TALINAT 0.5mg/10ml 1 ampül Klinik Özellikler
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti
[ 15 February 2013 ]
Vem İlaç Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti
[ 15 February 2013 ]
TALİNAT aşağıdaki durumlarda endikedir:
-Genel ya da bölgesel anestezide narkotik analjezik katkısı olarak,
-Anestezinin indüksiyonunda bir nöroleptik ile (droperidol gibi) birlikte anestezik premedikasyon olarak ve genel ya da bölgesel anestezinin idamesinde yardımcı olarak,
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
TALİNAT dozu yaşa, vücut ağırlığına, fiziksel duruma, altta yatan patolojik koşullara, diğer ilaçların kullanımına, cerrahinin tipine ve anesteziye göre bireyselleştirilmelidir.
Yaşlı ve güçten düşmüş hastalarda başlangıç dozu azaltılmalıdır. Tamamlayıcı (ek) dozlar belirlenirken başlangıç dozunun etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.
Bradikardi oluşmasını önlemek için, indüksiyondan hemen önce düşük doz bir intravenöz anti-kolinerjik uygulanması önerilir (Bulantı ve kusmayı önlemek amacıyla droperidol verilebilir).
Genel anestezide analjezik destek olarak kullanımı Düşük doz: 2 mikrogram/kg
Düşük dozlardaki TALİNAT daha çok, küçük ancak ağrılı cerrahi uygulamalarda yararlıdır. Orta düzey doz: 2-20 mikrogram/kg
Cerrahi uygulama daha komplike olduğunda daha yüksek dozlar gerekebilir.
Etki süresi doza bağlıdır.
Yüksek doz: 20-50 mikrogram/kg
Daha uzun süren ve stres yanıtının hastanın iyi olma haline zarar verebileceği büyük cerrahi uygulamalarda nitröz oksit/oksijen ile birlikte 20-50 mikrogram/kg TALİNAT’ın hafifletici etkisi olduğu gösterilmiştir. Cerrahi operasyon sırasında bu aralıktaki dozlar kullanıldığında, uzamış post-operatif solunum depresyonu olasılığı göz önüne alınarak post-operatif ventilasyon ve izleme şarttır.
Hastanın gereksinimleri ve operasyonun tamamlanması için gerektiği tahmin edilen süreye göre 25-250 mikrogramTık (0.5-5 ml) ek dozlar uygulanabilir.
Anestezik aian olarak kullanımı
Cerrahi strese yanıtın hafifletilmesi özellikle önemli olduğunda, oksijen ve kas gevşetici ile birlikte 50-100 mikrogram/kgTık dozlar uygulanabilir. Bu teknik ek anestezik ajanlar kullanımına gerek kalmaksızın anestezi sağlar. Belirli olgularda bu anestezik etkinin sağlanması için 150 mikrogram/kg’a kadar dozlar gerekebilir. TALİNAT bu biçimde miyokardın aşırı oksijen gereksiniminden korunması gereken hastalardaki açık kalp cerrahisi ve belirli başka majör cerrahi prosedürlerde özellikle kullanılmıştır.
Preoperatif medikasyon olarak kullanım için 50-100 mcg’lık fentanil, ameliyattan 30-60 dakika önce i.m. olarak uygulanır.
Uygulama şekli:
İntravenöz/intramüsküler enjeksiyon yolu ile uygulanır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozukluk olan hastalarda opioidler dikkatle titre edilmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
2-12 yaşlarındaki çocuklarda indüksiyon ve idame için 2-3 mikrogram/kg doz önerilir.
Geriyatrik popülasyon:
-İlacın etkin maddesine ya da yardımcı maddelerden herhangi birine ya da başka morfınomimetiklere karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
-Solunum depresyonu
-Obstrüktif solunum yolu hastalığı
TALİNAT, yalnızca hava yolunun kontrol edilebildiği bir ortamda ve hava yolunu kontrol edebilen bir personel tarafından uygulanmalıdır.
Tüm güçlü opiodlerde olduğu gibi:
Solunum depresyonu dozla ilişkilidir ve nalokson gibi spesifik bir narkotik antagonisti ile geri döndürülebilir, ancak solunum depresyonunun opioid etkisinden daha uzun sürebilmesi nedeniyle daha sonra naloksonun ek dozları gerekebilir. Derin analjeziye post-operatif periyotta da kalıcı olabilen ya da nüks edebilen belirgin solunum depresyonu eşlik edebilir. Bu nedenle hastalar gerektiği şekilde izlenmelidir. Resüsitasyon ekipmanı ve narkotik antagonistler hazır bulundurulmalıdır. Anestezi sırasında hiperventilasyon, hastanın C^’e yanıtını değiştirebilir, bu da post-operatif solunumu etkiler.
Torakal kasları da kapsayan kas rijiditesi ortaya çıkabilir ancak aşağıdaki önlemlerle bundan kaçımlabilir: yavaş intravenöz enjeksiyon (düşük dozlarda genellikle yeterlidir),
benzodiazepinlerle premedikasyon ve kas gevşeticilerinin kullanımı.
Non-epileptik (miyo)klonik hareketler ortaya çıkabilir.
Yeterli miktarda antikolinerjik almayan hastalarda ya da TALİNAT, vagolitik olmayan kas gevşeticilerle kombine edildiğinde bradikardi ve muhtemelen kardiyak arrest ortaya çıkabilir. Bradikardi atropinle tedavi edilebilir.
TALİNAT, yüksek dozlarda veya infüzyon ile uygulandığında anestezi sonrası bakım/derlenme odasından çıkış yapılmadan önce yeterli spontan solunumun oluşturulmuş ve sürekliliğinin sağlanmış olduğundan emin olunması zorunludur.
Tekrarlanan TALİNAT kullanımları tolerans gelişimine ve bağımlılığa yol açabilir.
Opioidler özelikle hipovolemik hastalarda hipotansiyonu indükleyebilirler. Stabil arteryel basıncın korunması için uygun önlemlerin alınması gerekir.
İntraserebral uyuncu bozulmuş olan hastalarda hızlı bolus enjeksiyonlardan kaçınılmalıdır; böyle hastalarda ortalama arteryel basınçtaki geçici düşüşe, serebral perfüzyon basıncında kısa süreli bir azalma eşlik eder.
Kronik opioid terapisinde olan ya da opioid bağımlılık öyküsü bulunan hastalarda daha yüksek doz gerekebilir.
Yaşlı ya da düşkün hastalarda dozun azaltılması önerilir. Aşağıdaki koşulların herhangi biri geçerli olan hastalarda opioidler dikkatle titre edilmelidir: Kontrol edilemeyen hipotiroidizm; pulmoner hastalık; solunum rezervinin azalması; alkolizm veya yetersiz böbrek ya da karaciğer fonksiyonu. Bu tip hastalar için daha uzun süreli post-operatif izleme gereklidir.
TALİNAT bir nöroleptik (droperidol gibi) ile birlikte uygulandığında, hasta her bir ilacın özel niteliklerinden, özellikle de etki sürelerinin farklı olabileceğinden haberdar olmalıdır. Böyle bir kombinasyon kullanıldığında hipotansiyon görülme sıklığı daha yüksektir. Nöroleptikler ekstrapiramidal semptomları indükleyebilirler ancak bu durum anti-Parkinson ajanlarla kontrol altına alınabilir.
Diğer opioidlerde olduğu gibi antikolinerjik etkilerinden dolayı fentanil uygulanması safra kanalında basıncın artmasına yol açabilir ve izole vakalarda Oddi sfınkterinde spazmlar gözlenebilir.
Myastenia gravis hastalarında, fentanil sitrat infüzyonunun da dahil olduğu genel anestezi rejimlerinin uygulanması öncesinde veya sırasında belirli antikolinerjik ajanlar ve nöromüsküler bloke edici farmasötik ajanların kullanımı ile ilgili dikkatli değerlendirme yapılmalıdır.
Doğum sırasında fentanil uygulanması neonatal solunum depresyonuna neden olabilir. Pediatrik Kullanımı:
Solunumu normal olan bir çocukta, analjezik (ağrı kesici) teknikler sadece anestezik tekniklerin bir parçası olarak kullanılmalı veya entübasyon gerektiren göğüs duvarı sertliğine (rijiditesi) neden olabilecek ya da hava girişi desteği gerektiren soluk durması durumunda yatıştırıcı/ağrı kesici tekniğin bir parçası olarak deneyimli personel tarafından verilmelidir.
Diğer ilaçların TALİNAT üzerindeki etkisi:
Barbitüratlar, benzodiazepinler, nöroleptikler, halojenik gazlar ve diğer non-selektif santral sinir sistemi (SSS) depresanları (örn. alkol) narkotiklerin neden olduğu solunum depresyonunu güçlendirebilirler.
Hastalar böyle ilaçlar aldıklarında ihtiyaç duyulan TALİNAT dozu normalden az olacaktır.
TALİNAT klerensi yüksek olan bir ilaçtır. Çoğunlukla sitokrom P4503A4(CYP3A4) tarafından büyük ölçüde ve hızlı biçimde metabolize edilir. Dört gün süreyle oral yolla verilen 200 mg/gün dozunda itrakonazolün (en güçlü CYP3A4 inhibitörlerinden biri) intravenöz fentanil farmakokinetiği üzerinde belirgin bir etkisi olmamıştır.
Oral ritonavir (güçlü bir CYP3A4 inhibitörü) intravenöz fentanil klerensini üçte iki oranında azaltmıştır; ancak tek doz intravenöz fentanil uygulamasının ardından elde edilen maksimum plazma konsantrasyonu etkilenmemiştir. TALİNAT tek doz olarak kullanıldığında, ritonavir gibi güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte kullanımı özel hasta bakımı ve izlenmesini gerektirir.
Flukonazol veya vorikonazolün TALİNAT ile birlikte uygulanması, TALİNAT’a maruziyette artışla sonuçlanabilir.
Sürekli tedavide, uzun süreli ya da gecikmiş solunum depresyonuna neden olabilecek TALİNAT birikiminden kaçınmak üzere doz azaltımı gerekebilir.
Genellikle herhangi bir cerrahi ya da anestezik uygulamadan 2 hafta önce monoamin oksidaz (MAO) inhibitörlerinin bırakılması önerilir. Ancak bir kaç bildirimde, MAO inhibitörü kullanmakta olan hastalardaki cerrahi ya da anestezik prosedürlerde fentanilin herhangi bir olaya neden olmadığı belirtilmiştir.
TALİNAT’ın diğer ilaçlar üzerindeki etkisi:
TALİNAT uygulanmasını takiben uygulanacak diğer santral sinir sistemi depresanı ilaçların dozu azaltılmalıdır.
TALİNAT ile birlikte kullanıldığında etomidatın yarılanma ömründe bir değişiklik olmamasına rağmen, total plazma klerensi ve dağılım hacmi 2 ila 3 kat azalmaktadır. TALİNAT ile birlikte uygulanan intravenöz midazolamın terminal yarılanma ömrü uzamakta ve plazma klerensi azalmaktadır. Bu ilaçların TALİNAT ile birlikte kullanılmaları durumunda, dozlarının azaltılması gerekebilir.
Fentanilin vagolitik olmayan kas gevşeticilerle kombine kullanımında, bradikardi ve muhtemelen asistol meydana gelebilir.
Fentanilin droperidol ile eş zamanlı kullanımı daha yüksek hipotansiyon insidansına neden olabilir.
Simetidin ile ön tedavi veya simetidinin eş zamanlı uygulanması her iki ilacın tekrar eden dozları kullanıldığında plazma fentanil seviyelerini yükseltebilir.
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C - yüksek doz
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
TALİNAT’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. TALİNAT gebeliğin erken dönemlerinde plasentadan geçebilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Bu nedenle TALİNAT kullanımı gereken dönemde, gerekiyorsa, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanarak gebelikten korunulmalıdır.
Gebelik dönemi
TALİNAT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
TALİNAT’ın plasentaya geçmesi ve fötal solunum merkezinin opiatlara özellikle duyarlı olması nedeniyle doğum sırasında (sezaryen de dahil olmak üzere) uygulama önerilmez (intramüsküler ya da intravenöz). Buna rağmen TALİNAT kullanılacaksa, her zaman çocuk için bir antidot bulundurulmalıdır.
Laktasyon dönemi
Fentanil anne sütüne geçmektedir. Bu nedenle ilacın uygulamasından sonraki 24 saat içinde emzirme önerilmemektedir. TALİNAT uygulamasını takiben emzirmenin risk/ fayda oranı dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Klinik Çalışma Verileri
i.v. fentanilin güvenliliği ile ilgili veriler, i.v. fentanilin anestezik bir ajan olarak kullanıldığı 20 klinik çalışmaya katılan 376 hastadan elde edilmiştir. Bu hastalar en az bir doz i.v. fentanil almışlar ve güvenlilik bilgisi sağlamışlardır. Bu çalışmalarda i.v. fentanil ile tedavi edilen hastaların %1 ya da daha fazlasında görüldüğü araştırmacı tarafından bildirilen Advers İlaç Reaksiyonları (AİR) Tablo l’de gösterilmektedir.
Tablo 1. Fentanil i.v. ile Yürütülen 20 Klinik Çalışmaya Katılan, Hastalarda > %
1
_Oranında Bildirilen Fentanil i.v. ile Tedavi Edilen Advers İlaç Reaksiyonları
Sistem/Organ Fentanil i.v.
Advers Reaksiyon
(n=376)
%
Sinir Sistemi Hastalıkları
Sedasyon | 5.3 |
Sersemleme | 3.7 |
Diskinezi | 3.2 |
Göz Hastalıkları | |
Görme bozukluğu | 1.9 |
Kalp Hastalıkları | |
Bradikardi | 6.1 |
Taşikardi | 4.0 |
Aritmi | 2.9 |
Damar Hastalıkları | |
Hipotansiyon | 8.8 |
Hipertansiyon | 8.8 |
Venlerde ağrı | 2.9 |
Solunum Sistemi, Toraks ve Mediasten Hastalıkları | |
Apne | 3.5 |
Bronkospazm | 1.3 |
Laringospazm | 1.3 |
Mide-barsak Sistemi Hastalıkları | |
Bulantı | 26.1 |
Kusma | 18.6 |
Deri ve Derialtı Dokunun Hastalıkları
Alerj ik dermatit 1.3
Kas-iskelet ve Bağ Dokusu Hastalıkları
Kaslarda rijidite (toraks kaslarını da içerebilen) 10.4
Hasarlanma, Zehirlenme ve İşleme Bağlı Komplikasyonlar
Postoperatif konfüzyon 1.9
Nörolojik anestezi komplikasyonu 1.1
Bu 20 klinik çalışmada, fentanil i.v. ile tedavi edilen hastaların %1’inden azında görülen diğer AİR’leri Tablo 2’de gösterilmektedir.
Tablo 2. Fentanil i.v. ile Yürütülen 20 Klinik Çalışmada Klinik Fentanil i.v. ile Tedavi
_Edilen Hastaların %!’ inden Azında Görülen Advers İlaç Reaksiyonları_
Sistem/Organ
Advers Reaksiyon_
Psikiyatrik Hastalıklar Öforik mizaç
Sinir Sistemi Hastalıkları Başağrısı
Damar Hastalıkları
Kan basıncında değişkenlikler Flebit
Solunum Sistemi, Toraks ve Mediasten Hastalıkları
Hıçkırık
Hiperventilasyon
Genel Bozukluklar ve Uygulama Yeriyle İlgili Durumlar
Titreme
Hipotermi
Hasarlanma, Zehirlenme ve İşleme Bağlı Komplikasyonlar
Postoperatif ajitasyon
İşleme bağlı komplikasyon
Anestezide solunum yolu (airway) komplikasyonu
Pazarlama sonrası deneyim
Fentanil i.v. ile pazarlama sonrası deneyim sırasında ilk defa bildirilen advers ilaç reaksiyonları aşağıda Tablo 3 ve 4’de verilmektedir. Her iki tabloda da sıklıklar şu tanımlamalarla verilmiştir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000), çok seyrek (<1/10,000 - izole raporlar dahil).
Tablo 3’de Advers İlaç Reaksiyonları spontan bildirimlerdeki bildirilen sıklık tanımlamasına göre listelenmişken, Tablo 4’de aynı Advers İlaç Reaksiyonları eğer biliniyorsa klinik çalışmalarda veya epidemiyoloji çalışmalarında bildirilen sıklık tanımlamasına göre sunulmaktadır. Klinik çalışmalarda sıklığı geçerli bir şekilde belirlenememiş olan AİRTarı için sıklık tanımlaması olarak “bilinmiyor” kullanılmıştır.
Tablo 3: Fentanil i.v. ile Pazarlama Sonrası Deneyimlerde Görülen Advers İlaç Reaksiyonları (Spontan Bildirimlerden Hesaplanan Sıklıklarına Göre)
İmmün Sistem Bozuklukları
Çok seyrek Hipersensitivite (anafılaktik şok, anafılaktik reaksiyon
ve ürtiker gibi)
Sinir Sistemi Hastalıkları
Çok seyrek Konvülsiyon, Bilinç kaybı, Miyoklonus
Kalp Hastalıkları
Çok seyrek Kardiyak arrest (aynı zamanda bkz. bölüm 4.4)
Solunum Sistemi, Toraks ve Mediasten Hastalıkları
Çok seyrek Solunum depresyonu (aynı zamanda bkz. Bölüm 4.4)
Deri ve Derialtı Doku Hastalıkları
Çok seyrek Kaşıntı
Tablo 4: Fentanil i.v. ile Pazarlama Sonrası Deneyimlerde Görülen Advers İlaç
Reaksiyonları (Klinik Çalışmalarda ya da Epidemiyolojik Çalışmalarda Hesaplanan Sıklıklarına Göre)
İmmün Sistem Bozuklukları
Bilinmiyor Hipersensitivite (anafılaktik şok, anafılaktik reaksiyon ve
ürtiker gibi)
Sinir Sistemi Hastalıkları
Bilinmiyor Konvülsiyon, Bilinç kaybı, Miyoklonus
Kalp Hastalıkları
Bilinmiyor Kardiyak arrest (aynı zamanda bkz. bölüm 4.4)
Solunum Sistemi, Toraks ve Mediasten Hastalıkları
Bilinmiyor Respiratuvar depresyon (aynı zamanda bkz. bölüm 4.4)
Deri ve Derialtı Doku Hastalıkları
Bilinmiyor Kaşıntı
Belirti ve işaretler:
TALİNAT’ın doz aşımı farmakolojik etkilerinin artması şeklinde ortaya çıkar. Bireysel hassasiyete bağlı olarak klinik tablo öncelikle solunum depresyonunun bradipneden apneye kadar değişen dereceleri ile tanımlanır.
Tedavi:
Hipoventilasyon ya da apne oluşması halinde oksijen uygulanmalı ve gereken biçimde solunuma yardımcı olunmalı ya da kontrol edilmelidir. Solunum depresyonunun kontrolünde nalokson gibi bir narkotik antagonistinin kullanımı endikedir. Bu daha acil karşı önlemlerin alınmasını gereksiz kılmaz. Solunum depresyonu antagonistin etkisinden daha uzun sürebilir; bu nedenle daha sonra antagonistin ilave dozları gerekebilir.
Solunum depresyonuna kas rijiditesi eşlik ediyorsa yardımlı ya da kontrollü solunumu kolaylaştırmak üzere bir intravenöz nöromusküler bloke edici ajan gerekebilir.
Hasta dikkatle gözlenmelidir; uygun vücut sıcaklığı ve yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Hipotansiyon şiddetli ya da kalıcı ise hipovolemi olasılığı düşünülmelidir ve hipovolemi mevcutsa uygun parenteral sıvı uygulaması ile kontrol altına alınmalıdır.