinde QT uzaması öyküsü olan hastalara SYCREST reçete edilirken ve QT aralığını uzattığı düşünülen diğer ilaçlar ile birlikte kullanım sırasında dikkatli davranılmalıdır.
Hiperglisemi ve Diabetes mellitus:
Hiperglisemi veya önceden varolan diyabetin şiddetlenmesi, asenapin ile tedavi sırasında ara sıra bildirilmiştir.
Atipik antipsikotik kullanımı ve glukoz anormallikleri arasındaki bağıntının değerlendirilmesi, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan hastalarda zeminde bulunan diabetes mellitus gelişimi riskinde artma olasılığı ve genel popülasyonda diabetes mellitus insidansının giderek yükselmesi nedeniyle karmaşıklaşmaktadır. Diyabetik hastalarda ve diabetes mellitus gelişimi yönüyle risk faktörleri olan kişilerde uygun bir klinik izleme yapılması önerilmektedir.
Disfaji:
Özofajiyal dismotilite ve aspirasyon, antipsikotik ilaç kullanımı ile ilişkilendirilmiştİr. SYCREST ile tedavi edilen hastalarda bazen disfaji olguları bildirilmiştir.
Vücut ısısı regülasvonu:
Vücudun kendi iç ısısını azaltma yetisinin bozulması antipsikotik ilaçlara bağlanmıştır. Klinik araştırmalarda, klinik önem taşıyan vücut ısısı regülasyon bozukluğunun asenapin ile bağıntılı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Kuvvetli egzersiz, aşırı ısı maruziyeti, antikolinerjik etkili ilaçlarm eş zamanlı kullanımı veya dehidrasyona maruz kalma gibi vücut ısısında artışa sebep olan durumları yaşayacak hastalar için SYCREST reçete edilirken uygun özen gösterilmelidir.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh C), sistemik olarak asenapine maruz kalma, 7 kat artmaktadır. Bu nedenle, SYCREST bu gibi hastalarda önerilmemektedir.
Parkinson Hastalığı ve Lewv Cisimciği Demansı:
Doktorlar Parkinson Hastalığı ya da Lewy Cisimciği Demansı olan hastalara SYCREST’in de dahil olduğu antipsikotik ürünleri yazarken risk/yarar durumunu değerlendirmelidirler. Çünkü her iki grup da antipsikotiklere karşı artmış duyarlılık ve nöroleptik malign sendrom için artmış risk altında olabilmektedirler. Bu artmış duyarlılık konfüzyon, dikkat dağınıklığı, postüral instabiliteye bağlı sık sık düşme ve ek olarak ekstrapiramidal sendrom şeklinde klinik tabloya yansıyabilmektedir.
Asenapinin merkezi sinir sistemindeki (MSS) primer etkileri nedeniyle (bkz. Bölüm 4.8), diğer merkezi etkili ilaçlar ile kombinasyon şeklinde alındığında dikkatli olunmalıdır. Hastalara SYCREST almakta iken alkolden uzak durmaları tavsiye edilmelidir.
Başka ilaçlann SYCREST’i etkileme potansiyeli
Asenapin başlıca UGT1A4 tarafından doğrudan glukuronidasyon ve sitokrom P450 izoenzimleri (ağırlıklı olarak CYP1A2) tarafından oksidatif metabolizma yoluyla uzaklaştırılmaktadır. Bu enzimatik yollann bazılarına ilişkin inhibitör ve indükleyicilerin
asenapin farmakokinetiği üzerindeki potansiyel etkileri incelenmiştir (bkz. aşağıdaki tablo). Güçlü bir CYP1A2 inhibitörü olan fluvoksamin dışında etkileşime giren ilaçların hiçbiri, asenapin farmakokinetiği üzerinde klinikte önem taşıyacak bozulmalara yol açmamıştır.
Birlikte uygulanan ilaç (CYP450/UGT üzerinde varsayılan etki) | Doz şemaları | Asen farmak< üzerint | apin jkinetiği eki etki | Öneri | |
Birlikte uygulanan ilaç | Asenapin | r ’-’maks | EAA0_oo | ||
Fluvoksamin (CYP1A2 inhibitörü) | 25 mg, günde iki kez 8 gün süreyle | 5 mg, tek doz | +%13 | +%29 | Birlikte uygulamada dikkatli olunmalı* |
Paroksetin (CYP2D6 inhibitörü) | 20 mg, günde bir kez 9 gün süreyle | 5 mg, tek doz | -%13 | -%9 | Asenapin doz ayarlaması gerekli değil [bkz. SYCREST’in diğer ilaçları etkileme potansiyeli] |
imipramin (CYP 1A2/2C19/3 A4 inhibitörü) | 75 mg, tek doz | 5 mg, tek doz | +%17 | +%10 | Asenapin doz ayarlaması gerekli değil |
Simetidin (CYP3A4/2D6/1A2 inhibitörü) | 800 mg, günde iki kez 8 gün süreyle | 5 mg, tek doz | -%13 | +%1 | Asenapin doz ayarlaması gerekli değil |
Karbamazepin (CYP3A4/1A2 indükleyicisi) | 200 mg, günde iki kez 4 gün süreyle 400 mg, günde iki kez 15 gün süreyle | 5 mg, tek doz | -%16 | -%16 | Asenapin doz ayarlaması gerekli değil |
Valproat (UGT inhibitörü) | 500 mg, günde iki kez 9 gün süreyle | 5 mg, tek doz | %2 | -%1 | Asenapin doz ayarlaması gerekli değil |
* Tam terapötik dozda fluvoksaminin, asenapin plazma konsantrasyon | arında da | ıa büyük bir artışa |
neden olması beklenecektir.
SYCREST’in başka ilaçları etkileme potansiyeli
Ortostatik hipotansiyonu indükleme potansiyeli gösteren al-adrenerjik antagonizması nedeniyle (bkz. Bölüm 4.4), SYCREST, belirli antihipertansif ajanların etkilerini kuvvetlendirebilir.
İn vitro çalışmalar asenapinin CYP2D6’yı zayıf bir şekilde inhibe ettiğine işaret etmektedir. Asenapin tarafından CYP2D6 inhibisyonu etkilerinin araştırıldığı klinik ilaç etkileşimi çalışmaları aşağıda sunulan sonuçlan göstermiştir:
- Sağlıklı olgularda eşzamanlı dekstrometorfan ve asenapin uygulamasından sonra, CYP2D6 aktivitesinin bir belirteci olarak, dekstrorfan/dekstrometorfan (DX/DM) oranı ölçülmüştür. Asenapin, günde iki kez 5 mg ile tedavi, CYP2D6 inhibisyonunu gösterecek şekilde, DX/DM oranında 0.43 değerine fraksiyonel bir azalma ile
sonuçlanmıştır. Aynı çalışmada, günde 20 mg paroksetin ile tedavi, DX/DM oranını
0.032’ye düşürmüştür.
- Ayrı bir çalışmada, 75 mg tek doz imipramin ile birlikte 5 mg tek doz asenapin uygulaması, desipramin metabolitinin (CYP2D6 substratı) plazma konsantrasyonlarını etkilememiştir.
- On beş sağlıklı erkek olguda günde iki kez 5 mg asenapin tedavisi sırasında, birlikte tek doz 20 mg paroksetin uygulaması (CYP2D6 substratı ve inhibitörü), sistemik paroksetin temasında yaklaşık 2 kat artış ile sonuçlanmıştır.
Asenapin in vivo ortamda, CYP2D6’nın en fazla zayıf bir inhibitörü gibi görünmektedir. Ancak asenapin, paroksetinin kendi metabolizması üzerindeki inhibitör etkilerini kuvvetlendirebilir.
SYCREST bu nedenle, CYP2D6 substratı ya da inhibitörü olan ilaçlarla birlikte, dikkatle kullanılmalıdır.
Optimal emilimin sağlanması için, uygulamadan sonraki 10 dakika süreyle yeme ve içmeden kaçınılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel bir veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Özel bir veri bulunmamaktadır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
SYCREST’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Asenapin hayvan çalışmalarında teratojenik değildir. Hayvan çalışmalarında maternal ve embriyo toksik etkiler bulunmuştur. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesi bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. SYCREST gebelik sırasında açık bir gereklilik olmadıkça ve potansiyel yararlan fetus üzerindeki potansiyel risklerinden daha önemli olmadığı sürece kullanılmamalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklannı içermektedir. Bu komplikasyonların şiddeti değişmektedir; bazı durumlarda semptomlar kendi kendiyle sınırlı iken, diğer durumlarda yeni doğanların yoğun bakım ünitesi desteği alması ve hastanede kalış sürelerinin uzatılması gerekmektedir.
Laktasyon dönemi
Asenapinin veya metabolitlerinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, asenapinin sütle atıldığını göstermektedir. SYCREST almakta olan kadınların bebeklerini emzirmemeleri önerilmektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Asenapin sıçanlarda fertilite bozukluğuna yol açmamıştır (bkz. Bölüm 5.3).
Araç ve makine kullanma becerileri üzerinde çalışma yürütülmemiştir. Asenapin somnolans ve sedasyona neden olabilir. Bu nedenle, hastalar SYCREST tedavisinin kendilerini olumsuz yönden etkilemediğinden makul bir düzeyde emin oluncaya kadar, motorlu taşıtlar kullanımı dahil, makine kullanımı konusunda uyarılmalıdır.
Güvenlilik profili özeti:Asenapin ile tedavi sırasında en sık bildirilen advers ilaç reaksiyonu (AİR) somnolans olmuştur. Asenapin tedavisiyle ilişkili advers ilaç reaksiyonlarının görülme sıklıkları, aşağıdaki tabloda verilmektedir. Tablo klinik araştırmalarda bildirilen advers olaylar temelinde hazırlanmıştır.
Advers etkilerin tablo halinde listesi:
Bütün AİR’ler sistem organ sınıfı ve görülme sıklığına göre listelenmiştir; çok yaygın (> 1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Pazarlama sonrası kullanım sırasında bildirilen advers etkilerin sıklığı spontan raporlardan alındığı için tayin edilememektedir. Bu nedenle, bu advers olaylann sıklığı “bilinmiyor” olarak belirtilmiştir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Nötropeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Aleıjik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygm: Kilo artışı, iştah artışı Yaygm olmayan: Hiperglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Çok yaygm: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Somnolans
Yaygm: Akatizi, parkinsonizm, sersemlik, distoni, disguzi, diskinezi, sedasyon
Yaygın olmayan: Disartri, senkop, ekstrapiramidal bozukluk, nöbetler Seyrek: Nöroleptik malign sendrom Bilinmiyor: Huzursuz bacak sendromu
Göz hastalıkları
Seyrek: Akomodasyon bozukluğu
Kardiyak hastalıkları
Yaygm olmayan: Sinüs bradikardisi, sinüs taşikardisi, dal bloğu, elektrokardiyogramda uzamış QT Vasküler hastalıklar
Yaygm olmayan: Ortostatik hipotansiyon, hipotansiyon
Solunum sistemi, torasik ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Pulmoner embolizm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygm: Oral hipoestezi
Yaygm olmayan: Oral paraestezi, glosodini, şişmiş dil, disfaji
Bilinmiyor: Bulantı, oral mukozada lezyonlar (ülserasyonlar, su toplaması ve enflamasyon)
Hepatobilier hastalıklar
Yaygm: Alanin aminotransferaz artışı
Kas-iskelet sistemi ve bağ doku hastalıkları
Yaygm: Kas katılığı Seyrek: Rabdomiyoliz
Gebelik, lohusalık ve perinatal durumlar
Bilinmiyor: Neonatal ilaç kesilme sendromu (bkz. 4.6)
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygm olmayan: Cinsel işlev bozukluğu, amenore Seyrek: Jinekomasti, galaktore
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygm: Yorgunluk
Ekstrapiramidal semptomlar (EPS):
Klinik çalışmalarda, asenapinle tedavi edilen hastalarda ekstrapiramidal semptomlann sıklığı plaseboya göre daha yüksekti (%15.4’e % 11.0).Kısa dönemli (6 hafta) şizofreni araştırmalarında, asenapin ile tedavi edilen hastalarda akatizi için bir doz-yanıt ilişkisi görülmüştür; parkinsonizm için ise, yüksek dozlar ile artış eğilimi bulunmuştur.
Kilo artışı:
Kombine kısa ve uzun dönemli şizofreni ve bipolar mani araştırmalarında, asenapin ile vücut ağırlığındaki ortalama değişim, 0.8 kg olmuştur. Klinik olarak anlamlı kilo artışı olan deneklerin oranı (sonlanım noktasında başlangıca göre >%7 kilo artışı) kısa-süreli şizofreni çalışmalannda plasebodaki % 2.3’e kıyasla asenapinde % 5.3 olmuştur. Kısa süreli bipolar manik çalışmalarında klinik olarak anlamlı kilo artışı olan deneklerin oranı (sonlanım noktasında başlangıca göre >%7 kilo artışı) plasebodaki % 0.6’ya kıyasla asenapinde % 6.5 olmuştur.
Ortostatik hipotansiyon:
Yaşlı olgulardaki ortostatik hipotansiyon sıklığı, birleştirilmiş faz 2/3’deki %0.3 çalışma popülasyonu ile karşılaştırıldığında %4.1’di.
Hepatik enzimler:
Hepatik transaminaz, alanin transferaz (ALT), aspartat transferazın (AST) geçici, asemptomatik artışı özellikle tedavinin erken evresinde yaygın olarak gözlenmiştir.
Diğer bulgular:
Asenapin ile tedavi edilen hastalarda serebrovasküler olaylar rapor edilmiştir ancak 18 ve 65 yas arası yetişkinlerde beklenenden daha fazla insidansa dair kanıt bulunmamaktadır. Asenapinin anestezik özellikleri bulunmaktadır. Uygulamadan hemen sonra oral hipoestezi ve oral paraestezi oluşabilir ve genellikle 1 saat içerisinde kaybolur.
Pazarlama sonrası deneyimde asenapin ile tedavi edilen hastalarda, dilde şişlik ve boğazda şişlik (farinks ödemi) gibi, anafılaktik/anafılaktoid reaksiyonların dahil olduğu ciddi hipersensitivite reaksiyonlar bildirilmiştir. Pazarlama sonrası deneyimde asenapin ile tedavi edilen hastalarda, ülserleşme, kabarma ve inflamasyonu içeren oral mukoza lezyonları bildirilmiştir.
Asenapin programında az sayıda doz aşımı olgusu bildirilmiştir. Bildirilen tahmini dozlar 15 ile 400 mg arasında olmuştur. Olguların çoğunda asenapinin dilaltı alınıp alınmadığı belli değildir. İlaca bağlı advers olaylar, ajitasyon ve konfüzyon, akatizi, orofasyal distoni, sedasyon ve asemptomatik EKG bulgulan (bradikardi, supraventriküler kompleksler, intraventriküler ileti gecikmesi) olmuştur.
SYCREST doz aşımının tedavisi konusunda spesifik bilgi bulunmamaktadır. SYCREST’in özel bir antidotu yoktur. Çeşitli farklı ilaçlarm alınmış olma olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Muhtemel aritmilerin saptanması için kardiyovasküler izleme gereklidir ve doz aşımı tedavi ve bakımında destek tedavisi, yeterli bir hava yolu oksijenasyonu ve ventilasyonun sağlanması ve semptomlann tedavisi üzerinde yoğunlaşılmalıdır. Hipotansiyon ve dolaşım kollapsı, intravenöz sıvılar ve/veya sempatomimetik ajanlar gibi uygun önlemler ile tedavi edilmelidir (epinefrin ve dopamin kullanılmamalıdır, çünkü beta uyanmı, SYCREST’in indüklediği alfa blokaj zemininde hipotansiyonu ağırlaştırabilir). Şiddetli ekstrapiramidal semptomların varlığı durumunda, antikolinerjik ilaçlar uygulanmalıdır. Sıkı tıbbi denetim ve izleme, hasta düzelinceye kadar sürdürülmelidir.