SYNAGIS 50 mg/ml IM enjeksiyon için liyofilize toz içeren 1 flakon Klinik Özellikler
AbbVie Tibbi İlaçlar San. Tic. Ltd. Şti.
[ 15 March 2013 ]
AbbVie Tibbi İlaçlar San. Tic. Ltd. Şti.
[ 15 March 2013 ]
SYNAGİS, yüksek respiratuvar sinsisyal (RSV) hastalığı riski taşıyan pediyatrik hastalarda virüs (RSV)’ün neden olduğu hastaneye yatışı gerektiren ciddi alt solunum yolu hastalığının önlenmesinde endikedir.
? Gestasyon yaşı 35 hafta veya daha az olan yenidoğanlar ve RSV sezonunda 6 aydan küçük olan bebekler
? Son 6 ayda bronkopulmoner displazi tedavisi olan ve 2 yaşından küçük olan çocuklar
? Hemodinamik olarak ciddi konjenital kalp hastalığı olan ve 2 yaşından küçük çocuklar
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
SYNAGİS’in önerilen dozu vücut ağırlığına göre 15 mg/kg’dır. Toplumdaki RSV risk sezonu boyunca ayda bir uygulanmalıdır. Mümkün olduğunda, ilk doz, RSV sezonu başlamadan önce uygulanmalıdır ve takip eden dozlar RSV sezonu boyunca aylık olarak uygulanmalıdır. SYNAGİS’in RSV sezonu boyunca kg başına 15 mg haricindeki dozlarda veya ayda bir uygulamadan farklı dozlamalarda etkililiği belirlenmemiştir.
Ilıman iklimlerde, RSV sezonu tipik olarak sonbahar aylarında başlar ve ilkbaharda sona erer. Bununla birlikte yaz sırasında da kaydedilen vakalar olmuştur. Reinfeksiyon riskinden korunmak için, SYNAGİS uygulanan RSV ile enfekte çocuklara, RSV sezonu boyunca, her ay SYNAGİS uygulanmasına devam edilmelidir.
Palivizumab ile yapılan faz III pivot klinik çalışmalar dahil edinilen deneyimin çoğu, bir sezonda uygulanan beş dozla elde edilmiştir (bkz. bölüm 5.1). Beş dozun üzerindeki uygulamalara dair kısıtlı da olsa veriler mevcuttur; bununla birlikte beş dozun üzerindeki uygulamalardan elde edilen yarar tespit edilmemiştir (bkz. bölüm 4.8 ve 5.1).
Yeniden hastaneye yatırma riskini azaltmak amacıyla, RSV hastalığı sebebiyle hastaneye yatırılmış ve palivizumab verilen çocuklara RSV sezonu boyunca aylık palivizumab dozları verilmesine devam edilmesi önerilir.
Kardiyak bypass ameliyatı olacak çocuklarda, palivizumabın yeterli serum düzeylerini sağlamak için, ameliyat sonrası stabil olur olmaz 15 mg/kg dozunda palivizumab enjeksiyonunun uygulanması önerilmektedir. RSV hastalığı bakımından yüksek risk taşıyan çocuklarda takip eden dozlar, RSV sezonu sonuna kadar aylık olarak uygulanmaya devam edilmelidir (bkz. bölüm 5.2).
Uygulama şekli
Kullanım için hazır hale getirilmiş SYNAGİS sadece intramüsküler enjeksiyon olarak uygulanır.
SYNAGİS tercihen uyluğun anterolateral yanma intramüsküler yoldan ayda bir kere 15 mg/kg dozunda verilmelidir. Gluteal kas rutin enjeksiyon yeri olarak kullanılmamalıdır çünkü siyatik sinire hasar verme riski vardır. Enjeksiyon, standart aseptik teknik kullanılarak uygulanmalıdır.
Bir aylık aralıklarla uygulanacak Palivizumab hacmi (mL olarak ifade edilen) =
[kg cinsinden hasta ağırlığı] x 0.15
SYNAGİS için doğru hacmin sulandırıldığından emin olmak için, bkz. bölüm 6.6.
1 ml’nin üzerinde olan enjeksiyon hacimleri, bölünmüş dozlar halinde uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde kullanımı için yeterli veri yoktur.
Pediyatrik Popülasyon:
SYNAGİS, doğum yaşı 35 hafta veya daha az olan yenidoğanlar ve RSV sezonunda 6 aydan küçük olan bebekler, son 6 ayda kronik akciğer hastalığı tedavisi olan ve 2 yaşından küçük olan çocuklar, hemodinamik olarak ciddi doğumsal kalp hastalığı olan ve 2 yaşından küçük çocuklarda kullanılmaktadır.
Geriyatrik Popülasyon:
Geçerli değildir.
Palivizumab daha önce palivizumaba veya ilacın içerdiği maddelerden birine (bakınız bölüm 6.1) karşı bilinen aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. SYNAGİS ayrıca, diğer insan monoklonal antikorlara karşı bilinen aşırı duyarlılığı olan hastalarda da kontrendikedir.
Palivizumab uygulamasını takiben çok seyrek olarak, anafılaksi ve anafılaktik şok dahil alerjik reaksiyonlar kaydedilmiştir. Bazı durumlarda, ölümcül vakalar kaydedilmiştir (bakınız bölüm 4.8).
Palivizumab uygulamasını takiben hemen kullanılmak üzere anafılaksi ve anafılaktik şok dahil ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının tedavisi için gerekli ilaçlar hazır bulundurulmalıdır.
Eğer ciddi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu oluşursa, Palivizumab tedavisine son verilmelidir. Bu popülasyona uygulanan diğer ajanlar gibi, daha hafif aşırı duyarlılık reaksiyonu ortaya çıkarsa, Palivizumab tekrar uygulandığında önlem alınmalıdır.
Palivizumab yalnızca intramüsküler kullanım içindir. Her intramüsküler enjeksiyonda olduğu gibi, Palivizumab trombositopeni veya başka bir koagülasyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır.
Sonraki RSV sezonu boyunca ikinci tedavi kürü olarak hastalara uygulandığında palivizumabın etkililiği, bu amaçla gerçekleştirilen bir çalışmada resmi olarak araştırılmamıştır. Hastaların palivizumab ile tedavi edildiği sezonu takip eden sezonda artan olası RSV enfeksiyonu riski, bu amacı taşıyan çalışmalarla tamamen ortadan kaldırılmamıştır.
Palivizumab’m oluşmuş RSV hastalığında güvenliliği ve etkililiği gösterilmemiştir.
Orta şiddette veya ciddi seyreden ateşli (febril) hastalığın akut enfeksiyonu, hekim Palivizumab’m kullanımının askıya alınmasının daha büyük bir risk taşıdığını düşünmediği sürece, Palivizumab kullanımının ertelenmesini gerektirir. Hafif üst solunum yolu enfeksiyonu gibi hafif bir ateşli (febril) hastalık, Palivizumab uygulanmasını daha sonraki bir tarihe ertelemek için genellikle bir neden teşkil etmez.
İlaç - ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır ve bu konuda bugüne kadar bir rapor bildirilmemiştir. Prematüre bronkopulmoner displazili pediyatrik popülasyonlardaki faz III IMpact - RSV çalışmasında, plasebo ve Palivizumab gruplarında rutin çocukluk aşıları, grip (influenza) aşısı, bronkodilatörler veya kortikosteroidler kullanan hastaların oranlan benzerdir ve bu ajanları kullanan hastalar arasında advers reaksiyonlarda sabit aralıklarla artan artış gözlenmemiştir.
Monoklonal antikor RSV için spesifik olduğundan, Palivizumab’ın, aşılara immün yanıtta etkileşimi beklenmemektedir.
Palivizumab, bazı antijen belirleme bazlı tayinler gibi immun bazlı RSV tanı testleri ile etkileşim gösterebilir. Ayrıca, palivizumab hücre kültüründe virüs replikasyonunu inhibe eder ve bu nedenle viral kültür tayinleri ile etkileşim gösterebilir. Palivizumab, ters transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu bazlı tayinler ile etkileşim göstermez. Miktar tayini girişimi yalancı negatif RSV test sonuçlarına neden olabilir. Bu nedenle elde edildiğinde tanı test sonuçlan tıbbi kararlara rehberlik etmesi açısından klinik bulgularla birlikte kullanılmalıdır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Geçerli değildir.
Gebelik dönemi
SYNAGİS erişkinlerde kullanım için endike değildir. Hayvanlarda üreme çalışmalan yapılmamıştır. SYNAGİS’in gebe kadınlara verildiğinde fetusta hasara neden olup olmadığı veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Geçerli değildir.
Üreme Yeteneği/ Fertilite
Yeterli veri yoktur.
Erişkinlerde kullanım için endike olmadığından, geçerli değildir.
Pediyatrik profılaksi çalışmalarında bildirilen yan etkiler plasebo ve palivizumab gruplarında benzerdir. Yan etkilerin büyük çoğunluğu geçici, hafif ile orta şiddettedir.
Prematüre ve bronkopulmoner displazili pediyatrik popülasyonlarda yürütülen profılaksi çalışmalarında vücut sistemi bazında veya çocukların alt gruplarında klinik kategori, cinsiyet, yaş, gestasyon yaşı, ülke, ırk/etnik köken veya dörtte birlik serum palivizumab konsantrasyonu bazında yan etkilerde medikal olarak önemli farklar gözlenmemiştir. Aktif RSV enfeksiyonu olmayan çocuklar ile RSV nedeniyle hastaneye yatması gereken çocuklar arasında güvenlilik profili açısından önemli bir fark gözlenmemiştir. Yan etkiler nedeniyle palivizumab tedavisinin sürekli olarak kesilmesi yaygın değildir (%0.2). Görülen ölüm vakaları, plasebo ve palivizumab gruplan arasında dengeli dağılıma sahiptir ve ilaçla ilgili değildir.
Konjenital kalp hastalığı çalışmasında vücut sistemi bazında veya çocuklann alt gruplarında kardiyak kategori (siyatonik ve asiyatonik) bazında yan etkilerde medikal olarak önemli farklar gözlenmemiştir. Palivizumab ile ilgili olarak ciddi yan etkiler raporlanmamıştır. Planlanmış olarak sınıflandırılan kalp ameliyatı insidansı, planandan önce yapılması gerekenler ve acil yapılması gerekenlere göre gruplar arasında dengededir. Palivizumab grubundaki 2 hastada ve plasebo grubundaki 4 hastada RSV enfeksiyonu ile bağlantılı ölümler görülmüştür ve ilaçla ilgili değildir.
Yan etkilerin listesi:
Klinik ve laboratuar ortamında palivizumab ile nedensel olarak ilgili olası yan etkiler, prematüre ve bronkopulmoner displazili pediyatrik hastalar ve konjenital kalp hastalığı olan hastalarda yürütülen çalışmalarda, sistem organ sınıfı ve sıklık (Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor), şeklinde gösterilmiştir (bkz Tablo 1).
Pazarlama sonrası gözlem ile tanımlanan yan etkiler, belirsiz boyutlu bir popülasyondan gönüllü olarak rapor edilmiştir; bunların sıklığını güvenilir şekilde hesaplamak veya palivizumaba maruz kalmayla ilgili nedensel bir ilişki belirlemek her zaman mümkün olmamıştır. Aşağıdaki tabloda belirtildiği gibi bu yan etkilerin sıklığı, iki ruhsatlandırma klinik çalışmasının güvenlilik verileri kullanılarak hesaplanmıştır. Bu çalışmalarda olayların insidansı, palivizumab ve plasebo gruplan arasında bir fark göstermemiştir ve olaylar ilaçla ilgili değildir.
Tablo 1. Pediyatrik hastalarda klinik çalışmalarda* ve pazarlama sonrası raporlardaki istenmeyen etkiler
MedDRA Sistem Organ Sınıfı | Sıklık | İstenmeyen Etkiler |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın olmayan | Trombositopeni |
Bağışıklık sistemi hastalıktan | Bilinmiyor | Anafılaksi, anafılaktik şok (bazı vakalarda ölümcül durumlar bildirilmiştir.) # |
Sinir sistemi hastalıkları | Yaygın olmayan | Konvülsiyonlar# |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları | Yaygın | Apne# |
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Çok yaygın | Döküntü |
Yaygın olmayan | Ürtiker# | |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Çok yaygın | Pireksi (ateş) |
Yaygın | Enjeksiyon yeri reaksiyonu |
* Tüm çalışma tanımı için, bkz Bölüm 5.1 Klinik Çalışmalar #Pazarlama sonrası araştırmalannda tanımlanan advers etkiler
Pazarlama sonrası deneyim:
Pazarlama sonrası, 1998 ile 2002 yılları arasında dört RSV sezonunu kapsayan palivizumab tedavisi sırasında bildirilen ciddi spontan yan etkiler değerlendirilmiştir. Bir sezon boyunca endikasyona uygun şekilde palivizumab uygulanan hastalardan toplamda 1291 adet ciddi bildirim alınmıştır. Bu bildirimlerden sadece 22 tanesinde, yan etkiler, altıncı veya daha fazla sayıdaki dozdan sonra ortaya çıkmıştır (altıncı dozdan sonra 15, yedinci dozdan sonra 6 ve sekizinci dozdan sonra 1 bildirim). Bu yan etkiler, nitelik olarak başlangıçtaki beş dozdan sonra görülenlerle benzerdir.
Palivizumab tedavi şeması ve advers olayları bir hasta uyum kayıt sistemi çerçevesinde 1998 ve 2000 yılları arasında yaklaşık 20 000 bebekten oluşan bir grupta izlenmiştir. Bu gruptan 1250 bebeğe 6 enjeksiyon, 183 bebeğe 7 enjeksiyon ve 27 bebeğe 8 veya 9 enjeksiyon yapılmıştır. Bu kayıtlarda altıncı veya daha fazla dozdan sonra hastalarda gözlemlenen advers olaylar nitelik ve sıklık olarak ilk beş dozdan sonra gözlemlenenlerle benzerdir.
İmmunogenesite:
IMpact-RSV çalışmasında, ilk tedaviden sonra hastaların yaklaşık %1’inde palivizumaba karşı antikor oluştuğu görülmüştür. Geçici ve düşük titreli olan bu durum tedavinin devam etmesine rağmen çözülmüştür (ilk ve ikinci sezonda). İkinci sezonda (ilk sezon sırasındaki 2 titre dahil) 55/56 bebekte tespit edilmemiştir. Konjenital kalp hastalığı çalışmasında immünoj eni site çalışılmamıştır.
Palivizumaba yönelik antikor, dört ilave çalışmada 4337 hastada (bronkopulmoner displazisi veya hemodinamik açıdan anlamlı kongenital kalp hastalığına sahip olan ve gebeliğin 35. haftasında veya daha erken doğan ve 6 aylık veya daha küçük veya 24 aylık veya daha küçük çocuklar çalışmaya dahil edilmiştir) değerlendirilmiştir ve çalışmanın farklı zaman noktalarında hastaların %0 - 1.5’inde gözlenmiştir. Antikor varlığı ve advers olaylar arasında gözlemlenen bir bağlantı yoktur. Bu nedenle, anti ilaç antikor yanıtları klinik açıdan ilgili görülmemektedir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr. e-posta: tufam@titck,gov.tr: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Klinik çalışmalarda üç çocuğa 15 mg/kg’dan daha fazla yüksek doz uygulanmıştır. Bu dozlar 20.25 mg/kg, 21.1 mg/kg ve 22.27 mg/kg’dır. Bu uygulamalar sonucunda herhangi bir medikal bulguya rastlanmamıştır.
Pazarlama sonrası deneyimlerde; 85 mg/kg’a kadar doz aşımı bildirilmiştir ve bazı olgularda bildirilen advers etkiler 15 mg/kg ile gözlemlenen advers etkilerden farklılık göstermemiştir(Bakmız Bölüm 4.8). Doz aşımı durumunda, hastanın belirti ve semptomlar açısından izlenmesi ve hemen uygun semptomatik tedavinin başlatılması tavsiye edilir.