TYLOL HOT pediatrik 24 poþet granül Klinik Özellikler
Nobel İlaç Sanayii ve Tic. Anomim Şirketi
[ 8 June 2012 ]
Nobel İlaç Sanayii ve Tic. Anomim Şirketi
[ 8 June 2012 ]
Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:
6 yaşın üzerindeki çocuklar 6 ya da 8 saat ara ile 1 tane alınmak üzere günde 3 ya da 4 kez 1 poşet kullanılır. Günde 4 dozdan fazla kullanılmamalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
Ağız yolu ile kullanılır. Her bir poşetin içindeki ilaç 80 ml (yaklaşık 1 çay bardağı) sıcak su içerisinde karıştırılarak çözülmeli ve sıcak iken içilmelidir.
6 yaşın altındaki PEDİATRİK hastalarda kullanılmamalıdır.
Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlam sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).
TYLOL HOT PEDİATRİK tablet aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
• İlacın içindeki etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda
• 6 yaşın altındaki çocuklarda
• Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği olan hastalarda
• Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklarda
• Şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda
• Diğer sempatomimetik ilaçlar (dekonjestanlar, trisiklik antidepresanlar, iştah baskılayıcı ilaçlar ya da amfetamin benzeri psikostimülanlar) ve beta-blokörler kullanan hastalarda
• Monoamino oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (TYLOL HOT PEDİATRİK kullanımından önceki 14 gün içinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil) / RIMA almış ve/veya almaya devam eden hastalarda) kontrendikedir. Psödoefedrin ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması kan basıncında yükselmeye neden olabilir.
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Mesane boynunda obstrüksiyon
• Piloroduodenal obstrüksiyon
• Stenoz yapan peptik ülser
• Akciğer hastalıkları (astım dahil)
• Epilepsi
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/ risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir. 12 – 48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1 – 6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
• Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir.
• Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
• Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.
• Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yol açabilir.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındaki sürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
• Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle antienflamatuvar ilaçlara aşırı duyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerde propifenazon ve parasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri ve anaflaktik şok bildirilmiştir.
• Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
• Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamol, psödoefedrin hidroklorür veya klorfeniramin maleat içeren diğer ilaçların TYLOL HOT PEDİATRİK ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
• 3 – 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması önerilir.
• Aritmisi olanlarda,
• Kardiyovasküler hastalığı olanlarda,
• İskemik kalp hastalığı olanlarda,
• Diabetes mellitusu olanlarda,
• Hipertiroidizm veya tiroid fonksiyon bozukluğu olanlarda
• Glokomu olanlarda,
• Feokromositoma olanlarda,
• Hipertansiyonu olanlarda,
Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiçbir presör etkisi olmamakla beraber,
). Kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalarda TYLOL HOT PEDİATRİK’un kan basıncı üzerindeki etkisi gözlenmelidir.
• Prostat hipertrofisi (hiperplazisi) ve mesane fonksiyon bozukluğu olanlarda
• Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
• Şiddetli karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği olanlarda, özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda,
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• Serebral ateroskleroz
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon
• Uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır. 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetik ilaçlarla posterior geri dönüşlü ensefalopati (PRES)/ geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS) bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve görme bozukluğudur. Olguların çoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir. PRES/RCVS semptomları gelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir.
Çocuklar ve yaşlılar nörolojik antikolinerjik yan etkilere ve paradoksal eksitasyona daha duyarlıdır (enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik gibi belirtiler).
Bu tıbbi ürün her bir poşette 225 mg sodyum bikarbonat, 22,5 mg sodyum karbonat (anhidr) ve 5 mg sodyum benzoat ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu tıbbi ürün sukroz içerir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz- galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün renklendirici olarak sunset sarısı içermektedir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Parasetamol:
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.
5-hidroksitriptamin serotonin tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
St. John’s Wort (Hypericum perforatum - sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün absorpsiyon hızı azalabilir.
Psödoefedrin hidroklorür:
TYLOL HOT PEDİATRİK, MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştah bastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar). Moklobemid ve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine sebebiyet verebilir. Psödoefedrin içermesinden dolayı TYLOL HOT PEDİATRİK, bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergot alkaloidleri ise ergotizm riskine sebep olabilir.
Klorfeniramin maleat:
Klorfeniramin, santral etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.
Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
TYLOL HOT PEDİATRİK için, gebelikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; gebelik, embriyo-fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir.
TYLOL HOT PEDİATRİK, gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ve ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.
Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek doz psödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içinde bunun % 0.5-0.7’sinin atılacağı tahmin edilmektedir. Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir. TYLOL HOT PEDİATRİK, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.
Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g’ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.
SİSTEM ORGAN SINIFI | Advers reaksiyonlar | SIKLIK | ||
Parasetamol | Psödoefedrin | Klorfeniramin | ||
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Anemi | Seyrek1 | Seyrek | |
Hemolitik anemi | Seyrek | Seyrek | ||
Methemoglobinemi | Seyrek1 | Seyrek | ||
Trombositopeni | Seyrek2 | Seyrek | ||
Trombositopenik purpura | Seyrek2 | Seyrek | ||
Lökopeni | Seyrek2 | Seyrek | ||
Nötropeni | Seyrek2 | Seyrek | ||
Pansitopeni | Seyrek2 | Seyrek | ||
Agranülositoz | Çok seyrek | Seyrek | ||
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Alerjik reaksiyonlar | Seyrek | ||
Anaflaksi | Seyrek | |||
Lyell sendromu | Çok seyrek | |||
Bronkospazm | Bilinmiyor | |||
Pozitif alerji testi | Bilinmiyor | |||
İmmun trombositopeni | Bilinmiyor | |||
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Anoreksi | Seyrek | ||
Psikiyatrik hastalıklar | Sinirlilik | Yaygın | ||
İnsomnia | Yaygın | |||
Yorgunluk | Yaygın olmayan | |||
Telaş hali | Yaygın olmayan | |||
Ajitasyon | Yaygın olmayan | |||
Halüsinasyon | Seyrek3 | |||
Paranoid delüzyon | Seyrek | |||
Eksitabilite | Seyrek | |||
Depresyon | Seyrek | |||
Kabuslar | Seyrek | |||
Sinir sistemi hastalıkları | Baş ağrısı | Yaygın | Bilinmiyor | Bilinmiyor |
Baş dönmesi | Yaygın | Seyrek | ||
Somnolans | Yaygın | |||
Parestezi | Yaygın | |||
Santral sinir sistemi stimülasyonu | Bilinmiyor | |||
Ensefalopati | Bilinmiyor | |||
İnsomnia | Bilinmiyor | |||
Tremor | Bilinmiyor | |||
Sersemlik | Yaygın | |||
İrritabilite | Bilinmiyor | Seyrek | ||
Anksiyete | Bilinmiyor | |||
Konsantre olamama | Seyrek | |||
Sedasyon | Bilinmiyor |
Çocuklarda paradoksikal eksitasyon | Bilinmiyor | |||
Yaşlılarda konfüzyonel psikoz | Bilinmiyor | |||
Göz hastalıkları | Bulanık görme | Seyrek | ||
Kulak ve iç kulak hastalıkları | Tinnitus | Seyrek | ||
Kardiyak hastalıklar | Taşikardi | Seyrek | Seyrek | |
Hipertansiyon | Seyrek | |||
Diğer kardiyak disritmiler | Seyrek | |||
Palpitasyon | Seyrek | |||
Aritmi | Seyrek | |||
Hipotansiyon | Seyrek | |||
Vasküler hastalıklar | Kan basıncı artışı | Seyrek4 | ||
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları | Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri | Yaygın | ||
Analjezik astım sendromu da dahil astım | Seyrek | |||
Bronkospazm | Seyrek | |||
Bronşiyal sekresyonda kalınlaşma | Seyrek | |||
Gastrointestinal hastalıkları | Bulantı | Yaygın | Yaygın | Seyrek |
Kusma | Yaygın | Yaygın | Seyrek | |
Dispepsi | Yaygın | Seyrek | ||
Flatulans | Yaygın | |||
Karın ağrısı | Yaygın | Seyrek | ||
Konstipasyon | Yaygın | |||
Gastrointestinal kanama | Yaygın olmayan | |||
Diyare | Seyrek | Seyrek | ||
Ağız kuruluğu | Yaygın | Bilinmiyor | ||
Hepato-biliyer hastalıkları | Hepatik bozukluk | Seyrek1 | ||
Sarılık dahil hepatit | Seyrek | |||
Deri ve derialtı doku hastalıkları | Deri döküntüsü | Seyrek | ||
Kaşıntı | Seyrek | |||
Ürtiker | Seyrek | Bilinmiyor | ||
Alerjik ödem | Seyrek | |||
Anjiyoödem | Seyrek | |||
Akut jeneralize eksantematöz püstülozis | Seyrek* | |||
Eritema multiform | Seyrek | |||
Stevens-Johnson sendromu | Seyrek* |
Toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil) | Seyrek* | |||
Deri döküntüleri | Seyrek | |||
Hipersensitivite reaksiyonları | Seyrek | |||
Diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon | Seyrek | |||
Alerjik dermatit | Seyrek5 | |||
Eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar | Bilinmiyor | |||
Fotosensitivite | Bilinmiyor | |||
Deri reaksiyonları | Bilinmiyor | |||
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları | Kas seğirmesi ve inkoordinasyonu | Bilinmiyor | ||
Böbrek ve idrar hastalıkları | Papiller nekroz | Yaygın olmayan2 | ||
Dizüri | Yaygın olmayan | |||
Üriner retansiyon | Yaygın olmayan6 | Bilinmiyor | ||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin | Halsizlik | Seyrek | ||
Göğüs sıkışması |
|